NU MEYVE imsanlar neden yasak olan şeylere düşkündür ? Eski Roma filesoflarından Ovide göre “kolayca elegeçirdikleri- mizi istemeyiz; gözümüz, bize verilmiyen şeylerdedir !,, Fen adamları, kocaların neden genç, güzel karılarını bırakıp çarpık, çurpuk Kadınlara aşık olduklarını, papas ve hoca kızlarının neden çok oynak oldur gunu, bazı zevklerden vaz geçmenin ne den o kadar zor bulunduğunu, bir ço- ğumuzun neden bir sürü lüzumsuz, saç ma sapan eşya satın aldığımızı şöyle i- zah ediyorlar: Çünkü insanların garip bir inad vardır len şeylere karşı temayül elde edilmesi güç olan şeylere malik ol- mak isterler, Bu, beşeriyetin zafıdır. Meşhur Amerikan ruhiyatçılarından Vright bu sahada gayet enteresan etüri ler yapmıştır. Doktorun den bir kaçını sayalım: Doktor, arkadaşlarına bir meyve zi- yafeti vermiştir. Bir tecalın duvara da- yalı üzün bir masanın üstüne iki sıra yemiş tabağı dizmiş, Misafirler bu ma getirildikleri vakit hemen ilâistisna Önlerinde duran ve kolayca yetişebilecekleri tabakları ala- cakları yörde arka sıraya uzanarak ora” dan meyve almışlardır. Her iki sıaradaki tabaklara konan meyveler de hep eyni boyda ve renkte seçilmiş olduğundan misafirlerin arka sıradakilere rağbet göstermeleri sırf on ların alımmasının daha zor olmasından ileri geldiğini ortaya çakarmıştır . Doktor Vright üç çocuğu bir odaya kapamış ve onlara bir çok oyuncaklar vermiştir. Yalnız bir tek oyuncağı ay- rı bir yere koymuş, ona ilişmemelerini çocuklara tenbih etmiştir. Çocuklar ön- lerine konan oyuncaklarla oynamokla heraber gözlerini öbür oyuncaktan bir türlü ayıramamışlardır. Onların her hareketleri önlerindeki o yuncaklarla sırf iş olsun diye oynadıkla rını, hallerinden hiç de memnun olma- dıklarını gösterm Doktor Vright öteki oyuncakla da oynamaları için izin verince üç çocuk birden büyük bir tebalükle ona saldır- mışlar, diğer oyuncukların yüzüne bile bakmamışlardır. İnsanların memnu şeylere karşı olan meclübiyetleri bugünkü psikoloji âler minin öÖğrettiği bir hakikat değildir. Es ki Rema filozoflarından Ovid “Kolayca ele geçirdiklerimizi istemeyiz, asıl gö- zümüz bize verilmiyen şeylerdedir." de mişti. ki enlar menedi- gösterirler, tecrübelerin- çerelet BAAT ai İş adamları günde yüzletce — mektuba imtza atmak mecburiyetind Bu mee- buriyet çok defa canlarını sıkıyor. Onları bu meşguliyetten kurtarmak üzere elek- trikle işliyen bir imza makinesi icat edil- miştir. İmza edecek — âmir, sillüloit bir kâğıt iım'ııc imzasının aslını ofiyor. Bu kdğıl makinenin üzerine konuluyor. Ke- lem elektrikle hatekete geçiyor. İmzanın bütün inkinalarım, bütün çizgilerini ay- nen kâğıdın üzerine geçiriyor. l Eski bir Alman darbi meseli de: *“Ortadaki hailler ne kadar çok ve bü- yük olursa aşk ida 0 kadar şiddetli o- lur,” der. Bu tabil kanuna baekacak olursak kendini aşık olduğu delikanlının ayak” larına atan kızın o adamda ltiç bir alâ- ka uyandıramıyacağına inanmak lâzım. Kral hanedanına mensup kimselerin neden avam ile evlenmek arzusu duy- dukları da insanların bu ruhi za- file izah edilebilir. Meselâ Vindsor dükü, ancak ingiliz hükümeti onun medam Simpsonla ev- lenmesine mumanaât ettiği vakıt cnsuz yapamıyacağını hissetmiştir. Bu izdi- vacı körüklemiş ve hızlandırmış olan en büyük âmil işte bu yasaktır. Eğer ana baba insan yaratılışındaki bu zafı iyice anlasalardı, oğulları iste- medikleri kızlarla evlenmezler; kızları sevmedikleri damadlara kaçmazlardı. Çocukların pek küçük yaştan gizlice cıgara içmeleri de yine yasağın tesiri- dir. Onlar cığara içmekten şiddetle, ce birle menedilecekleri yerde kendilerine gığaranın mazarratları anlatılsa alına- cak netice çok daha iyi olur. Amerikada içği yasağı ortaya çıkın” ca içki mübtelâlarının ededi birdenbire artmıştı. Ö zamana kadar ağzıma içki koymamış olanlar yer altlarındaki gizli meyhanelerin müdavimleri olmuşkadı. Memnu olan şeyler bizce hakikaten daha zevkli oklukları için değil sırf memnu oldukları için zevklidirler. Zi-l zurna sarhoş olup yerlere yıkılmakta, ertesi günü kazan gibi bir kofa, bozuk bir mide ve çiriş çanağına dönmüş bir ağızla uyanmakta hiç bir zevk yoktur. Bunu pek iyi bilenler yine sık sık ya- parlar; çünkü bu, yapmamaları lüzım olan bir şeydir. İçki mübtelâlarını bu — ibtilâlarından vaz geçirmekle maruf bir doktorun tat- bik ettiği usul şudur: O,en evvel hastasını içkinin söylenil- diği kader mazir olmadığma ikna edi- yor ve onun içi çektiği zaman içki iç- mesine müsaade ediyor. Hoatalar, içki- nin yasak edilmediğini görünce ona karşı temayülleri kalmıyor ve onu ko- laylıkla bırakabiliyorlar. Zengin bir adam, evinin bahçesinin etrafına yüksek bir duvar çevirtirse ora dan geçenlerin bahçe kapısından içeri bakmaları yenilmez bir arzu haline ge- He, Okunması menedilen kitablar en çok okunan kitablardır. Dışarda göyet ciddi olan, pek büyük mevki sahibi adamların yalnız kaldıkla- rı vakit çok garip şeyler yaptıkları biz hakikattir: Eski Amerika — cumhurreislerinden 'Teodor Ruzveltin odasına kapıyı vur- madan dalan bir gazete muhabiri cum- hurreisini burnunun üstünde bir tüy toz süpürgesi durdurmağa uğraşırken yakalamıştır. Velhasıl Adem ile Havvayı cennet- ten kovduran meşhur memnu meyve hi- kâyesi pek muhtelif şekillerde her gün | insanlar dür- maktadır. Çarnkırıda Sıtnmıa yüzde seksen azaldı Çankırı, (Hususi) — Birkaç yıldan- beri sıtmaya karşı açılan geniş savaş faydalı neticelerini vermeğe başlamıştır. Eskiden Çankırının başında büyük bir dert olan sıtma sistemli çalışmalarla çok azalmıştır. Vaktile şehrin sıtma yur vası olan Fesligen bataklığı kanallar açılarak kurutulmuş,onun yerinde bağ- lar, bahçeler, bostanlar yükseltilmiştir. Rakamlar hastalığın yüzde seksen azal- dığını göstermektedir. Bu yıl da hara- retli çalışmalara devam edilmektedir Burada açılan kanalın mahafazası ve bor zulmaması için 24 köprü yapılmıştır. Umum! meclis bu seneki büdceye bu iş | için tahsisat koymuştur. arasında tekerrür edip kA 'N Trakyada Peynircilik Büyük sürü sahipleri vilâyette bir toplantı yaplılar Edirne, (Husust) — Trakyamızın belli başlı istihsalâtından birini teşkil eden peynirciliğin İnkişafı için man- dıraların islah ve tanzimi ile mikdarla. rının azaltılması ve bu suretle istihsal masraflarının ucuza mal edilmesi husu- sunda görüşmelerde bulunmak üzere büyük koyun sürüleri sahipleti vilâyet- te bit toplantı yapmışlardır. Bu İçtima- da Valimiz Niyazi Mergen ile ziraat ve nümüne ağıl müdürü de hazır bu - lunmuştur, Toplantıda tesbil edilen esaslı nok- talar üzerinde incelemeler yopıldıktan sonra gereken kararlar almacak ve derhal tatbikma geçilecektir. Manisada Köy davası yürüyor Manisa; (hususi) $ Köycülük — hereketle- X rinin bütün hızmı al- dığı şu günlerde Ma- nisada geniş bir faa- liyet belirdiği — müşa- hede olunmaktadır.Mu hitte âdeta köylü se- & ferberliği varmış gibi u&.—'/ köy davası ehemmiyet ş le tekip edilmektedir. Manisa köybürosü Köy bürosunun değer Hikmet Bozkurd Hi şefi bay Hikmet Boörzkurd sık sık köyleri teftiş etmekte ve ihtiyaçlar Üzerine el koymaktadır. Vali Lütfi Kırdann tensibi ile ilk tedrisat müfettişliğinden köy bürosu şefliğine getirilen Hikmet Bozkurd, müfettişiliği zamanından Manisa köyle- rini dalma gezmiş ve muhiti pek iyi tanımış, köy ve köylünün dertilerini an lamış olmesı itibarile vilâyete bu yeni vazifesinde de pek müfid bir uzuv ci- muş, çalışmaları vali tarafından dalma takdirle karşılanmıştır, Ağaç mı telgraf direği mi ? hususi) — Yukarki te- İzmiz tarafındaki methalidir. Ve calde nin ortasında görülen Çınar bu metha- Hin en göze çarpan yerinde yetişmiştir. Dikkat edilirse ağacın uzayıp gitmiş or | zamanki gib cadde Bergamanın | H Seyahat Notları Balıkesirde yer yer yeni temeller atılıyor Halkevi, meklep, kütüphane ve evkaf binaları yapılıyor Mahsul vazigeti bu yıl çok iyi İ | Balikesir valisi Aykut Manyas kükümet söz Balıkesir ( Anadolu muhabirimiz- den) — Konyadan İzmir yolu ile İs - tanbula gelirken hiç bir yerde durma- mak niyetinde idim. Fakat, gün bat- tıktan sonra nura gömülen Balıkesirin gece manzarası istasyondan gözüme i- lişince bu niyete sadakat göstermenin zorluğu doğdu. Balıkesirin müzikli ha- vası bilhassa bu mevsimde gelip geçen- leri burada mıhlamak kudretini taşır. Trende söylediler: “Yağmurların henüz dindiği şu günlerde bu vilâyette yeniden inşaat faaliyeti başladı.” Yeni bir inşaat faaliyetinin başla- ması tabil bir ihtiyacın netiesidir, di- ye düşünmüştüm; şehirlerin nüfusu art tıkça mesken buhranı belirir. Buna ce- vab verebilmek için de yapı hareketleri baş gösterir. Düşündüğüm şekilde değilmiş. Bu ca- lışmaların mesken buhranı gibi şeyler. den doğmadığım anladım. Yapılanlar vilâyete müteallik umum? işlerdir. Vali Ethem Aykutu ziyaretim bunu bana anlattı. Kendisini dün makamın- da bulamayınca nereye gittiğini sor- düm. * — Kazalarda, dediler. Manyas ve Bandırmaya temel atmağa gitti. Onunla dün akşam Bandırmada mi- safir edildiği otelde konuştum. Her za manki gibi güler çehre ile bana: — Hoş geldiniz... Diyen valiyi yorğun bulacağımı tah- min ediyordum. Tahminim doğru çık- madı; uzun yolculuk ve iki günlük me rasim külfeti onu yoramamış. Gazete- cilikte usul biliriz ki sormaktır. Halbu- ki vali beni cevab vermek mevkiinde bıraktı: Konyadaki müşahedelerimin hülâsasını dinlemek istiyordu, anlat- tım. İnşaat faaliyeti Bu gezisinde Bandırmanın Aksakal köyü okulu le Manyasın hükümet ko- nağı ve yine Manyasın Sıfat istas- yonu temellerini atan ilbay bugün de Balhıkesire advet etmiştir. Onunla şim di makamında konuşuyoruz. Lâkin her telefonun zili bizi rahat bırakmıyor. Vali cevap ve direktifler veriyor. Sonra yine önünden eksik ol- mıyan tomarlarını imzalıyarak benim le üç beş cümle konuşabiliyor: — Bandırmada geçende 65 bin limm lan budanmış ve çıplak kolunda yedi tene fıncan çakılı olduğu görülür. Bu fıncanları oraya posta ve telgraf idaresi çaktırmıştır. Geçen gün anlattılar: “Son gelen bir kaç Fransız turist, Berğama hartbele- rinden evvel bu ağaçın resmini aldılar, ve gülüştüler.” İnsanın böyle fincanla örtülü bir ar ğacı Berğamada değil, Hakârinin bil- mem hangi nahiyesinde göreceğine ihti mal vermiyenler bulunabilir. Fakat bun da aldanılmış olunacağını kabul etmek lâzım, İşte görüyorsunuz ki Bergama da,yani âsarı atikasile bir turist mem- leketi olan Bergamada böyle bir gari- be bulunmaktadır. O, İzmir valisinin ve Berğama kaymakamının nazarların den kaçmadı. Müteaddid defalar emir verdiler ki bu fincanlar sökülsün. Lâ- kin söylenildiğine göre Posta ve Tel- graf idaresi oraya direk dikmek için merkezden tahsisat almamış!.. Insanın aklına şu geliyor: Bergama | Belediyesi bu ağeçı budamış. Ağaçın bütün kolları kesildiği halde bu kola ni- çin imtiyaz verilmiş? Belediye lüzüum gösterse de şu münasebetsiz manzarayi kaldırsa zorlukla mı karşılaşır? Konağının — temelatma — merasiminde söy'lüyor bedeli keşifli bir Halkevi ile Edremid merkezinde 26 bin lira keşifli bir mekte bin temelleri atıldı. Bu okul cumburi- yet bayramma kadar bitmiş olacaktır. Vilâyet merkez kazasında bir kütüpha ne binası ingasına başlryacağız. Bunun başlanması ile bitmesi önümüzdeki ha- zirana kadar sona erecektir. Yapılmakta olan evkaf dairesi binası da bitecek işler meyanındadır. Zirat vaziyet Vilâyette bu sene umumi! bakımdan daha müsaid bir esenlik kaim olacağına kanilm. Mahsullerin — veziyeti — iyidir. Zeytinler de'bu yıl iyi Tandıman vere- cek haldedir. Bu yılki istihsal ile gele- cek seneye her halde daha dinç bir. hal> de gireceğimize şüphe etmiyorum. Bizim memlekette refah seviyesini ölç mek için gözlerimizi toprak mahsulle- Tine çevirmek icab eder. Siz geziyorsu- nuz, Konya hakkında size sorduklarım bir maksada müsteniddi. Dikkat etti- niz mi bilmem; yurdun ber yanı bu se- ne heyeti umumiye itibarile bol mahsul elde edecektir, Vali, bu sırada içeriye giren baytar müdürüne veteriner işleri üzerinde alı- nacak yeni tedbirlerle yapılması lâzım gelen işler hakkında talimat verdikten ve müdürün getirdiği dosyaya beş altı imza attıktan sonra bano döndü ve de“ di ki: — İstihsal bolluğu umumi olursa tüc cart hareket ve refah da umumi ve Balıkesirimizde sadece kendi muhitimizi faydalandıracağı için değil, fakat dolayısile bütün memleketi alâ- kalandıran iktısadi barekete hisse kata cağı için kıymetlidir. öt H. Günay _Kaplıcalâr Bursada pazar günleri lokanla, oöotel ve hamamlar yüzde 20 tenzilât yapacak Bursa, (Hususi) — Mayısın onuncu günü Atıcılarda kurulacak olan pana- yır münasebetile şehrimize geleceklere bir kolaylık olmak üzere otel, hamam ve lokanta fiyatlarında yüzde yirmi miktarında tenzilât yapılmağtı karar ve- rilmiştir. Bu işle birzat meşgul olarak alâkar dar esnafla temas ve müzakereler yapan Belediye Reisi Neşet Kiper, ayrıca bir de pazar tenzilâtı tatbilemı temin etmiş- tir. Yapılan müzakereler neticesinde, bü- tön yaz imtidadınta her pazar günü bu kabil yerlerdeki sarfiyat, yüzde yirmi tenzilâta tâbi olacak ve bu tezilittan yalnız misafirler değil, herkes istifade edecektir, Bursayı İstanbula bağlayan yeni va- purun temin edeceği fazla ziyaretçilere karşı ittihar edilen bu faydalı karara, bütün otel, kapiıca ve Tokanta sahipleri, memnuniyetle iştirak etmişlerdir.