Dış Siyasa: Doktor Arasın Cenevreye hareketi münasebetiyle... Yazan: Şekip Gündüz Dış İşler Bakanımız Dr. Aras dün | gü yedi sekiz yüz tecrübeli sivil poli Cenevreye hareket etti. Bir Halyan sine, Betline yollanmak emrini ver - vapuruyla İtalya üzerinden ve muladı | miştir. Bunlar orada Alman polis ha. olmıyan bir yoldan seyahate çıkışıyla muhteröm Doktor Aras'ın mutlaka bir siyasi mana İfade etmek arzusunda bulunduğunu sananlar, isterlerse, bu tarzı harekette insanlığın aklısetimine inanmaktaki ısrarımızım ve Akdeniz muvasala yollarını tehdid eden hâdi. seleri devamlı olmak istidadında gör. meyişimizin bir yeni delilini sezeb lir. ler, Fakat hakikatte Kemalist Türki. lerinde vekâlet verdiği bir birinci sınıf devlet adamının anavatan hududundan bu seferki çıkışı, sadece, Milletler Ce. miyeti Asamblesine iştirak etmekle hulâsa edilebilir. Milletler Cemiyetinin bu Asamblesi normal bir toplantı olmakla beraber dünyanın içinde bulunduğu şartlar ta. billiğe o kadar aykırıdır ki dünya on eylül günü Cenevreden bir fevkalâde. lik beklemeye"kendini hazırlamış bu. Tunuyor. Medeni milletleri düşündüren mese. leleri şurada bir daha siralıyalım: »*i — Uzak Şarkta Japonyanm giriş. tiği tehlikeli iş. 2 — İspanyadaki dahili harb, 3 — Akdenizdeki korsanlık, 4 — Habeş davası, Bu dört meselenin dördü de Millet. ler Cemiyetinin bu on sekizinci Asam. blesinde ruznameye almmış değildir. Yalnız Bu Asamblenin devanımca ku. lis aralarında Habeşistanm İtalyaya ilhakmı karar altına almak imkânla. rımm âranılacağı, bu dikenli işe son verecek bir formül bulunabileceği ri. vayet edilmişti. Bu rivağetin tahakku- kuna doğrü atılmış bir hazirlanma 2. dımı şeklinde tefsir edilen İngiliz . İ. talyan konuşmalarının tam bir seme. re verebildiği veya her iki târafı ni. hai bir anlaşmayı mümkün kılacak bir plâtforma ulaştırdığı iddia edile. mediğine bakılırsa, her şeyden evvel buna bağlı olan Habeş davasının bu Asamble sonunda da muallâk mesele. ler arasında kalacağı, sürünüp duraca. ği tahmin edilebilir. Uzak Şark hâdisesinin “devamlı” mü tecaviz”i Japonya ise gerek Milletler Cemiyetinin bulunduğu Avrupadan ve gerekse bu cemiyetin ifade ettiği Av. rupalı dünya ideolojisinden o deroce uzaklardadır ki Cenevrenin bu içti. manda biçare Çinin histesine ufacık bir “taziye dahi düşmiyeceği mu. hakkaktır. Akdenizdeki korsanlığı feci inkişa. fından gelen bir endişe ve heyecanla © Walans İspanyası murahhası del Vavo nun büyük bir sempatiye muhatab o. labileceğini sanmak mümkünse de Va. lans murahhasının bu sempatiyi istin. mar edebilip edemiyeceği, edebilmiş olsa bile bunun çok kuvvetli bir reajist tarafı olabileceği meşküktür. Hâdiseler göstermiştir ki İspanya dahili kavgasının hakikatte, sadece ve yalnız bir İspanyol dahili kavgası ha. linde kalabilmesi için de, yahut Millet. ler Cemiyetinde ekseriyetin beğenebile ceği bir neticeye ulaşabilmesi için de, cihan sulhü ve meşruiyet taraftarı si. - yasi kuvvetlerin ve temaylillerin işaret ettikleri makul istikameti İngiltere ile Yransanm müştereken ve sarih bir tarzda kuvvetlendirmesi lâzımdır. Fransa (İngilterenin Oo yedeğin. de bir kuvvet (Ohalinde Okal. dıkça ve İngiltere (obu yedeği ha. rekete getirip peşinden sürüklemek İ. gin muazzam mekanizmasının motörü. nü işletmedikçe İspanya murahhası del Vayo'nun bağıma bir katre yağmur ğına inanmalıdır. Demokrat devletler Milletler Cemiyeti Asamble. sine murahhaslarını gönderirlerken Romadan Musolininin Berlin seyahati. ni i haberler gelmeye bas. | fiyeleri ile birlikte. İtalyan Basvek'li. nin muhafazası İçin icab eden tedbir. leri almıya memur edilmişlerdir. Bü. | yük devlet adamalrının #eyahatlerinde m yy m Dylan dl İm lke men iman. almması tabii ve mü'ad olan bu ted. birler gösteriyor ki korsan den'saltı gemilerinin Akdenizdeki faaliyeti se - bebiyle, İngiltereyle İtalya arasında kısa bir zaman için beliren yakınlık ve anlaşma temayülleri bir hayli zayıf. lamış ve konuşmalar?! belki de suya düşmüştür. Umumi efkârın çok hazırlanmış bu. lunmasma bakarak Asamblenin Akde. nizdeki muvasala yolları hürriyet ve emniyetini ve ticaret denizçiliğinin se. lâmetini temine matuf bir temayül göstermesine ve bu temayülün bir par. ça da hararetli bir tarzda izharma im. kân bulacağını sanmak zamansız bir keşif ve tahmin addeğilemez. Fakat Asamble böyle bir hararetli arzu gös. terir de ne olur? Bu arzudan çıkacak netice ademi müdahale komitesi fiyas. kosundan daha başka türlü mü olur? Başka türlü olamıyacağmı zanretti. recek sebebler ve şartlar sayısız ol. makla beraber bunu şimdiden kesip atmak doğru değildir. Bir de bakarsam ki hiç ummadığın taş baş yarmış. On dört aydanberi İspanyada cereyan e. den hailenin sayısız feci sahneleri kar. gısında “adli” tedbirler almakla iktifa etmiş olan “siyasi vicdanı âmme?!" korsanlığın karşısında birdenbire diki. livermiş ve: “— Eb... Bu kadarı da fazla. Otur ol 4 Deyivermiş. ç Bütün bunlar faraziyeler. Cihan sulhünün lehinde, ortada elle tutulacak biricik şey şimdilik Amerikalı Huli'ün devletlere gönderdiği tamimden İba - rettir, 18 nel Asamblenin bu tamimin in. sani atmosferi içine girmek zekâsin. dan veya taliinden mahrum olmaması. nI temenni etmek isteriz. Filhakika Hull'ün tereliman olduğu zihniyetin yaptığı araştırmalar bir parça Mesihi bir metodla ve Avrupa islerine karış. mamak endişesi bormutad gözönünde tutularak yapılmış bulunuyorsa da, muazzam Şimali Amerikanın cihan emniyetine karşı olan hassasiyetini ih. sas etiği Için, mühim bir kazanç oldu. Bundan hiç şüphe edilmemelidir. Bu Amerika Avrupa işlerine. karışmaz. Alâ... Fakat Asya işlerine, Uzak Şark İşlerine niçin karışmaz? Akdenizdeki'son emüiyetsizlik tec. rübelerinin karşısında İngilterenin yal çın bir cephe göstermemesini Şimali Amerikanın Uzak Şarkı başıboş bi. rakmış olmasına atfedenler var, Eğer hakikat bu merkezdeyse, şimdiki gi. dişle yarın Çindeki en ufak imtiyazı. na Japonyadan en ufak bir saygı gö. remiyeceği şüphesiz olan Amerika, bü. Yük sanayiinin Ç n pazarlarından müs. tağni kalabileceği kanaatindeyse, e - lindeki pek mühim kuvvetlerden de. mokrat Avruvanın istifadesini müm. kün kılscak Obaşka (realist bebler | ve © tahrikler (o buluna. mıyacağı için dünya siyasi nizammda. ki kararsizlik müzminleşe müzminleşe dünya bunn alışabilir Ve korsan tahtelbahirler'e mastm gemilerin tor. pillenmesi, 9000 yıllık tarihi olan mil letlerin istiklâllerinden mahrumiyeti, evlâtları arasında serseri ve satılmış gefiller bu'unab'len möletlerin dahili harplere sürüklenmesi, yeni bir siyasi nizamm tabii tecellileri haline girer. Acaba o zaman, hava yollarının Ar. zi beş kıt'aya ayıran eski coğrafya an. lammı değiştirip Arzı tek kıt'a haline soktuğu bu “devri dilârayı medeni. yet” te böyle br badireden hangi ba. bayiğit zararsız çıkabilir? i © Şekip GÜNDÜZ , Umumi yerlerde sâz çalmakta âdâb Yazan: Hüseyin Rifat Her ilmin, o İlme dayanan her mes- Jeğin de usulü, erkânı, şartı vardır. ve aynı ayrıdır; fakat bazı şartlar da var» dır ki, her şeyde ve'her yerde birdir. Ona azıcık aykırı gitmek genc her yerde ve her memlekette hoş görülmez, Birkaç gece evvel alaturka sazlı gazinolardan birinde bulunuyordum; Hafta arası olduğu için kalabalık de- ? Fazla alkışlarla ne okuyucu, ne nleyiciler rahatsız edilmiyordu. Sazdan epeyce anlıyan bir bayanla okunan şeyleri rahat, rahat dinlerken yanımızdaki masaya ceketsiz, şapkasız hiri geldi, oturdu. Fiziyonemisinden belliydi xi bu bir ecnebiydi. Oturduğu masaya kollarını dayadı; başını iki a vuçlarmın içine oaldı; derin, derin dinlemeğe başladı. Haline baktım, Â deta baştan ayağa kulak (kesilmiş! “Solo, okuyan bayanın hançeresinden çıkan nağmelerle ara sıra yerinden oy- nadığı, masasına doğru âdeta hamleler yaptığı görülüyordu. Arada bir bize bakıyor, bakışlariyle bir şeyler söyle mek istiyor gibiydi. Okunan şarkının bir yerinde? — Superbe! Diye mırıldandı. Şüphesizdi ki bu zat "musiki,, mensubu bir ecnebiydi. Benim de dikkatli bakışımdan aramızda bir yakınlık meydana geliverince kendi- sini masama davet ettim. Sanki kırk yıllık ahbap imişiz (de burada musiki dinlemiye gelmişiz gibi söze girişti: — On gün kadar oluyor ki Türki. yede bulunuyorum; Musiki. mensubu olduğum için her gece bir gazinodayım; Şimdiye kadar dinliyemediğim musiki- niz "Moderinize,, olmıya eidden muh- taç; fakat o mukiside öyle incelikler, bütün bir tarafa atıverip “kerdi kendi- niz,, den başka bir şey olmasanız; eğer onları kaldırırsanız hiç şüphe etmeyin, musikide ya Fransız, ya İtalyan, ya- hut ta Rus musikisinin boyunduruğu altına girmiş olursunuz... Açıkça demek istiyordu ki,: Musi- kide, “Türk” kalınız. Elbise gibi, ayak kabı gibi, şapka gibi — ister kadın. ister erkek — Medeniyet kıyafetinde umumi bir birlik varken ve milletleri ri, , bütün, teşkil edenlerin çoğu o kıyafetleri gene kendi zevklerine uydurutlarken ruha cevap veren musiki gibi bir ince sanat- te neden bundan ayrdsam? Birçok bestelenmiş şarkı ve şütle- rim var; fakat musikinin tekniğini bik mem; alaturkayı çok sevmekle beraber alatrangadan da — tâ çocukluğumdan beri — zevk alırım; bu, ihtimal İzmirin eski kozmopolit hayatından uyanan bir Şev. Fakat büyük bir mantık ve bir millet zevk ve: hususiyetlerini taşıyan bu temenni ve tavsiye beni bir hayli düşündürdü; edebiyatımızda olduğu gibi -musikide de — yenilik namına — m'İlİ aykırıığa mıdüşüyoruz acabâ, dedim. Yabancı dostum-tekrar söze başla- dı ve bü sefer saza değil, saz çalanlara temas etti: € — Darılmazsanız size başka bir şey söyliyeceğim; bizde musiki — piyano müstesna — hep ayakta çalınır: vak'a bizin saz âletlerinin hususiyetleri buna imkân bırakmaz; fakat onları çalan lar öyle vaziyetler ahyorlar ki umumi adaba, umumi terbiyeye hiç uymuyor. Meselâ şuzat bacak bacak üstüne avvak suretiyle sazı kucağına almış #mâ ayak kabının tersini de dinliyenle rin suratlarına çevirmiği dikkat ettim, calarkeri bile piyanistin ağzından cigâ- ra düşmüyor; bir hava çalınırken din- Jiyenlerden birinin gürültü etmesi ne kadar ayıp İse bu vaziyetler ondan bin kat ayıp; bu, müşterilere karşı pek hürmetsizlik olmaz mr? Gene dikkat ediyorum. bazı havalar söylenirken çalan ve söyliyenlerden biri, hatta ikisi meydanda yok; bir de bakıyorsun iri sarkenım sx marinde am.» lip yerine ötuguyor. çs0l5 âiw #bi Dialiyen bir kimse sade kulak ke- silmiş demektir:-onun gözünün önünde bir şeyin harekete gelmesi demek, din- leme zevkini bozmak demektir. Biz bunları konuşurken hakikaten sahneye biri girdi; yerine oturarak saza karıştı. Bu teklifsizlikler, bu Jâübalilikler bir sanat sahnesine ne dereceye kadar yakışır bilmem? Hilseyin Rifat Almanyada kalan Türk parası Iktısat Vekili vaziyetin düzel- meğe yüztuttuğu kana tindedir Ankara, 3 (A.A) — İktısat Vekili Bay Celâl Bayar Anadolu Ajansı mu- harririne dış ticaretimizin bügünkün vaziyeti hakkında aşağıdaki beyanatta bulunmuşlardır : “.- İhracat mevsiminin başmda bu- lunüyoruz. Vatandaşlarımızın dışti- Giretimizin içinde bulunduğu vaziyeti yakından bilmelerine ihtiyaç vardır. Bu na binaen, Cümhuriyet Merkez Ban - kasınca tutulan kliring hesaplarımızın vaziyetin umumi efkâra o muntazaman arzetmeyi kararlaştırdık. Okuyuzular bu hesapları bittün taf - silâtiyle cetvel halinde ( göreceklerdir. Bundan böyle ayni hesap variyetleri vekâletin çıkardığı enformasyon obül- teninde her or beş günde bir neşroluna cağ: gibp ayrıca Türkolis şubelerine. ti- caret odalarına ve matbuata da bildiris Jecektir. 28 —8—937 tarihindeki kliring he - sapları bakiyeleri Cümhuriyet Merkez bankamızda 28.672.800 Türk liralık bir blokaj kaydetmektedir. Alâkadar mem» İcketlerin Türkiyeye veresiye sattıkları malların bedeli de 6.363 886 Türk lira- sı tutmaktadır. Vadeleri geldikçe be- delleri Cümhuriyet Merkez Bankasına yatırılacaktı. Bu yekfinda altı aya ka- dar vade ile mübayaa edilmiş olan mal- lern bedeli 2.534.747 Türk Jirasıdır ; Memleketimize veresiye satılan mal dana iğ İğ İİ a bedellerini de Cümhuriyet Merkez Ban kasında bloke bulunan miktara ilâve eylediğimiz takdirde “disponibilite,, ye- künu 35 milyon küsur Türk lirasına ba- liğ olur. Bunun ifade ettiği mâna alâka darların memleketimizden bu miktarda mal alrp ihraç etmeleri emektir. Almanyaya gelince: Ayni tarihte Al manyada (Reichsbank) (nezdinde 30.447.894 Türk liralık bolke paramız mevcut bulunmaktadır. Bir kaç ay ev veline gelinciye kadar bi rakam 44 mil- yon küsur lirayı bulmuştu. (OHalen (Reichsbank) ın nezdindeki 30 küsür milyin Türk liralık blokaja mukabil Al manların memleketimize veresiye sattık ları mallar (o bedellerinin O yekönu 34.187.169 Türk lirasıdır. Bu yekânun 8.830.414 lirası altı aya kadar vadeli mübayaalara ait bulunmaktadır. Bu mik tarlardan vadesi gelenler Cümhuriyet Merkez Bankamıza yatırılarak Reichs- Barik nezdindeki bloke paramıza mah - sup olunmaktdar. Şurasmı da kaydet - mek faydalı olacaktır ki Almanyadar; si parişi mukaveleye bağlanmış olduğu halde henüz memlekete ithal edilme - miş olan mallar (o bedelleri yukarıki 34.187.169 Türk liralık yekünda dahil bulunmaktadır . Almanya ile Berlinde bulunan mu - rahhas heyetimiz arasında Reichsbankın nezdindeki bioke paralarımızm biran im ANAT adamının, grek” Ss da birer yi e eği deği olduğunu söylüyorlar. bem yanlış. Doğru, çaki ederi yenden, çalışmadan geşine Paket igle başka her ferd bir beli in İş arasında fark vardır. be yim” çalışmadan geçinebilecek olarak değil nin, yalnız bir hevesi inerek ii kendine dalmi meslek eği” o. pati sanatle meşgul olduğu Eer çoktur. Halbuki zengiDin eğe kal t maden #meleliği eti fakat rülmemiştir. (Eğelki vardı. ate Pe retle karşılanır, İlme veya “ ves eden zengini kimse “2 proleter olduğunu söYle mek iyi proloter olduğunu söyle gi şey değildir. Çünkü İSİ: işi yapı” mak şartile, kendine verile ei onunla güdülen gaysd? de,bir * yoktur. Muharrir, mev anmelt çi olduğu söylenince öy? gazete ww başlıyor: “Bana calıstığı” yöyle Pİ ya kitaplarımı basan kitaps? id yazı ısmarladı; İşçiyi Tum, Onu yazdım. İY geerine ni, yazısının içindeki zanın hizmet edeceği aka uliyetini sırtından atmak re tâbi oluyor, sipâri$ N tinden feragat ediyor. ikiri wi Fakat muharririn, #809 5 » ai me pe 4 işçi sayılması yeni değildir. g gerek Avrupa'daki, add ray airleri birer hizmeti ge nurdu; hatta Avrupa'da ar” #ofrasma kabul olunmaf, sında, bizdeki eski Ne z ii & : z : i Ni bir sınıf, ayrı bir kuvvet Bu sınıf, bu kuvvet işçinin yardım etmeli midir? gi fi verilen ©€” vk EE el “Muhrarrir. * dir. demek değildir. O. vetin bir parçası Ol: disinin bir kuvvet, çok den çıkacak ber satırın bi bileceğini unutmamalıdır. MEEERLİ GN ATAÇ , ü Esnafların dünk toplantı8! Saraçlar, ayakkabıcılar $ miyetleri idare heyetl i odası esnaf şubesinde Bu toplantıda küçük sansi, nun icap ettireceği vaziyet çük sanatkârları alâksdi” üzerinde görüşülmüştür” Küçük sanatkârlar, KÜSÜ kanununun biran evvel temin için teşebbüsattâ ika İk < r X >> yi istemektedirler. Bu takdiri a atkârlar birçok bağa nunun hükümlerinden lerdir. Şimdi mer'i olaf kanunu 324 poo Ka gr ki cemiyetinin gördü yasi olan ihtiyaçlarla yap yi günkü icaplara göre hiS tatbikr imkânı N evvel eritilmesi İçi kere bir protokol imzâ8! $ celenmiştir. 7 Tenim, Bu protokol 3i t tarihinden itibaren ae ii Tie i etin ö . miştir, Her iki hüküm ödü“ retlerimde müvazene tesi 1 bir surette arzu ettikl€ ge” dir, öeri Ea Berlinde devam relefi yi ret anlaşması mi a sma gelmiş bulunmak ğe relerin neticesini yaktı yö” m ça mizi ümit ediyoruz. 7” m) neticeye göre dış tic ki tedbirlerimiz prensi © ilân edilecektir. j Sukar sk 23