17 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
T MAYIS — 3. Yağmur. Yağmur. Gene yağmur. Bardaktan boşanırca- #na yağıyor. Olukları (opatlatan seller, kaldırımları sürüklüyor. Ağaçlar, saat- lerce yağmur altında kalmış birer insan | ürperişile titriyorlar. Olukları taşıran sular artık. - çatılara sokuluyor. En sağlam dam - bile akıyor bu gece... Kara evlerin keten perdelerine düşen gölgeler, telâşla eğilip doğruluyor; ileri geri oynuyor; küçülüyor, büyüyor.. Geceyarısıdır ve 1ssiz, karanlık s0 kaklarda sellere bata çıka bir insan iler- liyor; yürümüyor, koşuyor. Gecenin bu saatinde, tufanı andıran bu havada çılgın gibi koşan adam, belki can çekişen bir hastaya yetiştirilecek doktor, Deşindedir... Belki bir hırsızdır... Yahyt da bir katil... Köşenin başındaki elektrik ampulu al- “tmda birdenbire durdu. Şimdi, siyah “muşambalı meçiyâl karaltı daha iyi seçi- dyor: Başı açıktır ve sırsıklam ıslanan Klm e va hali var... İnliyor; — Öldürdüm... Onu öldürdüm... Ben, ben katilim... Iskaralı sokak lâğımı, kaldırım taşla- Tı şürüklercesine akan selleri yutmağa uğraşıyor ve boğulmak üzere oları bir a- dam gibi hirıldayor; fokurduyor.. ... Evet.. O bir katildir.. Çılgınca sevdiği, İki uzun yrl uğruna yanıp tutuştuğu sev- gilisint öldürdü. Bu göğün altında yeni bir şey yoktur: Mahmudun, genç ve gü- 2 Lemanın boynunu bir mengene deh- şetile kuşatan parmakları Azrailin “aşk enlem hanesine bir yeni isim kazı İki sene evvel bir hayır o cemiyetinin Mmüsameresinde tanıştılar. Leman, şuhlu- ğu cidiyetile birleştirmesini bileh müstes- Da bir yaradılıştı. Belki fevkalâde güzel değildi. Fakat, Mahmudu < cezbetmeğe Yetebilecek hususiyetler taşıyordu. “De- likarilı da, ağır başlılığı ve o vekarile, #nç kıa anlattı ki, o, bügüne kadar tanıdığı erkeklerin hiçbi. Tine benzemiyen tipte, yüksek ruhlu bir Şahsiyetle karşı karşıyadır, Mahmut, idealindeki genç kızı Leman Ga; Leman, hayalindeki erkeği Mahmut da buldu. Çok çabuk anlaştılar, Anlaştı- lar ve seviştiler, Gizi gizli buluşuyorlardı. Yazm uzak Ve ıssız kırlarm £ tenhalıklarında koşu Şuyorlar, adalarm uyku (veren çamları altımda başbaşa, diz dize sevişiyorlardı. Riş mevsiminin soğumuş gürlerini, Mah Mudun “Ortaköy,, sırtlarındaki küçük *vinde, homurdanarak tutuşan bir soba- “m karşısında geçirirlerdi. Onlar, manen olduğu gibi maddeten de kaynaşmış bir çiftti. Tanışışlarının dör- düncü ayında, bu gizli aşkın günahı on- İarı bir hayli telâşa verdi; korkuttu. Ge- »8 böyle yağmurlu bir gecede, Mahmu- dün candan bir arkadaşı bir kadın dok- toru, Ortaköy sırtlarındaki münzevi evi Ziyaret etti, Çilgin gibi sevişiyorlardı. Münasebet. lerine cemiydt gözlerinde meşru bir ma- hiyet yermek, bağlılıklarını bir kanun 2 damına tescil ettirmek, bu İki sevdalı i- gin erişilmesi güç bir seraptı. *sar kılıklı mendebur herifi Lemanın annesi, o daha üç yaşında bir çocukken, ölmüştü. O zaman da “Bebek.. deki bu konakta otururlardı. Bunaltıcı bir yaz akşamıydı. Buruşuk yüzlü ibtiyar bir bahçıvan, can çekişen hasta anasının ıstırabir baykırşlarını duymaması için, ! üç yaşındaki küçüğü bahçelerin kuytu- luklarına kaçırmış, avutmak O için ona koca bir erik ağacını yoldurmuştu. Babar haşin ruhlu bir adamdı. Leman, baba ve ana şelkatinden mahrum, uzak akraba kadırların elinde a gösterilen bu ihmalin anasına o duyulan bir iğbirarn neticesi olduğunu anlamıştı. Beraber yaşadığı uzak akraba kadınla- rr, ona mubtelif vesilelerle öğretmişlerdi ki annesi iyiydi, hoştu ama, biraz fazla delişmendi. Hattâ... evet, evet... Onun İ- çin “hoppa,, da diyorlardı. Münasebellerine cemiyet gözünde meş ru bir mahiyet vermek, bu iki sevdalı için erişilmesi güç bir seraptı. Çünkü Lemanı, “üç sene evvel,.daha Fransız lisesinde 0- kurken, haşir ruhlu babanın iş ortağına — bir borsa 'simsarma benziyen kıranta saçlı, kasık suratlı bir adama — nişanla. mışlardı. Mahmut, haşin ruhlu babanın gözünde iş ortağını hiçe saydıracak bir mevki ve servete malik olmaktan çok uzaktı. O, bankaların birinde az maaşlı bir memur du. o. 9 — Onu öldürdüm... Ben, ben bir kati- Jim! Diyor ve deli gibi koşüyor... buz gibi damlaları, dindiremiyor... Durdu soludu; düşündü. Onunla aralarında; iki sene içinde en küçük bir münakaşa bile (geçmemişti. Mahmut, onu gücendirecek bir tek keti- me bile sarfetmemişti. O halde bu tepeden inme ayrılışın tek- lifi için sebeb neydi? Sebeb ne mi? Sebeb o meydanda... Le- man, mürelleh bir hayat vaadeden sim- Mahmudun Yağmurun beyninin sancısını aşkına üstün tutmuştu. Hiddetle diş gıcırdattı, yürüdü. Lemanın bu son randevu için seçtiği yer de garip değil mi? Konaklarının bah çesindeki yarı metrük balıçıvan kulübe- sinde buluştular. Halbuki iki uzun yil aşklarını gizlemek için ne zahmetlere kat lanmışlardı? Onun bütün ihtiyatı elden - bırakışmı HABER <— Aksım püslast - Süheylâ Şefik Genç kız, huırstan takallüs eden parmak ların kıskacına ince boynunu (kaptırır. ken vik bile dememişti... ... Yağmur. Yağmur. Gene yağmur. Sellere bata çıka koşan adam, nihayet-evinin kapısını buldu. Bir kuyu ağzı kadar karanlık antrede, duvara yaslanarak geniş bir nefes aldı. Elektrik düğmesini çevirdi. Sokak kapı- sının aralığından atılmış bir mektup zar fr dikkatini çekmekte gecikmedi. Uzar dı, aldı. Birdenbire iliklerine kadar ür. perdi. Bu, onda, bir ölüden gelen mek- tup tesirini yaptı. Birkaç saat önce Le manın ince boynunu kavrayan parmak- lar, Lemarxdan gelen mektubu My “Sevçili Mabmudum: Bu mektubu okuduğun dakikada, ben- den dargın olarak ayrılmış bulunacaksın. Belki evine dönünceye kadar, tekrar yüz- yüze gelmemi: imbilir kaç bin kere vemin ettin.., Bu satırları karaladığım şu andaki ıstırabımı anlatamam sana... Ba» bam her şeyi öğrenmiş bulunuyor, Mah- mut... Son randevuyu tertip eden, sana karşı oynayacağım rolü öğreten odur... Münasebetlerimize son vermezsem, dedik. lerini yapmazsam teni öldürecek... Bö- bamı benim kadar * tanımazsım sen... O dediğini yapar.. Anlıyorsun ya Mahmu- dum, sırf senin için... Senin hayatını kur tarmak için... Kısa bir zaman. biribiri- mizi görmemeğe katlanalım.. İlk fırsatta yanına kaçacağım. Anadoluda bir vazife almaktan bahsetmiyor o muydun sevgi- lim? Saadetimizi kıskanan bu muhitten, bu insanlardan uzakle........., .».. Ve, dışarıda yi ir. Süheylâ ŞEFİK Holanda Veliahtı Kraliçe olmazdan önce Halka kendisini sevdirmeğe çalışıyor Tiyatrolar: Esi KEVBOYLAR BİYARINDA alin ve, çizen. YALTDI NEN 17 MAYIS — 1938 SALI Hicri: 1357 — Rebiülevvel 17 Oüsesin detayı Osrie Batı 441 19,21 Meba Oda TkİNi Akşam Talim bear 204 1210 16,07 10,21 2101 206 Lüzumlu Telefonlar Yangın İstanbul için: 24222, Beyoğlu için: 4464, Kadıköy Için: 60020, Üsküdar için: 60625. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Tarabiya, Büyükdere Fenerbahçe, Kandili, Eren. köy, Karlal, Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kımalı, için: Telefon muhabere memu. runa yangın demek kâfidir. Rami itfaiyesi: 22711 Deniz ,, Beyazıt kulesi: 21996. Galata yangın kulesi: 40060, Sıhhi #mdad: 44998. Müddelamumilik: 22200. Emniyet müdürlüğü: 24382. Elektrik Şirketi: Beyoğ'u: 44801 « İstanbul: 24378, Sular: İdaresi: Beyoğlu: 44783. Beşiklaş: 40938. Cibali: 20222. Nuruosma. niye: 21 Üsküdar köy: 60773. Havagazi: İstanbul: 24378. Kadıköy: 60790. Beyoğlu: 44642. Taksi Otomobili İstemek İçin Beyoğlu ciheti: 49084. Bebek ciheti: 36 - 101. Kadıköy ciheti: 60447, Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740. Karaköy: 42962. Mudanynaya: Pazar, Salı, Perşembe, Cuma günleri saat 8,30 da Tophane rıhtımından, Karabigaya: Salı ve Cuma günleri saat 19 da Topbane rıhtımından kalkar xe Tekirdağ, Mürefte, Erdek, Şarköy iskelelerine uğrıyarak Karabigaya varır. Akdeniz postası: Yarın seler yapılmıyacaktır. Karadeniz postası: Yarın saat 18 de hareket edecek olan vapur; m 36, .20 Akçakapı, Ereğli, Zonguldak, Filyos, Bartın ve Amasraya uğrıyarak Cideye gidecektir. Müzeler Ayasofya, Roma - Bizans, Yunan eserleri ve Çinili sarnıçlar, Ticaret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi Müze: (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya kadar açıktır.X. Türk ve İslim eserleri müzesi: Pazartesiden başka bersün saat 10 dan 10 ye kadar ve Cuma güvleri 16 dan 17 ye kadar açıktır. Topkapı Müzeti: Hergün s94t-18'den 16 ya kadar açıktır. Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pire, Beyrut, İskenderiye. İtalyan vapurları: Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyeste. Avrupa Hattı Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079 Semplon ekspresi hergün Sirkeciden saat 22 de kalkar ve Avrupadan geleni * saat 7,25 te Sirkeciye muvasalat eder. Konvansiyonel 20,30 da kalkar, 10,22 de gelir. iz Edirne postası: Hergün saat 8,50 de hareket eder, 19,33 de gelir. Anadolu Hattı Hergün hareket eden şimendiferler; Saat 8 de Konya, 9 da Anksra, 1ö,lö de Diyarbakır ve Sarasun, 15,80 da ir, 19,0 da Ankara ekspresi, 20 de Adapazarı, Bu trenlerden sant 9 da hareket eden Ankara muhtellti Pazartesi, Çarşamba ve Curta günleri Haleb ve Musnla kadar sefer etmektedir. MÜNAKASA İLANLARI: &s Tarsun belediyesine kapal: sarf usulile bir amplifikatör tesisatı yaplırılacak- Köşk, Askeri Müze ve Eskiye tır. Muhamen bedeli 1200 liradır. İhale 23 mayıs pazartesi günü saat 15 de Tar- sus belediye encümeninde yapılacaktır. IŞ ve İŞÇİ: Yozgat memleket hastanesi elektrik techizat ve tesisatını idarç edecek bir makinist alınacaktır. Aylık ücret yüz liradır. Talipler Yozgat sıbhat müdürlü- güne müracaat etmelidirler. GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? Arnavutlakta isyan çıkı. * Almanya; Belçikayn saldırmıyacağı va dair İngillereye teminat verdi. HALK OPERETİ Bu akşam - Pangaltı Kurtuluşda. Çarşamba Beşiktaş Suat Park. Perşembe O Bakırköy Miltiyadi o sinemala- ŞEHZADEBAŞI TURAN TİYATROSU Halk San'atkârı Naşit ve arkadaşları Miçe Pençef varyetesi rında: VGül Fatmaj ( Kahbe Dünya ), Operet 3 perde Operet 2 perde | Üstat Muhlis Sabahat- ( Kaybolan Adam ). tinin en güzel eseri... Komedi 1 perde Dans, Solo, Düet... ERTUĞRUL SADİ TEK TİYATROSU Bu gece TEKİRDAĞ nasıl tefsir etmeliydi? Nasıl tefsir ederse etsin... Artık iş ii ten geçmişti. Kulaklarında Lemanın İn- ce sesi çınlıyor: “- Hâyatlarımzı bir vehme kurban et- mekte mana yok. Mahmut... Bu gizli a$- kın müsbet bir neticeye varmaması mu- kadderdir.. Beyhude yere biribirimizi al- datmıyalım. Ayrılalım, Mahmut... Aralarında kısa bir münakaşa geçmişti. “— İtiraf et, Leman... Zengin nişanlı. yi tercih ediyorsun... “— Evet... — Belki de, dün “simsar kılıki herif,. diye eğlendiğin nişanlıyı seviyorsun.. . — ii, Evet ha!.. Bu iki heceli kelime Mah- mudu çıldırtmağa kâfi gelmişti. Şimdi beyninde bir istifham kıvrılıyor: bası kendi âleminde yaşamaktan böşla. nıyor, onunla pek az alâkadar oluyordu. Leman, yaşı ilerledikçe, kendisine karşı | Küçük prensesin vaftiz merasimi çocuğu geçen gün I.âheyde büyük mera- simle vaftiz edildi. e Merasimde küçük Holanda veliahdi prenses Julananın | nün içir, vafliz merasimi münasebetile prenses Beatrisin vaftiz babası olarak Belçika kralı Leopold de bulunuyordu. Vaftiz anneliğini de prens Brenhardm yakın bir dostu olan kontes o Kotzebus üzerine almıştı. Prens daha evlenmeden evvel Pariste bulunduğu zaman, bu kon- || tesin evinde misafir kalırdı. Merasimin Lâhey kilisesinde yapılma» sına sebeb, çocuğun anhesinin ve hamin- nesinin de burada vaftiz edilmesidir. Küçük prensesin vaftiz merasimi büt tün Holandada muazzam (merasime ve şenliğe vesile olmuştur. Bugünkü krali- çe Vilhelmineden sonra tahta geçecek 0- lan prenses Juliana, her vesilede kendisi- ni halka sevdirmeye çalışmaktadır. Bu- de halk arasında büyük pılmasına çalışılmıştır. terahürat va. HALK: Sinemasında stanbul Radyosu 17 MAYIS -- 1938 SALI 18,30 Spor ve gençlik bayramı, Fakih Özlen Yüksek mühendis meklebinden, 18, 40 plâkla dans musikisi, 19,15 konferans: Fatih halkevi namına, Reşat Ekrem Koçu, 19,55 Borsa haberleri, 20 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,45 hava © raporu, 20,48 Ömer Riza tarafından arapça söyler, 21 Tahsin Karakuş ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (sanat 9- yarı), 21,45 orkestra, 22,15 ajans haberleri 22,30 plâkla sololar, opera ve operet par. çaları, 22,50 son haberler ve erlesi günün programı, 23 son.
