kad yalin hızıssıh » ei en bi - iç par - Taklığızı temin ve idame eder. Günde iki de- fa onunla fir - çalanan dizler ve diş etleri bütün mikrop- lardan OoOmasun “kalır, ağız da bulaşık o hasta - Irklardan ko « rUnMtiŞ olur. Güzelliği ezeli bir bahar gibi muhafaza eden bir iksirdir Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra amı» ADEMİ Daima Radyolin 28 MARKIZ DÜ POMPADUR m başka Krebiyon, bu kapıdan mümkün olduğu kadar çabuk uzaklaş. mak tedbirini göstermiş ve tanınmasın- dan korktuğu Noeyi de alelâcele sütrük- Jeyip götürmüştü, Fakat maatteessüf bu tedbirli çıkıp gitme keyfiyeti, çok geç vukubulmuş- tu. Kapmın arldnsında duran hademe onları görmüş, ve bütün ibtiyatı esasen uyanık bulunduğu için, onlarr gözden kaçırmamıştı. Gene maâatteessül, oturduğu taşı, kı- rik kapı tozmağın: tanıyan ve elbise - sinin galenunu yerde bulan Nöthin hayret nidalariyle, çehresindeki - çok şmânalı ifadeler, onun geceki sarhoş ol- 'duğu ve gece duyduğu sözlerin mahi- yetini anlamak üzere bir arkadaşiyle berâber buraya geldiği husuşundi, Lü- bende (katiyyen şüphe berakmadr. Lüben hem gözetlemesine devam e diyor, hem de ne yapacağını kendi ken- dine soruyor, fakat hiç bir şey bulamı- yordu. Bu aralrk geceki sarhoş tekrar kapı- nın önünden geçiyor ve şüphesiz, gel diği yere dünüyosdu; arkadaşına gelin- ce, Lüben, onun karşıdaki küçük mey- haneye girdiğini gördü ve bunun Üze- rine dudaklarında memnuniyet ifade «- den bir tebessüm belirdi. Lüben derkal keprden ayrıldı, üst kata çıkan basamakları Mörder dörder tırmandı, daha yukbrıya tavan arana kadar çıktı, büyük bir ihtiyatla pencere- ye yaklaştı ve cebinden çrkardığı küçük bir dlete üflemek suretiyle çok garip bir ses duyurduktan sonra tekledi. Biraz sonra, karşıdaki evden gelen Ayni garip ses onun kulaklarına vardr. Bunun üzerine Lüben, penceteden ayrıldı ve, şüphesiz ehemmiyetli bir iş Börmüş olacaktı ki, kendisinden men- nun göründü. Sonra, bir köşeye otur- dü ve düşünmeğe başladı . Müben de şüphesiz fazla buluş kabi- liyeti yoktu, ve yahut ta yapmak iste « diği iş çok güçtür, çünkü bir çeyrek saat sonra, hiç bir şey bulamadan aya» ğa kalkmıştı; nihayet bütün cesaretini topladı ve aşağıya inerek doğru efen- disinin, yani mösyö Jakın karşısına çık- it. Lüben mafevkinin önünde diz çöktü ve büyük bir samimiyet ve dürüstlükle bütün hatasını itiraf ederek, tabii' ha- tasmı tamir etmek için sabahtanberi gördüğü işi de anlattı. Uyandıracoğı hiddetten ve göreceği müthiş cezadan dehşet içinde kalmış 6- lan betbaht Lüben her şeyi ifsa etmek- ten başka bir çare bulamamıştı. Ve başını önüne doğru eğmiş olduğu halde meseleyi anlattığı bu sırada, &- iendisinin kendisine ptfettiğ korkunç nazarlarla, ince ve aristokratik parmak- Tarıma koltuğun Kollukları Üzerinde ta- kallüs edişini görseydi, muhakkak ki dehşeti bir kat daha artmcaktı, Fakat o kunuşurken mösyö Jak da düşünüyordu ve bu madunun budalaca ihtiyatsızlığına derunen lânet ettikten sonra, çabucak hakikatleri olduğu gibi #abul etti ve plânını hazırladı . ş Bunun içindir ki, Lüben sözünü hitir- diği zaman, beklediği korkunç teldir ve ceza yerine, gayet tatl: bir sesle soru- Jan şu eulle karşılaştı: — Karşıdakilere haber vermeği dü- şündünüz mü, oğlum?. — Evet: monsenyör, adam ineyhane- ye girdiği andan itibâren takip edil - mektedir, Bir tek sözü, bir tek harcke- ti gözümüzden kaçmıyacaktır. Dışarıya çıktığı zaman da takip edilecek ve biz, onun kim olduğunu, nerede, ikamet et- tiğini ve elinde mevcut imkânları öğre- neceğiz. — Pekâlâ, oğlum" mükemmel | Ayağa kalkın. © Bütün bu müddet dürtnda dizleri & KABER — Asem postam NEOKALMINA GRiP BAŞ ve DiŞ AGRILARI — Oksürenlere Ye gönüs nezlelerine KATRAN HAKKI EKREM Ön binlerce kişi gibi siz de kul lanımız memnun olacaksınız, HOROZ markasınr dikkat, NAZ Ji gi TÜ <2 EĞME ZE giderir. Ağızdaki kokuyu, tatsızlığı ve dilinizdeki paslı- hiğr defeter. Mide ve barsakları alıştırmaz, İştihanız: ve sıhbatinii düzeltir. NEVRALJI ARTRİTIZM KABIZLIK HAZIMSIZLIK MiDE Ekşilik, Şişkinlik ve yanmalarını Son derece teksif eHlilmiş bir tuz olmakla omüşabih isim- lileri ve taklitleri israrla reddeğiniz, iKTiDARMRM-amm ve BEL GEVŞEKLIGINE KARŞI HORMOBIN Her eczanede arayınız. : Posta kutusu 1255 Hormobin ; Tableti; MARKİZ DÖ FAMPADUR 499 —— ———— — — zerinde kalmış olan Lüben, doğrularak, rüya görüp görmediğini kendi kendine sordu, Müsyö Jak devam etti; — Oğlum, sizi ciddi bir şekilde ce zalandırmam lâzımidı, çünkü eiz.. kat'i emirlerime rağmen.. çok büyük bir ka- bahat işlediniz. Fakat her kabikhatn affı da var. Esasen sizin amimi neda- metiniz, kabahatinizi derhal, açıkça itiraf edişiniz, beni sizi sffa icbar edi- yör.. Binaenaleyh gidebilirsiniz oğlum... Bu defalık, aftedildiniz.. Fakat. Ve mözyö Jak, tehditten daha kor- kanç bir tatlılık ve soğuk kanlılıkla ilâ- ve ettir — Fakat bir daha kabehat işlemeyin! Haydi gidin!.. Düşünmeğe ihtiyacım var, Lüben, hiç te beklemediği bu âlice- naplıktan hayretler içinde kalmış bir halde, büyük bir sevinçle dışarıya çık- tı ve ileride diline dikkat ederek, bu hatasın: körü körüne itmat ve sadakat- Je ödemeğe karar verdi. Bir müddet sonra, sarih talimat al muş olan hizmetçi kızı ilâç almak üzere, hiç te gizlenmeğe lüzum görmeden 'dı- Şarrya çıkmış ve dükkâna giderek et- zacrya, grip ve hususi bir şekilde kat- Janmış bir kâğedı uzatmıştı. Bu kâğrtta, teşkilâtın taraftarların- dan olan eczacıya bazı talimat veriliyor- dı. Ezzacı bunları okuduktan sonra, kâğıdı genç kızın önünde yakarak şöyle dedi, — Emirleri harfi harfine yerine geti- rileceğini söyleyin.. Hizmetçi kız eve döndü ve Krebiyen ecza dükkânından heniiz ayrılmıştı ki, mösyö Jak iki rapor aldı. Bu raorlar « dan biri eczacıdan, diğeri de meyhone sahibinden geliyordu ve her ikisi de irin sözleriyle tavır ve hareketleri hakkında mufassal malümat veriyorlar» di, | ———— Ayni akşam da diğer bir por, mösyö Jaka, Krebiyonla Nog Puassonun isizn- lerini, nerede ikamet ettiklerini Versa- ya ne zaman gelliklerini ve o zâman- danberi ne yaptıklarını bildiriyordu. Şöirin Berzyeye yaptığı ziyaret de bu- rada sikrediliyordu. Mösyö Jak, derhal dö Berniyi çağırt- miş ve ona bazı talimat vermişti. Hemen ayni akşam dö Beri, ona Krebiyonun polis midüriyle yaptığı gö- rüşmeyi bütün tafailâtiyle anlatmıştı. Bu Sakir şairin fakirliğine rağmen bü derece namuşlu oluşu Berzyeyi hay- retler İçinde bıraktığı için dö Berni cn- dan istediği malâmatı almakta güçlük çekmemişti, Mösyö Jak, kararını vermişti. Bu a- dam he istediğini, ne aradığını artık biliyordu ve #ahattı. Hiç olmazsa bu fa- kir şair, madam d'Etyolu kralın kolla» rma atmak için aramıyordu, Mösyö Jak, faki, tün asilzadelerden daha namuslu olan bu mert şaire karşı büyük bir hürmet ve takdir bizleri ve ayni zamanda, onu yol üzerinde bulduğu ve kimbilir; belki e onu bertaraf etmek mecburiyetinde kalacağı için eset duydu. Çünkü, evvel ce de izah ettiğimiz se- bepler dolayısiyle, Şairin, madam d'Et- yolu bulmaması lâzımdı. Ve madem ki, bir madunun hatasma inzimam eden cidden şayanı Bayret bir tesadüf eseri neticesinde şair onun yolu Üzerize çik- mıştı, Bu Krebiyona yanıldığını, yanlış bi” yola saptığın: ve dostunun kendisi- ne söylediği şeylerin, sarhoşluk duma- nının Yarattığı birer hayalden iberet ol- duğunu göstermek lâzımdi. Mösyö Jakın bu İşte nasıl muvaffak olduğu ve hizmetçiyle başka bir yar- dımcırın oynadıkları oyun neticesinde Krebiyonun eve girerek mevzubehie hastanın madam d'Etyol olmadığını gözleriyle gördüğü ise malümdur,