Lir” MŞÜL — 1937 Le yazacağı mektup onu son May, Putarip ediyordu. Ne diye- e iki satırla teşekkür etmeğe Ni. İh 7 teşekkür ederim. Sıhhatte. ekaç ermin 1 gün sonra aldığı cevapta Şu Okudu rahat ettiğinize memnu itin bir şeye ihtiyacımız olmadı. , ıx. Fakat çiftliğin size Yar, Herkes sizi arıyor, Rüştü, İl err bu şekilde devam etti, mektuplar, biribiri peşin P geliyordu. Fakat genç kızm temadiyen bir ses: onun için biçsin, O sana €- İş, bile vermedi diyordu. j iy aman Coşuyor, erkeğe kar- ee bir kin kaberıyordu. Gün artıyordu. Yalnız uzaklaşması kâfi gelmiyordu. Deyin hayatında da büsbütün İstiyordu. Öyle kaybolmak Oün nerede olduğunu bileme- il İLE Sğmen, verdiği sadakalara > Basıl Nermin onun hayatın — Rüştü de Nermin için 7 Sapan işler yapmağa kalktı- Pana, be m hâdiseler dalma şerikimiz # r7 de manasız teşebbüsümü eder, dü Mere, hayatımı kazanmak de bir insan olsaydı, mu- rca, günlerce, aylarca Ne Kam mecbur olacaktı. olduğu ve korkusuz iss, < kabiliyetinde bulunduğu bbüg eder etmez bir:.iş. bul- Vaffak oldu. orikasının İstanbul satış ma Kür bir yer varmış. Derhal likle aldılar. Genç kadın bu muvaffak olacağını umma 4 Mşirdr. O, kocasiyle bütün koparmak istediği hal- Mun bu kadar çabuk gm (0 alalatt Bir geceyi, saba Ta 9Yumadan geçirdikten sonra Ne Gidecekti. Oteli terke- i rm Ve böyle. başlıyacaktı. ag, tesiydi. Ertesi günkü ta vade ederek bütün bavullarını mler istedi. Kocasına bir İbi yazmağa karar verdi. Ö NE aldığınız za; N ei alim ekeni İ rayı terkediyorum. Haya- | NE İyi bir iş buldum. Bu ayr bana kızmaymız. mevcudiyetimden sizi Me me Çünkü başkasının amm bu fedakârlık sizin ar ktür. Bunu anlıyorum. <*» yalnız şunu söylemek is- a sramızda hiç bir i ştir. O benim”! için bü yataner bir erkek kal ay mk bana terkettiği taya ilâve allak, Ben yalnız ed, Ve hayatta her şeyi si- Mey, bulunduğumu sanıyordum, yda alışmıstım ki düşünme Ny, litfunuzu da o yüzden ka- AN Ny Fakat günler gecip de bura aa ber şeyi iylen Taki p tar karşı hiç bir meeburiye- a Merhamet vüzünden yap- k iyiliklere çok teşekkür et» bundan sonra hiç bir kabul etmiyeceğimi söylemek eni, Size ebediyen minnetta- e. Yüzümden birçok srkıntıla- Ül a ne kadar te- azdır, Çekinizi de iade €- İşinden epey para kullandım. men Allah bana Tekrar teşekkür: Nermin İN Martık İstanbulda ber gün “aha bulamasın.... Anlasın ki | Yİ) Bili b | vazilesine gidiyordu. Bu satış magazası çok müşterisi olan bir dükkândı. Kız, bütün gün, alıcılarla meşgul olarak, uzun uzun düşünmeğe vakit bulamıyor du. Fakat akşamları tuttuğu küçücük odada yapayalnız kalmco Oo maneviyatı son derece bozuluyurdu. OBazran lar, bu yaptığı deliliklerden cidden piş- man oluyordu. Nasıl olmuştu da, koca- siyle arasındaki bağı bu kadar çabuk koparmıştı? Ya Rüştü bey mektuba kızdıysa, ya onu nankör telâkki ettiyse? Fakat gene, anut bir hissin tesiriy- te: “ Benim kocamın indinde bir mev kilim yok ki... ” diye kendini teselli e diyordu Aynı zamanda, bu ayrılığın böyle ko layca oluşuna üzülmüyor değildi. Gayri ihtiyarı, bütün gün, aklı çift- likte saplanır, kalırdı. Muhtelif şabısla- rı gözünün önüne getirir, onların, o sa atte ne yaptıklarını hayalinde yaşatır. dr, Odası ne fakir, ne küçük, ne soğuk- tu. Daha birkaç gün evvel, otelde gar- sonlar onun etrafını sarar, emirlerini beklerken, şimdi böyle yapayalnız, hiz- metçisiz kalışı Nermini çok üzüyordu. İnsan iyi şeye o kadar çabuk alışır- mış ki. Silkindi. Böyle kedere kapılmak doğru değil di. Mademki bu işe karsr vermişti. Me- tanetle tahammül edecekti. Vaktini geçirmek için, obavullarını yeryeştirmeğe karar verdi. Eşyalarını sıraya koyarken Celâlın mektubu gözü ne ilişti. Rüştü bey onu kendisine ver- diği gündenberi, Nermin zarfı açma- mıştı. İlk zamanlar, kendi derdiyle ta- mamen unutmuştu. Acaba bu ölünün mektubunda ne yazılı Okumadan yitip atsa daha iyi değ'l miydi? Bir an tereddüt eti Fakat gayri ihtiyari zarfı açtı. Bu, uzun bir rica ve af dilemekti, Zavallı betbabt erkek, hayatının acıla- rını anlatıyor? “Nermin! - diyordu - Affet. Seni kardeşimden ayırmağa (o çalışmamalıy- dım. Bu, bir delilikti, Fakat belki bir gün karanlıkta yavaş yavaş kendimi sevdirtmeğe muvaffak olurum sanmış tım, Kardeşime fazla kızmayın ve be- ni de affedin. “Rüştü bu işi ancak benim intihar etmek telididim karyısında yaptı. Çün- kü o beni o kadar çok severdi ki her ş€- yi o'uğurda feda ederdi. Şunu da bilin ki ilk günler size lâkayt kalan karde- şim, izdivaçtan sonra derhal sizi sevme- ğe başladı. Hem de gitgide artan bir aşkla... Erkek bir başka erkeğin sevdiği kadına karşı zaafını gördükçe, o kadma daha fazla hağlanır.Benim size karşı © . Jan aşkım,Rüştüde de muhabbet hissini uyandırdı. Fakat bana verdiği sözü R mak için size karşı soğuk ve yabancı du- ruyordu. sonra “İşte benim bunlar: bildiğimdendir ki | geceleri odanıza geldiğim zaman çok faz | la ileriye varmadım. ve neticede bu işin | çıkmaz bir yol olduğunu düşünerek in- tihara karar verdim. “Nermin ! Size bütün hakikati söy- lüyorum. Kardeşimin saadeti sizin mini mini avuçlarmızın içindedir. O zavalir. cığın hayatı yalnız fedakârlıkla geçmiş- tir. Şimdiden sonra siz onu baktiyar e- din. O da yer yüzünde biraz sasdet gör sün. “Allaha ısmarladık Nermin. Beni af. Fedin. Kardeşimle mesut olun ve her ikiniz de beni müsamaha ile yadedin... Altında imza vardı: Celâl (Devamı var) , HABER — Akşam postast 359 sene evvel bugün Gürcistan Fethedildi, dört eyalele .ayrılarak paşalara verildi Sefer sekiz ay sürmüş 70 b'n kişi zayiat verilmişti 1678 yılı 15 eyidi günü 379 sene (Oevvel bugün, Gürcistan fethedilerek Şeki şehrinde elli senedir imamı olmayan camide mUtaMav. vıf şeyh Valiki ik vaazı verdi, Şeyh bu vazi. (eşinden dolayı günde elli akçe Da OSemahi müderrisliğine nail oldu. Kafkasyarın bu güzel diyarı fethedildikten sonra söfasker Mustafa paşa büyük bir di van kurdu ve Gürcistanı dört (eyalete ayı. rarak kerbirini bir Beylerbeyine verdi Şirvan eyaleti tamamile fethedilmemişti Burayı Diyarbekir beylerbeyi Derviş paşaya verdi, Pakar Derviş paşa bu ihsanı kabul et. medi, Bunun Üzerine burası (o Yemen fatihi Özdemir Osman paşaya sevevi iki o mliyon akçe ile verildi. Tiflis senevi bir milyon ile Mebmet paşaya tevcih edildi, Kaheti Gürcü prenslerinden Lavanin oğluna verdi. Sohum sekiz yüz bin akçe tahsisat ie Haydar pa. şaya tefviz edildi, Büyük masraf ve çok çetin bir şerait alm. da yapılan sefer sona erinca Mustafa paşa padişaha uzun bir ariza gönderdi. Ariza İle muvaffakiyetinden dolayı kendisini tebrik ©. diyor ve yaptığı icraatı sayıyordu. e Mustafa paşa Tifisten Erzuruma döner. ken İmeret hâklminin kardeşi Jorj ve diğer Gürel preüslerinin arzı ubudiyetlerini kabul etdi. Simon Iujarsab İran şahı tarafın: terk ettiği için ayrıca mükAfatlandırıldı. oGurta kalesi malikâne olarak hediye edildi. Bu muâzaan #efer sekiz ay sürmüş ve yüz otuz dört defa muhtelif merhalelerde çadır kurulmuştu. Tarihçi Porsu “İran muharebeleri tarihi, adi: eserinde Kafkas seferinde Türk kuvvet, lerinin yetmiş bin İranlıların yirmi beş bin zayiat verdiklerini yazar. * Bu harpte fethedilen Gürcistanda prens. lerin hiçbir muhalefetine rastlanma rştı. Tür ordusu gelir gelmez tes'im olmuşlar ve bU #wretle üste mükâfat da almışlardı. Harzem hüktimdarı Celkteddin Menküber. tiyi üç defa sefere sevkeden Gürcistan, yal. mz tabiat güzelliği ile değil, güzel kızları e efsaneleşmiş bir diyardır. Buraya (© yapılan bütün Osmanl; seferleri, yalnız feth ve bir müddet muhafaza etmekle kalıyor, dalma müsüüi yaşamak sevdası ile fırsat buldukça mücadeleye geçen Gürcü preüsleri, kına bir müddet sora ( felbedilen © yerleri tek. rar İstirdad etmeğe muvaffak oluyorlardı. Yetmiş bin askerin ölümü bahasma elde 8. dilen Gürcistan bir sene sonra tekrar kükü, meti uğraştırmağa başladı ve dört sene #90. ra bütün Gürcü kuvvetleri İrarlılarin birte. gerek memleketlerini kurtardılar, Niyazi Ahmet m — Banyolarınız pek küçükmüş a . yol! Tonton amca avcı çek sevdikleri Tommiyi Vehbi Akkurt beylerin çıldırasıya sevdikleri bir köpekleri vardı. Paraları pek azdı. Ay nihayetinde ödenmesi lâ- , sım gelen beşyüz liralık da borçları bi» rikmişti, Bu parayı nereden bulacaklardı? U zun uzadıya müşavere ve münakaşa ne ticesi, hacizden kurtulmak için ancak satmak lâzım geliyordu. Meraklı birİngiliz onlara bin lira teklif etmişti. Tabildir ki, erkek müteessir, kadın göz yaşları içinde alıcı, üç yüz Jiradan fazla veremiyeceğini söyledi. Karı kocanın ısrar zarlık, pazarlık beş yliz tar, Bayan Vehbi Akkurt, büyük tees- sürlerle köpeğine veda etti: — Yavrum! Evlâdım! Senden ay- rilmağa mecbur oldum ha?.. İşte bu çok feci! Erkek, karısına: — Haydi şeketim.... Gidelim... Son- ra fazla teessüre kapılıp hastalanacak- sın. Kadın hıçkırarak: — Baksana... O da nasıl hazin ha- zin ağlıyor.. Bırakacağımızı anladı. Bay Vehbi, köpeğinin gözlerinde öy le bir rica, öyle bir istirham ssetti ki, dayanamıyarak, alıcıya: — Paranızı geri alın. Köpeğimizi bi- ze verin ! - dedi. Ertesi sabah bayan Vehbi pencere nin önüne oturmuş, bir sveter örüyor- du. Sevgili Tommi'si de ayakları önün- de yalmışı, Sokak kapısı çalındı. Kadın açmak üzere gidince, köpek o dada yalrız kaldı. Gelen postacıydı, Se- nelerce evvel, halleri vakitleri yerindey ken tanıdıkları bir ahbaplarına epey miktarda borç para vermişlerdi. Artrk onun tekrar ellerine geçeceğini ummu | yorlardı. Halbuki gelen mektupta bu paranın iade edildiği yazılıyordu. Ge | ciktiğinden dolayı da özürler odileni- yordu. Öğle yemeğirie, bay Vehbi, evine dö- nünce, kadın sevinçle seslendi: — Vehbi! Hâyret edeceksin! Müj- de! Hani 1924 te Aliye hanıma sekiz yüz lira borç vermemiş miydik? Şimdi onu bize iade ediyor. özerine raya pa uyuştu» Kurtulduk hacizden! — Ya... Tommiciğimizi satmadığı- mıza me iyi ettik. Fakat bir çeyrek sonra, apartmanın içi, feryatlar içinde doldu. Bayan Vek- bi, odaya girdiği zaman örgü Şişinin tekini bulamamıştı. 'Tommi bu selulojt çubuğunu yutmuştu. Bay Vehbi: — Eğer bunu yuttuysa ölmeğe mah kümdur! - dedi. — Aman sus! Öyle şey söyleme! Dur bakalım, belki buluruz! Odayı altüst ettiler. Her yeri ara” dılar. Fakat neticede hayvanın müthiş sancılarla ölmeğe mahküm olduğuna karar verdiler, Kadın yalvardı: — Aman Vehbi! Al götür. Onun öy- le. sancıdan kıvranmasına tahammül edemem. Erkek, büyük bir cebri nefsle sevgili köpeğini dışarıya sürkliyerek: — Keşke satsaydık.. Daha iyi e- derdik. Şimdi hem köpek ölecek, hem elimize para geçmemiş olacak. Bir an düşündü. Tekrar karısının | yanına yaklaşarak » — Bir şey aklıma geldi. Senelerdenberi beraber yaşıyan karı kocalar, ekseriya leb demeden leb- Örgü şişi Kadın, aşını salladı İebiyi anlarlar. — Hakkın var. Bir dakika me! Biraz sonta Vehbi bey, tekrar, kö- pek meraklısı İngilizin yanına gitmişti. — Beni pek dönek bulacakşınız a- ma, gene karımla kararlaştırdık. Tom- miki satacağız! . — Beyim! siz de benipek dönek bulacaksınız ama, ben de eski fiyata alamam. İki yüz liraya razı iseniz he- men vereyim. Vehbi bir an evvel hayvanı defet- mek kaygusiyle derhal kabul etti Meyus meyus (oOevine dönüyordu. Bir taraftan da ölmeden evvel köpeği sattığıma memnundu. Karısı O heyecan içinde onu karşıladı — Vehbi! Köpeği sattın mı? — Evet ama, yalnız iki yüz lira ala. bildim. fevtet- — İki yüz lira mı? Felâket. Allah cezamızı verdi. Ben şişi buldum. Nakleder: Hatice Süreyya > Ruzveltin annesi Paris sergisini ».. geziyor Amerika reisicuhimurunun, bak ha zırda Pariste bulunan annesi, her gün beynelmilel sergiye gelmektedir. Eğlen- iye karar verdiği için, bir gün kendisi Luna Parka götürmüşler ve Madam Ruzvelt paraşut kulesi karşısında hay- ran kalmıştır: — Ah!.. demiştir, oradan atlamak is- *tiyorum!.. Parşütle yere sukutun kalbi için teh- Hikeli olabileceği, kendisine izah edilin- ce omuzlarını silkerek cevap vermiş- tir: — Kalbim mi? Size da benim gibi sağ lam bir kalbe malik olmanızı temenni ederim. Düşünün ki oğlumun intihabı sırasında bile kalbime bir şey olmadı!.. Matbuat pavyonundaki bir resmi ka- buülde, herkes yorulmağa başladığı bir sırada, Madam Ruzvelt ayakta kalmak istemiştir. Ona bir çok defalar koltuk u satmışlar, nihayet sabr: tükenen kadın. cağız da şöyle mukabele etmiştir; — Ayakta durmak genç kalmamı te- min eden metodlarımdan biridir. Di- ğer bir metot da, hiç bir zaman can sr- kıntısına maruz kalmamaktır. Bu çok güçtür, bilhassa resmi nutuklar dinler. ken! “Tabii ne demek istediği derhal anla- şılmış ve nutuklar kısa kesilmiştir. Mademki gömülmek ucuz Ne diye yaşıyorsunuz! Amerikada reklâma ne büyük bir e- hemmiyet verildiğini herkes bilir, Fa- kat Los Ancelos gazetelerinde görülen Şu reklâmlar, muhakkak ki pek az kim- senin malümudür: ar “ Ölülerinizi Glendal mezarlığına gömünüz! Orada toprak her yerden da- ba hafiftir. Ve her pazar saat üçle dört arasında ölüler için kuvvet verilmekte- dir.” Başka reklâm daha; bunu veren de, ölülere mahsus abide, heykel ve saire yapan bir şirkettir: “Çok ehven fiatla, kendinize bir is- tirahatgâh yaptırabilirsiniz. Hayat ö- Tümden sonra başlar.” Rakip şirketin aynı gazeteye verdi- ği bu reklâm da şayanı dikkattir: “ Mademki 18 dola:a defnedilebilir. siniz, ne diye yaşıyorsunuz? ”* Göz hekimi , Jpr.Murat RamiAydın Muayenehanesini Taksim.Talimane Tarlabaşı Cad, URFA Apt. nıma nakletmiştir. Tel: 41553 'azardan maada hergün: Öğleden sonra saat ikiden altıya kadar » vü Gi sikli lan Za İİİ nü