Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
BAA Gençlere alaka ON GÜN kadar _oluyor. büyük ro- | yordum; genç bir muharririmizden bah- setti, onun yazılarını — beğeniyor, onda ince bir sanatkâr istidadı görüyormüş. — Köendisini görüp söyliyeyim, kim- bilir iltifatımıza ne kadar — sevinir, de- dim. — Biliyor, dedi, ben kendisine yaz- dım. Şaştım, çünkü bu, memleketimizde hiç görmediğim bir hâdise idi. Yaşlanmış, şöhret kazanmış bir muharrir, gençlerin yazılarını alâka ile takip edip beğendik- lerinin muharrirlerine, teşvik edecek bir mektup göndersin... Böyle bir şeyi gör- mek şöyle dursun, göreceğimden ümi- dimi bile kesmiştim. Doğrusu şöhret kazanmış, gençlik ça- ğinr geçirmiş edebiyat — adamlarımızın çoğunda sanatlerine, mesleklerine muhab betten ziyade kendi kendilerine muhab- bet vardır. Yalnız yeni yazmağa başlı- yanları değil, yıllardanberi yazanları da okumazlar. Belki içlerinde: “Acaba eser- lerinde benim tesirim — gözüküyor mu? beni tetkik ediyorlar mı?,, diye bazı ki- tap ve mecmualara bir göz gezdirenler bulunur, o tesiri, taklidi bulamayınca de- vam etmezler. Kendilerininkine benzemi- yen, kendilerinden bahsetmiyen yazı on- larca kale alınmıyacak şeylerdir. Gerçi bazan tanınmış, hattâ yaşlı de- necek bir muharririn genç bir şairden, Tomancıdan — bahsettiği görülür. Fakat bu, hemen daima, genç şair veya roman- Cının şahsi bir teşebbüsünün neticesidir. Yazılarını o tanınmış, — yaşlanmış mes- lektaşma götürmüştür, o da yazmak mecbüftiyetinde kalmıştır. (Benim hiç tanımadığım, adlarını yeni duyduğum genç muharrirlerden bahset- tiğim olur; fakat benim için iş başkadır; bu, benim mesleğim icabıdır. Zaten genç lere alâka göstermiyenlerden şikâyet e- derken münekkitleri, gazete muharrirle- Tini değil, şairlerimizi, romancılarımızı kasdediyorum.) ? Ediblerimizin ekserisi ancak kendi şa: hıslarına ehemmiyet verir ve kendi tarz- larından başkasına bir merak dahi gös- termezler. Kendilerinden sonra yazılanı- ları okudukları dahi nadirdir. Bunun i- çindir ki © yaşlı büyük — romancımızın, kendisininkilere hiç benzemiyen hikâye- ler yazan bir gencin yazılarını dikkatle Okuması, onu teşvik için bir mektup yaz- Mak lâzımgeldiğini düşünmesi beni hem hayrete düşürdü, hem de hayatımı birkat daha sevmeme sebeb oldu. — Nahvetten kurtulup sanate, mesleğinin — istiklâline bağlanmış adam... Dünyada bundan da- ha güzel bir şey bilmiyorum. Nurullah ATAÇ ha Bostancı yangını Yoğurt yapan bir Sütçünün ihmalinden çıkmış Dün gece yarısı, Bostancı caddesin- de bir berber dükkânı ile bir kahveha- he yanmıştır . - Yanan berber dükkânının bitişiğin - deki 532 numaralı mahallebici dükkâ- Tında yoğurt yapmakta olan Niyazi is. Mindeki sütçü ateşin üstüne koyduğu Yoğurt mayasını bir çuvalla örtmüş, az sonra çuval yanarak ateşin etrafa Sirayet etmesine sebebiyet — vermiştir. İ':faıyı': yetişinciye kadar berberle kah- Vehane kül olmuştur. Yanan dükkânların sahibi Penldikte Oturan Talât işminde birisidir. Tahki- kata devam edilmektedir . Orta okul öğretmen imtihanları İlkokul öğretmenlerinden ortaokul l"”ğ*l'etmem olmak istiyenler için Kül- tür Bakanlığı 15 hazirandan 20 hazi- kadar bir imtihan açmıştır. İm- tîhan Türkçe, Tarih, coğrafya, meta- Matik, fizik, kimya ve tabiiye — ilimle- rita etmiştir, | rin provasını yapmışlardır. 19 Mayıs, jîmnastı'k ba;ramrdrr. Bayrama iştirak edecek rıieepliler. bütün ha: zırlıklarını ikmal etmişler ve dün Fenerbahçe, Taksim stadyomlarında hareketle- Bu vıl Jımnastık şenliklerine kız ve erkek üç bu'ı mektepliıştırak edecelı: ha reketlerin mühim bir kısmı ritmik olacaktır. Resimlerimiz dünkü ilk provadan ik!i enstantanedir. (ŞERİRDE vE MEMLEKETTE ) Zonguldak Güzelleşiyor Sahil boyunda yeni bahçeler tesis olunuyor Zonguldak (Hususi) — Şehrimizin sa- hil boyundaki saha üzerinde müteaddit bahçeler tesisine — başlanmıştır. Parti, halkevi, ve hükümet konağının — önünü süslüyecek olan bu bahçeler ayni zaman- da Zonguldaklıların yaz günlerinde gü- zel ve serin bir toplantı yeri olacaktır. Bahçeler belediyece kiraya verilecek ve İstanbulun Taksim ve Tepebaşı belediye bahçeleri gibi muntazam servisler yapı- lacaktır. Bu bahçelerin nihayetinde çocuk bah- çesi vardır. Bunun yanından soğuk sü sahiline kadar uzanan — sahada da bir stadyom vücüde getirilecektir. Mütehas- sıslar, spor sahası için en müsait yer o- larak burayı seçmişlerdir. ! . Sahilden Balkayaya doöğrü bir şose ya- pılacak ve böylece cumhuriyet —meyda- nından Uzun Mehmet caddesinden geçe- rek Kozlu yolundaki — hastaneye kadar olan kısım asfalt döşenecektir. Bu <inşaat tahakkuk — ettikten sonra Zonguldağın görünüşü çok değişecek ve güzelleşecektir. Konyada maden bulundu Konya vilâyetinin birçok — yerlerinde maden arama faaliyetine — devam edil- mektedir. Ilğin kazasının Deştekten kö- yünde yapılan aramada iki metre derin- likte bir kuyuda maden damarlarına te- sadüf edilmiştir. Burada ikinci bir kuyu kazılmaktadır. —— Ö Cumhurreisliği için alınan yat Cumhurreisliği için, Almanyada bir Amerikalı milyoner kadından alınan yat bugün Hamburgdan memleketimi- ze mütevecihen hareket etmiş buluna- caktır. Yatın bazı dahili taksimatında ve salonlarında yapılan tadilât tamamlan mış ve eskisinden daha güzel bir ge- kil almıştır. Dünyanın en güzel yatı olan bu ge- mi Hamburgdan İstanbula kadar 12 günde gelecek ve mayısın 22 sinde limanımızda demirlemiş olacaktır. ——— Ispaoyadaki alacaklarımız Tüccarlarımızın İspanya hüküme- tinden alacakları hususunda Vekiller Heyeti tarafından yeni bir karar ve- rilmiştir, Bedelleri İspanya Hariciye bankası- na yatırılıp tediye emirleri gönderil- memiş olan mallar ve bedelleri İspan- yada hususi bankalara yatırılan fakat Hariciye bankasına kaydedilmemiş bulunan alacaklar, Merkez bankasın- daki Türkiye - İspanya klering hesap: ları mevcutlarından tediye edilecek- ü r“Itlen olacaktır. tir. Bu yıl iki müskirat fabrikası yapılacak Tütün, tuz ve müskirat satışlarında tezayüt olduğu tesbit İnhisarlar umum — müdürlüğünün 938 mali yılı bütçesi Meclis ruzname- sine alınmıştir. İnhisarların 938 masraf bütçesi 8331248 lira olarak tesbit edilmiştir. Bu miktar 937 yılı masraf tahsisatına nazaran 518688 lira bir fazlalık gös- termekte ise de hakikatte bütçede 271 bin 312 liralık bir tasarruf mevcüttur. Zira masraf bütçesine bu yıl yaptı- rılması mukarrer iki müskürat fabri. kasının inşa bedellerini karşılamak ü- zere 750000 liralık. fgukalâde ta.hıiaat konmuştur. ! İnhisarların 938 mali yılı varidı.t bütçesi de 48259500 lira olarak bağ- lanmıştır. Bütçe encümeninin mazbatasına gö- edildi re, tütün, tuz, ve müskürat satışların- da son yılda mahsüs bir tezayüt var- dır, İnhisarlar varidatınım artmasmda inhisar maddelerinin artması âmil ol. duğu kadar bu maddelerin imal ve istihsalindeki maliyet unsurlarmında el- de edilen tasarruflarda esaslı rol oy- namışlardır. Ankarada bulünan İnhisarlar ida - releri memurlarına mesken tazminatı verilebilmesi için de inhisarlar bütçe | lâyihasında bir hüküm mevcutur: — — Bu hükme göre diğer devlet müces- seselerinde tatbik edilen cetvel ve de. receler inhisarlar memurlarına da ay- nen tatbik olunacaktır. iki idam kararı Büyük Millet Meecli- sinde tasdik edildi Ankara, 9 (ALA.) — Büyük Millet Meclisi bugün Hilmi Uran'ın başkan- lığında toplanarak Elâzığın Cafola köyünden Bekir oğlu Osman ve Dina- rın Yeregiren köyünden Karagöz oğul. larından Hidayet oğlu Metalibin ölüm cezasına çarptırılmaları hakkmdaki mazbatayı tasvip etmiş ve bazı ihra- cat Mallarımız için İtalya tarafından verilen munzam kontenjan listesinin kabulü ve buna mukabil İtalyanın ge- nel ithalât rejimimizden mutlak su- rette istifade ettirilmesi, subay rütbe isimlerinde bazı değişiklik yapılması hakkındaki kanun lâyihalarınm da bi- rinci müzakerelerini yapmıştır. Büyük Millet Meclisi çarşambaâ gü- nü toplanacaktır. Maktu fiyat kanunu Mecliste Alış verişte pazarlığı meneden ve her malın maktu fiyatla satılmasını mecbü- ri kılan kanun lâyihası hükümet tarafın- dan Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Hükümlerini evvelce bütün tafsilâtile bildirdiğimiz bu kanun lâyihası Meclisin yakında yapacağı toplantılardan birinde müzakere olunacaktır. —— Elektrik şirketi ile müzakereler Ankara, 9 (Hususi) — — İstanbul lektrik şirketi mümessilleri ile Nafia Vekâleti arasmdaki görüşmelere de- vam edilmektedir. Görüşmeler iki taraf için memnuni- yeti mucip bir şekilde inkişaf ediyor. Bu görüşmeler sonunda meselenin tama- mile halledileceği ve tam bir neticeye va- rılacağı ümit olunmaktadır. Feci kaza Bir genç kız attan düştü, öldü Ankara, 9 (Hususi) — Bugün burada müessif bir kaza olmuştur. Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji şu. besi son sınıf talebesinden Necmiye havanın güzelliğinden istifade ederek ata binmiş ve gezintiye çıkmıştır. Fakat gezinti esnasında at ürkmüş ve genç kız düşerek ani bir surette ölmüştür . Münzevi Yusut'u soydular İzmirde Kuşadası kazasının Selçuk nahiyesi dahilindeki dağlardan birin- deki çadırmda münzevi bir halde ya- şayan Karatekeli aşiretinden Yusuf oğlu Süleyman geceleyin üç kişinin taarruzuna uğramış, tehdit ve tazyik edilerek beş yüz lirası almmıştı. Süleyman, haydutların tenbihlerine rağmen hadiseyi jandarmaya haber vermiş ve muhtelif kollardan yapılan araştırmalar neticesinde haydutlar yakalanmıştır . Bunlar Torbalr kazasma iskân edil- miş olan Şark vilâyetleri halkmdan Mustafa, Halil ve Saim admda üç ki- şidir. Adliyeye verilmişlerdir. Katil kadın idam , edildi Adana 9 (Hususi) — Bundan iki sene — kadar evvel, Karahisalıda, metresi bulunduğu Kasımla yalnız ya- şayabilmek için Kasımın karısını ve kücük çocuğunu zehirliyerek öldüren Ayşenin muhakemesi neticelenmiş ve kadmma ölüm cezası verilmişti. Bu ka- rar B. M. Meclisinde de tasvip edildi- ğginden Âyşe bugün şafakla beraber idam edilmiştir Habet'den îaciğ_e İlmece Elime 1289 da basılmış “Bilmece,, a- dında manzum bir risale geçti. Pek küçük yavrulara, onların bir nok- tada fevkalâde zorlukla toplanan alâka- larını yüksek bir sanatle çekmek şartı i- le söylenenler müstesna, masal ile be- raber bilmece de tarihin malr olmuştur. Eskiden, konaklarda, hafızaları zengin bir masal kütüphanesi olan ihtiyar Ka- dınlar vardı. Bilmece, birçok — gençleri heyecan ile sürükliyebilirdi. Masalı sinema yıkmıştır diyebilirim. | Çocuk hikâye okumağa başlayınca, ma- salcı ninesinin dizi dibinden tat alamı- yacaktır; Delikanlıyı da roman — başka bir âleme sürükliyecektir. Muhit ve tah- sil bakımından masal çerçevesini yıka- mıyanlar için de, sinema, — kendilerini vakaların şahidi yaparak düşündürmüş, masal, ölmüştür. Fakat bundan, sinema- yı kötülediğim — çıkarılmamalıdır. Bilâ- kis, tesirinin şümulüne, — insanların ko- laylık ve sürate karşı olan — zaaflarına varılmalıdır.. Bilmeceye gelince, bugün, zaten bildi- gimiz bir şeyi aratan — iptidai, ve hattâ korkunç bir şeydir. Arayan insan, yeni- bir şey aramağa çıktığı zaman asil olur. Bugün bilmece bir “gevezeliğ,, ve geveze lik de bir “bayağılık,,tır. Tulumba ocaklarının spor klüplerinin yerini tuttuğu zamanlarda; — denize de- niz hamamlarından peştemal ile girildi- gi devirde, on beş yaşında bir erkek ço- cuğun evlendiği bir asırda, bıyıkları yeni terlemiş bir delikanlının 1874 de İstan- bula gelen bir seyyahın dediği gibi “e- ğer zevk alabilirse, gecesini hemen hemen bahçeli ve içkili olan adi ve ahlâk bozu- cu tiyatrolardan birinin kalabalığı ara- sından geçirdiği,, yakmı geçmişte, bilme- ce, akran, arkadaş meclislerinin bir eğ- lencesi olabilirdi. Bugün ancak bir tarih — vesikası olan 1289 da basılmış risaleden buraya bir kaç bilmece naklediyorum, HASIR: Ol ne dir kim nice bin ince yılanlar Bağlanıp bir yerde etmişler karar İsilikten hep sararmış yüzleri, Cümlesinin yoktur ama gözleri?! KAŞIK: Ne kuşdur kim kanalsız kuyruğu var, Nerde yiyecek görse koşup da konar?! MAKAS: Birer gözlü nedir ol iki üstad, Her iş de birbirine ider imdad, Sanasın bir tek eisimdir bunlar, Gıday bin ağfızdan yutsalar?! KAYIK KÜREĞİ: O nedir kim takılıp bir yere anınla ge- zer, Başı'meyyali hava, — elleri deryada yü. zer?l Bu bilmece risalesinde hiç bir — vakit hatırımıza gelmiyecek şeylere dair bilme- celer tertip edilmiştir: Top fitili, Kebab şişi, devekuşu yumurtası, plâv ve yoğurt, boyacı tokmağı, mum makası, misk kö- peği, yaban kedisi, hüma — kuşu, vaşak kürk, Mirrih yıldızı gibi.. ve çoğu soğuk şeyler.. Fakat “gönül,, hakkmda söylen- miş şu bilmece, bana cidden zarif geldi: Ol nedir kim hem küçüktür hem büyük, Arkasında var anın bir özge yük?! Reşat Ekrem KOÇU