—ı ALFA-LAVAL Diünyada mevcut süt makinelerinden en emniyet- Je kullanabileceğiniz yegâne markadır. Goenel Deposu: M. CAMCAN Galata, Mahmudiye Cad. No, 61 Telgraf adresi: Istanbul - CAMCAN l Cildinizin tahriş edilmemesi- ni isterseniz? Dünyanın her tarafmda — kullanılan. ve cildi. tıraştan sonra pamuk gibi yumuşatan POKER Tıraş bıiçaklarını kullanmız. Şew Ekzema ve en muamnit cilt yaralarından kurtulmak için EKZAMIiN gullanınız. Binlerce hastayı kurlarmıştır Eczane'er n “gleviniz. BEZTERE MET ZLT ANTI D0ITİ0D0DDDİ0DDDD0DDD0DA0DC0D0000000 ROMATIZMA, LUMBAGO,SİYATİK soğuk algınlığından ileri gelen D İ şiddetli ağrıları teskin ve izale eder. od oDoododoo Uykusuzluklarda Umumi bir rağbet kazanmış olan: tatlı bir uyku temin eder Sinir ağrıları, âsabı, ök- ı sürükler, baş dönmesi, baygınlık, çarpıntı ve sinirden ileri gelen bü- tün rahatsızlıkları EYi EDER Ne nebati ne kim- yevi zehirli hiçbir madde yoktur gDOKTOR ÇIPRUT Cildiye ve Zühreviye — mütehassısı Beyoğlu Yerli Mallar — Pazarı 'arşısında Por — sokağı köşesinde Meymenet apartımanı, Tel N BEEKĞĞKRALEKIN MN RRTETLARL DS C Dr. Irfan Kayra Röntken Mütehassısı Hergün öğleden sonra saat 3 ten 7 İl| ye kadar Belediye, Binbirdirek Nuri- | cönker sokakta Aslaner apartıman | rılarmı süratle BÜTÜN AĞRILARIN PANZEHIİRİDİR. BeMğ_e istırap çekmeyiniz. Bir tek kaşe GRiPiN En muannid baş ve diş ağ- izaleye kâ- fidir. Romatizma evcaı, si- nir, mafsal ve adale ıstırab- ları Gripinle tedavi edilir. Nezle, grip ve bronşite karşı en müessir ilâç GRİPİN'dir. İcabında günde 3 kaşe almabilir. İsmine | dikkat, taklitlerinden sakınımız ve Gripin yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz. Son çıkan COLUMBİA PLAKLARI Bayan RADİFE ÇÖZMEK ELİMDE DEGİL (MüzikSadettin Kaynak), SU BOŞANIR SEL OLUR ” ” » Bayan RUHAT DAMLA DAMLA (Müzik Yesari Asim) SENSİZ YAŞAYAN (Müsik Yasari Asım) Bu plâkları tavsiye ederiz. v —— o D D D 0 D o a a D o0 D n u DO 00000D00000000000000000000000Ü 258 MARKİZ DÖ PAMPADUR “mesleketaş,, min elini #ıkar ve baç- sağlığında bulunan bir insan tavriyle Höyle derdi: — Zavallı dostum!.. Her ne ölürsa olsun, ya bu sebep- lerden ve yahut ta sezemediğimiz baş- ka sebeplerden dolayı kral onu son de. rece soğuk bir tavırla karşıladı ve bu hal betbaht d'Etyolu ürpertti. Buna zağmen, d'Etyol, bütün cesa - retini toplayarak, biraz titriyen bir ses. le söze başladı : — Sir, saadetimi rencide eden ve ma- jestelerinin en sadık tebaalarından bi. risini büyük bir stıraba düşüren bir girrı kralrma tevdi etmeğe geklim. D'Etyol, büu başlarıgıç Üzetine dur - du. Kral, bir tek jest yapmadı, bir tek kelime söylemedi. Hep ayni soğuk ve lâkayd haliyle bekledi.. Bunun üzerine d'Etyol devam etti; — Henüz yeni evlendim ve majeste. lerine şunu jtiraf etmek mecburiyetin - deyim ki... Çok güzel olan karımı son derece seviyorum. Kral, muannidane, sükütunu muha . fata etti. D'Etyol bafif bir hayretle: — İşte, diye devam etti, bu kadın, yegâne neş'em, saadetim, hayatım olan bu kadın, kenditine âdeta tapındığım bu kadın, (bu sözlere ustalıklı hıçkırık- ların ahengini refakat ediyordu.) Onsuz yaşayamıyacağım, bu kadın, kayboldu, Sir!.. Kral, nefsine karşı olan bütün hâki. miyetine rağmen hafifçe ürpermekten kendini alamadı.: Bu adamın gizli düşüncelerine nüfuz etmek istiyormuş gibi, gözleri dikkatle d'Etyola dikildi. Fakat kralm ürperişi, Hanrinin göz- lerinden nasıl kaçtıysa, onun ıstırap #fadesi dolu çehresi de krala, hiç bir şey serdirmedi. Buna rağmen on beşinci Lüi o zamana kadar muhafaza ettiği sükütu bozarak son derece lâkayd bir tavırla sordu: — Vay! Vah!, Yoksa Madam d'Et- yolun başına bir felâket mi geldi?. — Heyhat! Hayır, Sir?. — Nasıl, heyhat?, — Majesteleri rstırabımı, — heyecanı« mı âffetsinler.. Sözlerimi fena #fade et- tim. Madam d'Etyolun kaçırıldığınt söylemek istiyordum. Bu defa da d'Etyol, dikkatle kralın yüzüne bakıyordu.. Fakat on beşinci Lüinin çehresinde beklediği şaşkınlık yerine, ondan ga. yet sakin bir tavırla söylenen şu cevabı aldı: — Madam d'Etyol, kaçırıldı mı? Ne diyorsunuz, canım?. Ve bu sözlerin söyleniş tarzı âdeta; — Bundan bana ne?. Demek istiyordu.. Bu aralık kral da, muhatabının en- dişeli çehresini daha büyük bir dikkat- le tetkik ediyordu. Hanri de, sözlerinin on beşinci Lüi üzerinde hiç bir tesir yapmadığını gö- rünce hiddetlenmeğe, sinirlenmeğe baş- hyordu.. Buna rağmen kendisini topladı ve â- deta ağlar bir şekilde cevap verdi: — Size hakikati söylüyorum, Sir!. On beşinci Lüi; — Pekâlâ?. Ben buna ne yapayım ? Dedi ve gözleri hafif bir istihzayla €'Etyola dikildi.. D'Etyol ürperdi. Buna rağmen gene hürmetkâr bir tavırla cevap verdi: — Sir, zevcemi çılgınca sevdiğimi majestelerine arzetmek şereline nail olmuştum, binaenaleyh.. onu bulmak istiyorum.., Kral alaycı tavriyle: — Fakat, dedi, ben bunda hiç bir mahzur görmüyorum., Mademki bul . mak istiyorsunuz, bulun.. —- Fakat, Sir, madam Etyolu bulmanmı İKARKIZ DO POMPADUR 259 için onua nerede olduğunu bilmem lâ- zım... — Filhakika öyle.« Pekâlâl Fakat, bu sevgili madam d'Etyolun nerede ol- duğunu biliyor musunuz? , D'Etyol soğuk bir tavırla: — Ben de kralıma bunu sormağa gel- dim! Diyerek bu cür'etkâr cevabiyle on beşinci Lüiye müthiş bir tesir yapaca « ğanr düşündü. Halbuki kral son derece azametli ve mağrur bir eda ile sordu: — Anlamadım? Ne dediniz? D'Etyol: — Sevgili zeyvcemin nerede saklı olduğunu majestelerinden yalvararak soruyorum., Dedi ve şöyle düşündü; — Şimdi işin içinden çık bakalım!.. Kral sakin bir sesle: — Bu ne?, Yoksa deli misimiz, efen- di? Bu kadar fazla sevdiğiniz. madam d'Etyolu kaybetmeniz, şuurunuza bu kadar fazla mt tesir yaptı?. Benim te. baalarımın zevcelerini muhafaszaya me- mur olduğumu size kim söyledi?. Hiddetinden titriyen d'Etyol: — Sirt. Diye kekeledi, kral da, sakin olmak- la beraber, son derece tehditkâr bir ta- vırla devam etti:; — Dikkat edin, mösyö.. Sözlerinize dikkat edin... Tehlikeli bir öyün Ooynu- yorsunuz.. Size haber vereyiml. D'Etyol, kralın bu beklenilmedik hali karşısında tamamiyle şaşırmıştı. Önü- ne dikilen mâniler onu çileden çıkartı. yor, âdeta kudurtuyordu. Kralın, kendi kurnazlıkla mah - cup etmek istediğine tamamiyle kani bulunuyordu.. Buntun 'için, bu oyuna kanmamağa ve kral yarım ağızla söy- lenen sözleri anlamıyor gibi yapmak- ta devam ederse, onu açıkça bir şekil- de itham etmeğe karar vermişti. Fakat bu, son çareydi ve bunu ancak, partiyi kaybettiğini hissedince kullana- caktı. Şimdilik soğuk kanlılığını muhafaza etmek ve hedefe erişmek için gene kur. nazlık ve incelik göstermek İâzımdr.., Bunun içindiz ki d'Etyol, kralım ih- tarı karşısında, ric'at etmeği ihtiyatlı buldu ve riyakâz bir şekilde cevap ver- diş; — Görüyorum ki, majestelerinin hide detlerini tahrik etmek betbahtlığına uğradım.. — Siz mi, mösyö?. , Ne münasebet canım!.. Ve kralın tavrında öyle müthiş bir istihfaf vardı ki, d'Eyol, suratma âde- ta şamar yemiş gibi oldu ve sarardı. Kral devam etti: — Hülâsa, mösyö, maksadımz — ne- dir? « D'Etyol: — Doğrudan doğruya krala müraca. at etemek cesaretini gösterlimse, bu sırf zevcemi kimin kaçırdığını bilmek içindir. Dedi ve, ayni zamanda, münalr. bir bakışla ona, hakikati bilmekle beraber, herşeyi açıkça söylemek istemediğini anlatmağa çalıştı. Fakat kral, tavrını kat'iyyen değiş - tirmedi ve soğuk bir eda ile cevap ver- di: — Mösyö, açıkça söyleyin, maksadı- nız nedir? Kimi itham ediyorsunuz?.. Ne istiyorsunuz?. Bu kat'i ve vazih sualler karşısmda, artık kaçamak cevaplar vermeğe imkân yoktu; açıkça ve vazil bir şekilde söy- lemek Jâzımdı; Bizzat kralı itham etmekl.. Bunu düşünmek bile hata olurklü.. Bu, aptal- ca bir şekilde kelleyi kaybetmek de. mekti, çünkü kralım sakin ve soğuk tav- rı o kadar barizdi ki, bunu ancak ken- disinden emin bir adam gösterebilirdi ve d'Etyol, bti vaziyet karşısında, kra- lın Janmn kaçırılmasından belki de haki-