12 ç - HABER — Aksam arayana Otomatik Telefok santralı 22 numaralı otomatik Dahili ve Şehir TELEFON SANTRALI S.S. C.i. Leningrad (Krasnaya Zarya) fabrikası mamulâtındandır / | Yüksek keyfiyette malze- meden imal olunmuştur Mükemmel surette montaj edilmiştir. Mekanizması fevkalâde çalışmaktadır. Bütün takımile birlikte salılmakladır. Mufassal malümat almak için: TELEFON: 43956 müracaat edinir, Çünkü ASPİRİN seneler. denberi her türlü soğukal- gınlıklarına ve ağrılara karşı tesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. ASP İ R İ N in'tesirinden Birinci sımf Operatör m Cildinizin tahriş edilmemesi. Dr. CAFER TAYYAR ii app .sına, dikkat ediniz. emin olmak için lütfen markâ- PARİS TIP FAKÜLTESİ S. BAğER) | 7m); Türk Hava Büyük Piyangosu 2. nci keşide 77 Haziran 938 dedir. Büyük ikramiye 45.000 Liradır. (15.000, 12.000, 10.000) Tiralık ne (10.000 Bundan başka: ve 20.009) liralık iki adet mükâfat vardır... Kurumu Erkek, kadın o ameliyatları, dimağ | estetik “yüz,, meme, karın buruşuk. İM) luğu ve gençlik ameliyatı, (Nisaiye ve doğum mütehassrsı) Muayene sabahları 8 den 10a kadar Öğleden sonra ücretlidir. Tel 44086 Beyoğlu. Parmakkapı, Rumeli han, 1. ESKİ RADYO Makine ve parçalarını satmak ve almak veya evinde tamirat ASİSTANI şiddetli ağrıları teskin ve izale eder, o ! DcooooodoaddddodgaddDgoanDoagad0Ddoo0o ni isterseniz? Dünyanm ber tarafında kullanılan, A aamir ii a o a a o 5 isteyenler açık adresleri- D ROMATIZMA, LUMBAGO, SIYATIK soğuk algınlığından ileri gelen le İstanbul 743 posta a kutusuna yazsınlar.. dgonoadongannoda 282 MARKIZ DO PAMPADUK — Fakat bu verdiğiniz haber cidden korkunçtur! ,. — Zannettiğinizden çok daha kor- kunçtur, Mösyö, günlü mevzuu bahso- Jan şahıs, size söylediğim gibi dostunuz deği), fakat bizzat sizsiniz. Turnem heyecan içinde boğularak bağırdı: — Ben mi?, — Evet, siz, mösyöş Turnem, elini terler içinde kalan 3i- nına götürerek; — Aman ya Rabbim! Bir uçurum görür gibi oluyorum. Diye mırıldandı ve soğuk karlılığını toplamağa çalışarak ilâve etti: — Rica ederim meseleyi açıkça an- Tatın.. — Fakat mesele gayet (o vozihtir!i Kral hazinesinden alçakça bir şekilde para çalındığını açıkça gösteren kâğıt- lar altırrla sizin imzanız vardır. Bu kö- ğıtlardan bir teki meydana çıksa derhal mahküm olursunuz ve bünün önüne hiç bir kuvvet geçemez, çünkü, imzanızın taklid edildiğini iyice isbat edemezsi- niz, krala veya kâkimlerinize, bu kâğıt- ları imzalayanın, onların muhteviyatı hakkında bihaber olduğunu göstermez- siniz. Halbuki bu bir hakikettir, Bunu biliyorum. İki kelimede, sizin Büsnü - niyetinizden istifade edilmiştir: Alçak- ça bir şekilde, itimâdınız Sulistimale uğ. Tamıştır. Böyle bir tuzaktan şüphe ede- miyetek kadar namuslu olan siz, döldü- Tulmuş boş kâğıtlara imza atmak ihti. yotsızlığında bulundunuz. Halbuki bu kâğıtlara öyle vazih, öyle nazik mahi- yette, öyle hususi talimatlar dolduruldu ki, sizin lehinize en küçük bir şüphe imkânsızdır. Bundan başka, imzaladı- ğınız evrak öyle vüzuh ve öyle ustakık- la mevkii file konmuştur ki, muhake- meniz takdirinde, yirmi kişi ortaya Çi- karak, sizin emirleriniz üzerine hareket ettklerini delillerle göstereceklerdir. Korkunç bir rüya görüp görmediğini kendi kendine soran dö Turnem; — Bu canavarca bir alçaklıktır!. diye surldandı. Ya bunu yapan sefil kim » İsmini biliyor musumüuz, mösyö?. — Evet, mösyö, ve mademki siz İsti- yorsunuz, önün ismini size söyliydces ğim, .Masmafih, bana öyle geliyor ki, bu ismi siz kendiniz de bulabilirsiniz... Çünkü etrafmızda, size Moldurulmuş kâğıtlar imzalatabilecek kadar, itima- dımızi kazanan bir tek insan var. l — Nasl?, Bunu yapan Hanri mi? Yeğenim! Her şeyi bana borçlu olan ol., Ne müthiş!,, Fakat hayır, bu bir çılgınlıktır, siz yanılıyorsunuz... Hem neden?. Bu korkunç alçaklığı, neden yapsın? — Nazar: dikkatinizi şuna celbede- rim ki, mösyö d'Etyolun ismini bizzat kendiniz söylediniz. Çünkü, filhakika, yalnız o, bu alçakça hareketi yapabile- cek vaziyette bulunuyordu. Onun, her şeyi size medyun olduğunu söylediniz.. Eh! Mösyö, belki de bu alçaklığı o, Sri bundan dolayı yaptı.. Garip bir şekilde yoğrulmuş bazı insanlarda, iyilik, nefret vekini tevlit eder, Ve mösyö d'Etyol bende böyle bir insan hissi uyandırıyor. Bunu niçin yaptığına gelince... Bunu bilmiyorum, fakat şuna katiyyetle emin olun ki, her namuslu insan gibi hareket edip, bu meseleden sizi vaktinde haber- dar etmeyi kendime bir vazife bilmesey- dim, bir gün kurban: olmuş olacağınız alçakça sahtekârlık ve suikastin faili mösyö Xi Rtyoldur. — Hayır! Hayır! .Buna #mkân yok! Hanti böyle bir alçaklık yapmaz!, Si- rin maksatlarınız ve hüsnüniyetinizden kat'iyen şüphe etmiyorum, Fakat ba- na söylediğiniz şeyler o kadar korkunç, o kadar canavarca ki, böyle bir nankör. Tük we alçaklığı akirm almıyor!, Ayağa kalkmış olen 'Türnem, büyük bir heyecan içinde, odada dolaşmağa başladı, MARKİZ DÖ POMPADUR 283 Ona dikkatle bakan dö Berni omuz- larını silkerek mırıldandı? — Zimnediyor mustnuz ki, kenidisine hürmetkâr bir sempati duyduğum bir insanı, böyle hafiflikle ıstırap ve endi- geye düşürüp, havadan böyle korkunç bir itham savurabilirim?, Türnem isticalel sordu: — Yoksa delilleriniz mi var?. — Müşbet ve maddi delillerim yok.. Fakat manevi delillerim var ki bunlar sizi kat'i bir şekilde ikna etlecektir. Ma- dam d'Etyolun düğün menasimi arife. sinden bir gün evveldi. Bir adam polis müdürlüğü konağına gelerek bizzat müsyö Berryeyle görüşmek istediğini söyledi. Mösyö Berrye, dışarıda oldu- Bu için onu ben kabul ettim ve eklam, - bin bir tereddütten sonra, bana ziya- retinin sebebini anlattı. Bu adam bana, yüksek mevki sahibi bir şahsiyetin kral hazinesini dolandırdığına deir delilleri bulunduğunu ve bazr şartlar altında bu delilleri bana verebileceğini söyledi. Şartları şunlardı! Aklamın elinde, he- İnliz gösterilmemiş olan şahsiyeti itham edici kâğıtlar vardı; bu kâğrtların, onun Itham edildiği hırsızlıkların kat'i delik eksiktit.. Bu delili üç gün içinde elde edecekti. Meselenin boş bir ithamdan ibaret olduğunu isbat etmek için, bu a- dam malik olduğu kâğıtları bana bıra- kacaktr. Fokat bende mukabilinde, Üç gün bekliyeceğimi ve bana verilen mühlet bitinceye kadar hiç bir (aaliyette bulunmıyacağımı ve nihayet elde ede- ceğine emin olduğu delili bulmadığı takdirde kâğıtları, ona geriye vereceği. mi namusum üzerine temin ettim. Fa- kt, eğer istediği delili bana getirire 0 zaman herşeyi kendimle akkoymak- ta ve, onun ismini karıştırmamak şar. tiyle, faaliyet ve tahkikatta bulunmak- ta serbesttim. Bana teklif edilen pazar- Wk şununla izah edilebilir: Benimle konuşan adam fakir ve basitti. İtham ettiği şahsiyet ise, bilâkis zengin ve im denli kudretli idi, Eğer gösterilen deliller kâfi gelmez, eğer mevzubahis şahsiyet, işin içinden hiç bir zarar görmeden kurtlursa o zaman, bu zavallı, kudretli rakibi tarafından merhametsizce ezile, cekti, Eğer muvaffak olursa, yani o gahsiyet mahkfm ve idam edilirse o z&- man da bu zavallı için yeni bir tehlike doğacaktı, Filhakika, bu kuvvetli ve mevlli İçtimal sahibi şahsiyetin, suç ortakları olan ailesi vardı ki, başlıca mücrim öldüğü takdirde bile onlar, in- tikam hissiyle, ibbarcıyı merhametsizce feda edeceklerdi. Bunun içindir ki o, meçhul kalmak istiyordu. Hülâsa adam ihbar etmek, ayni zamanda meçbul kal. mak istiyordu. o Bu oldukça maktıldü; bunun için bana teklif edilen ve ayni zamanda ikbarcının masuniyeti namma elzem olan şartları bilâtereddüt kabul ettim, Dö Berni hem biraz nefes almek, hem de, sözlerinin mösyö dö Turnem ü- zerinde bıraktığı tesiri anlamak için bir an sustu. Sonra, bu tetkikten şüphesiz mem- nun bir vaziyette, altın tabakasından bir çimdik enfiye çıkararak çekti ve devöm etti: — Adam konuşurken ben de onu tet. kik ediyordum: O bana, çirkin işinde gıyet samimi göründü, Fakat ben şa- yanı hayret bir hafızaya malik olmak saadetine nallim, Bunun içim, anlamadığım bir sebepten dolayı, biri- sini ihbar etmek gibi adi biriş yapan bu adam: evvelce de bir yerde görmüş olduğumu hatırladım. Onu nerede görmüştüm? Bunu bir türlü bulamıyor. dum; buna rağmen, bu sima bana yabaner görünmüyordu. Adam gittik- ten sonra ben, onun bana bırakmış ol» duğu kâğıtları gözden geçirdim ve mevzuubahis şâhsiyetin siz olduğunuzu gö:düm. Bu kâğıtlarda her türlü de. Bil, yani sizin kellenizi uçurmak için her 36y vardı ve bundan dolayıdır ki, mpg-