Yazanı Soğoman Tehtiryan « Çevireni &Ş$. onemli mlm — iktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — —98— Muhakemeye siyasi bir mahiyet verilmiş ve katliâm hikâyelerinin tesiri altında juri heyeti beraetime karar vermişti — Bir istida vererek ikâmet müdde. timi temdit ettirdim. — Nerede oturuyordunuz? — Augsbürger sokağında S1 numa. | ralr övde. — Hemşehriniz Apelyanda orada | m öoturuyotdu? — Evet. | — İkametgâhmız: ne zöman değiş- tirdiniz? — Takribön iki hafta evvel, — Ne gebeple evinizi değiştirdiniz? — Annemi gördüğüm zaman Talât paşayı öldürmeğe karar verdim. Bu sebeple ikametgâhime değiştirdim. Hep düşünüyordum. Nasıl adam öldürebileceğimi düşünüyordum. A- dam öldüremiyeceğimi zannediyordum. — Halbuki Talât paşayı öldürmek için onun evinin karşısında bir oda tutmuştunuz. — Evet. — Daha evvel Talât paşanın Ber- inde bulunduğunu tahkik etmiş mi idi- niz? — Evet, takriben beş hafta kendisini görmüştüm. — Neredef — Sokakta, Diğer iki erkekle bera- ber hayvanat bahçesi tarafından geli- yordu. Türkçe konuşuyorlardı ve ara- larından biri diğerine “paşa, unvanile hitap ediyordu. Arkama döndüğüm za- man Talât paşayı gördüm. Arkalarm- gan yürümeğe başladım. Bit sinemanın önüne geldikleri zaman adamlardan bi- ri Talât paşanın elini öptü ve "paşa, diyerek müsaade İstedi; Talât paşa di- ğer arkadaşile beraber eve girdi. — O esnada Talât paşayı öldürmeğe karar vermiş mi idiniz? — Böyle bir kafat vermedim. Fakat kendimi çok fena hissettim. Girdiğim sinemada hep katliâm sahneleri gözü- mün önünde canlanıyordu. Sinemayı yarıda birakarak eve dündüm. — Bu hadise suikastten 4-5 hafta evvel mi vuku bulmuştu! — Evet. — O dâkikadan itibaren Talât paşa- yı takip ve tarassuda mı başlıyordu. nuz? — Hayir, yeni evimde kendi simle meşgul oluyordum. — Derslerinize devam ediyor mu idiniz! övvel işle mişlerdi. Ovayı, kesif bir halk kapla - mıştı. Teodorayı geleni elbisesiyle gör. mek için sabırsızlarıyorlardı. İmparator at üstündeydi. Ondan baş- Wiz kimse ata binmemişti.. Halkın görü bir yere saplanmıştı. 'Teodoranın bulunduğu yüksek sed - dim etrafı ipekli perdelerle kapatılmıştı. Halk sabırsızlanıyor, alkışlıyor, ova al. kışların akisleriyle çıniryordu. Birden perdeler açıldı. Orhanın eşi, ipekler, sırmalar, elmas- Tar içinde göründü, gözleri şenlendirdi. Bizans müzikası güzel, çapkın hava- lar çalıyor; Bizansm şöhretli sesi güzel- eri şarkılar okuyorlardı. Bu, Teodora- üm milletine ; — Allaha ısmarladık? Demesiydi., Silivri ovasında, Bursadan, Orhan tarafından gönderilen gaziler, ağalar da vardı. Orhan Beyin gelini almak için Kocaelinden gönderdiği 30 kadar gemi kıyıda bekliyordu . İmparatorla İmparatoriçe, kızlarını kucaklaldılar, öptüler, ağladılar, sarmaş dolaş oldular.. Gemiler kalktı. Bütün halkla beraber gözlerini, Marmarahım güzel ufukları- na, bir genç kır göğsü gibi Gkkir ve çap kın sinesine diktiler: Orhanın gemileri genç, kıvrak, çapkın, ve muhteris Bi. zana kızını almış, (Parlak ova) ıy'le- rma doğru götürüyordu. Bu uraklaşmadan mütçessir değildi, imparator. Çönkü bu uzaklaşma onu Türke yaklaştıracak, Türkün kıhcndan, kuvvetinden, tahtını, tacın; ancak bu suretle kurtarabilecekti. Hüseyin Rüştü TIRPAN — Bidayette matmâzele devamla derslerime çalışiyordum, fakat bilâha. re hastalandığım için devâm edeme- “m. Matmazele de bunu açıkça söyle- İ dim, — Niçin profesör Gasirere gittiniz? — Kendimi çek fena hissediyordum. — Berlinde de baygınlık geçirdiniz mi? — Birkaç defa oldu. Kaç defa? Adedini hatırlayamıyorum. Dans dersi de alkyormıydınız! Evet, kânunuevvelden itibaren dans dersi de alıyord — Dans salonunda da hastalandınız mı! — Evet, bir defa da orâda hastalan- dım, — Tiyatroya gidiyor mıydmız! — Evet, fakat daha #iyade sinemayı severim. — Nerede yemek yiyordunuz? — Muayyen bir lokantam yoktu. — Gazete okuyor mıydınız? — Tanıdığım Ermenilerin yanında gördüğüm Ermenice gazeteleri. — Başka gâzete okumuyor miydi Biz?. — Birkaç defa da elime Rusça gare- te geçti. — Cinayeti nasıl yaptınız? — Martın 15 inde Talât paşayı gö- rürke,. — Nerede gördünüz? — Odamda gezinerek okuyordum. Talât paşanm sokağa çıktığını gör“ düm. — Nasıl gördünüz? — Evvelâ kendisini balkonda gör- düm. Biraz sonra sokağa çıktı. Bu esni- da annemi hatırladım, Annem tekrar önüme dikildi. Annemin, babamın, kardeşlerimin katline sebep olan adamı da gözlimün önünde gördüm. — Talât paşanm sokağa çıkacağını biliyor mıydınız? — Hayır. — Sonra Ne yaptınız? — Sokağa çıktığını görünce, taban- camı aldım, sokağa fırladım, arkasın- dan koştum ve öldürdüm. — Tabancay: nerede saklıyordunuz? — Valizimde, çamaşırlarımın ata sında, — Tabanca dolu mu idi? — Evet — Ne zamandanberi tabanca taşi” yordunuz? — 1919 da Tüfliste satın almıştım. O zamandanberi yanımda taşıyordum. — Soktğa çıkmak için istizal ettiniz mi? — Hatırlamıyorum. Hemen sokağa fırladım.. — Talât paşa karşı taraftaki kaldı- rimda mı idi? — Evet, — Kendisine nasıl yaklaştınız? — Koşarak yaklaştım, caddeyi kat- ederek üzerine doğru yürüdüm. — Yüzünü gördünüz mü? Konuş tunuz mu? — Konuşmadım.. Piyade kaldırımı- na varınca yanından geçtim sonra Üze- rine ateş ettim. — Yanından geçtikten sonra geri- ye mi döndünüz, yoksa yandan yakla- şarak mr ateş ettiniz? — Talât paşaya yaklaştığım zaman arkasında bulunuyordum. — Demek ki arkasından ateş etti- nis, — Evet, — Kafasına mı nişan aldınız? — Büsbütün yaklaştırdım. — Tabanca namlusunu kafasına mı yaklaştırâmız? — Evet. — Sonra ne oldu? — Başka bir şey bilmiyorum. Sa- dece Talât paşanm yere yuvarlandığı- nı gördüm. Yüzünden kan boşâniyor» du, halk toplanmıştı, — Talât paşanın yatında Ximse yok i Buakşam Iki saat heyecan - Aşk - Güzellik, İSTANBUL: 18/30 plâkla dans musikisi, 19 halk şarkı ları, Osman Puhliyan tarafından, 19,80 Ha va raporu, 19,35 Radyo fonik âram Ç(Hamve otun oğlu), 19,55 bofsa haberleri, 20 Mec sikle ve halk şarlıldrr, (gmat ayarı), 21,15 otkestra, 32,15 ajans haberleri, 2230 Pihida #olö, opera ve operet parçaları, (22,50 son haberler, 28 son, BÜKREŞ: 18 Stnveska orkestrası, 1018 triyö kes seri, 20,35 öperâdan temeli Hakli, BUDAPEŞTE: 19,10 dans plâkları, 20,30 operadan temali hakli, 280 istasyon orkantrlar, BERLİN: 10 bando, 30,10 küçük otkesten, 71,18 is tasyon orkestrası konseri,, 22,15 piâkla ope fet ve fim parçaları, 23,30 serenağlar, YARŞOYA, 18,15 konser, İ) Pornandan müzik sakli, mu idi? — Hayır, kimseyi görmedim. — Madammı da mı görmediniz? — Hayır. — Cinayetten sonra ne yaptınız? — Ne yaptığımı bilmiyorum. — Kaçmışsınız.. Kaçtığınız: bilmi- yor musunuz? — Kaçtığımı bilmiyorum, yalnız halk toplanmea herhangi bir hücuma ederken mi yakalandınız? — Nd "oldüğunü bâtitlamıyorum. —Fâsinen sokağına doğru hayli koşmuşsunuz. — Bilmiyorum. — Yolda tabart:anızı atmuşsmız, — Bilmiyorum. — Talât paşayı öldürdükten sonra ne düşündünüz? — Bir şey hatırlamıyorum.. Aklım başımda değildi. Karakolda kendimi bulunca bir memnuniyet hissetim. t — Bugün ne hissediyorsunuz? — Bugün de olup bitenden çök memaunum. — Fakat kimsenin adam öldürmeğe hakkı olmadığını bilmiyor musunuz? — Rilmiyorum.. Annem Talât paşa- nm öldürülmesini bana emretti. Zih- nim hep bu emirle meşgul olduğu için kendisini öldürmemek lâzım geldiğini hiç düşünmedim. — Alman kanunlarının cinayeti ya» sak ettiklerini bilmiyor mu idiniz? — Bilmiyorum. — Ermenilerde kan davası var mi- dır? — Hayır. Bundan sonra, hikim katliğmlar hakkında bazı sua'ler daha sordu. Bun- lara da avukatlarımın tavsiyesine gö- TS İCap &len cevapları verdim ve İstic- vabım bitti, Benden sonra cinayetin şahitleri, €v sahiplerim, dans hecam, ve arkas daşlarımdan Apelyan, Eftyan, Zakar- yan, Kalustyan, tütüncü Terzibaşiyan ve karım Kristirie Terzibaşiyan İstisna edildi. Bütün bu şahitler sözlerimi te- Yit ederek lehimde ifade verdiler. Bunlardan sonra uzun müddet Türk ordusunda ifayı vazife etmiş olan Li- man Fon Sanders paşa ile.papas Lep- sius İstima edildi. Bu iki şahit katliâm- lar hakkında bildiklerini uzun uzadıya anlatmışlar, davanın siyasi mahiyet al- masına yardım etmişlerdi. Neticede müddelumumi de nokta nazarmı değiştirdiğinden, jüri heyeti uzun müzakerelerden sonra Deratime karar verdi. Mahkemenin kararı salonu doldu. van arkadaşlarım tarafından şiddetli alkışlarla karşılandı. Berlin Türkleri mahkemenin kararını protesto etmek teşebbüsünde bulundular, fakat bu te- şebbilsten hiçbir netice çıkmadı. Artık hürriyete kavuşmuş o bulunu- İPEK sinemasında Türkçe sözlü DiŞi TARZAN Akıllara hayri lar, Oo Binlerc hşi - Binlercö bet —— « Binlerce varya bi ve Baş rolde: Holivudun en güzel vücutlu en güzel kızı meşhur DURO1TY Herkesin sevdiği ROBERT TAYLOR İRENE DUNNE tarafından oynanmış Kadınlığın Sırrı Bugün MELEK » LAMOUR a A Beçin en ASRİ Fransızca sözlü iki büyük ve yüksek Sinemada film birden EDDY CANTOR Gayet komik ve macera dölü Mumiyaların Serveti filminde ağlarcasına gülecek ve eğlend:eksiniz, SARAY birden Senenin en (güzel filmi Tel: ia MARTHA EGGERTH-JEAN KIEPURA Meşhur bestekâr PUÇÇİNİ'nin opsrasından Suvareler için yerleriniz! evvelden aldırıtız. Italya, Londradan istikraz yapamadı Londra 18 (A.A) — İtalya Maliye nazırı Kont Volpi, Daily Heraldın bil- dirdiğine göte, İtalya için bir İstikraz akdi hususunda M. Musolini tarafın- dan kendisine tevdi edilmiş olan vazi- feyi ifada muvaffak olamamıştır. Yeni neşri Çocuk duygusv Çok faydalı yazüar ve resimler 6 intişar etmekte olan baltalık Çocuk Duygusu gaze, tesinin 8 sayımı bugün çıkmıştır. Çocuklarımıza bügi veren ve yurdumuzda en çok okunan bu güzel mecmuayı bütün ço. cuklara tavaya ederiz. Piatı her yerde 5 kuruştur. Sinema Objektifi Bu salon mecmunsmın altıncı sayısı © son sinema haberleri ile haftanın film mev. zularını ve en son bayan modelleri ile pek süslü olarak çıkmıştır. 7 Korgreya davet Türk Kadınları Esirgeme Derne- Zinden: Dorneğimiz azasının umum! be yet şeklinde 27 kânunuevvel — 1937 pazartesi günü İnikadı mukarrer İ- ken 13 birinciteşrin tarihli gazete- Yerle yapılan ilân bu umum! heyetin teşrinisaninin 27 sinde olacağı sure- tinde vuku bulmuş olduğundan der- neğimiz umum! heyetinin fevkalâde olarak 27 kânunuevvel 1937 pazar- tesi günü saat 15 de derneğin Divan yolunda sıhhi müze (Karşısındaki merkezinde İnikad edeceği ve bu s8- ne sldatını veren szanın kongreye iştirak hakkını haiz olduğu > tashi- ben tekrar İlân olunur. Ruznama : 1 — Idare heyetinin raporu. 3 — Hesapların tasdiki ve heyetinin Ibrası, 3 — Dernek nizamnamesinin tâ idare dili, 4 — Mürakip intihabı, “ 5 — İdare heyeti intihabr. İLAN 19-10.937 tarihli 22072 No.lr Gümrük beyannamesinin bir nüsha- ar kaybolmuştur. Bulanın adresime göndermesini rica ederim. Halli Karaca Emir oğlu Han No. 2 e yordum. Mahkemeden çıkar çıkmaz, beraber otomobille Berlini beni maddeten tatmin etmiş bulunu- yordu. Her taraftan bana gönderilen hediyeler, ömrümün sonuna kadar ra- hat bir hayat yaşamak imkânı: temin etmiş bulunuyor. —SON — e Dış siyasa Romanyanın yeni kabinesi» Baştaritı 3 0, lere tevdi PN. bir temayül # terdiği de'yayi olmuştu. Yani çi harbiye, dahiliye ve hariciye si, lerine kralın şahsi itimadını / devlet adamlarını getirmek te Us, liyordu. Bunun üzerine Mihalah& / If Çiftçi Partisi umum! merkezi 4 masa geçmiş ve saraya şu cevap migtiz “Merit şartlar içinde parti > mevkiinin mes'uliyetlerini yük arzusunu izhar edemez... se Bazr Avrupa gazeteleri, b w Fransız gazetelerinden bir kaği manyadaki son kabine buhran politika sempatilerinin mühim Pİ e oynadığını o kaydetmektedirler” parti Vayda Voyvod'un, milit Çiftçi Me” ile birlikte iktidar mevküne g© ii teklif etmekle sarayın fazla auto” bir temayili göstermiş olduğu 9 da bulunmakatdırlar. Bilhassa yu adları geçen nezaretlerin mutlak4 | ln şahsi itimadınr kazanmış der damlarma tevdiini parlâmentsir? min şartlarma ve merasimine sd bulmamaktadırlar. Bundaki kats Pİ kârdır. Kral Karolun başlarma P 4 lecek şahsiyetlere karşı ii gösterdiği nezaretler devletin e mekaniamalarıdır, o Romany& gösterdiği bu dikkatle Rumen e umumi arzusuna tercüman olmak miş olsa gerek. Zira, dış siyasaö” kuvvetlerinde maliyode ve iç #İ Ti şirasenin bozulmaması, bugün lerin en büyük talihidir. # Daha yirmi gün evvel Arkan şehrimizin misafiri olarak aram lunmuş olan ve mamül samimi bir dostluk gösteren T: nun tekrar Romanya iktidar “ gelişini dost ve müttefik devleti? yasi katli bir yülesek idare zekâsına malik olması suretinde tefsir hak vermek doğru olur. £ yi veti ne olursa olsun yeni sonrâ da Römanyann bir kabinesi tarafından idare tahmin etmek ve söylemek dür. » Şekip GUN”