dalım geliyor varda miştim. Muharrir, bu yeni yerinde — ikinci kısının küçük mukaddi- mesinde — admmın mizah muharriri diye çıkmış olmasından şikâyet ediyor: yapalım ki adımız bir kere mizah muhar. tiri diye çıklığı — için ğt ağzımdan: “Ben mül ve bir yazı yazdığı gibi ben de onu ağ- zından: “Ben mizah müuharriri değilim' bir şeyler karalamak isterdim yapayım ki elimden gelmez. Bir muharriri en çok sinirlendiren şey belki de kendisine böyle bir damga vurul- msasıdır; psikolojik roman muharriri, ma- cera romancısı, lirik şair, v.s. Yazdıkla- | rınm en çoğu veya birkaç tanesi mizah | vadisindedir diye artık kendisinden yabk miz mizah beklenilmesine nasıl taham- mül etsin? Onun da, canr istediği zaman, başka bir sahaya geçmeğe — hakkı yok- mudur? Tuttuğu yoldan — bıkamaz mı? Kendisine öyle bir damga vurulmasını hürriyetine tecavüz sayar... Öyle müharrirler vardır ki en beğenil- miş, en çok rağbet görmüş kiuplşnm garaz olurlar. “Ona bu kadar krymet ve- rilmesi öteki kitaplarımın zararına - olu- yor; onların anlaşılmasına mani oluyor. Halbuki onlarda da benim özümden b'll’ parça vardır; hattâ belki özümün en jyi tarafları!,, derler. Değişmek, yenileşmek, başka başka muvaffakiyetler kazanmak ihtiyacındadırlar. v Bittabi her muharrir böyle — değildir. Birçoğu bir kere tuttukları yolu bir daha bırakamazlar. O yolun bütün bususiyet- lerine alışık değiller mi? — Orada yürü- mekten emindirler. Ondan başka bir yola sapıp da acemi acemi yürümelerine ne lüzum var? Tehlikeden - kaçınırlar.. Fa- kat bu düşünce, asıl şerefin tehlikeyi Rö- ze almakta olduğunu bilen asil rühların kârı değildir. Doğrusunu isterseniz o em- niyet olan kimselerin — hesapları da yanlıştır. Lord Beaconsfield, henüz genç tomancı Benjamın — Disraeli iken: “Bahta bağlananın bahtı yar olur,, der- —miş. Bahta bağlanmak nefsine itimadı 0- Janların işidir; Yyalnız alıştıkları yolda yürümek istiyenler ise içlerinde olmryan emniyeti dışarıdan bulacaklarını sanan- lardır. Onlar hangi işi hakkile başarabi- lirler ki? Birtakım muharrirler de vardır ki bir kere tuttukları yolu, kârlı buldukları için bırakmazlar. Yazdıkları macera romanı mı beğenildi? Alâ! demek ki halk onlar- dan öylesine yazı bekliyor; o halde onlar la “müşteri,yi tatmine çalışırlar. Bun- lar hakikaten birer sanatkâr, — söylemek istedikleri bir şçey bulunan birer romancı değil, yazı tüccarlarıdır. Hoşa giden ki- taplarını tekrar eder dururlar, Kendi ken dilerini taklit ederler. Taklid daima fe- na bir şey değildir. İnsanın — beğendiği, kendinden üstün bulduğu şeye henzemek istemesi bir kusur değil, bir meziyettir. Fakat kendi — kendini taklide Taz olması hiç şüpbesiz içinde hiçbir büyük- lük hevçsi bulunmadığını gösterir. Öyle muharrirlerden kaçın: — okuyucuları da kendileri gibi küçültürler. Nurullah ATAÇ Surlar yıkılacak mı? Müzeler müdürü bunun doğru olmıya- cağını söylüyor İstanbul surlarındarn bir kısmımın yı- kılacağı hakkında bacı haberler veril « mişti. Müzeler müdürü Aziz Ogan, bu hususta bulunduğu bir beyanatta şöyle demiştir: “—- İstanbul surları İstanbulun tari. hidirler. Bunların yıkılması hiçbir ra- man doğru olamaz ve ewesen elde mev. cut kanun ve nizamnameler böyle bir Şeyin vücut bulmasma da imkân wer - mer. Hattâ İstanbul surlarının slâha muhtaç olan yerlerinin bilhassa şehrin imarma teşebbüs edildiği bir sırada - tamiri hususunun nazarı dikkate alın - ması icap edeceği kanastindeyim. Binaenaleyh herhangi bir gekilde te- Teğşüh eden baberlerin doğru olmıya . cağı, ve entlişeye mahal bulunmayaca- Üt fikrini taşryorum. Ayvansaray — ile İğrikapı semtindeki Anamaz kalelerinin daima ecnebi seyyahların uğrağı olması Çocuk vinde küçül Kalabolik davetliler tarafından seytedilen ve çok munoffak olan bu Müsamere- Plâka resminden Belediyenin alacakları Resmin llga- sından sonrâ ne olacak ? İstanbul belediyesi burdan bir müddet evvel otomobil sahiplerine çok ağır gelen plâka resminin kaldırılarak yerine ben- zin şişesinden yedi buçuk kuruşluk bir zam yapılmasını hükümete teklif etmiş İktısat, Maliye ve Dahiliye Vekâletleri bu zamın 4,5 kuruş miktarında olmasını münasip görmüşlerdi. Aldığımız malüma- ta nazaran Dahiliye Vekâleti bü kararı tesmen belediyeye bildirmiştir. n şehir meclisinin karar mesi iktiza etmektedir. Bu karar linçe plâka resmi hazirandarı itibaren ta- Otomobil sahipleri bu çok mühim işin bu suretle hallinden dolayı fevkalâöde memnun bulunmaktadırlar. Fakat alâka- darları en ziyade meşgul eden bir cihet de e<ki plâka resimleridir. Çünkü İstan- bulda belediyeye karşı plâka resminden borçlu olmayan otomobil yok gibidir. Bunlar içinde bir senelik birden borcu olanlar çoktur. Esasen bu resmin tahsil edilmemesi dolayısile hiçbir zaman mu- hammen varidat doldurulamadığı gibi bazan belediye yaptığı masrafı dahi çı- karamamaktadır. PİÇANREŞEİ NC G GT TRAK Resim sergileri için tablo seçecek komisyon Maarif Vekâletinin, İstanbulda şehrin merkezi bit yerinde büyük bir n:sın Ber- gisi binası, vilâyetlerde de resim müze- leri vücuda getirilmesine karar verdiğini ve bu müzeler için bütün ressamlarımız dan eser satın almak üzere gehrimizde bir komisyonun teşekkül ettiğini yazmış Birl yapan bu komisyon KöreE Te Öğrendiğimize göre komisyonun, vilâ- yetler hesabına mübayaa edilecek eserleri seçmek üzere iken böylece dağılmasına şebep akedmi direktörlüğü ile l:ofnim—on azaları arasında çıkan bir noktai nazar ihtilâfıdır. Komisyonda bu vaziyet son bir dela daha müzakere mevzuu olmuş ve bir daha toplanmamak üzere içtimala ra nihayet verilmesi takarrür etmiştir. Akademide teşekkül etmiş oları bu ko- misyon bugün Üç grup halinde bulunan saratkârlarımızı temsilen üç grupun da murahhaslarından mürekkep bulunüyor- | du. Bu son vaziyetten sonra, Vekâletçe karar altına alınmış ve sanat h"_"f“m"_' da yeni bir kalkınmanın tanrlı_n_ı teşkil edecek olan bu harektin devamı için nasıl bir yol tutulacağı merakla beklenmekte- dir. ——— © ilkönce bunların tamirini ve hattâ ka. ranlık yerlerinin de tenvirini !zıp mğ- rir. Mademki İstanbul bir turist ııhr_ı_ gdir, bunlar yapılmalıdır. Surlar, bir şehrin orijinal kıymetidirler.. kaftası münasebetile Paşabahçe ilkokulunda 23, '& mektepliler tarafından güzel müşamereler verilmiştir. 2A, 25, 26 nisan günle- si muvaflak olan küçükler arasıı Akmedi tebrik ederiz. Göçmen nakliyatı Bu yıl da geç başlıyor Yeni tedbirler alınmadığı takdirde bu yıla mürettep 20000 göçmenden ancak yarısı anayurda gelebilecek Göçmen nakliyat mevsimi geldiği halde hazırlıklar henüz - bitirilmediği için nakliyata başlanamamaktadır. Bunu en mühim sebebi, İskân Umim Müdür lüğü elinde bu seneki nakliyat işleri için — tahsisat bulunmamasılır. 'Yeni bütçeye bu işe ait tahsissem — kenulması önümüzdeki ay içinde bitiri- leceğinden göçmen nakliyatma ancak Hazirandan itibaren başlanabilecektir. Bu suretle, bu sene de göçmen nakliyat işi geç kalmış olacak ve yeni bir tedbir alımmadığı takdirde bu seneye mürettep — olan 20.000 ırkdaşımış tamamen getiri- lemiyecektir. Çünkü nakliyata geçen — sene olduğu gibi iki vapur tahsis edilir- se bu vapurlar ilkteşrin s#onuna kadar — muntazam gelerler yapmak ve iskeleler de fazla beklememek şartiyle ancak 10.000 kişiyi tşşıyabileceklerldir. Halbuki, ırkdaşlarımız. ana yurda — birâan gelerek yerleşmek arzusunda bulunuyorlar, Bunlardan bir kısmı vaziyetlerini tasfiye ederek Köstence ve Vamaya inmeye başlamışlardır.. Şimdiden 1500 göşmen memlekete gelmek üzere bazırlanmış bulunuyor. — İskân Umum Mü. B n Sene göçmen makliyat —işini yapmış olan Kalkavan zadeler fiz- :x ı!b(r“ göçmeni almak GM= vapur göndermesini bildirmiştir. evvel *” Tekirdağında havantn güzel olması 'dolayisiyle 23 Nisan Müli Hâ- kimiyet Bayramı ve Çocuk - Haftası büyük bir neş'e ile kutlulsamıştır. Bütün ilkokullar gündüz ve gece müsamereler vererek Tekirdağı halkı. nâ çocuk sevgisini aşılamışlar ve halkın neş'esine özen vermişlerdir. Ço. cük balosu da çok neş'eli geçmiştir. Resmimiz bayramdan bir intibar tesbit ediyor. Döğrü değilmi? | TETETTTTEN K AAA CDS KBA Yoksul çocukları teshiri! Her sene müuayyen zemanlarda, bayram sıralarında gazetelere bazı resimler gelir: Bir duvar klibine veya barap bür bina önüne — erralanmış çocuklar; yanlarında bir kaç büyük zat.. Resimlerle beraber gönderilen kâğıtlarda da şöyle irahat verilir: “Çevremizdeki yoksul çocuklardan şu kadarımna muhitimizdeki filân kurum şubesi tarafından elbise giydirilmiş. tir. 'Resimlerini neşretmek suretiyle bizleri teşvik etmeniz ricasiyle... ,, Resimleri neşretmemek, hayir işinde zatları teşvik etmemek şeklin- de telâkki olunacağı cihetle fotoğraflarr gazeteler bosmamazlık edemez- ler. Zavallr yavrucuklar teşhir edilir. Doğru mu? Çocuk idünyanın en hassas mahlükudur, ketenden bir ceket ve pan- talon verdik diye onların yoksulluklarını kafalarına vurmağa hakkımız var mı?, Elbiselerini iane ile tedarik etmiyen çocuklar arasında o zavallı- Jarr bir de gazeteler vasıtasiyle teşhir etmek insaflı bir hareket sayılabi- lir mi?. Hayir işlerinde önayak olan xevat esasen bu işleri fahriyen ya. pan ve mukabilinde bir şey beklemiyen hamiyet erbabındandır, gazete- lerde fotoğral neşrinden bir teşvik beklemeseleh daha iyi olmaz mr? lerde şiirler okunmuş ve “Canlı terih,, ” Küçük şehit,, piyesleri Temsil edilmiştir. Hep- da Bülend, Aydoğdu, Nuri, Çetin, Asım ve Re- cep göze çarpmışlardır. Küçükleri ve de-ğerli kocaları Süreyya, Saud, Makbula ve Devlet Demiryollarında Kabaklara tenzilât! Hernevi kabak bu tenzilâttan istifade edecek Devlet demiryolları idaresi, şimdiye kadar hususiyetleri dolayısile mavayyen bazı tenzilâtın tatbik edilmediği hatlarla bazı maddeler için tarifelerde yeniden mükhim tadilât yapmıştır. Yeni tadilât mayısın yirminci günü den itibaren başlayacaktır. BBu tadilâta göre şimdiye kadar memleketin bütün hatlarında tenzilâtiı tarifeye tabi olduğu halde Toprakkale - Payas ve Zonguldak hatlarında tenzilâtir tarifeye tabi tutul- mayan arpa, yulaf, ve çavdar, ayas hat- tile yabancı syonlara nakledilmiş ol- sa dahi, © r tarifeye tabi olacaktır. Kezalık şimdiye kadar Mersin - Mamüre hattında tatbik olunan hustsi yölcu ta- rifesi bu hatta da teşmil edilmektedir. Şimdiye kadar sebze ve meyveler dev- let demiryollarında tenzilâtir bir tarife ile nakledilirken kabaklar büyük yer is- gal etmelerinden dolayı bu tarifeden ha- riç tutulmuştu. Yapılan tetkikler netice- sinde bu istihsal maddesinin de tenzilâtlı tarifeye tabi tutulması muvafık — görül- müş ve balkabağı, helvacıkabağı, taska- bağr gibi kabaklar da tenzilâtir tarifeye sokulmuştur. * BEYOĞLU Halevi tarafından Silivriye bir tetkik gerisi yapılmış, köy meydanın. daki merasimden sonra köylülerle muhic. Tif içtimci meseleler Üzerinde görüşülmüş. tör. * BİRKAÇ gündenberi şebrimizde bulu. nan Kahire polls müdürü muavini Marka püşa dün İstanbuldan Misıra harcekt et miştir. * MUSİKİ sanatkârları cemiyeti idare hoyeti dün seçilmiştir. * BEYOĞLU Halkevi tarafından tertip edilen spor şenliği yarın, saat 1 7de Halk evinin cimnastik salonunda yapılacaktır. * DENİZYOLLARI idaresi mayısın ou beşinden itibaren Trabzon Mudanya ve Karabiga ve İmriz hatlarına yaz tarifesi tatbike başlayacaktır. Yeni tarifede Mu- danyaya vapur 15,90 da kalkacaktır. * DENİZ HARP okulunda, pazartesi gü- nu sancak verme merasimi İle, bu yıl li- seyi bitirenlere diploma tevzil merasimi yapılacaktır. * HALKALI Ziraat mektebi namına Hal. kalıda Nakkaş çayırı istimlâk edilecek burada bir nümune fidanlık vücuda geti. rilecektir. * BANDIRMADA karaya oluran “Saadet,, vapuru, gemi kurtarma şirketinin tahlisiye gemisi tarafından dün sabah yüzdürülmüş tür. * MUDANYA İlmanının vaziyeli ve inki- şaf çareleri üzerinde tetkikatta bulanmak üzere, Deniryolları müdürü Raufi Manyas dün Mudanyaya kgitmiştir. * MARMARADA işliyen ve telsizi bulun. mayan vapurlara da telsir konulması ka- rarlaştırılmıştır. * DİYARBAKIR - Irak demiryolunun 65 kilometrelik ilk kısmında faaliyet devam etmektedir. Bu hat üzerinde 101 köprü yapılmaktadır. * SITİNİYE Vekâleti tarafından — alâka. (TAtfon savfayı çeviriniz)