CA V Ç GSN 4 Ç 4 ASIC yT | Yeni donanmaların belkemiği Çok dayanıklı, çok süratli ve ağır toplu zırhlılar.. Japonlar yeni dritnotlarına 457 milimetrelik toplar yerleştiriyorlar; Amerikan zırhlılarının süratı arttı- rılıyor; İngilizler zırhları kalınlaştırmıya bakıyorlar Harp denizciliğindeki yarış, bütçele- ni yıldırımla çarpılmışa döndürdü. Kı- yısr olan her devlet, en fakırinden en zenginine kadar, öyle hovardaca mâas- raflara girişmeyi kabül etmiş yorzlar ki bDu sıcağa kar dayanmaz. Fa- kat görülüyor ki hiçbirinde hesaba ki- taba bakacak tahammül kalmamıştır. Madem ki yarış bir kere başlamıştır, devam edecektir. “Plâvdan dönenin kaşığı hikâyesi, Büyük iddialı devletlerin tatbika baş ladıkları programlarla hasımlarından evvel kendikendilerini tahip etmekte ol- dukları inkâr edilemez. Bugünkü ekono mik şartlar içinde böyle büyük ve yıp- ratıtı hi kse kimin tahammülü ola- bilir? kırilsin ,, Deniz silâhlanmasının — belkemiğini hüyük zırhlılar teşkil ediyor. Umumi Harp sonunda, salfı harp #ırhkdlarının kıymetten düştüğünü iddiz için ortaya atılmış olan bütün narzariyeler artık ta- mamile iflâr etmiştir. “Denizaltr mr, uçak mu?,, “Denizâltı m:? Muhrip mi?,, *“Çok süratli hafif kruvazör mü; bü- yük mubrip mi?,, şeklinde münakaşala- yı bir hayli dinledikten sonra amirallık- lar, yine büyük zırtılılara saplanıp kal- mışlardır. Umumi Harp sonunda zırtılınız. kiye metten düşmesine asla imkân ve ihti- mal -olmadığını söyliyen tek adam, İn- giliz deniz mühendislerinden Sör Corc Tarston olmuştu. Bu zat, (1920-1921) de “Brasseye denizcilik ve — gemicilik salnamesi (1) inde nesrettiği bir ma- kalede aynen göyle diyordu: *“1914-18 harbinden ve bilhassa Jut- land muharebesinden alınan neticeler, bu harplere iştirak etmiş olan İngiliz zırhlılarının birçok noktalardan harp iatiyaçlarını karşılayamamış bulunduk- larını bize göstermiştir: 1 — Denizaltı hücumlarına kârşı çok zayıftırlar. 2 — Dahili taksimat berbattır. 3 — Boörda ve güverte muhafazası noksandir. $ — Ateşi idare eden merkezin yeri iyi intihap edilmemiştir. 6 —- Telemetrenin bulunduğu yerler kötü seçilmiştir. İlâh.. Bunun tek sesebi, büyük addettiğimiz bu zırhlıların dahi hakikatte birer kü- Çük, gemi olmalarıdır. 23 bin, 28 bin tonluk zırhlr olmaz, “Bir harp gemisinin tonajından yüz- ide 32 sini zırha ve muhefaza tertibatı- na, yüzde 28 ini silâha ve makine kuv- vetine ayırmak iktiza ediyor. Binaen- aleyh mükemmel bir deniz 'sarp vasıta- & temin etmek istiyen — devletin, en az 57,000 tonluk büyük 21hlı yap- mayı düşünmesi lüzemidir. Bu gemilerde 200,000 beygir kuvvetin de makinelerle 33 mil tüyat elde edile- bilir ve sekizer adet 457 milimetrelik Bğır top tabiye edilince bü gemilerden İevkalâde istifade mümkürtdür.., Şimdiki halde tergâhlara konulmuş olan gemilerin en büyüğü ancak 35,000 tonluktur. Yine biliyoruz ki Amerikanın deniz anlaşması dışına çıkışından senra 45 bin tonluk büyük gemiler inşası da düşünülmektedir. Bu gidişle günün birinde İngiliz mü- bendisinin 1920 de göylediği fikrin tat- bik mevkine konulduğunu göreceği- mizden emin olabiliriz. Silâhlanma ya- rışı İHerledikçe devletler, pek tabii ola- tak, mümkün olduğu kadar çok süratli, bulunu. | Büyük deniz devletleri, biüyi çok iyi muhalazalı ve çok kudretli ge- “miler yapmak cihetine gideceklerdir. Bir kere, yeni zırhldara, günden güne daha eğir toplar konacağı muhakkak- ır. Deniz silâhlanmasinı, Japon deniz hlanmasına uydurmak istiyen Ame- rika, İngi Çorlaştırmak hususundaki bütün ssrarlarma hep men li cevap vermiş ve yeni yaptırdığı ge- milere de 406 milimetrelik toplar koy- durm e “Nerd EKarolina, ve “Vaşington,, adlı yeni zırhlılarına ise daha ağır top- lar koymağa karar verdiği rivayet edi fiyor. Amirallık bu iki geminin plânla- Tını baştanbaşa değiştirmiş bulunuyor. 35,000 tonlük bir gemiye dökuzar ta- ne 406 hilk tabiye etmek için mutlaka, erenin topları geminin süratinden ve korunma kuklre- | tinden fedakârlıkta bulunmak — lâzım- dır. Bu yüzden Karolina ile Vaşington ancak 28 er mil yapabileceklerdir. 1923 de ikmal edilmiş olan Amerikan zırhlılarına 8 tane 406 milimetrelik top tabiye edilmişti. Bu zırhlrlarda ayrıca 12 tane 127 milimetrelik top ve yine 127 milimetrelik 12 uçağa karşı müda- fas topu va: damarı olan yerlerde zirh kalınlığı 355 milimetreyi bulabilmişti. Diğer tarafla- rTa ancak 203 milimetrelik zırh konmuş- tu. Güvertelerin zırhı ise 76 milimetre kalmlığındadır. Üç toplu üç taret içinde dokuz tane 406 lık top taşıyan Nelson sistemi İn giliz gemilerinde zırh kolınlıkları daha yüksektir, Fakat buna mukabil gemi- ür, 23 mil süratli harp iatiyaçlarını karşılayamarlar. ingilterede yeni yapılmakta — olan “King Core V,, gınıfı beş zırhlinizi be- | heri 35 bin ton çekecek, 355 milimetce- lik topları olacak ve 30 mi Ingilterenin sipariş edeceği yeni klatın bu sınıfa benzeyeceklerini ve bu zırlılılarda 355 milimetrelik — toplarla iktifa edileceğini sanmak mümkün değildir. İngiltese büyük tapa ve bü- yük, daha büyük gemiye gidecektir Japon tersanelerinde gimdiden 457 milimetrelik toplar hazırlanmış — bulu- nuyor. Demek ki yeni Japon gemileri- nin 35,000 sonluklardan çok daha bü- yük olacaklarını söylemek —mümkün- | dür, Esasern umumi harp esnasında İn- gilizler de monitorlerinde 457 lik top- lar kullanmakta idiler. Bunların mer- Yazan: çok Dü yüle, zerhli yapmorlar Bu yüzden ancak car | SADIK DUMAN mür üü olduğu Kadar) bügğük mileri 3000 İngiliz Hbresi ağırlığında- dır. Yani aşağı yukart 35$ milimetrelik obüslerin iki misli büyüklüktedir. Pransada da ağır toplara doğru bir İ temayül boşlamıştır. Yalnız süratin pa- ra etmediği, süratle beraber gemiye da- yavıklılık ve harp kudreti vermek lü- zımm olduğu anlaşılmıştır. Almanların, umumi harpte Jutland- daki aebatlarını gemilerinin zırh bakı 9 olan kuvvetine borçlu oldukla: nıyor. Yeni yapılacak İngiliz gemilerinde makine daireleri, cephaneliklerin ve ka- zanların bulunduğu yerler ilâ' kat bel- ki de üç kat zırhla muhafaza edilecek- tir. Ü Bamer'a aamalen ehlpyin uaklnli DENİZBANK DENİZYOLLARI İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy — Köprübaşı rkeci Mühürdar Zade) Han telefan: 22740 LAT Karadeniz Postaları, 1 Mayıstan itibaren Karadeniz postalarında aşağıda yazılı deği- şiklikler olacaktır: ( SALI POSTALARI gidiş ve dö- İN nüşte Zonguldak, İnebotu, Sinop, Samsun, Gireson, Trabzon ve Ri- zeye uğrayarak Hopaya kadal gidecek; gidişto İlâveten Tirebo- luya ve dönüşte Pazar'a uğraya. caktır. PERŞEMBE POSTALARI gi- diş ve dönüşte İnebolu, Ayancık, Sinop, Bamaun, Ünyo, Fatsa, Or- du, Gireson, Görele, Trabzon ve Rizoye uğrayarak Hopaya kadar gtdecek ve dönüşte ilâvetan Of ve Akçanbada uğrayacaktır. PAZAR POSTALARI gidiş ve 4önüşte Zonguldak, İnebolu. Ger- ze, Samsun, Ünye, Fatsa, Ordu, Gireson, Vakfıkebir ve Trabzona Uğrayarak Rizeye kadar gidecek ve dönüste Jlâvoten Sürmene ve Tireboluya uğrayacaktır. (2339) DEF Baş'arafı 5 incide Allahın dini, taptıkları Allahın, resulü.. Yalnız lisanımız peygamberimiz başka... 'Tramvay geliyordu bana Allaharsmar- Tadık dedi ve ilâve elti: — Kızım, güyur duası pek keskin - l lur, çabuk tutar! Ninenin din? bugünkü idealler gihi mu taassıp değildi. Başkalarının da haklı ©- labileceğini kabul ediyordu. Tramvaya | binerken araksından baktım, — içimden “inaşllah,, ikimizin de niyet! artık uza- | miyacak!,, dedim. * * * Bu ayazmanın süyle bir efsanesi K: Ayaterapon asırlarca evvel Kıbrıs ada- sına mensup bir azizmiş. Her insan gibi yaşadıktan sonra o da ölmüş ve gömmüş- lez, Bir gün ahaliden biri onu rüyasın- Can görmüş. Adama aziz: “Kıbrıs En- Cülüs Arapları tarafından — zaptedilmek üzeredir. Benim nüşımı İstanbula götü- rün.,, demi yar. & No. 270206 No. 270208 210209 L,m unt 20.5- 1938 taril Yeni çıkan plâklar Bayan İfakat Hüzam şarkı Rast şarkı — Şu seven kalhim Bayan Safiye Tokay ENOSATOLON L r nn z Te Kai — Hicaz şarkı Hüzazm şarkı Bayan Mahmure Şenses — Rumba Kaynana garkısı — (Bayan Perihan iştiraki Devtet Demiryolları ve Limanları işletme CA SİMEU Udi den itibaren Mersin - Mamure krsmma m C ER . FO SA OT 28 NİSAN — 1938 —— Ayaterapon ayazması koyuyorlar. Orada — bir menba zuhur c diyor. Papazlar bu suyun mukaddes ol- duğunu, şifa verici hassaya malik bu- lunduğunu hristiyan cemaate bildiriyor- lar. İstanbülun — zaptından sonra 4050 Bevre evveline gelinceye kadar bu ayazma yı müslümanlar idare ediyorlar. İkinci Abdülhamit zamanında Fener patirkha- nesine veriliyor. Tstanbulda pek çok avazma — vardır. Ve her ayazmanın da efsanesine göre gila küvvetinin olduğu guncukta, Dolmabahçede, Arnavutküy de, Balatta, Ayvansarayda, Yedikulede, bulunanlar meşhur 'olanlardır.. Bütün bu ayazmalar da hergün Ayaterapon a- yazması gibi ayni dekorda ayni rağbette- dirler. Ayaterapon denilen bu zat kimbilir kim dir? O suyun kudsiyeti — nereden geli- yör? Bunlarım cevabı kolay verilir: Her ikişi de hiç... Halkı boşu — boşuna inan- dırmak, onun hastalığından, ümitsiz! den dint bir vasıta ile istifade etmek ğil midir? Neriman HİKME1T — Sakın üzülme sevgili kız Bayan Nadire — Bir rakı ver al bardak! — Sana baktıkça — Usandım erkeklerden üs yöolen ta- rifesi Toprakkale - Payas kıcmına da teşmil edikniştir. Fazla tafsilât için istasyom lara müracast edilmelidir. (2388) — (1215) 20-5 .1938 tarihinden itibaren Balkabağı, Helvacıkabağı ve emsali ka« baklar, yaş meyva ve sebzelere mebus tazileye tâbi tutulacaktır. Fazla tafsilât is- tasyonlardan verilir. (1214) (2389) 20 - 5 1938 tarihinden ilibaren zahire tarifesinin arpa, yulaf ve çevdar maddelerine ait tenzilâtı; Payas, Zonguldak ve Türk ve Ecnebi diğer demiryol is tasyonlarına yapılacak nakliyatfa da tetbik edilecektir. (1213) (2390) uoıANTs'gv'BANkİUNi B K