21 Kasım 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Naciye, yeni aldığı incecik çorapla- rını biçimli bacaklarmma geçirdi. Aya- ğa kalktı. Aynada çoraplarını tetkik etti. Arka çizgisi düz durmayınca i- çi rahat etmez. Buruşuk ve çarpık çö- rap giyenlerden adetâ nefret ederdi,. Yüzünün makiyajı bitmişti, Lâci - vert ve zarif robunu giydi. Kücük lâ- civert şapkasını, dalgalı kumral sac- larmın üzerine sıkıca yerleştirdi ve, artistik bir poz alarak aynada bir an kendisini seyretti. İri gözleriyle ayna- daki aksine takdirkârane baktıktan sonra odasından çıktı. Naciye cok mes'uttu. Seviyordu ve sevildiğine kanidi. Bununla beraber o çok ciddi bir kızdı. Üç senedir devam ettiği müessesede herkesin hürmeti- ni kazanmıştı. İş hayatında gösterdi- ği ciddiyetten dolayı, büro arkadaşla- Tı, ona “hoca hanım” ismini takmış- lardı. Çü_nkü Naciye, kimseyle fazla konuşmaz, yanında münasebetsiz sa- kalar yapılmasma tahammiüül edemez. Kaşlarmı çatarak biraz daha ciddi ol- ğıalarmı ihtar ederdi. Naciye, güzelli- ğine, şıklığma ve tabif neşesine rağ- men “hoca hanım” unvanma lâyık bir vakarla'hareket eder, Çapkımlığı ile meşhur müdür bile ona fazla — iltifat etmeye cesaret edemezdi. Fakat, üc ay evvel, birçok gençlerin dahil olduğu bir imtihanda muvaf- fak olarak, büronun $ef iskemlesine oturan “Namik” “Hoca hanım” m kıymetli bir hazine gibi Stmsıkı kapa- İr düran kalbine, tehlikeli gözlerinin kudreti sayesinde girivermiş ve, onu bir hamlede zaptetmişti. Asşk oyunla- vında hiç tecrübesi olmıyan toy Naci- ve, delikanlının bin bir mana taşıyan balçışları karşısında sanki eriyordu. Yavaş yavaş, görüşmeler samimi- sti. Bir müddet sonra mülesseseden beraber çıkmaya başladılar. İlk gün- ler tramvay durağıma kadar süren ar - kadaşlıklar, daha uzun yollarda de- vam etti. İlkbaharın, her tarafa renk ve koku saçtığı bu güzel gününde, genç kız kendisini cok neşeli hissediyordu. Nasıl neşeli olmasın, hu pazarı, ilk defa clarak Namıkla beraber geçire- cekti. Adaya gidecekler, akşama ka- dar gezip eğleneceklerdi. Kolundaki kücük saate baktı. Pek erken hazırlanmış meğer, Birleşecek- leri saate daha yirmi beş dakika var- dr. Kendi kendine “büyük annemin e- lî_nî öpüp ilâclarmı hazırlaymcaya kadar vakit gelir.,, - dedi - karşıdaki odaya girdi, Büyük anne, ihtiyarlığma rağmen hiç eksilmemiş, yalnız kar yığını hali- ne inkılâb etmiş, sık saçlarını, bir to- Puzla tepesine toplamış, gözünde göz- lükleri, pencerenin önündeki koltuğu- na oturmuş bir şeyler örüyordu. Na- ciye bir bahar dalı gibi taze ve, can- İr içeri girince, büiyük annenin solgun gözlerinde sonsuz bir gefkat ışıldadı. — Bugün nekadar süslü ve, güzel- sin kızım, dedi. Fakat biraz erken ha- örgü halinde arkamda Sallanır ve, bü- tün arkadaşlarımı kıskandırırdı. İçerenköyünde, büyük bahçeli bir evde otururduk. Bir Mayıs sabahı idi. Bahçemizin yeşil çemenleri, esen hafif rüzgârın dağıttığı çiçek yaprakları i- le adetâ heyazlanmıştı. Kuşların cıvıltısı, telâşla çiçekten çiçeğe konan arıların uğultusu, odama kadar geliyordu. Açık penceremden, şu gördüğün yaldızlı kelebeğin bir e- şi odaya girdi. Güneşin altında kanat larr altından birer yaprak gibi ışıldı- yordu. Onu tutmak, avucumda sevmek istedim. Elimi uzattım. Benimle alay eder gibi, süratle uçarak erik ağacı - nın çiçekleri arasma karıştı. Ön altı yaşındaydım Naciye; ru- hum bir kelebeği takip edecek ka - dar çoçuktu. Koşarak bahçeye in- idm. Kelecek elimi uzatacağım anda uçüyor, kâh cimenlere, kâh çiçeklere konarak bana bahçeyi dört döndürü- yordu. Birden, komşümuzun yıkık du- varı üzerinden, dallarını bahçemize uzatmış alçak bir ergüvan ağacına kondu. Nefes nefese gelmiştim. Sac- larım çözülmüş, ayağımdaki terlikle - rin bir tekini kaybetmisiim, Yavaş yavaş elimi uzattım, h. Spnu yarın Futbol daha ağır topla oynanacak Ingilterede bu İşi tetkik ediyorlar Futbol oyununda yapılan her ta- havvülün İngiltereden çıktığı malüm- dur. Bu defa Londradan' verilen bir habere bakılırsa, İngilizler topun a - girlığını fazlalaştırmak — hususunda tetkikata başlamışlardır. Bunun se - bebi, bugün kullanılan topun, hem çamurlu sahalarda, deforme oluşu ve biraz şiddetli rüzgârlarda oyun üze- rinde son derece tesir yapmasıdır. Bu ciheti nazarı itibara alan bazı İngiliz klüpleri futbol federasyonuna müracâat ederek, halihazırda 13-15 ons'lük (takriben 396 gram) olan to- pun, asgari 14, azamt 16 ons (takri- ben 453 gram) a çıkarılmasını — İste- | mişlerdir. Federasyöna bağlı teknik komite - nin vereceği karar merakla beklen- mektedir. Eğer bu teklif kabul edilir- se, Şütlerin kuvveti bir hayli mües- sir olacaktır. Boksör Yorgo Kiryako ve Ekremi döğüşe çağırıyor Muhtelif tarihlerde sayın gazeteniz vasıtasiyle yapılan defilere karşılık vermek gerekdiğinden delâletinizi di- lerim. Evvelce Kiryakoyu nakavt etmiş - tim. Bu maçtan sonra benimle inti- kam maçı yapmak için bir teklifte bulunmamışken, Parise gitmek üzere bulunduğum sırada gazete vasıtasile Beni defi etmişti. Ertesi gün hareket edeceğimden cevab vermemiştim. Pa- risten döndükten sonra ikinci bir te- şebbüste bulunmadı. İkinci defa Pa- rise gidişimde bu vakitsiz ve is'afı imkânsız defiyi tekrarladı. Dönüşüm- | denberi el'an sesi çıkmadı. 14-11-937 tarihli nüshanızda Ek- rem 90 kiloya kadar olan boksörleri defi ediyordu, Gerek Kiryakonun is'af edilemiyen defisini ve gerekse Ekreminkini ka- bul ediyorum. Bu maçlar için bir şart koyuyo- rum: Kiryako ve Ekremle ayni gecede maç yapacağım. Bu suretle halk da İ- ki maçı birden seyretmiş ve organiza- törlere de kolaylık temin edilmiş 0-' lur. Bu maçları (bourse au vaingueure) olarak yani galib gelenin alması Şar- tile yapacak; birinde galib, diğerinde mağlüb olduğum takdirde yine para almıyacağım. Parmağımın sakatlığından dolayı Uzüun zamandanberi çalışamadığımdan bu maçların on beş gün sonra yapıl- Ması kabil olacaktır. Dileğimin ilânma muhterem gaze - tenizin dşlâlet buyurmasını rica eder, Saygılarımı sunarım. Boksör: Yorgo Tagar Akinledlem. YAşeşie Hİ J Ingilterâ takımı - Gallıları 2 - 1 yendi İngilterede, büyük bir merakla bek lenen, İngiltere — Gal eyaleti maçı, Midlesburg'da oynanmış ve İngiltere- nin 2 — 1 galebesile neticelenmiştir. Bu maçın bilhassa, büyük bir alâ- ka uyandırması, her iki takımın, Bri- tanya beynelmilel şampiyonasında kat- iyen mağlüp olmamalarından ileri gel- yYordu. Maçın hafta içinde ve bilhassa Mid- lesburg gibi küçük bir yerde icra edil- mesine rağmen, stadı 35.000 seyirci doldurmuştur ki, bu da, — İngilterede futbolün ne büyük bir rağbet gördü- ğünü bir defa daha bariz bir şekilde ispat etmektedir, Kur'ayı İngiltere takımı kaptanı Barkas kazanmış ve rüzgârı lehine al- mağa muvaffak olmuştur. İngiltere takımı, rüzgârla beraber ilk hücumu yapıyor ve daha ilk anda Brooks'un çektiği enfes bir şüt rakip klübün direğini yalıyarak geçiyor. İngiliz takrmının hücum -hattı uzun müddet hâkim oynadığı halde, rakip klübe ciddi bir tehlike hissettirmiyor. Buna mukabil Gal takımının sey- rek akınlarından birisinde, Perri, takı- mına güzel bir gol kazandırıyor, Maamafih, ilk devrenin sonlarına doğru, İngiltere hücum hattının cidden yegâne güzel oynryan adamı olan sağ açık Matthevs şahsi gayreti sayesin- de, uzun müddet alkışlanan nefis bir sayı yaparak beraberliği temin ediyor. İknci devre başlar başlamaz, İngil- tere hücum hattı, ilk devredeki oyunla tam bir tezad teşkil eden hariküulâde bir anlaşmayla, Gal kalesini sarıyor. Fakat rakip taraf müdafileri de cidden -.i Lmel W hücumları — güçlükle de olsa — dur- durmağa muvaffak oluyorlar. Nihayet on beşinci dakikada, Arse- nal takımının orta muhacimi olan Ku- ping müthiş bir şutla İngilterenin ikin- ci golünü atarak, takımını galip vazi- Serbest güreş Yasak ! Avusturyada “"Böyle spor olmaz,, deniyor Viyanadan verilen bir habere göre, bu şehirde (Catech-as-catch-can) Ame rikan usulü serbest güreşler menedil- miş ve bu karar, profesyonel güreşçi- ler arasında büyük bir heyecan uyan- dırmıştır. Bunun üzerine, güreşçilerden müte- gekkil bir heyet, bu kararı vermiş 0- lan belediye reisine müracaat etmiş- se de, belediye reisi kendilerini dik- katle dinledikten sonra şu cevabı vermiştir: “Bu nevi güreş spor işi de- ğil, sirk işidir. Binaenaleyh, bana de- ğil, varyete ve temaşa işleriyle meş- gul olan hükümet komisyonuna mü - racaat edin!” yete çıkarıyor. pötüt Bundan sonra, Gal takımının ilh" gayretine rağmen, İngilizler, P Je Arsenalin yeni orta muavini Leslie çipİ nes'in gayreti sayesinde, ga]ibiyetı ; muhafaza etmeğe muvaffak oluyo Wîf Böylece, İngiltere takımı — İs y takımına mağlüp olmadığı % buna ihtimal — verilemez — Bri * beynelmilel şampiyonasını g | miştir, denilebilir. __/' B | Italya - Fransâ maçı için Iki taraf bütün KU” vetile Çalısıyo";, İtalya milli futbol 'f.a.kunıı:llğ;.ı_uı.ı müzdeki 5 kânunuevvelde, | Fransa milli takmnı ile karşılast nı yazmıştık. olw İtalyanların galibiyetiyle neti i ceğine adetâ muhakkak nmrîgyv kılan bu maça, her iki taraf h bir faaliyetle hazırlanmaktadırl” İtalya millt takımı, ilk anü:&,ı nını bu aym 25 inde, ikinci an! e nmı ise önümüzdeki ayım ik geyi* pacaktır. Takımın teşekkülü — hakkıl değîı , şimdilik hiçbir karar verilmiş ye dir. Maamafih tek seçisi POÜ" meşgul eden yegâne şey açıklarlâ K avin hattıdır. Çünkü, üç orta 1:” cimlerle müdafaa hattının kat'i değişemiyeceği muhakkaktır. Lik maçlarında yaralanmlgr/'_ ddd day taklar t «fih; bu mühim maçta oan“M ümid edilmektedir. a Fransızlara gelince, bu matâ çı aydanberi hazırlanmaktadırlğf- w,ıı galibiyet değilse bile, mağlüî:;:my ni çok pahalıya mal etmek dirler. Takımın nasıl teşekkül edeîî; nüz belli değildir. Maamafih, wğ' iki takım oyuncularının da, ©? kemmel formlarında olduklari ’J itibara almarak, bu yirmi iki 9 ç cudan, şimdiye kadar görülm FU kuvvette bir takım yapılacağın? hakkak nazariyle bakılmaküd“'gş Fransızlar, Şimali Afrikadaki çul temlekelerinin en meşhur Arab s!d’ bölecülerini de, bu hazırlık maçl plf davet etmişlerse de, bunlalrî;îyj birisinin asıl takrmda yer &:l" ğı, buna mukabil millt (B) tak j da, kendilerinden istifade edil zannedilmektedir. ' Yeni bir Yunal! rekoru Atinada sonbahar atletilmui; ü bakaları başlamıştır. Bir !8“. ','d şuyu 17,662 metre katetmek " git le Razazos kazanarak yeni Pi K rekoru tesis etmiştir. # . ArAa.- aa ge Dedi. Tuttum, Bu el sanki ölümüül # ğukluğuyla donmüştüu... söyle Martin Hall'in doğru ve yürekten F* ne inandım! F — Martin Hall! Senden bir ricam ;:rgsdj lerinde açık ol... Üç güne kadar öleceğ:'1 Ai îg' inanmiış bulunuyorsun? Sonra da, bel 'old maklığımı istediğin iş nedir? Bunun n'ıp, nu bilmeden elbette sana mutlaka (îgı hiî;] diye söz veremem; belki — yapamıyatT T -x için de söz veren bulunur, ancak bir çB0 bunun imkânı yoktur. Bana, (Parise gbl K çin gidiyorum) demiştiniz, orada siZİ , orglî' osrarlı ölümlerin beklediğini nasıl bil y.t'd dam da değilim. Şimdi size ıöylemekl istediğim şudur: Eğer ben üç gün geçmeden ölürsem sizin için yazıp mühürlü zarfa koyduğum şŞu kâğıtları açacak ve içindekileri okuyunca elnizden geleni yapacak mısınız? Sizden istediğim öyle boş, — budalaca bir iş değildir. Çünkü o kâğıtlardan öğreneceğiniz şey- ler sizi şimdi benim bulunduğum vaziyete, mev- kie çıkaracaktır, o vaziyet ve mevki ise burada düşünmeğe bile kıyamadığım — büyük fırsatlar parlak ümitlerle doludur... Tehlikelere gelince, bunların da çok büyük olduğunu söylemeliyim... Evet büyük ve korkunç tehlikeler vardır, lâ- zımlanmışsın galiba... Dün akşam, ar- kadaşlarının seni tam saat onda bek- liyeceğini söylüyordun değil mi? Ha- va da nekadar güzel? Biliyor musun Naciye, bu renkler, kokular ve, hemen beş dakikadır pen- ceremin önünde uçan şu yaldızlı ke- lebek bana gençliğimin en mes'üt ve ayni zamanda en betbaht hir devre- slini hafırlattı. Ak saçlarıma rağmen seninle, daima bir arkadaş gibi yaşa- git Haherin deniz ve macera romanı 3 Dün çıkan kısmın hülâsası; Vaka, 1897 yıllarında geçiyor.. Şahin adımda zengin bir Türk delikanlısı, Kartal isimli hususi yatile açık denizlerde seyahat etmektedir. Anlattığı korkunç ve heyecanlı mMmacera, henüz yirmi yaşmda iken ve şimali Avrupada gezerken ba şindan geçmiştir. kin — eğer ben insan tanıyabiliyorsam — siz bu | KİK ;;İ' dığımız için, gönlüm sana, şimdi Hususi yatta, Şahinin misafirleri de vardır: Ali ve o tehlikeleri yenebilirsiniz... Nitekim, — eğer sağ - O kısık bir sesle güldü, yarrm d“ıa; :fî’t gençlik hikâyemi söylemek istiyor, da | Ptn güzel kız kardeşi İnci.. Bir de budala görünen bir İrigi kalacak olursam, ben'de yeneceğim! vagonun penceresinden dışardaki ÇIP gözl ha vaktin var. Otus sşuraya da beni | |- Bu garip İngiliz, yata, bir davetli olarak değil, pişkin İngiliz dostum Martin Hall sözünün bura- süzdü. Tekrar bana baktığı zaman ğll İ y h Nği ve sırnaşıklığiyle sokulmuş bulunuyor. sında durdu. derin bir ateş parlıyordu: öf”ıed’ü dinle... j Bi Seyyahlar, Kale limanmda yatlarından ayrılarak trene Tren ağaçsız, çıplak topraklar üzerinde yu- — Parise boşu boşuna, ev, köy £ pi b ", Naciye istemiyerek büyük annesi- | biniyorlar. 'Trende garip ve budala görlinen İngiliz, Al lle varlanıp gidiyordu, akşam yaklaşmıştı. Ben bu diyorum sanıyorsunuz Öyle mi? SiZ bî dBı"g*’ rin dizinin dibindeki alcak iskemleye | İncinin uyumalarından bilistifade, Şahine, şimdiye kadar karşımdaki adamı s#imdiye kadar bir ahmak, boş gercek, döğerli bir işi olmıyan bir bıste '”.’-gd oturdu. onlarca gizli kalan hüviyetini ifşa ediyor. Bu, hiç de buda ve tuhaf hikâyeler uyduran bir budala sanmış- vorsunuüz. Halbuki: Ben bu gece Par yıltar” — Aforin'.; İste bövle. Büyük an- | '& bir afğorîudeğ;lı:ıir... Şahine diyor ki: tım, O şimdi bana, büyük sırlardan korkunç tğh- ;a);a.ca;ğıml iyice umduğum bu iş için gv;ğ ; ıği ü i n . uğunuza güvenebilir miyim! n bahsediyordu. Bununla beraber ben ıştım ! : uü nenin gençliğinde cok güzel bir kız Delikantı, onun elini sıkıyor: Eibette... :;?î;;îeşakaya vurîırak: Parise niçin mi gidiyorum. işte p İN' cağız olduğunu belki fasavvur ede- 1 söyliyeceğim: Ben Parise öyle bir ada göl ğe gidiyorum ki: Sizinle knnuştugumğcıkg bir yıl geçmeden önce koca Avrupa: ail merika devletlerinin hepsi birden 0? yt & — Dostum, dedim, saçmalamadığına misin ? Bu sözüme karşı elini bana uzattı: — Şu elimi tut bak., İ emin mezsin değil mi? Halbuki ben tmkı sana benzerdim. Yalnız kumral saçla- rım senin gibi kesik değildi. İki kalın — Bana gösterdiğiniz itimaddan dolayı min- nettarım; ben hayatta pek az dost — hüldüm ve dost bulmak için kendi yolumdan sapan bir a- - #

Bu sayıdan diğer sayfalar: