— TMAYIS — 1es H dair Yeni bir seri UZERIN'DE bir numara taşıyan ki- taplar bilmem daha kolay mı sürü- | lüyor? Öyte olacak ki kitaptılarımız, son zamanlarda, seri halinde neşriyat usulü- ne rağbet ediyorlar. Doğrusu ben, şahsan böyle şeylerden hoşlanmam: bir seyahat- nâame ile tarihf bir romanı, Voftaire'in bir hikâyesile bir cinayet ramanını yat- yana koymağı aklım almıyor. Muhtelif kıymetleri biribirine karıştırmak insana bir tuhaf geliyor. Fakat bu benim şahsi bir — hissim. Dünyanın her tarafında — böyle seri ha- linde neşriyat var; milyonlarca insan o | kitapları alrp seve şeve okuyor. Kanaat — kitapevi de yeni bir seriye başlamış: Anfara bütüphanesi, Birinci numarası Çıktı: meşhur. Kobinson — Cru- 30€ (1). Beyaz bir kâğıt üzetine — temiz basılmış, resimleri fena değil. Koleksi- yonun rağbet görüp çabuk Tenginleşme- sini temenni ederiz. Böyle bir kitabla başlanılmış olması hayırlı bir alâmet sayılabilir: Dantel de Foe'nun eseri İliada gibi, Don Kişot gi- bi dünyanın en güzel, en mühim kitap- larındandır. Çocuklara da okutulduğu için birçok kimseler indinde — itiharmı kaybetmiş olmasına bakmayın: onu bir çocuk kitabı sananlar — ekseriya ne de- | diklerini bilmiyen kimselerdir. Robinson, çocuklara da okutulabilecek, hattâ oku- tulması İâzım, büyük eserlerdendir. Za- ten çocuklara mahsus — addedilen güzel eserlerin — belki Alice in Wonderland müstesna — hiç biri çocuklar İçin yazıl. mamıştır: işte Gulliver, işte La Fontaine' in şürleri. Bu ilk kitabr Yaşar Nabi tercüme et- miş. Okummadım; fakat türkçesinin temiz. liği hususunda Yaşar Nabi'ye itimat e- debiliriz. Fakat, bittabi, bu kitabı kati bir tercüme sayamayız. Bir kere aslından değil, fransızcasından gevrilmiş, İkinci, üçüncü derece muharrirler, eserler için tercümeden tercüme caiz olabilir; fakat böyle klâsik kitapları, bir devir açmış, insanlık için bir iftihar sebebi olmuş mü- harrirlerin eserlerini, — asıllarındaki Bü- zelliği, kuvveti doğrudan doğruya tada- rak tercüme etmek lâzımdır. Sonra bu tercüme, kitabın hacminden belli, eserin tamamı değil, bir hulâsası. Dilimizde, Robinson'un tam bir tercüme- si lâzımdır. : Fakat bunları, Yaşar Nabi'yi muahaze için söylemiyorum.O, bir sanat eseri vü- cuda getirmek değil, çocuklar için okun- Ması tatlı, onların merakını uyandıra- cak bir kitab tercüme etmek istemiş. An. cak bu vesile ile, büyük bir 'eserin dili. Tize çevrilmesi lüzumunu da tekrar söy- Jemekten kendimi alamadım. üzerine İstanbul hamamlarında semtine Robinson Crusoe, öteden beri bizde | Böre ayrı ayrı fiyatlar tatbik — edildiği Robenson Krüzoe diye anılır; kitaba da | Börülmüştür. Filhakika, — belediye, ha- © ad verilmiş. Fransızlar “in,, | “en,, o- | Mümlar için evvelce bir tarife hazırlamış kurlar diye bizim de öyle telâffuz etme- :ğ:;îf" YA R aB ııaıuıâ:m;ı.mî mize bir İngiliz adına İngilizlerin ancak mamlarda kadınlar için ayrı, erkekler i- bin müşkülâtla çıkarabilecekleri “ü,, se- | çin de ayrı tarifeler tatbik ediliyor. Bil. sini karıştırmağa lüzum — olmasa gerek. | farz bazı hamamlar, kadınlara adam ba- Hiç olmazsa İngilizlerin talâffuzuna Rö- | şına 12,5 kuruğ almaktadır. Buna muka- re yazmağa çalışmalıyız. Fakat bu, ayrı bil erkeklerden yalnız yıkanma — ücreti diği için ümitli olabiliriz! de sandallarla gozin ler yapardı. Asri antrepolar Kumhane antreposu inşaatı tamamlanıyor Istanbul liman idaresi tarafından ge- çen sene yıkılan Mumhane antrepola- rının yerine inşa ettirilmekte — olan asti antrepoların esas inşaatı bitmiştir. Bun dan sonra antreponun sıvaları ile tel böle meleri yapılacak ve Avrupadan getirtilen büyük yük asansörleri konulacaktır. Yeni asri antrepolar limanımızda ge- çen- senedenberi görülen büyük antrepo buhranmı kısmen — karşılıyacaktır. Bu antrepo ihtiyacı kendisini giltikçe daha fazla olarak hissettirmektedir. Yapılan tetkikler İstanbul limanı için Mumhano- de yapılan antrepo gibi daha altı büyük antrepo yapılsa ihtiyacın ancak karşılan mış olabileceğini göstermiştir. — Yeni li- man projesinde Sarayburnuna kadar o- lan kısımda yeni asrf tesisatlı antrepolar yapılması ve Eminönünden Sirkeciye ka- dar sahilde uzayan eski günirük başmü- dürlüğü binasının da büyük bir antrepo haline getirilmesi vardır. Liman idaresi bügünkü ihtiyacı karşılamak için Kaba- taşta iskele yanında bulunan tütün depo- sunu antrepo olarak kiralamıştır. Hamam tarifeleri Bahşiş usulükalkacak Hamam ücretlerinin pahalılığı hakx kındaki iddialar üzerine belediye tarafın dan tetkiklere başlanmıştı. Bu tetkikler bir dava, olarak 25 kuruş almmaktadır. Kese, sa- Kitabı okuyun, çocuklarınıza da oku- | Pün ve yıkama ücteti olarak — bu para, tun. bir çok hamamlarda 70-80 kuruşa kadar çıkmaktâdır ki işte ihtikâr telâkki edi- len bu fiyatlardır. Bunun için belediye hamamlarda şi. yanen tatbik edilecek bir tarile hazırla- maktadır. Bu tarife şehrin her tarafın- daki hamamlarda ayni olacaktır. Ayrıca hamamlardaki bahşiş usulünün de bir nizama almması mukarrerdir. Ha mam müstahdemlerinden çoğu hamamcı lardan aylık almamakta, bahşişle çalış- maktadırlar, Bunlar, müşteri hamamdan çıkarken kapıya dizilmekte — ve bahşiş | istemektedirler. Bu suretle ekseriya müş- | teriler, hamam Ücreti kadar da bahşiş | wermek mecburiyetinde kalryorlar. Çün- kü tellâklara, kurulayıcılara, kâpıcılara vesaireye verilen bahşişler on bes, yirmi küuruşu bulmaktadır. Büunün — için ha. | mamlardan bahşiş usulünün kaldırılma- sı düşünülmektedir. ] Nurullah ATAÇ (D 530 kuruş (Koncat) L İ LAT tal aa 1i Romanyadan 1500 göçmen geliyor Geçen. sene, Romanya ve Bulgaristan dan memleketimize nakledilen göçmen- lerden bir kısmır, kış mevsimi geldiği için getirilememiş, bu seneye kalmıştı. Bun- lardan 1500 Romanyalr göçmen memle- | ketlerindeki işlerini o zaman tasfiye et- | miş olduklarından bu sene ilk parti ola- | rak sevkedilmeleri — kararlaşmıştır. Bu göçmenler Köstencede sevkedilmelerini beklemektedirler. Bunun için, iskân umum — müdürlüğü bir vapur kiralıyarak bu ay — içinde bu göçmenleri almak üzere Köstenceye gön- Jerecektir. Mayıs içinde bulunmamıza rağmen, havalar hâlâ bozuk &idiyor. |vaziyette bu şene ilkbahar güremiyeceğimiz anlaşılıyor, Çjinkü haziran'a be- İraber doğrudan doğruya yaza girmiş olacağız. Masmafih hava bugün düzel- SEHİRDE ve Bu Dün, Hiderellezdi. İstanbulun eski bir adetine göre, her sene Hidereller- de halk Kâğıthane çayırına giderek ağaçlar altında eğlenir, yer, içer, dere- Halbuki, dün hava, Hiderellez gün lerinde ender en bir vaziyette ka- palı ve yağışlı geçti. Bu yüzden Kâğıt haneye kimse gidemedi. Yalnız öğleden sonra, hava düzelip, güneş açtığı için halktan bir kısmı vapur vo sandallarla Kâğıthane dereseine giderek eski tea mülü yerine getirdi. Fakat bu sene Ki- gıthane o kadar tenha idi ki ortada, eski Hiderellezleri hatırlatacak hiçbir eğlence görünmiyordu Halbuki (resimlerde görüldüğü gibi) geçen sene ayni gün Kâğıthane epey kalabalıktı. MEMLEKETTE ihracat mallarımızın Pağılmaz cam deniz navlunları üzerinde ihtikâr Kumpanyaların fiyat spekülâsyonları yapmamaları için hükümet ciddi tedbirler alıyor Memleketimizde çalışan ecnebi vapur kumpanyaları geçen ihracat mevsiminde aralarında tröst yaparak navlunları yük seltmişler ve ihracatçıları - müşkül vazi- yette bırakmışlardı. Bereket versin, hü- kümet bu işe vaktinde müdahale ederek Yunan vapur kumpanyalarile mukavele yapmış ve ihraçat mallarımızı zamanın- da naklettirmişti, İhracat kumpanyaları |hükümetimizin bu cezri hareketi karşı- sında tröstü daha fazla devam ettiremi- yerek navlan fiyatlarını birer birer indir mişlerdi. İşitiğimize göre, kumpanyalar, — şimdi başka bir yol tutturmuşlardır. Harice büyük miktarda mallar sevkedileceği gün ler tarifelerini elbirliği ile yükseltmekte, sevkiyat az olduğu zaman fiyatlar, hü- kümete verdikleri tarilelere göre indir- mektedirler. Kumpanyalar, — bu iş için mühtelif iskelelerimizin — ihracat zaman ve vaziyetlerjni kollamaktadırlar.. Bun- dan başka ticaret anlaşmalarındaki müd detleri azalmış ve derhal mal sevketmek vaziyetinde olan tüccarların bu — sıkışık vaziyetleri de istismar edilmektedir. İhracat tüccarları, vapur kumpanyala- rının bu yeni politikasından şikâyet et- mişler, bunun üzerine alâkdar makamlar İşi resmen tahkike başlamışlardır. İhra- cat tüccarlarının iddiaları gibi kumpan- yalarm böyle muvazaalr yollara saptık- ları ve bazı sıkışık — vaziyetleri fırsat bilerek ihracat işlerimize zarar verecek emrivakilere başvurdukları sabit olursa Haliç şirketi hâlâ feshedilemiyor Haliç şirketi idare meclisi, şirket ve- saitine belediye tarafından vaziyet edil- mesine kargı harekete geçmediği için İk- tisat vekâleti aleyhine ticaret mahkeme- sinde açılan daya ile istenen 7500 lira tazminat talebinin reddedilmesi üzerine fena bir vaziyete düşmüştür. — Şirketin ayni şekilde belediyeden tazminat isti- yen bir davası da vardır. Bu dava devam etmekle beraber şirket idare meclisi esas itibarile İktisat vekâleti aleyhine açılan davaya ehemmiyet vermekteydi. Aldığımız malümata göre idare meclisi bir defa da Devlet Şürasına — müracaat | etmek tasavvurundadır. Diğer taraftan şirketin — belediye ile anlaşmak yolundaki teşebbüsleri müsbet netice vermemiştir. Bunun için — heyeti umumiyenin son kararında “icap ederse şirketin feshile tasfiyesi yoluna gidilme- &... hakkındaki fıkraya uyulmasından başka çare görülmemektedir. Çünkü se- nelerdenberi devam eden teeşbbüslerde muvaffak olunamamıştır. bunlar hakkında hükümetçe kararlar a- hmacaktır. Diğer taraftan, memleketin mevzuatı- na çok aykırı olan bu hareketlere şimdi- den sonra meydan vermiyecek esaslı ted. birler almacaktır. Bu arada Deniz ticaret müdürlüğü limrlarrmızda iş yapan ecne- bi. vapurların tarifelerini sıkı bir kontrol altında buluduracaktır, — Ayrıca, harice tazam seferler yapacakları tarihe kadar, ihracat mevsimlerinde hükümet kumpan yalarile ayrı ayrı mukaveleler yapacak- lardır. Bu mukavelelerde her cins malla- rımızın muhtelif mahreç memleketlere ait navlunları ayrı ayrı tesbit edilecek. tir. Bu suretle ecnebi vapur kumpanya- ların, ihracat mallarımızın sevkedildik- leri devirlerde fiyat spekülâsyonalrı yap malarının önüne geçilmiş olacaktır. ea Iskele ücretlerinde tenzilât yapılıyor Devlet demiryolları idaresi, şimdiye kadar bütün Türkiye dahilinde demiryo- lu şebekesinde muhtelif vesilelerle tari- felerde ehemmiyetli tenziller yaptıktan sonra gene idarenin elinde bulunan ikin- ci bir kısım işte tenzilât — yapmak üzere tetkiklere başlamıştır. Devlet demiryolla rı, şebekede tatbik edilen fevkalâde ten- zilâtlı tarifelerle idarenin elinde bulunan iskelelerde tatbik olunan tarifelerin uy- ması için iskele ücret — tarifelerinde de mühim tenzilâta karar vermiştir. Bu ka- rarın ilk tatbikatı da idarenin Mersin is- kelesinde gösterilmiştir. Büyük bir hinterlânda sahip olan Mer sin iskelesinde tuz, kereste, çimento, de- mir, maden kömürleri, maden cevherleri zahire, emtla ve eşya, her çeşit ve boyda hayvan, motörlü ve motörsüz vasıtalar- dan alman iskele resmi fevkalâde olarak tenzil edilmiş ve ayrıca vinç ücretleri de indirilmiştir. Mersin iskelesinden sonra devlet demiryolları şebekesinin sahillere ulaştığı diğer iskelelerin ücretlerinin ten- zili de tetkik edilme*e baslanmıştır. —Z Tabanca mantarı fabrikasında yangın Dün öğleden sonra, Beylerbeyinde ta. banca mantarı yapan bir fabrikada infilâk vukubulmuştur. Elindeki fosforlu maddelerle uğraşmak. ta olan Yaşar isminde bir kız, birdenbire bunların parlaması üzerine — şaşkınlıkla fosforları tezgâhın üstüne fırlatmış ve bu sefer de oradaki dolu mantarlar infilâk etmiştir. Bunun üzerine fabrikada bir yan gin başlangıcı olmuş, fnkat yetişen İtfal. ye tarafından söndürülmüştür. Fabrika sigortalıdır. Tahkikata devam edilmektedir. i ı f Otomobil ve otobüs- lerin hepsine takılamadı Otomobil ve otobüslerin hepsine dağıl- maz cam takılması hakkımda belediyece verilmiş olan kararla vorilen mühlet bun- dan evvel iki defa uzatılmıştı. Piyasada dağılmaz camın kâfi derecede bulunma- masından dolayı yeniden — verilmesine mecburiyet hasıl olan bu mühletlerin so- nuncusu da bu ay nihayetinde bitecektir. Haziranda başlıyacak olan muayeneye otomobil ve otobüslerin — dağılmaz cam takmış olarak girmeleri lüzımdır. Yapılan tetkiklere göre elân dağılmaz cam takmamış olan otomobil ve otobüs. ler çoktur. Buna da sebeb gene camın bulunmamasıdır. Bir taraftan müddetin sona yaklaşması dolayısile cam fiyatları yeniden yükselmiştir. Bu yüzden hazi- ran müayenesi başlayınca otomobil ta- hiplerinin belediye nezdinde teşebbüsle- rinin tekerrür edeceği — anlaşılmaktadır. Fakat daimi encümen müddeti san defa uzatırken bir daha temdit edilmiyeceğini şart olarak koymuştur. Bunun için bu defa dağılmaz cam koymıyan — otomobil ve otobüslerin seferden menedi i muhakkak görülmektedir. 1 Habet'den Tarihe — Türk kızlarının elişi sergisi Kültür bakanlığı, memleketimizdeki bütün kız sanat mekteplerinde, akşam sanat mekteplerinde ve terzilik — mek- teplerinde okuyan ve çalışan kızlarımı- zın el işleri ile Ankarada bir sergi aça- cakmış. İstanbuldaki — mekteplerden bu sergiye, ber nevi giyim — eşyası, şapka, ev eşyası ve el işleri olarak sanat krymeti kadar maddi kıymeti de çok yüksek nü- muneler gönderilmiş. Bu sergi, muhakkak ki bir cennet bah- çesi olacaktır. El, dünyaya varlığımızın izini bırakan büyük ustadır. İnsanın el denilen ve cefa çekmeğe mahküm, bozulan, yıpranan Üşüyen, kesilen bir azası olmasaydı, kos mik bir mahfaza içinde saklanmış beyin bugünkü insanlığı elli bin — yıl evvelki ceddine benzemekten kurtaramıyacaktı. İnsanın beyni, eli emirlerine hazır bu- lunca ilâhi olmuştur. Ömür kısa olmasaydı çabukluğu ve koe laylığı aramıyacak, büyük bir roma« nı, muharririn kargacık — burgacık el yazısile okumağı tercih edecektik, meş hur tabloları kopyelerinden — tanrımağa tenezzül etmiyecek idik, elimizde demir asa ayağımızda demir çarık, seddi çini görmeğe gidecektik. Bir genç kızın, kelebek kanatları gibi nakışlı gönlünü dinliyerek çektiği Ümik- lerle makinenin hoyrat manivelasına bağ ir iğnenin İşi bir olur mu? * Halk edebiyatrmızda kızlarımızın el iş. / (Lütfen sayfayı çoviriniz) Reşat Ekrem KOÇU