(Wod) :d — g *v3 — : $ i ı : İ F younyo —« wod :uyed — T FAZOUYTUĞADIY SÖĞNT UUDOMEL * WDJO DYĞUA — DAĞDA LiOYDUDUL YUAD UDJÜMANNO (3 “DEDUDUL SA ŞLAYEYOĞ TUNE AfiLDMU HMAUAYAT MOYLLDA, (O SI (ü Sape) — xnop “zedag — outya furü — “1res — pucjg “eydeğ — dağne TumuLudtu — Juayuco İNZ — *apçmö — pyrep Yezıd — uveg — £ Amzyenı — 9)842) yyoddu — JE3 — 9 vüsj — STLANTUL Çti YAY — UO — 8 *yesre — seg “yosyNA — NY — g “iep — nomp 'örua3 — odluuy — b #zeka9 — dueya 'ytA;s — MOu — g “gears — you 'X — sopuakd Furymy — Gyedp “<ığles — panos — 'GnAatk Şu9ç İziseneti Oçetuye — J0ŞPE TUDAŞKUNA — öŞçEPl ll “cu — atağ “öytadyp 9AALEY — Seçadans tanina — 3nod — Tarpamyumd doyjofis PyopudaDd Hoyyada KyİY Sur *pias — dnp *sou — 3öwze İyekmcumnk “iyye3 — XHOP — OL “yyuezen — saguros SyayarpLe “ıipyıdı — xasmyumı — 6 dtür seA ziuered yod —— gyaağep Gİnoonuog EnoA ZaaV — T snu np "TOgker KULTUİĞNYA —- ZaP SUTPUOS ERLAŞI BOA — £ Şit NPOna Tungeypç — ŞodAm vos ŞANON YY — Z “aApYOK PHDAAYOP sHD9 SIşoA9p 9D “dEŞKzULDÖN HAYRISANA XOĞ m' a Yü Sezı Bed yüoyoA SÜ xnuvejo Brİ — b IU SEpaoAĞYEİ SURALAP TuyNMA *o3 — iamodoj &of Ç SIT TEONNELAIZ Syuuyua sar) — Ç değfA SIygusyoreur Saoynomu GvI — $ TULDPDUDUL DA BAOAEYOĞ TPNE AYLOYOYUYO MOYLUJ A (A Diop OHAŞOZEzCA — EZEK ULAUDİNDCĞ 6933r0Yo 3M0OY GANçIYLI 9p SAĞ YUOLU BYuUYZUA SYT — G #IpruyogkeK UAGEYPL — aPa0d süd )63,0 ALAŞ UOW — £ "I90A SUOYJU BROU “gUd SyES 9U Of — *esıy — şanoo “ungn — İuor — Z aaöna — od “amkpa — PULİD — T 2SU8pop Yeae £ Tıçnb 207389Md — OT “addojaano aun şunop v Çal 9K — gasmdumozı Sunmo) ŞuuOP & Mi Ofya,ab 605SANÖ — Ğ gi ZISYA3DA VOZLENV UĞ SAAPADYUN LLDUONL DA YSYD Hu0 roje uoRUSA (Ü TesunyağLey TUKTUYUN WEĞLPERTE — BAH VÖOS AÇIAİ gud UÇU ÇU YO — Z gz — mma xmdA — 6 pOK —- MA :9)0A — ÖL Sunu — 3ötek SUŞT — 8 JEyaap —« J0tü < — 4 iyö — 49d sayed — 9 *geg — Jod raşd — © YOpry —— di samoy ÇEl) — kazıs —— 349 :mmo3 (9)) — £ S AL— *yoK wrered -- yuadre,p sed çe Of —T #MOPOLNU SA HAYEYOĞ 1fuS UPLOANUNİ KOT A (D BISHAZDOE YOZLENVU4 PKARDAYANIN KIZI nâ körükörlne itaat ediyordum. Allah bin türlü belâmı versin. Eğer mösyö #övalye dö Pardayan bans hakikati anlatmamış olsaydı, size bu iş hakkın. da hiçbir şey söylemiyerek hepimizin başını yakacaktım. — BSinirlenme, kederlenme, zavallı Landri, o yalnız. seni değil, beni de kandırmak istedi. Bu kadın Floransm Baadetin! düşünecek ha? Tamam, bu karıda o göz ne gezer!. O, Floransın a. nasmı mahvetmek istiyordu. Sen de haberin almadan ona yardım edi. yordun, Konuşmanın bu noktasında delikanlı içini çekti ve: — Ah sevgili Floransım, dedi. Şim. KÖ mellere ne üi ç gibi itlerle karşılaş . Artık Valver her şeyi unutmuş, yal. z Sevgilisiyle konuşmağa başlamış- tı, Delikanlı onu düşününce saatlerce anlatabilecek şeyler bulurdu. Esasen Landri de manevi evlââmın Jâfını et. meklen hoşlandığı için, her ikisini de alâkadar eden bu komuşma Üzerinde usun zaman Çene yarıştırdılar. Hem konuşuyorlar, hem de nehri takip ede. rini söylüyor, herbirisi hakkmda ver. diği tafallâtla Valveri hoşlandiriyor . du. Bazı da di Valver adamınm bu kadar çok gey bil diğine şaşıyordu. Böyle bir hayli Nler. ledikten sonra Landri dedi — Müösyö, şimdi Ritel h Bana verdiğiniz emri yapmak için bu. rada sizden ayrıl Müsaadeniz. le gidiyorum. Sizi tekrar rerede bula. cağımı Jütfen söyler misiniz? — Sen buraları daha İyi biliyor . sun, sen söyle!. — Öyleyse mösyö, beraberce Sen Jermon yolura kadar gidelim, orası buradan iki yüz metre kadar mesafe, dedir. * Sen Jermen yoluna kadar — gittiler, Orada Landri efendisine bazı 1zahat verdi ve sonra &tmi Mahmuzladı ve Üç yüz kulaç kadar Mesafedeki Rüel kasabasının yolunu tutte, Valvere gelince, o, gittikçe rrmağa yaklaşan büyük caddeyi takib etti. Çayırtıklar arasına saklanmış, kalmış bir ev gördü. Landrl evvelki seferle . rinde buraya Salmendun dediklerini söylemişti. Biraz sönra yol, nehir ke. narını boyluyordu. Valver orada dür. du, atından yere atladı. Beygiri bir a. ğaca bağladı. Hayvan sert ve uzun ot. ları yerken Valver de, geniş dalları etrafı güzelce gölgeliyen bir ağacın al. tma oturdu. Arkasmda bir kücük ada. cık vardı kİ, burada hicbir ev görün. müyor, ormanları fle bir ağaç kümesi farkediliyordu. Solunda yüksek bir bi. na ve daha İlerde bahçeli ve çiçekler a (Her takla Haber çazetesine alttir) FPRANBSIZCA EĞZERSİZ İnc Fransızca egzersizleri: 19 / La pluie de Perles — i yağmuru —. )? Tes — papi- A plat ventre (yüzü kos Çâ suivre) (arkasi var) FRANSIZCA EBGZERSİZ —Hİl— — Oui, on se dispute pour une parlie de billes. Pour Jean demeurait debout, droit, silencicux. Puls il s' des billes! Ce gu'on peut ötre böte, tout de müme... hoigna, IT vit un agent. — Alors, on se dispute (kavga otmek 'L'homme lüch&â — Jean, ers (hüviyet varakası)? yun) il ramassait Jes perles. ia -I Çevrilecek olan fransızca parçanın türkçesi şudur: Evvelce, böyle bir evde oturmuştu. ğ Fransızca derslerimiz üzerindeki egzersizlerin 18 nci, &ini geçen derste vermiştik. Bu dersimizde 19 ncu egzer. — Sizimizo göçmeden evvel geçen derstekilerin yapılmış şa, killerini görelim. Geçen dersteki ogzersizlerin yapılmış şekilleriş Jean bu incileri avuçlarında yuvarlıyordu. Bu avuç, larda birçok inci, birçok altın tozu parlamıştı. Birdenbi, Belki bü perdelerin arkasında bir kadın vardı. Bellel — ve bir hiddet kabardı, bir alaylı gülüş yükseldi. Şurg. ağlıyordu. Bu incileri, biraz evvel, eve girerken, o kaybet, miş olacaktı. Aşağıdaki suaatre fransızca olarak ocvap verin: 1 — Jean, od se trouvait-il maintenant? 2 — La femmo n'avaitolle pas zocepte (Radul cimiş) Je colller? 3 — Öi ötalt cehei gul parlait & eöte de Jean? 4 — Gu'est.ce gu'il Tul propomait? 5 — Jenan a refus€ cotte proposition, n'est-ce pas ? Yukardaki suallere cevab olarak, şu cümlelerin kary, lığını vereceksiniz: 2 — No diyorsunuz? Kadın ve o mükâfat hikâyesi bir 1 — Sokakta, bir arranım üzerinde, Tüyadan (röve) İbaretti! - FARDAYANIN KİZT 871 rağında birkaç kulüba.. Buranın şöde köyü olduğunu vaktiyle Landriden i. gitmişti. Ode ö Valver orada sevgili. si Fioransı düşlnerek iki aat kadar bekledi. Nihayet Landri beygirini dört nala sürerek yanma geldi, Val . ver Landriyi görlir görmez bağırdı: — Yiyecek getirdin mi? — Hiç unutur müyum mösyö? Aç . lıktan bayılacak haldeyim, susuzluk . tan da boğazım taş gibi oldu. — Peki, araba? ,— Biraz sonra geliyor. Ben önun yavaş yavaş gelişini bekleredim. — Çok iyi yaptın. Ben Ce Yena hal, de acıkmıştım, bir hayli de susadım. Landri hemen atından «tladı beygi. rinin üzerindeki iki sepeti indirdi ve bayvanını Valverinkinin yanına bağ ladıktan sonra sepetlerdeki yiyecekle. ri çayırın Üzerine yaydı. Çenelerini oy. natarak dedi ki: — Mösyö, bu kadar yıyecekle bir ölü bile dirilir. İkisi do karşılıklı oturarak iştiha |. le yemaklerini yemiye başladılar, Çok vakitleri olduğu İçin hiç acele etmi . yorlardı. Yemeklerini bitir'rken, kuv. vetli bir atm çektiği ve bir köylünün kullandığı büyük bir arabs yanlarına yaklaştı. Arabacı arabasmı sahile ya: kım gölge bir yere götürdü, orada bek. Hyecekti. Landri, Valverin emriyle arabaerya bir ekmek, bir gişe şarsb, büyük bir dilim çörek ve kanatlariyle butlarını yedikleri bir tavuğun geri kalan par. çalarımı verd!. Tekrar atlarına bindik. Jeri zaman, saat iki idi ki, tam bu s. Tada Pârdayan da Luvr'a giriyordu. İki arkadaş boğ arabayı arabacıya biriiktılar, Vlaver köylüye bazı tali . mat verdikten sonra yavaş yavaş iler. — ——— —— Jedfler, Evvelce Valverin oturduğu yer den gördüğü şatonun önüne geldileri Landzi bu bina hakkımnda da malümst verdi Vet <a Ölen krahmız dördüncü Havri, bu şatonun bahçesindeki ağaçlar al » tmda, matmazel Gabriyel dö Siza il6 tatlı vakitler geçirmiştir. Maetmaze! dö Size, #onradan Madami La diüşes dö Buüfor olmuştur yal.. Vever: — Ya?... . dedi - ve âlay ödin etme. diği pek anlaşılamıyan bir tarzda 'Tâ. ve etti: — Doğrusu, koca kralım güzel Gab. *iyot dedikleri kadınla flört ettiği $a- tonun ağaçlarını görmüş olmak benim itin bir şereftir!.. Bundan gönra bir çeyrek karlar iler ledile., bu girada Valver birdenbire bağırdı: — — Yanılmıyorsam adamiar çeliyor. Tapt... Bunları göylerken, uzaktan yavaş yavaş gelen bir süvari kafilesini eliy. le gösteriyordu. Landri ise, nehrin c0« reyanına karşı bu süvariler tarafın « dan yedeğe alınmış olan bir küçük ge, miyi göstererek ilâve etti: — İşte, gemi de görliündü. Bi — Dikkat Landri, son derece dik * katli davranarak işi belli etmemeliyiz. Valver, bu tavsiyede bulunur bu. — | Tunmaz atmı fırısa sürdü ve o vakte kâadârr yanında giden Landri de ter.