B e -w - ZADNPEEĞNUE PTULDTUA AOGUN PLARTLOĞXO vUŞ, — "vmwımxınım Z) PAPE FEKARAL İ2P UOA PPWİSOP) USSLVAIYONAZ olT — D İ tor 3 o prar D ÖRFELEEE —ıı!ıı T;“ ıâğgğğîâîşgğğğğ!ğ * Üret şel sğğg—gg”âğ?.—% ; Eâğî ÇDİş %âî;îîîî“ğğjzş > =sâgğ di Göceltepi Feettlı £ STT Hİ PH İ âi iğ £ ğ__ı ğ ığğ ğşğîığ% ğ,ş . Gi İ 6 Hrselir gp BİRLe > “HEET NİN İK TÜ KÜ y Dişİl ©di ? 8 £ eRELFe F OFİz & #öre y Viğe / l t oğ3 Ş 3 Elsi Do REllBiş Dlter vsğr eee O Eil! İ İtE DLEE git tızGE , piri Dren OP'RE — rlpkei K B (HE li h , Çai î a: -Şî% %ğşş__ < ığğ% ü a O ĞER l R e O0 yerlk : yi SİpE sıRRDI Li Algr * z !ğî':? 8 BPr13 M»;”&__ ÜÜZEĞİ LA HY Na yit ci İş i gibi olmuştu, Landri ise zin. bunun hiç olmazsa üç ve. franklık bir şey olduğunu Bu hediyelerin dağıl. sonra Kral ile Valver, bu- bir odaya kapanarak bir saat ka. ©e görüştüler. Va'ver müsaa. avluda bekliyen Landrinin ya iği zaman fevkalâde sevinç. Luvr'dan dışarıya — çıkıncaya hiçbir gey konuşmadılar, sara. aşınca Landri derhal H Mösyö, sizi pek memnun görü . Yorum, Bu uzun konuşma sonunda, e. Pöyce zamandır. beklediğiniz serveti elde ettiniz galiba değil mi? Vll;cr gülerek cevab verdi: — Hem serveti, deti K hem de büyük saa. Kral ne vandetti biliyor musun? Hik; izdivacını — istiyecek. Hem de N söylediğine bakılırsa müsyö bnun emrini kabul etmek mec. Büriyetindedir. Landri hayretle sordu: — Rral biliyor, öyle mi? h;m Hem de ahnlattıklarından fazla malümatı var, Bugün Mösyö Pardayanla görüşmüş. o her Beyi anlatmış olacak. e Şövalye bütün işleri ha. ;"ldıktıu sonra tamamlamak şerefi de Size bıraktı. İ — Etet, haklısın! Onun için de kra. Yanmda ismini söylememekliğimi ve "lıhı'.y' kendim vapmışım gihi dur. "Ztmr söyledi. Konçiniyi sıkıştır, ;:_kıı ktala tavsiyede hulunan da lde odur. — Cok doğru söylüyorsunuz mösyö, aa PARDAYANIN RIZT ——— ——— . Ve başını sallıyarak ilâve etti - Ma. amafih zannodersem yanıldı. Siz Kon- çiniyi benim kadar iyi tanımazsımz mösyö, Kralın iradesi önünde bile iğil. miyecek kadar inatçıdır. — Sen ne söylüyorsun yahu! Kon. Çİnİyi iyi tanırsın ama, ::7':'““ Pardayanı bilmi, O, ü vınıı":ı.wn..ymwn muhakkak ki — Bü da doğru efendim, ben ahmakım, bunları düşünememiştim. — Hem de şununla sabit ki, aslın. da Konçiniye karşı çekingen olan kral, bu işte kararını tamamen vör . 1 dş bulunmaktadır. O buna o kadar e. min ki, düğünümde bulunmuıya söz verdi. Görüyor musun, benim için ne büyük geref!.. Landri biç hayret göstermeden ce. vab verdi: x — Bu şerefe siz tamamıyle lâyıksı. nız. Hulâsa itibariyle o kızın karde. gidir. Öyle ya, kralla Florans kardes. tir. Hem şunu söyliyeyim ki, bi 4 şeref kese doldurmaz, eğer size bir drahoma temin etmiş olsaydı, daha i. yi olurdu. Valver #evinçle bağırdı: — Drahoma hazır beyahut. Kral Mareşal Dankı'ın kızı için hiç olmaz. sa iki yüz bin franklık drahoma vere. ceğini hesab ediyor. — İki yüz bin'frank mı? Bundan başka da kral evlenmede bulunacağı için mutlaka bir hodiye d* getirecek. tir Velhası! haklısmız mösyö, Serveti . niz de temin edilmiştir. — İki saattir sana bunu anlatıyo. vum ya, Şimdi bu iki havadisi Floran. *#n nasıl bildireceğiz, bu iş kolay de . ğiL. e X n Almanocaya çevrilecek olan metmin tercümesiş — Wie geht es Ihnen? ALMANCA EBGĞZERSİZR — Unser Vaterland exporticrt hauptsüchlich did — Getreide, Tabak, Obst, Teppiche, Vieh, Wolle und Metalle, — — Wir lernen die deutsche Spraohe, damit wir dem — Vaterland nützlich werden. — Wahrhaftiğ sehen Sie nicht gut aus, Was fehlt cs — 5 — Warum lernen wir die deutsche Sprache? İhnen? — Ich fühle mich nicht wohl. EGZERSİZ aa Ele 5 — Köpek köye gitti, orada insanları buldu, onlar gelip efendisine yardım ettiler. “Aşağıdaki fiilleri kullanarak onlardan sonnü verdiği. miz cümlelerin beş zamanını yazın, yani; Hal, Hikâyei ALMANCA 38 — Hayır, günlerce yağdı. 4 — Çünkü yiyeceği yoktu ve hastaydı. hal, Şuhudi mazi, Nakli masi ve İstikbal sigasmı: rufen — rufte — geruft — Teh weiB es nicht, ich glaube, ich habe mich erkültet, — gorgen — sorgte — Bgesorgt -V- Verilen almanca kelimelerin almanca karşılığı: — Bestimmet isl es nicht schlimm, Sind Sie zum Arzt gegangen ? — Aber wenn Sie sich schlecht finden, dann müssen — Sie zu ihm gehen, — Nein, bin noch icht gegangen. der Abschied: vor einer Reise, cinem “asuf Wicdersa, — hen” zu sağen. abreisen; von einem Ort in cin anderen zu fahren: dic Abteilung: ein Teil eines Wagons oder eineş Geschâftsladens usw. — Teh will heute zum Arzt gehen. photographieren — photographierte — photographlert rasleren — raslierte — rasiert sehmücken — sehmückte — geschmilekt reisen — relste — gereist rauchen — râuchte — geraneht wohnen — wohnte — gewohnt tanzen — tanzte — getanzt kochen — kochte gekocht legen — legte — gelegt baden — badete — gebadet bauen — baute — gebaut studieren — studlerte — studlert zahlen — zahlte — gezahit PARDAYANIN RIZi 3TT ların yirmisiyle birdir. Şu halde mü. — kısmı Landriye, bir kısmı da Valvere | saldırdılar. Valver hemen kendine has saviyiz demektir. Bu esnada Vitiri mırıldandı; — Ne cesur çocuk! Kral on Üçüncü Lui, takdir edici bir tavırla cevab verdi: —— Ona kont dö Valver derler, ken. disi şövalye dö Pardayanın yetiştir . -Mesidir. — Ne dersiniz haşmetmeap, işe ka. rışalım mı7 Kral derhal cevab verdi: — Hayır hayır! Bakalım hakikaten bu yirmi hayduda karşı koyabilecekler mi? Kralla muhafır bölüğü kumandanı böylece yavaş bir sesle konuşurlarken Landri sinirlendiğini belli eden bir sesle a: — Ya, öyle mi? Öyleyse istediğiniz Bibi mösyö! Fakat şunu da biliniz ki, ben ölmeden evvel bu herif. lerder nekadar gebertebilirsem geber. teceğim, Valver; — Senden beklediğim de budur işte! ğ Ve arabacıya hitaben şunları söyle. liz — Atların öte tarafına geç ve ma. nevraya dikkat et. Hey arabacı, duy. dun mu? Beygirlere dikkat, Kaçırmak istiyeceklerdir, tabil arabanı da. Ma. lmı muhafaza et. Köylü bunları duyunca deli gibi yere atladı, arabadaki kazmasını ka - parak havada sallarken şöyle bağırdı: — Vallah hayvanlara kim yanaşır. sa gebertirim. Valverle Landri de arabanın iki ta. Tafına henüz geçmişlerdi ki, Fausta . nın adamlarının hücumunz maruz kal. dilar. İki kısma ayrılan bu adamların bir olan manevrayı tatbik etti, Landri de efendisinin yaptığını aynen yaptı. İ. kisi de beygirlerini şaha - kaldırdılar, hayvanlar yedikleri mahmuzların te . giriyle ön ayaklarıma basarak şiddetli çifteler atmıya başladılar. Bu darbe . lerden çenesi kırılan, dişleri dökülen, göğsü parçalanan oldu. İniltiler ve bağ rışmalar yükseldi. Hücum edenlerin sayısı ilk dakikada yarı yarıya inmiş. ti, Sakatlanmıyanlar da homurdana « rak geri çekildiler, Bu çekiliş esnasın. da büyük bir cesaretle #on bir hamle yapaa Fausta yapacağını yapmış, Val. verin atmın göğsüne kılremı sokup ÇI. karmıştı. Hayvan ön bacaklarmı kırdı ve acı acı kişniyerek yere yuvarlandı. Çok iyi bir binlei olan Valver, hayvan yere yuvarlanırken birdenbire sıçradı | ve ayak üÜzere yere düştü. Bunu göre. rek tekrar hücum edenlere bu defa bir den kilinç sallamıya başladı. Bu sıra. da hayvanlarını müdafaa etmek için ne yaptığını bilmiyen köylü de elindeki kazmıasiyle Valvere akın yapanlara sal * dırmıştı. Landri ise ilk yaptığı manev. raya devam etmekteydi. Kendisini o kadar güzel idare ediyordu ki, karşı. sındakiler uzakta durmrya mecbur ka. Iryorlardı. Küçük kral bu mücadeleyi dikkatle Gözleri parlıyor, Viti. — seyretmekteydi. ri ile Löyin ise bu kavgaya karışmak için can atıyorlardı. Küçük kral niha. yet beklenen emri verdi: — Haydi Vitiri... Muhafız alayı kumandanı çok cesur bir adamdı. Kralm bu emri üzerine lâ. kayt bir tavırla ilerledi. O, ilk ihtarda kaçıp gidecek bir haydud çetesi karşı. sımda bulunduğunu zannediyordu. Vi. * y der Angestellte: der in cinem Büro oder İn einomr ğ , Laden besehüftiğyte, ailgemecin; was jedem gehört, 1 — Der Vater ruft den Sohn. 2 — Die Mutter sorgt für die Kinder. 3 — Das Mâdchen schmlückt sich mit Blu. men. 4 — Der Onkel reist nach Ankara, 5 — Ich zahle die Weste machen der Anzug: der Rock, die Hose und €inen Anzug, die Rechnung. 6 — Der GroBvater raucbt die Pfcife. 7 — Wir wohnen in einem SehloB, 8 — Die Tünzer tanzen