ÜNAHKAR Ü * B Kenç kız ke düşeceğini anlıyan bir kanarya telâşile Konsita odasında gözlerini açtığı va:- | kit güneşin epey yükselmiş olduğunu | gördü. Demek ön beş sant kadar uyu- muştu; bir ilâçla üyutulmuş - olacağına hükmetti. Kalkmıya davrandı ve dehşet- le irkildi: gayet yumuşak tüylü büyük bir kürk üzerinde çırçıplaktı. Vücudu. na kürkün nefis tüylerinin teması öyle bir haz veriyordu ki, ihtiyarı haricinde duyduğu bu zevkten utandı Ve çıplaklı- Şını unutarak kendini yataktan attı. kta etralına bakınarak tecek bir şey aradı. Yatağın Yyanıbaşın- da göremeyince döndü ve bir çığlık ko- pardı, Torkemada dutlaklarında zalim bir gülümseme ile onu seyrediyordu. Genç Kız. kedi pencesine düşeceğini anlıyan bir kanarya telâşiyla çırpındı. bir örtü aradı. Yatağın üstündeki kür. kü almak istedi, şilteye dikilmiş oldu- <a ümitsiz ve bitkin bir ta- dünüu kısmen olsun örtmeye en baş engizitörün sesini işitti: — Telâş etme güzel Konşita... Sana bir ders vermek istedim. Tamamiyle be- nim elimdesin, istediğimi yapabilirim. Fakat cebre müracaati son çare olarak tatbik edeceğim, İyice düşün. Tekrar görüşürüz güzelim! Ve papas bu sözleri müteakip odadan Çıkıp gitti. Konşita odada yalnız kalmca engizis- ündenberi ilk dek öldürmeyi — düşündü. halde bu - ihtimali dü- olmalıydı ki. odada bu işe yarı- şey yoktu; ne bıçağa ben- bir şey, ne de meselâ perde İpi... kız. böyle etrafına bakınirken iki kadın girdi. Tatlı sözlerle o- yalıyarak ve nüfuzlu dostların teşebbüs- leriyle yakında tahliye edileceği yolunda sözler söyliyerek genç kızı giydirdiler. Torl sıhhatinin bozulmamasını temin etmek- ti © gün ve ertesi günü böyle geçti Genç kız da kadınların sözlerine ina- ntr gibi olmuştu. O kadar ki, ancak iki gün sonra tekrar işkence salonuna gö- türüldüğü zaman bu sözlerin yalan ol- vu kat'i surette anlryabildi., Bu sefer işkence salonunda nişanlısı yoktu. Genç kıza gene — mutad sual 80- ruldü: — Perez d Herrera ile zina işlediğini itiraf odiyor musun? İ Bakir kız tabiatiyle inkâr edince müs- tantik papas: Biraz dayak sana hakikati söylete- bilir! M tik papas, Vu sözlerden sonra, muavinlerine işaret ett, hep beraber çıktılar. İşkenceziler de işe başladılar, İçlerinden biri tavandaki makaradan geçen — bir iple genç kızı — bileklerin- den — bağladı. Diğeri ipin — öteki ucunu çekti. Konyitanın elleri yukarı- ya kalktı, ayakları yerden kesilmek de. recelerine gelince işkenceci ipi bu ger- gin vaziyette duvardzki halkaya bağla- di. Bu iş te tamam olunca işkenteciler de dışarı çıktılar ve bir kaç dakika sonra Perezle beraber döndüler, Delikanlıyı boynundan, göğsünden ve bacaklatın . dan duvara merbut halkalara bağladı- lar ve tekrar çıkarak betbahtı yalnız. bi raktılar. Fakat zavallı n şazılılar konuşmağa vakit bulamadılar, İşkencecilerin çık. tıkları kapıdan, bir iki saniye sonra, kukulatalı, uzun boylu bir papas Doğrura işkence âletlerinin — bulun- duğu mısaya gitti. Bağ bıçağı şeklin- de ince:!k b'r bıçak seçti ve Konşitanın ek kamçi darbelerinin doğ. rudan doğrüya genç kızın vücuduna te. mas etmesini bu îı'q—ıklı".emın cm.. Konş'tı. daha nc olduğunu alnamıya vakit bulmadan, bıçalk d""b“î_"?'":"- ra mahsenin soğuk lıı'vııx hîmn .;:ı' dunu üşütürken acıf bir acı ile sıçradı. yanına geler Pı—_ APASLAR Nakleden; F, K, di pençesine çırpındı Ve haykırdı. Darben'n nereden geldi- Bini anlamak üzere başmı çevirdiği sı. rada ikinci bir darb- di, Yüzü kukuletalı papas, ucu sekiz, on parça sırıta ile mhayetlenen bir. kamçi ile genç kız: kırbaçlamakta id, Sırımlar, zavallının mağırlarının himay balgırlarına gel- elbise ve iç ça- İ olan vücudunda kırmızı hatlar çiziyor, uçlarındıki düğümler sıyrıklar yapıyor. n aslan cambazı! |Perendeler atıyor, demir teller üzerinde vürüv_o'_' Mürebbisi diyor ki: Ona aylarca bir çocuk gibi baktım, emzikle süt verdim Onu koynumda yatırdım; şimdi candan dostuz tererin canbazlara, kamşı Yi y v mera! leri unla, galibarda ile bi $ e ÖY at y rıların takla atmaları, af söylenmeleri hoş gider, Nox yurtları, canbazhaaclerir en siradir. Dün canbazhanesi de tadır. Olempiy kalabalık olduğu bir m yanm en büyük Londrada — bulunma Sirkül eyeti reiri de lord Londı Garip bir ziyalet Londrada herkes canbazları sever. Oyunlara başlamazdan evvel canbaz - ları hayvanları — halka k tanıttırmak çin bin k verilir. Bu muazzam ziyaletle her ten, her smıftan birçok davetli bu. lunur, Lordlar kraliçenin dar"donör - leri, ressamlar, meşhur muharrir. ler, kralımn yeğenlerinden birisi bir Yerinden uzaklaşamadığı 'çin Konşi- ta,her kırbaçta olduğu yerde sıçrıyor, gayri şuurf hareketlerle vücudunu öne ve arkaya eğetek kaçınmağa çalışıyordu. Bu hareketler papası daha ziyade coş. turuyor, gittikçe'daha sık ve daha hız- l vurmağu başlıyordu. Fakat yalnız o- muzları, bacakları ve kabha etlerle kol. ları kâmçılıyor, göğte ve yüze dokun- muyordu. Nihayet vurmaktan — bıktı, kamçıyı yere attı ve kukuletasını çıkardı. Perez ve Konşita bir ağızdan haykır dılar; — Torkemada!.. Baş engizitör ha'n hain gülümsiyerek tekrar Kongitaya yaklaştı ve onun nefretle çekilmeğe töyret ettiğini gö. rünce kedinin fare ite oynaması gibi za- Vmane bir oyuna koyuldu. Dakikalar böyle geçti ve hain papos, genç kızın kaçınma gayretiyle yaptığı vücut hareketlerini seyirden — bılımnca geri çekilerek: — Görüyorsun ya, Konşita, dedi, be. nim elmdesin. Fakat ben böyle istemi- yorum, Onun için sevin bu mukavemet. siz halinden istifadeye kalkmıyorum .. Seni seviyorum, Konşita.. Fakat dikkat et, sevgim kolayca kine inkilâp edebi- lir.. Sustu, mahzenin yarı karanlığı iç'n de kor gibi parlayan gözleriyle kurha - nımı yukarıdan aşağı süzdü ve çıkıp git. | " | Muhafazasamna memur olan iki ka- | din genç kızı bağlarından kurtardılar.. Bir yorgan üzerine yatırarak vücudu. nun bereler yerlerini yağlarla oğ ve getirdikleri çamaşırları giydirdikten sonra odasına götürdüler. İ ancenin envar o günden sonra genç kıza ve nişanlısıma tatbik edildi. Pereze yapılan #şkenceler maddi, Kon şitaya yapılanlar is> daha -iyade nevi idi, Tiike Meselâ delikanlı dövülürken, Konşi ta bir sabeh kendis'ni karyol: tarafıma ellerinden ve aya bağlanmış buluyor; Perezin & n dört n dain altına kızgın zeytinyağı gırmga edilir. ken; nişanlısı odasında elleri arkasına bağlı ve çırçıplak Torkemada ile feci bir kovalamaca oyrnamağa mecbur olu yordu. Fakat Torkemada. şayanı hayret bir tebrinefisle daima son d:kika kendi ne hâkim oluyor ve aşağı yukarı ayni sözler ar ediyordu: — Konşita, mukave beyhude ... Dediklerimi kabul etın: Beni zora müracaate mecbur etme, böyle yapmak istemiyorum. (Devamı var) ı fok mürebbisi ilâh... Lordlarım yakalarında — mutlaka bir karanfil çiçeği vardır. Vahşi bay - van satanlar, yabancı sefirler, nazır. lar, yaşlr soytarılar, hülâse İngilte. renin en yüksek alleleri hazır bulu. nur. Ziyafeltn sonunda kralm şerefi. ne bir kadeh şampanya içtikten sonra bütün davetliler ka!'karlar, canbaz. haneyi gezmiye başlarlar. Londra canbazhanesi bir dir. Orada tamam 7000 kişilik vardır. âlem. yer Büyük geçit Artistlerin renk renk - elbiselerle geçişleri cidden görülecek bir şey. dir, Hele hayvanlar... Sonra oyun başlıyor. Ve dört san fasılasız devam ediyor. İlk evvel sah neye, siyah elbiseal, silindir. gapkası ile şef giriyor. Derin bir süküt... Pro. kalı uşaklar kapıları açıyorlar Sanatkâr hayvanlar Kırmızılar giyinmiş bir sürü a. dam ortaya çıkıyor. Salonda, asker üniformasını andıran sırma elbiseli kızlar, kadmlar program satıyorlar, | Soytarılar, biu türlü şaklabanlıklar la halkı güldürüyorlar. Sanra aslan lar, kaplanlar akla, hayale sığmıyan vunlar yaptyorlar, Fillertop oynu yi aslana geliyor. Cambaz arslan Sahra ve hayvanlar kralmm bir gün olup da insanlar gibi canbazlık yapacağıma, perendeler atacağına, de. mir teller üzerinde yürüyeceğine kim ihtimal verirdi. Bu aklı gelir gey miydi?... , Bunları yapan, 6 yaşmda, 471? kilo ağırlığında ve King Tusay adlı bir a. landır. Bu ağlan, kocaman bir çoban kö- peğine benzer. Belki kuzu değildir. Fakat mütemo 7iye' bisinin ellerini yalar... Tuseyv harika denilecek bir 'Telin boyu on metredi Tüussy, sahbranım cldüği atkâr hayvanların da kralı sayılmağa lüyıktır. Mürebbisi, bu hayvanı vasıl ettiğini, canbhaz! nasıl alıştır. ü latmaktadır: — Bu netileye varınlaya kadar çok zahmet çektim, çok tehlike aflattım. Ve tamam üç yıl uğraştım. Şimdiye kadar yirmiden fazla aslan — terbiye ettim. Bu çok güç bir iştir. Tussy'. tor. bi ve nihayet, sıra (kadın fakir) le | / 21 BİRİNCİKANUİ. — 1Ğ inin bulunuyordu. Pek küçük yaşta ÜÜ tel üzerinde yürümeye alıştırdım. BĞi langıçta, müvazenesini gaybet' için kendisine yardım ediyordum. nelerce sabırla — çalıştım. Netice gördümür....,, gb Kadın fakir Canbazhanenin bir de kadın raklri vardır. Bu, kaplan postundan )'lğ: mrş hir elbise giyinivor. Kocaman ” yılanı boynuna doluyor. Basamakları, keşkin kılıçtan merdivenin Üzerine çıkm i:—.iyor,:,d cam kırıkları Üstüne uzarnıp ya ve boğazmı şişliyor... & Korenganm annesi Cezayirli "“; &ı Hintlidir, Fakir kadm, birçol ,dl # vi Kİ mektupları da ulıyor... En çok neden — hoşlandığmı! Bevdiğini soranlara verdiği cevap dur( — En çok yılanlarımı ıimıa’lw, mı severim, Soğuk kanlılığa bayt FM cer Doğru, hakkı var, Bir um!_:; kocaman ağzma elini sokabilmek bir adamım cidden soğuk kanlı Ve yi Bana tapımıyordu. Kö. | cesur olması lâzım. Buna rağmen: ylarla, keçilerla bevaber | kaç kere yaralanmış.... ______/ Dünyanın yegâne *Fakır kadıni” sıla öynaşıyor - yi satın aldığım zaman 6 Übre ağır. lığında ya var ya yoktu. Ona, tipkt k gibi vEerİYOT atmda yatırıyordum. Otoma. mda oturuyordu. bu şuret' 5 KF N bir. emzikle sü! — # ve Kkoy vilde yaı v » £ ıâ('ğ:— L r TP : w dden şık olmak İstergeniz — dalma şapkanızın, çantanızın, e el olmasına ve biribirlerini tutmasına dikkat ediniz. — yf Bunları güzel intihap ederseniz üzerinizdeki en sade, en ucuz elbif' yef başka görünür; İşlemek, gayet şık eldiyenler vardır. Yalarr seçmesini bunu tuvaletinize yakıştırmalı, İşlemeli voplarla işlemeli eldiven gitmez: ,; yaptl kat, bazı çok gık kadınlar, büyücek fötr şapkaları tercih ederler. Siyah Küçük ve yumuşak şapkalar kadifeden, fötrden veyahüt ipekten mavi fötr şapka çok güzel gider. Yukarıdaki şapkaların her ikisi de yeşil kadifedendir. Biri arkay8 diğeri yana doğru meylettirilerek giyilir