Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Yazüdi Böğümül Tenliryan « Çevireni B.ş. — İktibak Ve tercüme hâlki müllürzdür « — Öğ « Taliı;ncapın patlaması üzerine Talât I’;şa yere yavarlandı. Arkamdan : Tütun, kaçıyor diye bağıranlar vardi Vaziyetin vahametini takdir etmiğ olan pâşa bâğını bile âarkaâya çevirmemişti.. Sökağa yaklaşmış bülünüyördük.. İki adim daha yaklağşarak, birdenbire ta- Bancatnit çıkârdım ve Talât paşanın bey- nihe sıktım... Talât paşa hiç ses çıkar- madarn yüz üstü yere yıkıldı. Bütün eösaretimi toplıyarak eğildim ve vazile mi müvâfakıyetle ila ettiğimi iyice tah- kik Gttikten sönra tabârllamı âtârâk Fasanen sokağına döğrü köşmiya başla- dim.. — Tabancamın sesi üzerine cad. dede bir koşuşma başladı.. Herkes kaçı- yordu... Arkamdarn ! — Tutün katili.. Kağıyot.. Tutun sesleri işitillyordu.. Bütün gayretlerime rağmen köşamıyordüm, dizlerimin bağı | çözülmüş gibiydi.. On adım daha köştü güm takdirde Fasanön sökağına gite- cek, kürtülacaktım, fakat bir türlü adım atamıyordum. Nihayet iri yarı bir - dümen beni kudcakladığını — hissetim. Müukavemet edötek halde değildim. Sa« dede * — Sire ne ölüyor... İkimiz de yabari eryiz,. diyebildim. Bu müddet zarlında etrafımızı alari halkın hiddeti gittikçe artıyordu, Nite- kim biraz sötra het târaftan başıma yumruk, baston ve anahtar darbeleri İnmeğe başladı. Öndan sönrasını hatır- İamıyorum.. Kendime geldiğim zaman her tarafım kanlar içerisinde — olduğu hâalde polis karakölunda olduğumu gör düm ve yakayı ele verdiğimi ahladım. Nasıl beraât ettim ? Alman zabrtsile adliyesi Talât pa- ganın katli hakkındaki tahkikata devam ederken, arkadaşlarım dâa Berlinin en mâruf avukatlarını tütüyör, — yakında başiryacak oları' davaya #iyasi mahiyet Verilmesini etmin için âzamı gayretler sarfediyorlardı. Hapişhânede beni ziyarete gelen a- Yukatlarla arkadaşlarım — mahkemede söyliyeceğim sözleri öğretmişler ve ver dikleri talimat mucibince hareket et- tiğim takdirde beraet edeceğime dair katf teminat vermişlerdi. 1021 senesi haziranın ikinti günü mahkeme hüzuürüna — çıktığım zâman, arkadaşlarımın ve avükatlarımın temi- natıma rağmern büyük bir endişe hisedi- yordum. Bu estada sabahleyin hapisha- . nede beni siyarete gelen arkadaşım A- pelyanm sözletini hatırladım. Arkada- şıim âynen şunları söylemişti : —— Sakin körkma... Avukatların dedi Ki gibl hareket edersen yüzde yüz ba: râet edeceksin... Bununla beraber malh- Şum olduğunu farzetsen bile gene eni- #geye Mahâl yoktür, çünkü o takdirde de seril muhakkâk kaçıracağız.. Hiç me rak etimda ' | Mahkeme sâlonunda etrâfımı âlan arkadağlarım — teminatlarini — tektar #adiyot metih ölmamı tavsiye ediyorları di Nihayet celde açıldı. Hardenberg Vruzarfff gy gM yyyaget MAF TMkayyoyay HFAMT gcT Kendisi için yazdığını söyledi. Padişah butdan çok memnun oldu, hoşlandı. Ebülhüdaya tercüme ettirdi. Malmon fırsatı kaçırmallı. Abdülha -« midin bu alâka ve zaafmdan İstifade et. &. Henebilerin, bihassa siyast adamla- tın Ösmanlı saltanatı hakkında — ne düşündüklerini, gizli mukaveleleri GE. renmek, bulmak, elde etmek, saraya yollamak işini üstüne aldı.. Bu hâakikaten çök kölay bir işti. Çün- kü, hergün duyduğu — şeyleri istediği şekle köymak va Abdilikamidi aldatmak ornur İçin İşten değlidi. Abdülhamitle anlaştıktan töonra, yıl. dığın devamlı adamlarından — biti oldu. İstediği zaman, Padişahın yakınlarının odasma girer, çıkar, duyduklarımı önlar vasıtasiyle Abdülhamide bildirir, bazan bizzat arılatırdı. Maimoön büu türetle iki kuş vurdu: Ab dülhamidi yaları ve dolanla avuttu. bir hayli para cekti, Bir taraftan da ele ge- çirdiği vesikaları, tiyasi evrakı, alâka « dar ecnebilere sattı. İ Hüseyin Rüştü TİRPAN 'da K sökağında facia ile başlıyan piyese şim di de kömedi halinde mahkemede devam olunacaktı, Berlin faciasının nasil ha. zitlandığını bütün tefarrüatiyle evelee atilâttığıma göre onları, mahkemede verdiğim — iladeleriyle karşılaştırmak zâhmetine katlananlar nasıl beraet et. tiğimi kolaylıkla anlıyabaklardır. Bu stebeple mahkemedeki ifademi ay nön kaydetmeği faydalı bulüyorum, Mahkeme reisi Dr. Lemberg hüviye: timi tesbit ettikten sörira istievaba baş: lâdı. Bana önce babama, kardeşlerime, nerede oturduğumuza tehcire dair gu- aller söruldu. — Ö tâarihlerde ben henüz gençtim diye cevap verdim. — 18 yağlarında değil miydiniz? Burada müddeiittüimif Kölniğ mmüida hale ederek dedi ki! — Bu suallerin asıl mesele ile alâ. kasr yoktur... Maznun bif âdam öldür- müştür.. Yabancı bir menilekettö törd. yan eden hâdiseler Berliride yapilan el nayetle alâkadar değildir... Maznunun münhasırari işlediği tinayete dair malü mâtına mürâatâât edilmesini isterim, Müddeiumuminin bu sözleri enidişe. lerimi tazelemişti. Filhakika — Telsin şimdiye kadar sorduğu suaâllerin Bet- lin cinayetiyle alâkası yoktu, fakat â- vukatlarım davaya siyasi maâhiyet ver- mek istediklerinden evvelce mahkeme reisiyle bü hüsusta anlaşmış bulunuüyor lardı. Avukatlarım müddelumuminin de mü vafakât ettiğini söylemişlerdi. Halbuki bu Adam birdenbire pişmiş aşa &u kâti- yordu. Telâğimi gören avukatlarımdan biri yavaşça kulağıma seslendi: — Merak etme, müddelimüm! da. roloynuyor, Birazdan her şey yoöluna girecektir. Filhakika, azalarla kısa bir istişarde den sönra rels Dr. Lemberg, müddek umuümifnin mütaleasına cevabeni — mah- kemenin şu kararını bildirdi: Rels — Katliâmların nasıl yapıldiği nt ve âilesinin başından neler geçtiğini mâznunün ağzından mufassal suürette dinlemek istiyorüuz. Maznun bunları anlattıkçar terciman da kısım — kisim tercüme etsin... Bu dakikada duyduğum sevincin hu dudu yoktu. Mahkemenin karariyle is- tediğimi söyliydzek, tereliman vaziflesi- ni gören arkadaşlarım da yanlışlarımı düzelte düzelte terclime edeteklerdi. Firsattâan istifade ederek gözlerimle gör müş gibi katliâmların nâsıl yapıldığırır bütün ailemin jandârmalar ve hâlk tâ- rtafmdan nasıl öldürüldüğünü, kız kar deşlerimin dağa kaçıtıldığını, üç gün kâardeşimin — cesedi altında kaldıktan sonra, başımdan yaralı olarak - kaçtıği- rar, Dersimdeki kürtlere iltica ettiğimi sunturlu yalanlar ilâvesiyle —anlattım. Talât paşanm katliyle doğrudan doöğrü ya alâkadar ölmiyan bu teferrllatı bura- da ziktetmiyorum. Dersimden İrana ve oradan Rusyaya geçtikten sönraki faa- liyetim hakkında da şu ifadeyi vetdim ? Reis — İrandan Tiflise gittiğinizde he yaptınız? Ben— Tiflise muvaszlat edince, Er meni kilisesine gittim. Bana para, yiye Gek ve elbise verdiler. Bilâhare bir tüc- carın dükkânında çalıştım. — Tifliste ne kadâr kaldınız? — Bir sene kadar. — Sonra nereye gittin? — ©Ö esnâda Rusların Besincarı al- dıklarınr öğrendim. Ailemi ve akrabala rimmı atamak Üzere oraya gitmeği isti- yördum. Âyni zamanda evimizde saklı bulunan paraları da almak İstiyordum. — Etzincana gitiniz mi? çok w H 1916 senesi sonilarında Er- zincan * f r men tâhrip edilmiş, bü- tün | Imtiştı. İçeri girince dü- tüp b — H oadinize geldiğinle zaman ne yaptınız? — Müslümanlığı kâbul — ettiklerin- den dolayı katliâğmdan — kurtuları iki mühtedi ailesi ziyaret ettim. (Devamı var) Klark Geyb L mmsrrzş ı:' İ I a İ A gatdem Diİr Tigürandır! Bir tecrübe, mesşhur yıldıza, hayatını düçlükle k.zaı:f:ıar,'ld'ğ devirlerdeki kadar fena bir figüran olduğunu anlâit!mw Sinema yildizi olmadan evvel Klark Geybi figürandı. Fakat bu işte hiş bir sâman müvaffakıyet göstermemişti. Vil- diz öldüktân sonrâ, tecrübenin, figüran lik kabiliyetini biraz arttırmış öldüğü- Hu düşünüyordu. Geğenlerde, bu —bi- Süsta terakki edip etmediğini tetrübe imkânını buldu. a 13,80 plâldâ dafik musikisi, 19 Bayân İnül piyano Ve HKemân vtefakatile, 19,80 Hhâva Ya Pofu, 19,35 Spor müusahabeleri, Eşref Şefik tarafından, 19,55 Börsâ haberleri; 20 Cemal Kâmil Ve arkadaşları târafırıdanı Türk musi Kkisi ve hülk şarkılârı, 20,80 Örüer Rıza ta rafifdât G&rapdâ söylev;, 2048 Fasıl saz he yeti, okuyanlar Küçük Safiye, İbrahim, Ali Kömafi ÖCevdet, Tanburi Salâhâddin, Ut Cev det Közân, Kadtmi Müammer, Viyolönaei Me Süt Gemli, Klürinet Hamadi, 21,16 — örkestra 22,15 Ajatıs habetleri, 22,80 mâtmasel Rise tarafından köriser, 22,50 sön — haberler, ve ertesi günün proğramı, 23 son. BÜKREŞ: 15,15 dans plâkları, 20 Litvanya müziği, | 20,46 şarkmlar, 21,15 radyo örkestrasi, târafm dan senföonik konser, 22745 İulen örkestrası, BUDAPEŞTİ: 20,16 Madar garkdarı, ve siğâan örkestrast 22118 kiâsik könser, 23,08 askeri müzik, 24, 15 ç kişlilkk casband, BERLİN ! 14,80 hafif müsik, 19 küğük orkesira, 20,10 öpera plâkları, 21,10 dane müsiği, 29,80 ha fit müsik, VARSOVA : a 21 Viyanadan könder — naldi, 23 senfönik könser, gp Türkiyede İlk — defa iki | görülmemiş film bir proğramda AASLEAE IST GÜD ERNT ÇUN I-Kalpazanlar © Çetesi Baş tolde: Chester Morris Margot Graham 2-Ateş taburu er büyük mu- vaffakıyeti kudreti! va mu: azzam bir film Ihggğp HEILE ü Es | ALKAZAR | l—lıck Holt'un Sinemasında bağlıyor. Bu ikti büyük filme ilâveten yerinde gekilmşi sesli ve sözlü EGE Manevraları Film çevirmediği bir atıdan istilâde ederek mezüniyet aldığı bir sitada, bir gün, stüdyodaki odasında, çok İüzumlu bir şey ünüttüğünü — hatırladı. Takat stüdyoya gitmek istemiyordu. Rejisöt: lerden birisinin kendisini yakalayıp, ge lecek filmdeki sahnelerden bazılarının tecrübesini yâptiırmağa — kalkmasmdan körkuyordu. Bereket, dört günlük sakalı vardı. Bunun için kimsenin nazarı dikkat'ni telbetmmiüden Stüdyoyâ girdi ve sakallı fiğüranların İçine katılatak, görünme- den geşmek İstedi. Fâakat ne yazık ki, tejisör Viktor Fleming onü üzaktan gördü. Derhal, öfla, “tettübe pilotu,, rölündeki tecrü- be sahnelerini yaptırmağa başladı. Klark bundan şu netlçeyi çıkar- dı; Halâ, hayatımı — güğlükle kazan- dığı devitlerdeki kadâr fenâ bir figü- rtandı! Holivutta garip bir müsabaka En gülünç fıikrayı hangi yıldiz anlaâtti ? Bundan bir müddet evvel, Holivut- ta yapılân bir toplantıda, htf “(w yıldızı bir fıkra anlatmış ve ı'ı;;y' füri; heyeti, birinsiliği “Psb 4” vermiştir. Afttiste birineiliği rânı şüdürt âıl “Cenüubi Amerikalr ölân ço_k (t’ | bir dağ adami, bir gün; yoldâ gid;gf bir ayrla bulmuş. Bunun fit öldü | bilmiyrmuş. Kendisini aynadB gîvpf bunun basma bir tesim İduğunu derek bağırmış: h -— Altah Allahı! Hanri amda * tiyarlamış hâ! Hi Amcasına olan hürmetinden Aİ | resmi getirip kulübesinin duvat” mMı$e, ) Biraz sönira, ondan dahâ cabil karıst, düvara asılmış ölan gatif bakmiış ve bir kadın yüzl görütt” kitmişi — Köcamın ihtiyar bir cadılü’” a ni aldattığını biliyordum ama; d * reğmirli duvara asmağına tıha_l'n“üı. merii. : ' ü ııH Ve bunun Üzerine aynayı y rak parçalamış. .. Kari Kuper, gimdi meşhur seyyah M ürko Polonun hayatına dair bir f;'; çeviriyor. On üçüncü asrın en büyük seyyahı olan Markö Polo, on yedi nede Venedikten Çine gitmiş ve Kub ilây Hamın en yahkın adamlanndd_"; Ti olmuştur. Resimde, filmden bir sa hneyl görüyorsunuz, el ğl' Tıp Fakültesi sabik nisaiye muavini birinci sınıf mütehassıtı operltğ SÜLEYMANTEZER Kadıköy Moöda caddesindeki 91 No, lt hanesinde her gün hastalarım! Kkâabul eder. , 3aş, diş, nezle, grip, romati ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında tünde 3 kaşe alınahilir isim ve markaya dikkat. Taklitlerinden sakın!" .) . ; t