NTER UğuLu — BŞB z DUSÜNTU YPRTRB. N PURLOÇODİ erMA >03. FEKSRNIZ OPUTİŞ Yaray, Kak AGÖİŞE ETRAN precter: UÇLOR SRA Hü “EPRN KIĞLANE “UDUTARİ <1rüş n #TEye L TÜDIŞUR OĞ0 e YSGNU SUruron, MÜSŞZANİ Vf 2NOT u SOYDUT SŞDT WE ÇAPLOĞENLYOR) FWİTEĞ UŞMUZ Derti İREETOO OÇ WğDELrE UTVcA #L daz ŞHOJ SÜŞG OÇ JPE3Z e: SLE SPD “SONGONNUT “ÖSEZ TUDİLI 08 SIT D SEZEZ VUEP İKVAJON GA aN HALÇ VPUSNET ANUNSAOLYULIDA ÇPA0 İNT NA0Y — GONTOYI z Ünutusu OPTEL UŞAT Hoo NO OZIg — GHU ZrUŞpasa (our “nönücanye NAM) g  d $0 yığep “UDBA FOUY 3dOP ÜLEÜETUYEU Ğ — OA DA DA YAY döfsuez WNPLOAĞUJOP “HOAEE UMLOAY xÖ Mo 3809 — tu-snoj — “Srpef SUrul0) (vU/VPMU) ASTAJŞP U9 YEYSAL UVOY VA vuu0) 9F dTD9 XNSA N, “BA0İUBLrE a * 508083 UO ND HöY9 XNK NL 1 SUŞ YESTİ "(Avd DALDA LDA) xasp y zzed Yurou 'sreyi “SİP 9) 9f a ŞAYAT HT3,6 UEOÇ “PUOG UNOT *(04W72 PDUŞ) OPLUrU 9 Sed sruz “sUOV — 9 YD JDYDA) “xend ey *(PAUPMSY SUYOĞ DEDU) YEROIUK 2 Sed Erey “sUONIV — uu #2ayo datuop ua,) inad ynb üü nbponb 81993 xnod ar Nt v5 döylod sed sta NL u0 1K 'opremy v 9E06 aa iĞes SA drğe aide İdvy Tçwvo “soKurea SK xnunLos “epuMa OKMNİ vuoyes )a KOİNA uvarEz O AFPISUL KŞŞ BZ krey OSUNK teop “1oXorua3 KYOX PU VNO S de idey Seyem 08 DA Bran£ BtanA "dokryuzn L 'atof OKU Y HPEYyEULİNYO UTPEN I9 K ge sapsu eyep 3391 149 Opuye UDUT SOKIYE vOz gere USAYPASU XIY YOKMUYULIN 91 “ey TiÇEY “epumye yığı “JoKNIKOS UNT Aya UTKeYOTEYT "3oANN a9 Trper PİyonuzaLı “20£1 ü gunsıpusyı —uapıa ) eat wef İ 29099 & T0 PD SUOENUO “SEC ÇUA BçUS U9 NL İ BORULA YVU06 — Bollil JUÖ ŞancA) vE N ZURYASİ 9KSİMANI, SOLLad Bo (ÖMÜMOİY 914990 ) *eşad yüoş yeyced n übpond3 'T “SIUÇEZEK LaOfOSKANI VUNUEL OP ULOOUYLAN UOİ0İ ÇUA Na HARIGEI SA SUNÇİN YOĞUYG Zi İrpumuzo Oparuursaşsıap PARDAYANIN RIZİ Tiden çiT Uşak tavrıyla dört adım ge- | ı.,,;t_:;'mm başladı. Kargılaştıkları | olan bi başında reisleri olduğu bel- Sir adam ilerlemekteydi. Bu a. | tün p Phesiz ki bir asilzadeydi ve bü Tüğr, Panyol asilzadeleri gibi sert ve ra m—;ll' bir tavrr vardı. Valver bunla. e hai Aşınca atını yavaşlattı. Beriki fdinine doğru geldiklerini anla - ı.,,.,_d'f“ ve bekledi. Valver karşı. Ciktra, İ adım yaklaşmca şapkasını , I_npanyol da ayni bareketi yap âtın Vvelâ Valver, sonra da İspanyol birleriş Üzerine doğru iğilerek biri . atmdi / Belâmladılar, De'ikanlı emri ; aki bir zabite yapacağı işi söyli. | İT kumandan tavrıyla dedi ki: Ösyö, beklediğiniz âmir benim. Zdeki kafileyi bana teslim ede. X İşte emirname, lütfen oku - - E'nrinı e!kııll Yunuz! Benları söylerken Dalbarandan al - :Ehuhu tebinden çıkardı ve açık zabite uzattı. İspanyol h'Ühürl[îıü:ıç' ıîltkkılle okudu. İmza ve tlha, _kı_k etti. Muayenesi bitin $ ö îıc:ı verdi ve gayet güzel bir İtie “t'rı::'f,,t Dalbaran cenapları ile mül. du Yorum, değil mi?. diye sor. Vi âher derhal cevap verdi: - âö &:'*Y" Mösyö, ben asaletlü düşes bileri _Aj;:ıtu::zret!erlnin maiyet za | 'a v ve Pramsız asilzadeleri "Ont dö Valverim. uüi beli îî » Halbuki bana söyledikleri. Seğim u!ft"':(rdîğ'm şeyleri teslim ede . RURü n h:şut Dalbaran olacaktı Me gö Kont Fakat kont bu 'âna veriılmi-çı!î Sabah Adamakıllı hir kılıç yiyerek bir ZISHAZOA VOZİSNVUL ZISYAZDA VOZİSNYUĞ —— vaç gün yatakta kalacak bir nale gel. di. Bundan dolayıdır ki asaletlü hanı. Tazm bu işe beni memur etti. Bundan başka size gunu da söyliyeyim ki, dik. katle okumuş olduğunuz kâğıtta gör. düğünüz gibi kime verileceği hakkın. da isim yoktur, binaenaleyh itaat etme nizi bildiririm. İspanyol tasdik etti: t — Pek doğru, - bıraz düşündükten sonra . Mösyö, adamlarımla beraber emrinize hazırım. Valver İspanyolun bu ize pek İnan. mamış olduğunu hisseder gihî olmuş. tu. Evet, İspanyalı zabitin içinde se. bebini anlamadığı bir şüpbe vardı. Bu sebebriz şüphe, herifin akıllı olduğu. nu gösteriyordu. Valver şiddet göste. rerek işi bozmaktan çekindi, bunun için nezaketle dedi ki: — Mösyü, gize hizmet cimeye Lİ"" dim Ben düşesin emirlerini size bil . dirmekten başka hiçbir şey yapamaım. Onun emirleri de şöylece hulâsa edi. lebi'ir; sizin omuzlarınızdaki mes'uli. yetli iş bu andan itihbaren bana devre. dilmiştir. Emin olunuz ki, düşes haz. retleri vazifenizi yapmak için göster. diğiniz meharettan dolayı sizi takdir edecektir. Size teslim olunan bu kıy. metli defineyi hiçbir kaza uğratma. dan buraya kadar getirebilmeniz unu. culur muvaffakıyetlerden değildir Bu sözler üzerine İspanyolun yüzü güldü. Valver, herifin gösterişe kapı. lır takımdan olduğunu anlayınca onun gururunu okşamak tarafmı gözetmiş. ti. Delikanlı manalı bir şekilde gülerek dedi ki: — Şüpbhesiz işitmişsinizdir ki, düşen dö Soriyentes hazretleri kendisine ze. kâ ile hizmet edenleri mükâfatlandı. Bilgka bir şeyi konuşuyordu, sesle, birisi ECZEREİZ ekrar sıranın üzerinde otur, kımıldamadan dalıyordu, Niha, dalıyordu). kendi k FPRANSIZCA Asla mukavemet edemediğim o tatlı şey. Hayır, para, bu. Mükâfat, bir zarf.., Hayır, içine gömüldüğü bir karanlık. Işıklar sis içinde artık birer haleden — bü kitap hoşu. n hâl sigası, FPRANSIZCA EĞZERSİZ Georgea (Jorj) ve Henri (Anri) pazara gitmedi. 2 — Ce livre ne vous plaltcil pas? 3 — Georges et Henri ne sont-ils pas allâs au mar. nuza gitmiyor mu? “Bavoir” ( bilme PARDAYANIN KIZTI — Ne o usta, bizi unuttunuz. Mu? | » dedi « Bu tarzda ne hiddet, ne de tehdid vardı. O kadar sakin bir tavırla söy. | lemişti ki, yüzünü ve baliai dışardan Rörmiyen usta Jakmen onun şu anda kendisini bir bıçakla öldürmek isterce. Bine hiddetli olduğunu anlıyamazdı. Evet, bu seste ancak memnun olmıyan bir müşterinin gösterdiği şiddet mev. cutta Usta Jakmen derhal af istedi: — Pardon monsenyör, mühim bir iş için sokağa çıkmak Mme.buriyetinde kaldım. Bir saatten fazla kalmıyaca . ğimı zannetmiştim, fakat. Fausta otelcinin sözünü kesti ve: — Pekklâ.., Pekâlâ... Benim Anju garabım kalmadı. Boğazam da kuru . du Bana derhal şarab getiriniz . de. di, . A Otelci: — Şimdi efendim.. Diyerek kapının önünden uzaklaştı. Aradan, Faustaya saatler gibi uzun Büren, İki dakika geçti. — Mahzenin kaprsındaki kilide bir anahtar sokul. du, iki defa döndü. Ve usta Jakmen el lerinde şişeler olduğu halde, emin bir tavırla içeri girdi. Girmesiyle bera. ber o kadar şiddetli bir yumruk yedi ki, yarı ölmüş bir halde mahzenin or. tasmma yığıldı. Hançerli İspanyol bir tekme daha atarak Jakmeni bayılt . tıktan sonra hanımı ile beraber dışarı çıktı ve kapiyı üzerlerine kilitledi. Fausta arkasındakileri düşünmeden merdivenleri tırmandı, ahıra koştu. Hemen atmı eğerledi, Üzerine atladı ve karnından kan akıtacak derecede | mahmuzlıyarak oradan uzaklaştı. Bu mi ki hem dört nala gi. diyor, hem de şöyle dlşi rdu: — On beygir çatlatmak lâzımgelse, vait perdu ce collier? verilecek olan cevablar, sualleri, ison d'en.face, e collier â cette femme, nit un &tranger, a dit â la femme? ist.ce gu" #—E La pluie de Perlea (İNOİ YAĞMURU) —T — 181 (01) v0 nous savons wu savon — biliyoruz,.. VOLS BaVez: VU Süve Egzersiz:19 İki derstenberi eğzersizlerimize mevzu olarak aldığı. mız bu güzel hikâyenin bu derste mabaadini veriyorurz. s6$ çatlatacağım, fakat gece olmadan ve kont dö Valverden evvel oraya yetişe. ceğim, ne YaApıp Yapıp oraya vetişece. ğgim!.. —65 — İSPANYA MİLYONLARI 'Yukarda anlattığımız hâdiseler 6 « lurken Öde dö Valver ve Landri ön. lerinde bir engel kalmadığı cihetle yol. larmı bir müddet dört nalla gitmiş. ler, sonra da yavaşlamışlar ve konuş. miya başlamışlardı. Pardayanla mücadele ederken br. raktıkları inatçı bir delikanlıdan bah. sediyorlardı. Şövalyenin o delikanlıyı hakladığı muhakkaktı, fakat bu kim. di? Valver nihayot dedi ki: — Bu sakın madam Fausta olma . sın? Bu sözü gelişigüzel söylemişti, ken. 8i Ümit etmiyordu, maamafih bu söz Landriye o kadar tuhaf geldi ki, boğu. lacak gibi güldü, düşünmeden şu ce. vabı verdi: — Aman efendim, bu hiç olabilir mi? Madam Faustanm sakalı olur mu? — Ahmak!... Madam Fausta sanki takma sakal kullanamaz mı? Landri afallamıştı, tasdike mecbur oldu: — Evet efendim. Bunda haklısınız. Fakat bir kadının kudurmuş bir mah. lük gibi meharetle kılımç kullanabile. ceğini zanneder misiniz? — Mösyö dö Pardayanm bana söy. lediğine göre madam Fausta iyi silâh kullanırmış, Bilirsin ya mösyö şöval. ye, boş yere bir İnsan methetmez. — Bu da var ya! O kadınm gibi bir belâlıdan her şey beklemebilir. — Hele sen hiç şaşmamalısın, ken. disini denemedin mi? — Sans doute. güzel ve edebi bir Üslüpla yazılmış olması. derstenberi yaptığınız tercümelerde gör. anlaşılması gayet kolaydır. Orada, evvelki düğünüz gibi,