(ooo opymu yısşmmasz meş Wasmöyeş fımf ozMOM ye) “410Ş OPNYUZ "0 MZ UALEİNZ Jung o9U OE yomp uossgar aoçdudusyaruğ;z sep re3os pun yegen N “udi 3yZ ALYA Aylar uyyauy9ğ 4090 YANSA NE “ESUZYİ OE 0u05€ yi eEYMU agiN SA JEPYvUŞEİ vo 3 OA Pp “yu üyelefuz UOPUpEUL *opTEx98 a4 KoG roy “TA9SON unyn 989 MOP yek urran£ “uapıop Yayuk YOSYT Cayanıg 4507 döytnd 40p DA PU 498110. SNUNNGOX GUNS YASAL UOpTUA OUNNL © <Sömtapmudap uensmi yonu uopyeofi 43p WNpnZ,, (Cişaahojüag yoy eyuşpaafiou 253 yog0p Ap) 2310101624 yoo EğUTpLNSU yer yegeL, PA yyl eyöey Ae9Öz yy) Oje da şeri “opöyy b gym YADA “49405 49p0 pipi sap OĞİOS) A0) “Toyo S0 M8 *0p, 4497040615) 'uou0f pun mega uoyf wi MağD; o4Döyeğ. MpDAYME OŞYDULYDİ “U9pLOpDUL tippyDg0) MUDĞL OP sa DpÂoG MOİ Mppygoş VaDĞN iynadinfi “49SOY OP ME “vii Yyoyananli “429p mali YIZSp1 OPUYİŞ 4010501) ups, Ğ “ay 3 vay) akıla uyistAŞIa ŞŞAZ XOUİŞ Yİ SV) zruşsaapadu? o 'urpe une “AMP? g2) 30 uaşaşpopağnuz öy ge “u5 Mir, vuğnuo | Ciuowyp ye wep yon “yoy m6) ig ouap YOŞ ULEN zruom “Be, Wing *arprEğp upresryut uyan epekiruyy “yfop vpolivnuyy solino yoasu4 teos UNU Ag, Cate punöfiop uş 707890 1odow0uayog0p Mv) “App PUANA UŞ 3403890 Todouo eye, Ur? “öşuyşpuopusal DpieDapa 99000 dp ayaz MZ, 354 z rı altında bulunan iki karayı, kenara Sefil güçlükle nefes aldı o ve yüzünü ekşiterek mırıldandı: — Aman yarabbimi ne elf Jan tekrar hiddetle sordu: — Bu iş için size kim para verdi? — Bilmiyorum, #onsenyör. — Yalan söylüyorsun sefil! Söyle.. yoksa öleceksin, Ve Jan tekrar onun boğazma sarıldı. Adam inliyerek bağırdı: — Size bittün mukadesatım üzerine yemin ederim ki, bilmiyoruz. Jan onun samimi olduğunu gördü. O- nu bir defa daha bıraktı ve: — Canım, dedi, biraz evvel, bu iş için size para verildiğini kendiniz söyledi- niz. Size parayı veren adam! O tanımı- yorsunuz, öyle olsun!. Fakıt,onn gör- dünüz ya. Nasıl Bir adam olduğunu bana tarif edin. — Onu görmedik. Sönkü mantosu» nun başlığı burnuna kadar o inmişti. Yalnız şunu söyliyebiliriz ki, bu adam bir rahipti. © Yan meseleyi telkini Pazla israr et medi,. Lâkayt bir tavırla: — Pekâlâ! dedi. Size (acıyor ve Bizi o affediyorum sefiller!... Çabucak defo Yun. ve bir daha sizi yolumun üstünde görmiyeyim, yoksa bu sefer ikiniz de mahvolursünüz... İki adam güçlükle ayağa kalktılar ve e Jan odasına dönünce kapıyı Hinayla kilitledi. İlk defe olarak böyle hareket Kendisini ağma hi (4pa150p09 şaydaypak özge 7et emu aypgoz Sp) 4 mim nl Hİ zi ER EE tr kiği EŞ MEZ tipi Epi ir bii Sigi Li i ip 1: ln i : sline: mn 1 ği li PARDAYANIN OĞI U — Akuaviva harekete © geçti Mösyö dö Pardayanm, her şeyde olduğu gibi bunda da hakkı varrmş.. Doğrusu eğer lw Kareketler hergün devam ederse, ha- yat tahammül edilmez bir hal alır! Fakat Jâkaydisi ve endişesizliği ağır bastı ve şöyle mırıldandı: — Canım!, Elbet bir şeyler yaparız! Nelerini gördük ve işte hâlâ sapasağ- lamız. Maamafih, herşeye rağmen, odasını iyice tetkike koyuldu. Ve heran bir tehli keye maruz bulunmadığma kanaat ge- tirmeden yatmadı. Ertesi sabah, çıkma- Za hazırlandığı bir sırada, kapı vuruldu. Tedbirli hareket etmek için, &vvelâ ka- pıyı araladı ve kapıyı vuran — adamın Paspartu otelinin hademelerinden birisi olduğunu gördü. Elinde bir sepet var- dı. Adam içeriye girerek, masanın üze- rine altı şişeyle, bir paket (| beraktı ve sadece şöyle dedi; — Mösyö şövalye dö Pardayan tara» fından! Jan şişelere baktı. En fazla (o tercih ettiği iki cins şarap vardı. Paketi açtı. Bunlar muhtelif çörek ve — bisküllerdi. Bütün bunlara tatl: bir tebessümle bak- ta ve şöyle düşündü: — Ne iyi ve hakiki bir (Odost!, Her şeyi düşünüyor,. Hem de ne büyük bir Ginzelikle! 7e gülerek, yüksek (sesle ve gizk düşüncesini farkında olmaları göstere“ rek: — İşte korkmadan, düşünmeden yi- Yip içebileceğim şeyler. Beni (o zehirle. mesi tehlikesi mevcut değil. Hademe de, Jan gibi gülmeğe başladı. Jan ora birlira uzattı. .O da teessür ve $ ALMANCA DERSLERİ Kendi kendine 1009 kelime ile ALMANCA DERSİ iller bakkı Haber Gazetesine aittir), DERS: 63 (19 numaralı “Tütüncüde” resmile takip edilecektir) “Tütüncüde” mevzuunu taşıyan 19 uncu resim üzerin deki çalışmalarımıza geçen derste başlamış ve bahsin ilk kismmı görmüştük. Dersin sonunda da almancaya çev- —— Ekledi ii ii rİ li ei a i NU işli iyi EE aş dr Ei s43 ipi âğ ge aşi PARDAYANINOĞUU 335. ii Demek bü. duyarsa hiç memnun olmaz ve memnun olmadığı zamanlar ise hiç de hoş zaman lar değil Jan zavallı adamın garip endişesi ü- zerine tekrar gülmeğe başladı ve ısrar etti: — Al bakayım şunu! Mösyö şöval- yenin bundan kat'iyyen haberi olmıya- taktır, Korkma!,. Bu teminat üzerine hademe (o parayı aldı ve uzun teşekkürlerden sonra çeki» Ap gitti Jan da, derhal şişelerden, birisini aldı ve açmağa başladı: Birdenbire ak» Una gelen bir düşünce onu durdurdu: — Hayır, diye mırıldandı. Mademki saat birde buraya gelecek, onunla bera” ber içmeği tercih ederim, Budümond sokağına (o giderex. Es- kargas, Grengay ve Karkanı göclü ve güzel Peretin evinde herşey yolunda git tiğini öğrendikten sonra tekrar odasına döndü.. Saat tam birde, Pardayan © kapısını çaldı. Delikanlı, derhal onun gönderdi” ği şeyler için teşekkür etti, o Pardayan da Şu cevabı verdi: — Ben size hiçbir şey göndermedim! Ve endişeyle ilâve etti? — Ümit ederim ki, bunların henüz tadma bakmadınız, değil mi? — Az daha içecektim., . Fakat ilk şişeyi beraber © boşaltmamız için sizi bekledim. Her ikisinin de yüzü hafifçe sarar- tnrştı. Pardayan bu ştipheli şeylerin ©- Da ne şekilde geldiğini sordu. jan da bunu izah ederek bir gün evvel başın- dan geçen macerayı da anlattı. Sözünü bitirdiği zaman Pardayan sadece — Akuavivadan beni ani müba- iğ lâğa ettiğime ha — Buna imkân mı var? sefil rahip hakikaten bir cehennem £6- banisiy miş. Pasrdayan ciddi bir tavırla: ; gli emil > gil iii rn slam :: 6 milli yi girne 5 — Bütün cıgari b i 4 EĞ ill 4 b gili ii a gi iye e — Bu henüz başlangıştır, dedi. Des vamını bekleyin: Yavaş yavaş kızmağa başlayan Jan gayri İhtiyari bağır: # — Görüşürüz! Size şunu söyliyeyim . kt, bu sefil papaz elime düşerse, bir da- ha Kimsenin Kılma dokunmak imkânım © bulamıyacaktır.? Pardayan yavaşça gülümsedi. Bir tek kelime söylemeden şişelerden birisini alarak kenara koydu; o diğerleriri de boşalttı. Çörekleri de âyni (o yete atik Bu iş bittikten sonra, kenara bırikılar şişeyi alarak doğru Papratu oteline git tiler, Zehirli şarabı getirmiş olan hale” me orada işiyle meşguldü. Pardayan © nü çağırttr, Hademe, şövalyeyi Janla beraber ei rünce biraz şaşaladı ve bu, Pardayermt | gözünden kaçmadı. Gâyet sakin bir ta“ vırla adamın önüne bir bardak koydu. Getirdiği şarap şişesini açârik bardağı doldurdu. Sonra ona dönerek: * — Oğlum, dedi, bu sabah, mösyö Yiğit Jana, tarafımdan altı şişe şeri, götürdün. Hademe, işin neye varacağını pek de * anlamadan cevap verdi? — Evet, mösyö! 3 — Pekâlâ! Mösyö yiğit Jan, Pe kak, senin bü şarabın tadma bakmani 1 istiyor. Ve onun gözleri içine bakarak miz. j ne bir tavırla! — İç, dedi, Hademe biran tereddüt eder po EMER, İN, e m” inin ede — 0 0 EE e lm ... a —.Bs..— e agi Eğin“