yetuğnuoy — doprud :zayıvd yeTunma “yeLUYO — a)9 *299 9S0 SMDFONUU DA PUŞTEYOĞ AUPETUL UŞAT V o tamNa öpYOY ÖpüNPO İASO) IYDPDİADA. YUŞ Y — F UNJO —a zakoğ Bayejo — suoloR Yuyesnuoy — suoçred Bnuoy —« öpzed :zopaed 20-)809,N9 — O1 aa eg 9p aveyd Uf nb Aye) vep, 3) — jüejgüros TTESTEJ YÖ — G paeu “SUuŞLAĞY UN OA y vilsspe 2naj 80 HELPUMA adaşta, purız İnoç anb “Fasne YHermyzed , dU Ş90 3, TazaIJ vös ç çT “ue * Br0S :dr9g A)u9) :suor3 e DALirE AYUDA :zçENDA < IRMOO MAD v 34000YE AYW WULOYUŞ KYVPADANA — g - A3YUŞP TaSutAPp - a & TLJjmos *yumAaygnos yesuynı YoA (LARLAK 1)9) —— aDALLIN yonnyad YOULİDA OJETLA *YOLLONNNKA — doĞremD ŞZLE yetaşuyağuy — dapodder iiyeyodder HUULMYO —— N0DESLE 'ENOA-ZAX06SE aaDRİ dermsı yazma ueL3D3 “YETuĞOK ganmyo Zisyuye. 410 yomaçkos “YöLAP P g Basnayıeşa af AJoASISI wpreyruz >P NEJ NEPE SNT 'NO iprropa | NOA 9w yonlunaJ — 9 enb sarR3 — y 9p spadne yTEMMOA dU azıa * r UORYETI eT ç ved “sonuyus Gep slşuı vi ŞEKAYISIA UN 72 SANDE 12 SAZDIZ SYOLI, “azad o döRE doyled ved öi “aanytodu; san dunmay Dü YN ae7 mh Snog ZayncA döğre isyta -— J -— Jağnog younLa YONDLİ — yenno Srurya ** 'yenmyo mooour yovura XINDOYS! YENNUÇUEĞLU — IOOUNUY a8 : xanmo PPRAIUY YETrepyrumny «AYTYEYUE —a TOYUOORI iŞYUCORA yetyo aypoyyncu YOULDA 1öğEY PKRDAYANIN KIZT — ——— ——— ——— — Burada artık işimiz yok, munas- tıra dönelim. Dalbaran, işik göster. Dalbaran kederli tarıda dedi ki: — Madam, bir dakika müsaade bü- yurunuz.. 'Tekrar süküt... Fausta, sadık ada - mamın yüzüne bâkârak sordu: — Nen var Dalbaran, çok heyecan- h gözüküyorsun. — Madam korkuyorum, körkuyo- rum. — Söyle, neden korkuyorsun... — Madam, mesele gu: siz bu gereyi manastırda geçireceksiniz. Ben sizi başrahibe madam Budilenin yanma ka dâr götürdükten sonra Parise dönece- ğim, Yarın sabah Bu çeşmesi taş ocü- Bından geçerek buraya geleceğim. Siz BÜt ninesi ile çocuğu yer altımdan geti- receksiniz, bunların hepal mükemmel. Mösyö dö Pardayan da gelecek, çocuk Bu ora teslim edeceksiniz. Çocuk süt ninesiyle gittikten sonra siz şövelye ile beraber kalacak&mız. Bu bana öy- le harikulâde gözüküyor ki, ben İna- namıyorum. Bana Kalırsa maüdam, siz çocuğu mösyö dö Pardayana teslim eder et mez şövalye hemen ottu alıp gidecek tir. — Pardayân çocukla beraber git miyecektir. © bönimle — kalacaktır. Hem de kendisi kalmak istiyecektir. Niçin diye soracaksmız, değil mi? Bu- na cevab veremiyeceğim. Bu mesele bana gittir. Yalnız günu tekrar öde- yim ki, Pardayan benim ısrarımla de- ğil, kendi arzusuyla kalacaktır. Bu sözleri o kadar kat'i bir ifade ile #öylemişti ki, Dalbaran kabule mec - bur oldu. I —- Peki madam « dedi - Madeti ki SİZ söylüyorsunuz, mösyö dö Parda « Yan da kalacaktır. O halde on bine bir ka çdakika kala gidiyorsunuz, yeraitı yolundan manastıra dönüyorsunuz, bu nun lüzümünu anlıyorum. Herkese Karşı giz oraya girdiniz, Zeceyi geçir diniz, binsenaleyh, yine - oradan çık. malıstnız. Bunları anlıyorum. Fakat, kafamım almadığı gey, SİZ - buradan çıktıktan sonra mösyö dö Pardayanın kapalı kalmasıdır. İşte burasını zih. nim almtyor. — Bvet, ben gideceğimi ve mösyö dö Pardayan burada yalnız kalacaktır. — Bunu kabul edeyim madam, tamı on birde ben gelip Tâğımı ateşleyin kaçıyorum. Her şey havnya uçuyor, her gey yanıyor. Madam, bu beni kar. kutuyor. Ben ateşlerken, siz. odudan çıkmamışsanız?.. Ya halâ Mmösyö dö Pardayanla beraber bulunuyorsanız? Şu hald esizi ben öldürmüş olacağım ki, bunu düşünmek bile zihnimi alt Üst ediyor madam... — Zavallı Dalbaranım, lüzumsuz korkuyorsun. Emin ol ki, ben karar verdiğim dakikada buradan giderim, — Ya hiç akla gelmez bir hüdise çıkarsa... Bir dakika, hattâ bir saniyo geç kalmak telâfi edilemez neticeler verobilir. — Şü hâlde dinle. Yerattı yolunun kapısını arkamda açık birakacağım. Sen ön bire ön kala gelirsin, gider ba. karsın. Bu kapıyı açık Börürsen ben henfiz Pardayanla yukardayım demek tir. Ön dakika geçince tekrar döner. sin vekaptyı kapalı bulursun. — Ya âçık olursa... — Kapalr olacaktır dedim ya... O vakit kaçtığıma emin olarak vasifeni Yaparsın, Unutma ki senin de haya - ZİSHAZDU VOZLENVUĞ ZISHAZDA VOZLENVUA . ir piyes sa'tnesi ik, Bu dersimizde 22 inci €ğ. üzerindeki egzersizlerin 21 in, #F#RANSIZCA EGZERSİZ (Her hakkı Haber Gazetesine aittir) B Fransızca egzersilzeri:; 22 Une scöne de piâce geçen derste veri zersizimizi yapacağız. Fronsızca derslerimi cisini J cachet.., et ferme 'es üthiş, korkunç). autre FPRANSIZCA EĞZERSİZ t.ce pas, Madame, gu'il faut gu'elle ferme les J. P. — Je sens gü'clle va de plus en plus mal J. P. — Je vais te faire prendre un Mme V. — Mais je vous en prie, Jean-Pierre, J. P. — Btends-tol bien, en attendant... Nous m'excusez, Madame? C. — Ol! oui. C'est affrcux ( le casgue, (miğfer) (başım demir çember içinde sıkışmış gibi duruyor.) l y ocurl. tl, geçen dersteki eğrersizlerin yü, bundan ev illerini görelim. Mme, — Muiz oti. k olan fransızoa parçamın türkçesi Şudur3 V. — O! bütün küçük aile buradaymış. Merha, * çocuklar, Jean Pierre — Merhaba, bayan. İean.Pi, * verebilir. — sin... Lisette, Lehmann, Manolin ile nişanlanıyormuz Öiler. Doğru mua? Başı ağrt, 7rin yapılmış şekilleri: P, — Cathy'yi rahatsız etmemek için, Bayan V, Cathy'ye — 'Tenisten olacak. Fukat, bugün Bayan V, — Niçin böyle konuşuyorsunuz, deden sonra tenise gittinse bana malümüt J. yor, gİ öğ il se Hvre â bir işaret) gue Non, il a &t& â Paris une foia gre par un gÖ- s, ne röpondan!? les yeunz fi Mme V. — Cest bien la premiğre fols gue ton ancle missement. finleme) — Han... İN 8'ön va. Dans le dos de Mme Vellenaud, uno mümiguc grimaclâre (alayo aperçoit et gul mangue da la N sort. Loüdoövic part cu voyage... K $ z € 8 : L & € K 3 Z - ğ v ğ 3 3 ğ ğ « K de votre grand-pâre Onenin. PARDAYANIN KIZI tın tehlikededir. Şimdi için rahatlaş- tı mı? — Eğer sizinle beraber gelmekliği- me müsaade buyurursanız daha rahat olacağım madam. —- Evvelden böyle düşünmemiştin. Sana dedimya, Pardayana yalnız ge leceğimi vaadettim. Öleceğimi bilsem gövalyeye yaptiğım vaitten geri dön- mem. Her iş yolundadır canım, kork- rma ve bundan artık bahsetme.., Bu sözler itiraz kabul olunmaz bir tekilde söylenmişti. Dalbaran: — Baş üstüne... Dedi. Fausta da kısaca yine bir e- mir verdi: — Gidelim... —— FLORANSIN EVLENNMESİ Pardayan süratle indi. Konuşulan- ların bir tek kelimesini bile kaçırma- mıştı. Kendisine lâzım olandan on mislini öğrenmiş olduğundan Faustayı rahibelerin yanına kadar takibe lü . zum görmedi, hemen geri döndü. Yir- mi dakika sonra arkadaşlarının yanın daydı. Valver ve Grengay ile taş oca- ğimnda buluştular. Bunlar burada bek - lemişler, fakat hiçbir geye tesadlif et. memişlerdi. Ladri ile Eskargas da oraya gelmişlerdi, işittiklerine göre Soriyentes bu geceyi manastırda ge - çirecekti. Düşesi takip eden kafile manastır- dan çıktıktan sonra aldıkları emir mu cibince.oraya gelmişlerdi. Pardayan hepsini yanma aldı. Yirmi dakika ka- dar gonra Fausta tarafından altma lâ- Bim konulan çiftliğin mutfağında bu- Tunmaktaydılar, Fanstanım marki dediği adam ça - yırda bir geyle uğraşmaktaydı. Bu İs- panyol şövâlyenin yapmak istediği İ- ğe mâni olmaktaydı. Pardayan bir an düğündükten sönra gülümsedi, ne yü- pacağına karar vermişti. Arkadaşlarına, aşağıya inmeleri i« Çin işaret etti. Mahzenin anahtarmı aldı, kapıyı kilitledi ve anahtarı delle ginde bıraktı. Şövalye göyle düşünüyordu: — Bu adam bu kadar - çalıştığı bu mahzene girmeyi hatırma getirmiye- cektir. O şimdi bir volkana döndü, her an patlamak tehlikesi vardır. Ka- pıyı kapalr görünce hanımının anahta rı böylece bırakmayı münasip gördü- ğünü zannedecek ve anahtara ci sür « mMiyecektir. Bunları düğündükten sonra Valver, Landri, Eskargas ve Grengay ile be- raber saatlarce gizli bir iş yapmıya başladılar. İspanyol daha gece olma- dan her tarafı kapadı ve hanımrunım tavsiyesi Üzerine ön kapıyı kilitliye « tek anahtarı aldı, Parise gitti, Arka kapınm anahtarı kilidte kalmıştı. Böylece Pardayan ve arkadaşları va ziyete hâkim bulunuyorlardı. İşleri bi- tince mutfağa döndüler. Pardayanla Valver uzunca konuşmaya başladılar. Bu esnada Landri, Eskargas ve Gren- gay yemek hazırlamakla meşgüldüler. Az sonra yiyecek hazırlandı, ve boş ahbab evlerindeymişler gibi keyifli keyifli karmlarımı doyurdular, Gece olup da ortalık kararınca Pardayan ve Valver, beraberce mahsene indiler, $övalye mağazanım manastıra olan Yolunun kapısını açtı. Elinde fenerin aydınlattığı koridordan yürümeye baş Tadı. Bir stat sonra geri döndüler, fa- kat bu defa yanlarında madam Perin ile şövalyenin kollarında da küçük Catkay — RAlmkyorum, bayun, Tlayağramı banı 1y Birinci parcadaki gayrikıyasi (İrrâgıdler ) Tüllerim YaaRAATİRrN Yo MaNAİAYU YAZINA TI Va TiNlerin ernir öi