10 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şairin istikbali OCUK babhalarına sorun: “Üğ- lunuzun ne olmasını istersi- niz?,, Her türlü cevab almanız kabil- dir: asker, doktor, mühendis, devlet memuru, avukat. Hatta sinema sanat- kârı... Fakat: “Oğlumun şair olmasını isterim,, diyene hemen hiç tesadüf et- mezsiniz. Hele:; “Kızınızı kime Ver- mek istersiniz?,, sualine: “Şaire,, diye cevab verecek adama, konu komşu, ©$ dost, hiç şüphesiz ki korku ve merha- metle bakar. Yalnız bizde değil, dünyanımı hemen her tarafında böyle. Bir Fransız mu- harriri, M. Denis de Rougemont: “Şa- irliğin ancak esbabı-muhaffife'den — sa- yıldığı bir devirde yaşryoruz! diyordu. Şairlik niçin bu kadar kötü görülü- yor? Sadete az para kazahan bir mes- lek öldüğü için mi? — Zannetmiyorum; çünkü oğullarına büyük bir servet br- rakacaklarından emin olan ıileler_?ile onlarm şiire hevesini hiç de hoş gör- müyorlar. “Zengin de evlâdlarının pa- ra kazanmasını ister de onun için!,, de-: meyin; çünkü dünyanın zengin aileleri içinde paraya gerçekten doymuş, bu- nun için de oğullarını kazanmaktan Zi- yade sarfetmeğe teşvik edenler vardır. Şairliği onlar da istemiyor. _ Hiç — şüphesiz bir takım istisnalar gösterilebilir. Fakat dikkat edin: oğul- larını şairliğe sevkeden babalar, korku ile değilse de, hakikaten merhametle bakılacak adamlardır. Çünkü: Bı.kml oğlum yazmış!,, diye gösterdikleri şiir- ler hemen daima bayağı, gülünç şeyler- dir, Delikanlıyı şımartırlar ve ekuriy.ı hiç bir işe yaramaz, cak bir adam ederler. Demek ki oğullarını şa- irliğe teşvik — edenlerin çoğunu ciddi kimseler sayamıyacağımız için O larr hesaba katmadan düşünebiliriz. Bugünkü dünya şairliği niçin böyle hor görüyor? Şüphesiz bunun birçok sebebleri vardır. Benim aklıma bir ta- nesi geliyor; bilmem doğru mu?, Oğlunun şair olmasını İstiyetek a- dam rete gerçekten muvaffak olmasını, yani r.ı. nız zamanında değil, istikbalde de anıl- masını arzu eden Bunun için de onun müsbet, doğru bir yolda ?ürümesıne ehemmiyet verir. Halbuki bugünkü dünyada şiir kadar karışık, :ülellık ka- dar üzerinde anlaşılamıyan hiç bir şey yok. Kıymetler mütemadiyen münaka- şa ediliyor. Hiç bir memlekette ılaı:ie- mialara itibar kalmadı. “Şiirde doğru yol budur,, diyenler bile tâ içlerinden ettiklerini gizlemiyorlar. Hangi imizi bilemiyoruz. İngiltere'de Pope, şüphe eseri, niçin beğendiğ Fransa'da Boileau, . : 'Almanya'da Lessing: “Şu şartları haiz eserler güzeldir ve daima da güzel lfa' lacaktır,, dedikleri zamanlarda glil'hk: bir babanın oğlu için temenni ede bir hal alabilirdi. Fakat bugün, şiir ve edebiyat sahasında, iman değil, şüphe devri yaşryoruz. Kıymetlet yıkıldı, ye- rine başkaları konmadı. Hiç bir şairin, hiç bir eserin istikbalinden kimse eınin değildir. Bir insan kendisini şüpheli bir yola atsa bile evlâdının müsbet bff yolk da yürümesini ister. Yalnız “gair,, dedim; fakat siz © ke- limeyi ressam, bestekâr, hasılr yaratıCı sanatkâr manasında alabilirsiniz. i Bu ikâyet mi ediyorum Hiwr.halîe:ak Hai ” böyle olduğunu Söylüyorum. Zaten şikâyet etsek bile bir faydası olmaz; çünkü zorla imari kabil değildir. ö Nurullah ATAÇ Şoförler cemiyetinin bir tavzihi Şoförler cemiyetinden dün şu İCz- kereyi aldık: Beş gün evvel intişar eden gazete lerde “bir goför zabıta nezaretindey- kan yazıdan dolayı yaptığımız tetki. kat ve tahkikat neticesinde (Salma - tomruklu Mustafa Paltiro) namında- ki adamm şoför olmadığını ve şoför- lük mesleğiyle alâkası bulunmadığını Hamamlara ucuz terkos ruştan su verilecek İstanbul hamamcılarının Terkos su- | yuünun pahalr olması yüzünden ha. mamları iyet kalacakları şeklinde muhtelif makam- lara düyurdukları ve dahiliye vekâle- tinin tavassutunu İcab ettiren şikâ - yetleri nihayet hamamcılar lehine müspet heticeyi verme yoluna gir . miştir. Belediye, den verilen emir üzerine umumun sih- hatiyle alâkadar olan hamamlara ve. rilen sular için umumi tarife üzerin- den üçte bir nispetinde tenzilât yapıl- masmı muvafık , görerek bu hususta hazırlanan projeyi şehir meclisine ver- miştir. Şimdi proje meclis encümenle. rinde görüşülmektedir. Yeni yapılacak tenzilât 938 mali yılı bütçesile alâkadar olduğundan meclisin bu devresinde çıkarılacak ve haziran başmdan itibaren — meriyete girecektir. Belediyenin yapacağı tenzilâtla ha- mamlara su metremikâbı on kuruş ü- zerinden verilecektir. Fakat hamam . cılar bu tenzilâtı da kâfi görmemek- tedirler. Gümrük komisyonculu- ğunu ıslâh Ankaradan dönen heyeti dinliyen gümrük komisyoncular birliği, yeni i- |£ dare heyeti, birlik köngresinin bu a. yın 24 ünde yapılmasına karar vermiş |f tir. Eminönü Halkevi salonunda yapı- lacak olan bu köngrenin çok mühim Ankaraya giderek gümrük ve inhi- sarlar vekâletiyle temaslarda bulunan komisyoncular heyetinin — teşebbüsü h gümrük komisyonculuğunun bü gün- kü vaziyetten kurtarılarak bütün Av. rupa memleketlerinde bulunan şekli almasına imkân verilmesi mevzuu Üü - zerinde olmüştur. Gümrük ve inhisar- lar vekâleti müsteşarr Adil Okuldaş bu hususta mümkün olan her şeyin yapılacağını komisyonculara vaadet . miştir. Diğer memleketlerde komisyonvu - Juk bugünkü halinde bir ferd işi ol - | mattan çıkarak — kollektifleşmiş — ve | bununla büyük şirketler uğraşmaya başlamıştır. Gümrüklerde iş gören a- nasırın en emin ve en iyi teşkilâtlir bir zümre halinde bulunuşu devletçe de arzu edilmektedir. Bu meyanda güm. rüklerde, bütün iİnzıbati — tedbirlere rağmen iş görmekte olan karnesiz kim selerin faaliyetine kat'i şekilde niha- yet verilmesi ehemmiyetli bir mesele halinde bulunmaktadır. Kongrede bütün bu cihetler ehem- miyetli bir şekilde mevzubahs olacak. tır. Metre mikâbı 10 ku- || Degğil mi ? kapatmak — mecburiyetinde İf # ne de sıhhat müdürlüğünün hatır . dahiliye vekâletin- E vardır. Susuzluk Geçen yaz ortaya çıkan büyük $ tifo salgınında, o samana kadar #i kimsenin bilmediği, ne belediyenin, $ layıp halkı ikaz etmeyi düşünmedi- $ ği feci bir hakikat ortaya çıkmış- $i bi ' $ Kirkçeşme suları mikrop yuvası- Şi daır. Tifonun salgın haline gelmesin. #i de bu suların da mühim bir Tolü $ Bu keşif, salgın çıkmadan önce Şi yapılabilseydi, herhalde daha fay - dalı olurdu ama, zararın neresinden $i dönülse kârdır düşüncesile Kırk - fi çeşme sularının kesilmesine karar verildi. Bu suları kullanmak zaru. $i | Tetinde olan semtler ahalisine dei # vaitlerde bulunuldu: : — Kapatılan — çeşmeler yerine $i Terkos çeşmeleri açılacaktır. t Herhalde bu vaitler tamamiyle fi yerine getirilmemiş ve birkaç bin $ nüfuslu bazı mahalleler unutulmuş (£ olacak ki, Küçükmustafapaşa, Müf- $i tü Ali mahallesi sakinleri namımna ; dört imza ile gazetemize gönderilen ; bir mektupta şöyle satırlar okuyo- $ — “800 haneli ve 2000 nüfuslu ma- 4 hallemizde vaktile yedi tane Kırk. & # çeşme varken, sıhhi esbaba binaen $ # belediye tarafımdan bu çeşmeler ka- # patılmış ve buna mukabil bir tek ti # terkos çeşmesi dahi yapılmamıştır. $i $ Bu'kadar çok nüfusu olan bir ma- $i & hallenin gerek temizlik ve gerekse $i # içmek noktai nazarından susuz kal. ması ne dereceye kadar doğrudur? ! — Halkın en hayati bir meselesine bu kadar lâkayt kalan belediye şa- ammhmee bu 'Senitte zuhuru melhuz bircok sari hasta - lıklarla mücadele — mecburiyetinde kalacaktır.,, : Muharrem ayı geçtiğine göre bu #i mahalleye de su verilmesinde artık b_îr_ mahzur kalmamıştır sanırız. Dit ZEEZEERİRTEİEEKTEZİRİSRETİRİNEİNMERDEMENDEDMEZEENİNN Denlz ticaret müdü- rünün tetktikseyahati *Deniz ticaret müdürü Müfid Nec. 'det, Egedeki limanları teftiş etmek üzere bir seyahate- çıkmıştır. Evvelâ Ankaraya giderek iktısat vekâleti ile temaslarda bulunan deniz ticaret mü- dürü, oradan Mersine hareket etmiş- tir. Mersin liman reisliğinin faaliyeti ve limanın vaziyet ve ihtiyacını tetkik ettikten sonra İzmire gelecek ve bu- rada da birkac gün kalacaktır. Deniz ticaret müdürünün bu seya . hati, limanlarımızda idare ve iş bakı- mından yapılacak tadilât ve ıslahat i- le alâkadar bulunmaktadır. Kızılay kongresi Bu ayın 30 unda Ankarada toplanıyor Kızılay cemiyetinin umumi köngre- si bu ayın otuzunda Ankarada yapı. lacağından cemiyetin İstanbulda bu- lunan kaza merkezlerinden mümessil- ler seçilmeye başlamışlardır. Kaza mümessilleriyle beraber kızılayın İs&. tanbulda bulunan mümessili de kon. gre için Ankaraya gidecektir.. Kaza idare heyetleri yeni umumi köngre itin cemiyetin umumi işlerini alâkadar eden bazı teklifler hazırla- maktadırlar. Bu teklifler üzerinde gö- rüşülmek üzere koöngreye gidilmeden evvel kaza mümessilleri vilâyet mü- messilliğinde bir toplantı yapacak ve tekliflere kat'i bir şekil vereceklerdir. Diğer taraftan kızılay genel merke. zi de mutad olduğu veçhile kongreye bazı teklifler yapacaktır. Bu teklifle- rin başında cemiyetin varidatını art- tıracak bazı projeler bulunduğu bilin. mektedir. Kızılay, — memleketimizde halkın her zaman en geniş mikyasta teveccühüne ve fiili yardımlarına maz har olmuş bir kurum olmakla beras ber cemiyetin daim? varidatmda. bir genişleme yapmak zarüreti de bu - lunmaktadır. Bu sene kongreye mevcut mümes- sillere ilâveten' yeni teşekkül eden E. yüb kazası mümessilleri de gidecek - tir. Dağılmaz cam meselesi Bu gidişle son müh- lette de iş hatledilmiş LAT LERRDE Taksi öotomobillerinin dağılmaz cam takmaları hakkında belediyece' verilen son mühlet de bitmek üzeredir. Fakat buna rağmen birçok arabalar henüz camlarmı değiştirememişlerdir. Bu . nun sebebi, cam tüccarlarının piyasa. ya-az cam getirmelerinden ve bunla- rı pahalı satmak istemelerinden ileri gelmektedir. Cam tüccarları, evvelce mutabık kalınmış olmasma rağmen, taksitle satış da yapmamaktadır. Piyasadaki arabaların hemen dörtte üçü taksitle alınmış arabalardır. Bunların sahiple- ri olan soförler hem arabanın barcu:- nu ödemekte, hem vergi vermekte, hem de geçinmektedirler. Bu vaziyet, te beheri 20-30 lira tutan camları pe- şin parayla almaya imkân göreme. mektedirler. | İş böyle giderse, belediyenin verdi. ği son mühlet de bitecek, ve camları bu sebebden değişmemiş olan arabalar çalışmaktan menedilecekti. Soförler cemiyeti buna karşı bir çare aramak- tadır. Ve cemiyetimiz kuyudatında da mu - | * YAZ münasebelile zabıla memurları. mıza yeniden yazlık elbiseler verilecektir, Bu yeni yazlık elbiselerin gri renkte olma- sı takarrür etmiştir. Elbiselerin ihzarıma başlanmıştır. * ESNAF cemiyetleri mümessilleri top- Janarak esnafın sıhhi vaziyelleri hakkında kararlar verilmiştir. Esnaflar Sirkeci ha- imallar cemiyeti merkezinde tesis edilecek bir muayenehanede ayaküstü ve işleri ya- nından çok ayrılmadan tedavi edilecek. lerdir. * KASAPLAR şirketi ile — belediyenin teşkil ettiği yeni şirketin sipariş eltiği ke- simlik hayvanlardan üç parli mal gelmiş- tir. Toptan fiyatlarla, perakende fiyatlar arasındaki, az farkı makul bir hadde çı- karacak olan bu teşebbüs daha genişleti- lecek, etin daha ücuza salılması yolunda tedbirler aranacaktır. * Adliye binasında işini takip etmek ü- zere gelen Remziye adındaki kadına sar- kınlılık eden Ziya yakalanarak mahkeme. ye sevkolunmuş ve Suçu sabit — görülerek bir aya mahküm edilmiştir. * TÜRKİYE - Çekoslovakya ticaret an- laşmasının Ankârada yapılan müzakerele: rinde bulunacak Çek heyeti dün şehrimi- ze gelmiştir. Bugün memleketlerine döne- ceklerdir. | * ÜÇ aylıklarını almadan ölen müteka. itlerle yetim ve dulların varisleri üç ay- lıkları alabileceklerdir. Maliye vekâletin. den alâkadarlara bu yolda talimat veril. miştlir. * KADIN tayyarecimiz Sabiha Gökçen şerefine İzmir tayyare alayı karargâhında bir öğle ziyafeti verilmiştir. * TÜRKİYE Turing ve otomobil — klübü senelik toplantısını yapmıştır. Kongrede okunan raporda bu sene geçen yıldan da- ha az seyyah geldiği söylenmekteydi. * DÜKKÂNLARIN sabahları da akşam- ları olduğu gibi muayyen saatte açılması istenmekledir. Belediye müracaati tetkik etmek üzere daim! encümene göndermiş. tir. * İTFAİYE âmir ve memurlarının ter- e T T , T G fihleri için belediye 938 bütçesine tahsi- sat koymuşlur. # EMİNÖNÜ meydanında köprünün iki tarafında bulunan gişeler meydan açlırı- hirken yıktırılacaktır. * TAVŞANCIL'da — mühendis Yani Se. feryadisin işlettiği maden qumundn bir çökme olmuş ameleden Öküzler köyünden Hüseyin ölmüş Köümil de ağır surette Yyü. ralanmışlır. * Profesör Pitarla relikası dün Bursa. ya gitmişlerdir. Profesör Bursada iki gün kalacaktır. - ' 4 * MEMMLEKETİMİZDEKİ çorap, ve İi- pekli kadın çorabı sanayiinin vaziyelleri tetkik edilerek mezkür sanaylin kalile ve kantite itibarile memleket ihliyacımı kar- şılamadığı anlaşılmış olduğundan bu gibi mamulât yapan sınal müesseselerinin ha- riçten getlirecekleri makinclere muafiyet verilmesi İktisal vekâlelince kabul edil. mişlir. * Geçen bir hafta içinde gümrük muha- faza teşkilâtı, 41 kaçakçı, 759 kilo gümrük kaçağı, 27.900 defter eigara kâğıdı ile on | kaocakçı havvanı ele gaçirmistir. —ii Tef ai KURUN'da Eski dost HASAN Kaumçamı vaztyor: “Balkan Basın Birliği konferansına iş- tirak etmek üzere Romanyalı gazeteci ar- kadaşlar — arasında bü defa — İstahbula gelmiş olan Basarya Yıldız. — sarayındaki büyük salona girer girmez herkeslen ev- vel İsmail Müştak Mayakon ile karşılaşmış ve yirmi beş senedenberi biribirlerini hiç görmemiş olan bu iki eski döst bütün kon- gre azalarının heyecanlı alkışları arasında biribirlerine sarılarak öpüşmek — suretile çok uzun süren hasrellerini tatmin etmiş- lerdir... Dağdağa kavuşmaz, insan insana kavu- şur diye dilimizde bir atalar — sözü var. İmparatorluk devrinde âyan — azası olan Basarya (elendi) ile gene o zâman üyan umumi kâtibi bulunan İsmail Müştak Ma- yakon imparatorluğun sön felâketli gün- lerinde biribirlerinden ayrılıyorlar, bir çeyrek asır biribirlerinden uzak yaşadık- tan sonra gene biribirlerine böyle hiç ha- tıra gelmez bir vesile ile kavuşuyorlar. Eski dostluk harareli ile — biribirlerine sarılıp öpüşüyorlar. Şu kadar var ki Ba- sarya İmparatorluğun âyan — azalığından Bükreşte çıkan Üniversal gazetesi başmu. harrirliğine geçmiştir; İsmail Müştak ise Cumhuüriyet Türkiyesinin saylavları ara- sına girmişlir; fazla olarak — her iki eski dost geçen yirmi beş yıl İçinde bir çok hayat sergüzeştleri geçirmiştir. Yirmi beş yıllık bir hayat geçtikten son. ra insanın gözünde yirmi beş gün değil, yirmi beş saat, hattâ yirmi*beş dakika ka- dar ehemmiyeti kalmıyor. — Fakat yirmi beş yıllık bir zaman içinde insanların mad di ve manevi hüviyetleri ne kadar deği- şiyor! Tabit olarak Basarya dostumuz'da bu zaman zarfında çok değişmiştir. Bere- ket versin ki eski Türk dostluğundan hiç- bir şey kaybetmemiştir.., CUMHURUYET 'te Fransanın zaafı UĞÜN bülün Almanyada — pilebisit vardır. Fransız gazelelerinin reytâm karşısındaki endişelerini not eden Abidin Daver diyor ki: “Bu gazetelerden bir kısmının fikringçe, 10 nisan reyiâmından sonra Hitler, rah- metli Avuslurya hududuüna yakın Bavye- ra Alplerindeki sayliyesine çekilerek ora. — da tabintin sükün ve sükütu içinde yeni — bir karar — verecektir. Bazi — Frahısızlar, ” Berhtesgadenin sessiz muhitinden çok gü - rültülü biç karar çıkmasından korkuyor- lar. Meşhur Le Temps gazelesinin “hesap meseleleri rakamla, cebir meseleleri harf- lerle, Alman meseleleri ise askeri tabirler - le orlaya konulur,, diye başladığı bir ma-« kalede, Fransızların bu endişesine tercü« man oluyor. Makalenin muharriri, Hille. rin 10 nisanın ferdasında vaziyeli nasıl muhakeme edeceğini, kendini onun yeri- ne koyarak keşfe çalışıyor. Almanya hu- dutları haricinde yapılacak yeni bir hare. ketin Almanya için tehlikeli ve tehlikesiz laraflarını teraziye vuruyor. Nihayet Hit- lerin elindeki terazinin gözlünü bir tarafa meylellirecek olan en mühim — ağırlığın Fransanın yvaziyeti olduğunu — söylüyor., Kuvvetli ve müttehit bir Fransa Almanya- yı yeni bir harekete girişmekten menede- bileceği gibi zayıf ve karışık bir Fransa da, Hitlerin cesâaretini arttıracaktır, diyor. Fransız muharririnin bu mütaleası hiç de yanlış değildir. Alman orduları, Avux- luryayı ilhak ederken Fransada bir kabi. ne bile yoktu. Zorla bir kâbine teşkil eden Blum, çok geçmeden yuvarlandı. Fransız- ların endişe etlikleri 10 — nisanda, belki Fransanın baştında gene bir kabine bulun- mıyacak., Komşusunun bu perişan halin. den işlilade ediyorsa kabahat elbette Hit lerde değildir. Fransada söz ayağa düş- müş, aklı selim kör olmuştur ve Almanya, Fransızların bu zaafından bolbol istifade ediyor. Fransayı da Hiller düzeltecek de. ğil yal..., - TAN'da Milli birliğin faydası Bı'R FRANSIZ generali, İspanya cüms ' hüriyelçilerinin neden mağlüp ol- düklarını şöyle dahlil ediyor: “Çünkü Franko taralında harekât bir kumanda altındadır. Halbuki hükümetçi. ler muhtelif cereyanlar arasında mütema- diyen zayıf kalmışlardır. — İspanya hükü- meli, memlekeli müdafaa gibi mukaddes bir gaye uğrunda bile, tam bir birlik te. minine muvaflak olamamışlır. Demokrat. lar memnun olmuşsa, anarşistler memnun edilmemiş, komünistler tatmin edilmişse, sosyalistler muhalif kalmıştır. Hükümetin zaafı kumandada ve cephelerde de zaalı intaç etmiştir.;, M, Zekeriya da, Çin — ordularının Ja- ponlara karşı kazandıkları — zaferlerin. se- bebini şunda buluyor: “Çinde bültün partiler — silinmiş, bütün kumandanlar tek bir kumanda altında bir leşmişlerdir. Japon istilâsı Çinde şimdiye kadar.görülmemiş bir milli birlik doğur. (Lütfen savfanı ceviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: