ae Ç — 939 — Kiraladığım odadan Talât paşanın evinde ne yapıldığını dürbünle gözetlemek kabildi Apelyan: — Evet, bu plânın tanzimiyle bu günden itibaren meşgul olmalıyız.. Oto- mobil kullanân arkadaşımız da vâr.. Her şey yolundadır.. Ösmatiİı impata- torluğunun sadtıdzamı artık sön gün- lerini yaşamaktadır. Zakaryan: — Firar plâhını hâzırlamak Üzere bu âkşam bizim evde toplanacağız.. Arkadaş Tehliryanın — bu — toplattıya iştirakine lüzum yoktur... Ö — tahatça kendi işlerine Baksın. Beh — Orası sizin bileceğiniz iştir, gimdi müsaadenizle ben yeni evimi ki- ralamrya gidiyorum. Neticeden Apelya- na haberdar ederim, o Ga size malümat verir... Odayı tetmıya muvaffak olur- sam bu akşam taşınırım, aksi takdirde yürmâ kalır... Herhâlde yanını akşam bir yetde bülüşabiliriz. Zakaryan: — Öyleyse yatın akçam dü Hityan: ıt evinde toplanıtır. Bir güt sotra saat O da Bityanın evinde buluşmak üszere arkadaşlardâan ayrıldım. Hardenberg'de kiralık oda Herdenberg sökağına giderek 37 numarâlı binanm kapısını çaldım. — İh- tiyar kaptcı ne istediğimi soruhta, kapıda asılı durah “kiralık oda,, Jevhas sını göstererek, kir#ı olduğumu, kira- Irk odayı görmek istediğimi söyledim. Kapıcı, kiralık odamın birineci katta oturan Dittmann'ın dairesinde olduğu- nu söyliyerek: — Buyurun, çıkın, madam sizi gez- dirir, dedi. Biraz sonra madam Dittmann'ın ka prsini çalıyorum. Küfyrma çıkan hizmet çi İıza biraz evvel kapıcıya söyledikle- rimi tekrar edince, hizmetçi: — Bir saniye müsaade edinit, ma- dama sorayım, dedi ve bira? sönra gelip beni salona aldı. Beş dakika sonra madam Dittrnanını salona girdi. 35-40 yaşlarında oldukça güzel bir kadındı. Başiyle beni selâmladıktan — sonra beni tepeden tırnağa süzdü ve uzun bir isticvaba başladı. Kim olduğumu, nere- den geldimiği, nereye gideceğimi, niçin Almanyaya geldiğimi, Berlinde akra- bam olup olmadığını, geceleri saat kaç- ta döndüğümü, sevgilim olup olmadığı- nr, ne işle meşgul olduğumu öğrenmek istiyordu. Cebimden pasaportumu çıka rarak İranlı olduğumu, Berline makine tahsili için geldiğimi, tahsilimi biti- rinceye kadar orada kalacağımı, Betlin de akraba namıma kimsem olmadığını, akşamları erken eve döndüğümü, sevgi- İim bulunmadığını söyledim ve ev sahi- birmi tamamen tatmin etmek üzere, de- dim ki: — Ben buraya eğlenmeğe değli, tah sile geldim. « — Na kadar tamân evimde kalmak istiyorsunuz? | — Ben sık tık ev değiştirmeği sev- mem.... Mütekabilen — biribirimizden memnun olursak, sonuna kadar burada karılım... — Buradan memnun - kalacağınız muhakkaktır.. Bir defa temizlikten ya- na. Büyük söylemek olmasın ama, bü- tün Berlinde benim kadar titiz kadın bulamazsınız.. Pisliğe katiyen taham- mül edemem... Öndan sonta — kiracıla- rıma ailem efradı göziyle bakar onla- ra katiyen yabaner muamelesi yap- m©mat.. Herhâlde memnun hhuğmdın etminim... — Siz de benden memnum kalacaksı. ruz madam, evde kireie bulunduğunun farkında bile olmıyacaksınız... — Buyurun odayı görün, bakalım beğenecek misiniz, diyerek, mâdâm Dittmann beni Hardenberg sokağına pakan bir odaya götürdü. Odanın her tarafını gözden geçir- dikten sonra ar kalsın sevinçten oyn- yacaktım, çünkü oda tam Talât paşanın oturduğu apartmanla karşı karşıya İdi. Cadde geniş olduğu için vakıa Talât paşanın evinde olup biteni gözle takip 4a u Ddi c rüsi CA e etmek kölay değildi, fakat bir dürbinle bu işi odamdarı mükemmel surette yâ- pabilecektimi, Bundan başka — ötürdü- ğum yerden Talâdt paşanın evine girip çıkanları da tesbit edebilecektim. Odanın bu fevkalâde müsait vâzi. yetini görünce madam Dittmann'a oda- sını beğendiğimi söyledim. Salona dö- nerek püzarlığı bitirdik. Üç aylığını peşin vererek akşama taşmacağımı ha- ber verdim. Bunun Üzerine madam de- di kit “— Bu dakikadan itibaren oda Wi- zindir, ne zaman İsterseniz taşmabilir. siniz. Bir iki saate kadar döneceğimi söy liyerek yeni tuttuğum evden ayrıldım. Biran evvel arkadaşlara müjdelemek istiyordum. Ayni sabırsızlıkla beni bek liyen Aptiyafa vatiyeti anlatınca, de- di ki: — Mübılâga ediyorsuri, bu kâdar müsait bir oda bir günde bulufur mu? — Meşhur derbi meseli bilir misin? “Arama ile bulunmaz, meğer rastgele,, derler.. Bafla dâ Yastgeldi, istediğimden alâsını buldum.. Hem benim — artık kaybedecek valetim de yoktur. Talât pa şa beni bekliyor.. Bavulumu alıp gidi- yorum... — Acelen ne, hiç ölmazsa bu gece de burada kal, yarın sabah — erkenden gidersin.. Bu küdar acele etmekle ev sahibinin de şüphesini celbedeceksin. «« Arizim ben bugünleli işi yarına birakmam... Belki bu gece ömrümde bir daha ele geçiremiyeceğim bir fır- sat zuhur edecektir. — Büugün çök heyecanlısm.. — Sa- kın heyecana kapılıp yanlış bir hareket yapmıyasın. «« Müsterih el k->*-<im. Ben heyes canlanmasını da, * tmr teskin et mesini de bilirim...,. iye kadar bir falso yaptığımı görlün MÜPK Arkadaşım kararımı değiştirmiyece- ğimi anlayınca ısrar etmedi. Rilâkie eş- yalarımı toplamak hususunda yardım etti. Ayrılmak üzere oldüğümüz — dirâ- da birdenbire sordu: — Peki #ma, ev sahibimize ne diye- veğiz? — Bunu hiç düşünmedik.. Sahi, bu kadına ne diyeceğiz? — Herhalde mukni bir sebep göster meliyiz. — Madâam hasta olduğunu, doktora gittiğini biliyor değil mi? — Tabil, profesör Gassizet'e gitti- ğimi söylediğim zaman, madam da onu çök methetti. — Mükemmel, o halde işimiz kolay Taştr demektir. Madama profesörün tav- siyesi Üzerine odanı değiştirmek met- buriyetinde kaldığını töyliyeceğiz. — Profesör bu evi niçin beğenme- miş olacak? — Bu evde elektrik yok... Halhuki hava gazı ziyası sana fena geliyor, a$a- bını bozuyor... Bundan mükemmel 86- bep mi olur? ğ — Öyleyse madamı çağırır bu - iti de bildiğin gibi halledersin. Arkadaşım vaziyeti madam Stefl- baum'a anlattığı zaman, zavallr kadın itiraz etmedi, bilikis beni teselliye Ça- lışarak dedi ki: — Ne yapalım oğlun: sakın Üzülme. Arkadaştan ayrılmak kolay değil ama, her şeyden evvel insana sıhhat Tâzım- dır... Yalnız hiç olmazsa uzak bir yere gitme, — Daha bir oda bulmadım. Birkaç gün otetde kalacağım... Bu civarda bir oda bulmiya çalışacâğım. Bu muhaveteden sonra ev sahibem ve arkadaşımla vedalaşarak yeni odama gittim. Madam Dittmann odamı bir gelin odası gibi süsletmiş, mektebe gideteği: mi düşlinerek bir köşeye de h!lyük bir yazı masası yerleştirmişti. İstirahatimi düşündüğünden dolayı kendisine teşek kür ettiğim zaman: — Görüyorsunuz ya, dedi, ben kira- cılarıma aile efradı göziyle bakarım... Bu masa rahmetli kocamın çalışma ma- sasıydı... Başka bir şeye ihtiyacınız o- lursa, sıkılmayın, söyleyin... Kocamın kütüphanesi, lügat kitapları emrinize İ AF L ai £ n R —- Akşar / DUNYA “Baş rollerde: Martha Eggerth - Jean Kiepura - DAHİ BESTEKAR PUÇİNİ'nin ölmez eseri İstanbul sinemacılık üleminde ilk dela olarak: 17 günü akşamı İkinciteşrin çarşamba SARAY sinemasında gösterilecektir. y İLAVETEN: Şanlı ordumuzun Ulu Önder Atatürk huzururda yaptığı MANEVRALARI EGĞE GA Türkçe sözlü ve sesli muazsam filim 18 kadın Bir şairi linç ettiler Romanyanın Ciresu köyüzkle, bundan bir müddet evvel korkunç bir cinayet iş Tenmiş, Jorj Kuhiresu adımda 60 yaşın: da bir şair, on sekiz metresi tarafından ilnç edilmiştir. Jorj, çok sevdiği karısı ölüp te yalnız başmna kalınca, fena halde canı sıkılmiğ, *Yeni fihamlar,, almak için bir çok kâ. dınlarla ve genç kızlarla Güğüp kalk - fağa başlamıştır. Hattâ bir âtalık köyde, bu 60 lık Ihti. Yarın öt sekiz metresi bulunduğu yo- lunda bazı şayialar alıp yürümüştür « Hakikaten, ihtiyar şair, her — kadına kendisiyle evleneceğini vaadeden ihtiyar bir zampara idi. Fakat bu vaziyet uzun sürmemiş, bütün bu kadınlar, işin iç Yüzünü anlayarak tona karyı, aşk yeri. he, hikldet, kıskarıçlık ve kin besleme ğe başlamışlardır. Günün birinde de, toplu bir halde şairin oturduğu köşke hücum etmişlerdir. İhtiyar şair, hiç bozmamış ve her za- man olduğu gibi, onları yeni yazdığı Bir şilrle teshir etmek istemişse de bü- Yük bir maharetle söylediği güzel aşk gürleri, artık bu kaklınlar üzetinde, her 2- riki tesiri yapmamıştır. lise yerine yetişen Jandarmalar, ©Ğ ..—4, genç kır, kadın ve dullardan mü, rEkkp BİF katübulrğin " tetfeti bağfarı, kan içinde, saçları karma karıçık ve göz deri dönmüş bir halde çırpırklıklarını, ağladıklarını, İnlediklerini görmüşler- dir. Bunların ortasında da — ihtiyar galirin gözleri oyulmuş, parçalanmış cesediyle karşılaşmışlardır. Altmışından sonra azan betbaht ihti. yarın, cesedinin parçaları güçlükle top- lanmış, yanmna defnetlilmiştir. On sekiz kadın, cinayet suçiyle mahke- meye verilmişlerdir. ——— amededir... Biran evyel yalnız kalmak İçin sözü yzatmıyor, kısa bir teşekkürle çenesi biraz gevşek olan madamdan — kurtul- mak - istiyordum. Halbuki o aldırış bile etmiyordu. Şimdi de kocasının tercümci halini anlatmıya başlamıştı. Yarım saat süren bu konferansı da dinlemek mecbu riyetinde kaldım, çünkü daha ilk ak- şamdan mesele çıkarmak — İstemiyor- düm. Nihayet madamın hikâyesi bitti diye sevinirken, bu sefer de hizmetçiyi Sağırıp şu emri verdi: — Hetr Tehliryan bu gee misafiri- mizdir... Akşam yemeğini beraber yice ceğiz, ona göre hareket et... Sonra bana dönerekt — Bu davetimi reddetmiyeceğiniz- den eminim dedi... İster istemez buna Ga muvafakat ettim. Akşam yemeğinin çok neşesiz geç- tiğini söylemeğe lüzum yoktur sanırrm. Sekiz senedenberi erkekten mahrum kal mış olan zavallı madam Dittmann tesa- düfün eline geçirdiği etkeğe hoş görün- Tnek İçin hiç bir şeyden geri durmuyor, Masada gçervisi bile bizzat yapıyordu.. Başka şerait altında ev sahibemin mu vaffak olacağı muhakkaktı. Genç ol- mamakla beraber, henüz ihtiyar da sa yılmıyan ev sahibem hakikatte çirkin de değildi. Bilâkis kelimenin tam ma- nasiyle olgun kadındı... Bütün bunları takdir ediyordum, fakat aklım fikrim Talât paşada olduğu için geceyi de ma damla beraber geçirmekten korkuyor, madamın bin bir türlü manidar söz ve harekâtını anlamâmazlığa vuruyordum. Madam Dittmann — şimdi de yabancı gençlerin Berlinde maruz bulundukla. “t felâketlerden bahsediyor, birçok vic dansız kadınlar yüzünden yabartr genç lerin nasıl perişan olduklarını hazin " hazin anlatarak şu neticeye varıyordu: (Devamı var) ! JOSEPH Nevw « Yotk Metropoliten Operasından Buğün matinelerden itibaren.. ŞEN HAYDND — (ESTRELLİTA) Mevsimin en eğlenceli ve en cazip opereti Nino Martin Önümüzdeki pâzartesi akşamı - SAKARYA sinemasinda ROUBEN MAMULİYAN'ın bir filmidir zaferi olacaktif Baş, diş, nezle, grip, romatizm? ve bütün ağrılarımızı derhal keser. icabında çünde 3 kaşe alınabilir isim ve markaya dikkat. Taklitlerin: GERELEKTEN T Istanbul. Tramvay şirk « Bir söz kâfi ALKAZAR Sinemasında Bu baftaki büyük muvaffakiyetini Gangsterler | karşı karşıya Filmine medyun Za Baş röllerde: CALLEİA İSTANBUL: 14,30 plâkla daü4 musikisi, 18 Safiye piya »o ve keman refakalile, 19,90 komferans, dok tor Fahrettia Kerim, (Fikir yorgunluğundan Koratmay, 20, Sadi Ve arkadaşları tarafın. dan Türk musikisi ve halk — şarkıları, 3030 Örmet Rıza tarafından arapça söylev, 2045 Semahat ve arkadaşları Larafmdan Türk mü sikisi ve halk garkıları, (ssat ayarı), 21415 orkestra, 22,15 ajanı ve Dorsa haberleri ve ertesi günün programı, 2240 pinkta sölölar, opara va öperet PArÇalamı, 28, üeü BÜREŞ: 18 plâk, 19,18 radyO öfkestram, tarafmdan haft müzik, 20,85 garkılar, 2115 cazband, 22445 Rumen havaları, ı 18,30 algan orkestresı, 2028 xonser, 2310 algan orkestrası, 24,10 cazband, N BERLİN: 19 küçük erkestra, 20,10 plâk, 21.10 vaz. yete, 2830 cazband, VARŞOVA: Zı hafif müsik dans havaları, 2245 Sikeç, 21 İkincikânun 1911 tarihli şartnamenin 14 üncü maddesine ö İLÂN 218817 Yümm 15 - İnin. Teşrii ve yeni ilâna kadar pasardan günlerde gidiş « geliğ Kkış pro: ŞİŞLİ ŞEBEKESİ Nö. Yöllar İlk 10 Şişli « Tünel 6.15 'Tünel « Şişli 6.38 il — Şişli - Beyazıt 7.15 Beyazit « Şişli 7.55 Fatih » Harbiye — 6,15 12 — Harbiye- Fatih — 7,00 12 A Aksaray - Harbiye 6.35 Harbiye - Aksaray 7.20 14 Maçka - Tünel 19.50 Tünel - Maçka 2011 16 — Maçka - Beyazit 6.25 Boyazıt - Maçka — 7.10 16A Şişli (depo)-E. önü. 6.15 Eminönü - Maçka 6.45 Maçka « Eminönü 7.20 17 Şişli - Sirkeci 7.00 Birkeci « Şişli 7.BO 1TA Mec. köy>-Eminönü 6.45 Eminönü<Mec. köy, 7.20 18A Tüksim - Beyazıt 7.20 Beyazıt - Taksim — 7T.52 19 — Kurtuluş - Beyazit 6.15 Beyazit - Kurtüuluş 7.00 19A Şişli (depo)-E. önü 6.05 Bminönü-Kurtuluş 6.85 Kurtuluş-Eminönü 7.05 BEŞİKTAŞ ŞEBEKESİ 22 Bebek - Eminönü 6.30 Böminönt - Bebek 640 Bebek - Beşiktaş - 23 Ortaköy Aksaray - 6.80 Aksaray - Ortaköy 7.15 34 Beşiktaş - Fatih — 7.00 Fatih - Beşiktaş — 7.10 İSTANBUL ŞEBEKESİ 32 — Topkapı - Sirkeci — 6.20 Sirkeci - Topkapı — 6.50 88 Yedikule - Sirkeci 6.15 Sirkeci « Yodikule 645 87 — Edirnekapı-Sirkeci 8.10 Sirkeci-Edirnekapı 640 13 İKİNCİTEŞRİN—İSİT SİNEMACILIĞININ ŞAHESER! — BEYAZ PERDENİN GÖZBEBEĞİ — LA BOHEME 4 nin eh büyük ü den — sakınmiz SEE ea indEf başti gret sı%%gîî ee va Ç BAA AU VAT Zi - “