/ er Oya! bugün ELE TL para ira İŞ Bankasındaki hesabin 50 lirayı bulacak. Taliin Varsa; iri RR bu alci birden 1000 lira artabilir. 300 MARKIZ DO POMPADUR PORTRE Tekrar, kralı her gece, odacısı Lö. belin refakatinde gittiği (Oküçük eve avdet ediyoruz. Kral, o kadar garip bir şekilde baş- lamış olan aşk macerosına devam edi- yor ve Jülyet, bütün gayret ve dikkati, ne rağmen, haşmetli âşığının kalbinde terakki edip etmediğini bir türlü anla- yamıyor. Bizzat Lâi de, hangi hisse itaat etti. ğini söyleyemezdi. Hemen her gece craya geliyor, faket bundan hiç bir zevk duymuyor ve hattâ bazan geldiğine esef dahi ediyor. Esrarengiz talimatlara itaat ettiği an- laşılan Löbel, krala beklendiğini müte- sip bir şekilde hatırlatmak için bir çok defalar, bütün diplomasisini kullanmak mecburiyetinde kalmıştı. Gene bir çok defalar, odacı, kraldan emir almağn dahi Yüzüm görmeden, küçük eve giriş ha- ırlıklarını yapmıştı. Eğer bunlar olmasaydı, kontes, dü Basri ekseriya kararı boşu boşuna bek- Yemiş olurdu. Emsen, mahcup ve karar- Siz mizacmın tesiri altnda kalan kral, Yukarıda da söylemiş olduğumuz veç- e oraya pek te İstemiyerek gidiyor- a, Fakat kral, alışkanlık veya maf ne. olarak oraya gitmekle beraber, bu münasebetini gizli tutmak işin son derece ihtiyatlı hareket etmiş ve, o za“ ana kadar, kendisini açık bir. şekilde küçük eve götürmek maksadiyle yapı- e bütün teşebbüsleri boşa çıkarmış- Fakat mösyö Jâk ta tedbirlerini ad. Maş Ve, malüm olduğu veçhile, kralm münasebeti, ağızdan ağıza geçerek Bütün şatoya yayılmıştı. «bütün bunlar Lülyle Jül Yetin görüşmelerini sekteye m Yordu. Diğer taraftan sahte kontesin m a m de âtl halkında endişe duymasma da sebep yoktu. Kral küçük eve geldiği zamanlar, sırf bir nezaket eseri olarak, can sıkmtrsi- nı göstermiyordu. Paket kontes te onun üzerinde garip bir şaşırtıcı teshirde bulunuyordu , Kralın her kadın karşısında göster- diği nezaket bu teshirle karışınca mii. nasebet daba ây:kane, daha canlı, daha samimi bir hal alıyordu. Bunun neticesi olarak ta, Jülyet, kra- Im Üzerinde kuvvetle bir tesir yaptığı zehabına kapılıyordu. Bu düşünce bir hataydı ve bu heta yalnız kendisi için değil, fakat onu tah- rik edenler için de meş'um olabilirdi. Kral, umumiyet itibariyle bu rande- vülarından döndüğü zamanlar, bütün mevcudiyetiyle Janı düşünüyor ve ne dametle vicdan azabına benzer bir şey duyuyordu. Fekat o zaman, zabitlerin- den birisinin zarif ve vakur hayalini gö. rüyor ve bunun üzerine sevdiği kadının hatırası silinerek bunun yerine müthiş bir kıskançirk ve hiddet kaim cluyordu. Kontes dü Barriyi tekrar bulduğu- muz zaman, ©, birinci kattaki salon 3- tölyede henüz tamamlanmakta olan bir portre önünde oturuyordu. Bu portre on beşinci Lüiyi temsil e- diyordu ve Jülyet bunu bizzat, aklın - dan yaparak, hep onu düşündüğünü krala göstermek suretiyle onun İalbini kazanma kistiyordu. Portre, sehpanın üzerinde ve genç kadınm önünde duruyordu. Fakat bo- yalırla fırçalar lâkayt bir şekilde yer. lerde sürünüyordu. Kentesin dizleri üzerinde büyük bir karton ve kartonun üzerinde de beyaz bir kâğıt vardı; genç kadın mevcut ol- mıyan bir modele bakıyormuş gibi göz- lerini uzak bir noktaya dikiyor, sonra, kurşun kalemiyle bu beyaz kâğıt üzeri- ne bir resim, bir portre yapıyordu. Fa- 15 | İrürkiye Kızılay Cemiyetinden: çadır bezi mübayaası Kımlay Cemiyetince yaptırılacak çadırlar İçin lüşumu olup İstanbul sa- 15 deposuntaki şartnamede yazılı evsafı haiz 100.000 metre çadır bezi satın almacağından alâkadarların 40-5-938 pazartesi günü saat 15 e kadar İdepo direktörlüğüne müracsatları, N Denizbank Istanbul şubesi müdürlüğünden: Satışa çıkarılmışken talibi zuhur etmiyen Yalova kaplıcalarındaki eski e lektrik tesisatına ait motör, dinamo, akümülâtör ve buz makineleri veniden pazarlıkla satılığa çıkarılmıştır. Pazarlık 30 mayıs 38 günü saat on beşte De- nizbank Materyel Dairesi reisliğinde yapılacaktır. Satılacak parçaların müfredatlı listesi ve satışa ait mukavele projesi Ma- teryel Dairesi reisliğinden parasız olarak almabilir. Pazarlığa girmek istiyen- ler, pazarlık saatinden evvel Denizbank veznesine bin yetmiş liralık teminat yatırarak pazarlık saatinde Matervel dairesi relsliğine müracaat etmelidirler. Istanbul Belediyesi Ilânları Karaağaç müessesatı pay mahalli ahırlarında bir sene zarfında birikecek küb- relerin satılması açık (arttırmaya konulmuştur. Buna 300 lira bedel tahmin edil- miştir. Şartnamesi levazım müdürlüğünde görülebilir. İstekliler 2490 No, Ir kanun- da yazılı vesika ve 22 lira 50 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber 25-5-938 çarşamba günü saat 14 de Daimf Encümende bulunmalıdırlar (2688) Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Sİ 2. nci keşide 77 Haziran 938 dedir. Büyük ikramiye 45.000 Liradır. MARKİZ DÖ POMPADUR 297 rinde kati kararlarını vermesini intaç ettirmişti, D'Etyola o zamana kadar fazlp ehem- miyet vermeyen mösyö Jak, bu adamın ne korkunç bir mahlük olduğunu da Jan'n ağından duymuş ve bundan sen- ra ona ehemmiyet vereceğini kendi kendine söylemişti. Genç kadın d'Etyolla, hangi korkunç taryik karşısında evlenmek mecburi - yetinde kaldığını da bu sayıklamaları esnasında söylemiş ve mösyö Tak böy- İece, d'Etyolun, Türnemin hayatını tehlikeye sokan sabtekârlığını öğren - Mösyö Jakın bu ehemmiyetli ifşaat- tan ne suretle istifade ettiğini ve Ber- niyi Turnem nezdine nasl gönderdiği- ni ise, karilerimiz biliyorlar. Dö Beri Janın babasınd anlattığı şeylerle onün itimadını kazanmış o ve yaptığı nasihat ve tavsiyelerle, onu d'Etyolun her hareketini gözden ka- çızmıyaak, geyri şuuri bir casus hali- ne getirmişti. Dö Beri, böylece, Turnem vasıtasile Janın kocasının her tavır ve hareketini öğrenmek işini temin etmişti. Çünkü mösyö Jak, projelerini sekteye uğrata- cak kabiliyette olduğunu anlamağa ç- Tadığı bu adamın ne yaptığımı ve ne yapmak istediğini öğrenmeyi faydalı bulmuştu, Anlattığımız bu hâdiselerin muhtelif salhalarından birisindeydi ki, madam d'Etyolu tedavi için alelâcele celbedi- miş olan doktora refakat eden hademe Lübenle kont dü Barri, kapının eşiğin- de, sarhoş bir vaziyette olan Noe tara- fından bir rüyadayıış gibi duyulan bir mükâlemede bulunmak tedbirsizliğini göstermişlerdi. Vikont d'Apremon yani - gizli hade- melik ismiyle - Lüben can sikmtısı içinde, ismi hasları yüksek sesle zikre- decek kadar kendisini unutmuştu. Hal- buki, meş'um bir tesadüf eseri olarak, İ | koca bir gün içinde on kişinin bile geç- miyeceği bu daracık solsukta, tem bu esnada bir sarhoş bulunuyordu. Mösyö Jakm. madam 4'Etyol hakkında kat'i bir ketumiyet muhafaza edilmesi husu- sunda verdiği emre rağmen böyle bir tedbirsizlikte bulunup meseleyi duyur- mek, korkunç bir felâket demekti! , Bu tedbirsizlikten dolayı kerkli ken- dine fena halde kızan Lüben, bütün ge- €e uyumamıştı. Sarhoşun hiç bir şey duymadığı, hiç bir şey anlamadığını, aşağı yukarı, muhakkak gibiydi. Puktt ne de olsa, Lüben bu hatasını bir türlü kendisine affedemiyordu, Eğer mösyö Jak bunu duysa Lübe- nin bali dumandı. Her ne bahasına ©- lursa olsun bu affedilmez hatayı, mü- temadi bir gözetleme ve dikkatle tamir etmek lâzımdi. Hademe, bu düşünceyle, ertesi sabah erkenden aşağıye inmiş ve kapının ar- kasında yer alarak, küçük tarastut de- liğinden dışarısmı gözetlemeğe başla- muşti. Lübenin maksad; gayet basitti; şöy- le düşünüyortlu: — Eğer o #whoş, hakiki bir sarhoş idiyse ve buralarda bir tesadüf eseri o- larak gelmiş idiyse, gayri tabii hiç bir şey görmiyeceğim muhakkaktır. Yok, eğer bu adam sahte ve yahut ta haki- kwen sarhoş elup söylenen şeylerden bir kaç kelime duymuşsa ve meseleyi iylee anlamak İsterse, gelip Buralarda dolaşacağı da muhakkaktır. O zaman onu görecek, onu temıyacağım.. Ve ya- pılacak işi öna göre kararlaştıracağım. Bu düşünce oldukça makuldü ve ni- tekim de Lübenin beklediği şey de vu- ku buldu. Bir kaç saatlik sabırlı ve muannit bir beklemeden sonra Krebiyenis Noe ka- pınım önünde durmuşlardı. Uiben, Noeyi tanıyamadı. Onu ka- ranlık içinde şöyle böyl> görmüştü. Diğer taraftan şairin de ona başka bir