Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İi Tt SEeK EEİ SS İ © BARE, z 4 k '; ! & yoa z a"ğ-* a8 e laz ğ Ş gz £ ğ &. ğ ' ğ ! AŞ SE FBECESg . Lüğlez z & e 2 V 305 — FE « gi ! *ââ’ğg gâ'âğ%%g H ğg Bâg . &F e— ma B £fEg © BN " £ A işep CREP 0 Yişrülee! | Gi z. . ŞAİ 3) FF0i < R ğğ”îğ 5i Ş e$ İtez Sziğlt.' ' esege” £ B30 © £ # # Oımi (| İ495. S 3AY 227 dÜi CEL sİ$İ 5îâğğîğâğşgğğân Dd .: 2 e o4 | *İssi » ö7 9 gezşe hi $i B FastisetöğiLiri & sie P ; i Salk) |it g .â;%% Diş a£ Ş L A HLİTE L Pi L oU. | İSİE 2 Vöt şasedA | A - Y uLAş LA £ * B © g g- v : k | SO P S z G | Hiya & L zit lt | D TE ÜGi ğğğğîğîğ GbLEF e Si 9 6 A . SiĞİ gg_.ğğğ A FERBFEE 3 & B R BEN Ş a%n“ğğğı% ŞA LÜi ya K 2 Şd *" | G27 ESREH? â's—ğ 3) | O gd Ab3A BiğER.! ge cEzlE 5 öiş © “ —wi #i (33175 S çinigditlasi * | Ş” İA Ü a a g : 3?.;"—"_. v 'çi M TAR e P ç 00 <e CEĞGELE TüTERD SD Öfe #a a | Gcp S dalla A îâ BERdda$ EPATERİ F P Ka SA0 3158 C ğ e . ğ OŞ a B : £ £ aK MA İ d : . Z 2 3 -H & Go ği gi Ş -l .- .- E--—_ MA 5 $ 5 : çe . gü ğ '% % 'ş' 4 ş irî'— ’* J ğ%îğ Ht cğğğğ ğğîğ%şğğâğ K üğğ ü $4 hd ç ”4 SE Eş f 4 ş“ğğ 2 ;g%ğ“îî e > - $ ğ .â 8 gi ” ğ -& S - Eâ 3â'îâ “’ğ'.ğâ ğgğğ 'ğ_gg- ğş.ğt ğ ; ğ Er) gg a —_ğ Ki GK W0 a a KŞ D ĞiğE gğiş Diğdepl ti * e HÜĞE ( BK 9 89 gd 3 P I' İ * _J inal Bğ'g*ğ S B ğ t Z n & E-u % Şi " Bi lir :â ğ F 5 K ğ İr x ğ—g R a ” ğ sğg 8ğa « 5 Z8 ğ 8.& e B DÇ b HLA B l ğ ğğ*ğ : ğşğg» y5is. ğg s5-$ş o 5 SSE < Zide *i g.. goğğ'—şx j ge GÜYE Y öbie EltE VESĞEŞ Tal : <3 ŞAİ0 Ç SÜİ vi PE gi ÇEDE :: Ü sat S Eş Sep FT iç SE $El © VEĞri B B osldi e S0 g13 gö l ehi Obb Pi İ İtiç dirgr gl : t D RMİİ 3 g808 15 58 243 PPf D Eİ CoS PRER. SERE GİLE P: P: Vyge ÇaBi 147 Biç Taşdi £ a ga â ee ğ% ; - a q.ğ uağ â“'sğüg '".â 5 HŞ 'âğğ_â i " ...î—'t -T ğ y " n $ âc, hz 3,.:,& N 'E': E'ı ğî ğ ğâğ ÇA ğ 5 ğ îğ Y Fi ğğâ Sgğ ÂAğ ,Öz âsâğâğîâââğ; İ b # R gi B ; Ş B VI kgdağı |T OUR1R GA0 AA L â ğ F geğ ğı g â mğ ri aâ âm * ğmğ H'Ş D ğn - ' ; | F #P 5ş 0R 8 Ş D Ö z ' C K v ON k 354 ' PARDAYANIN OĞİLU -PARDAYANIN OĞLU 355 - —0 B” A ö zi çed, Tei ' gu v v L e Ğ . " EKE ö0 4 rı altında bulunan iki kamayı, kenara — Akuaviva harekete — geçti. Mösyö duyarsa hiç memnün olmaz ve memnun — Buna imkân mı var? Demek bü jıf : i iterek bağırdı: dö Pardayanın, her şeyde olduğu gibi olmadığı zamanlar ise hiç de hoş zaman | sefil rahip hakikaten bir cehennem ze- — — Söyle sefil! bunda da hakkı varmış.. Doğrusu eğer lar değil. banisiy miş. ç Sefil güçlükle nefes aldı —ve yüzünü | bu hareketler hergün devam ederse, ha- Jan zavallı adamın garip endişesi ü- Pardayan ciddi bir tavırla: Ş ekşiterek mırıldandı: yat tahammül edilmez bir hal alır! zerine tekrar gülmeğe başladı ve ısrar — Bu henüz başlangıçtır, dedi. De- y — ÂAman yarabbim! ne eli Jan tekrar hiddetle sordu: — Bu iş için size kim para verdi? — Bilmiyorum, monsenyör. — Yalan söylüyorsun sefil! Söyle.. yoksa öleceksin, Ve Jan tekrar önün boğazımna sarıldı. Fakat lâkaydisi ve endişesizliği ağır bastı ve şöyle mırıldandı: — Canım!. Elbet bir şeyler yaparız!, Nelerini gördük ve işte hâlâ sapasağ- lamız. Maamafih, herşeye rağmen, odasını iyiçe tetkike koyuldu. Ve heran bir tehli etti: — Al bakayım şunu!.. Mösyö şöval- yenin bundan kat'iyyen haberi olmıya- caktır.. Korkma!.. Bu teminat üzerine hademe — parayı aldı ve uzun teşekkürlerden sonra çeki- | Jip gitti vamını bekleyin: Yavaş yavaş kızmağa başlayan Jan gayri ihtiyari bağırdı: — Görüşürüz! Size şunu söyliyeyim ki, bu sefil papaz elime düşerse, bir da- ha kimsenin kılına dokurnmak imkânınt bulamıyacaktır. ! , K Adam inliyerek bağırdı: keye maruz bulunmadığına kanaat ge- Jan da, derhal ııgelerden. birisini | - Pardayan yavaşça gülümsedi. Bir tek “' — Size bütün mukalidesatım üzerine | tirmeden yatmadı. Ertesi sabah, çıkma- aldı ve açmağa başladı: Birdenbire ak- | kelime söylemeden şişelerden bir.sini — — ğ ha yemin ederim ki, bilmiyoruz. ğa hazırlandığı bir srrada, kapi vuruldu. lımna gelen bir düşünte onu durdurdu: | alarak kenara koydu; — diğerlerini de ç'f Jan onun samimi olduğunu gördü. O- | Tedbirli hareket etmek için, evvelâ ka- — Hayır, diye muırıldandı. Mademki | boşalttı. Çörekleri de ayni — yere attı. i t * KKK < ş 'hiıitıedı İlk defa olarak böyle hareket nu bir defa daha brraktı ve: — — Canım, dedi, biraz evvel, bu iş için size para verildiğini kendiniz söyledi- niz. Size parayı veren adamı — tanımı- yorsunuz, öyle olsım' Fakatonu gör- dünüz ya... Nasıl bır aldam olduğunu bana tarif edin. — Onu görmedik.., çünkü mantösü- nun başlığı bürnuna kadar — inmişti... Yalnız şunu söyliyebiliriz ki, bu adam : bir rahipti. Jan meseleyi anlamıştı. Fazla ısrar et görmiyeyim, yoksa bu sefer ikiniz de mahvolursunuz... İki adam güçlükle ayağa kalktılar ve dehsetlerini pekâlâ gösteren bir süzatle — karanlıkta kayboldular. Jan odasına dönünce kapıyı itinayla IİİIW l Kendiıini yata ğma pıyı araladı ve kapıyı vuran — adamın Paspartu otelinin hademelerinden birisi olduğunu gördü. Elinde bir sepet var- dı. Adarm içeriye girerek, masanın üze- rine altr şişeyle, bir paket — brraktı ve sadece şöyle dedi: — Müösyö 'şövalye dö Pardayan tara- fından! Jan şişelere baktı. En fazla — tercih ettiği iki cins şarap vardı. Paketi açtı. Bunlar muhtelif çörek ve — bisküilerdi. Bütün bunlara tatlı bir tebessümle bak- tt ve şöyle düşündü: düşüncesini farkında olmadan göstere- rek: — İşte korkmadan, düşünmeden yi- yip içebileceğim şeyler.. Beni — zehirle- mesi tel_ılilıui mevcut değil. Hademe de, Jan gibi gülmeğe başladı. Jan ora bir lira uzattı.. .O da teetsiür ve esefle başını sallayarak: saat birde buraya gelecek, onurtla bera- ber içmeği tercih ederim. Budümond sokağına — giderex, Es- kargas, Grengay ve Karkanı gördü ve güzel Peretin evinde herşey yolunda git tiğini öğrendikten sonra tekrar odasına döndü.. Saat tam birde, Pardayan — kapısını çaldı. Delikanlı, derhal onun gönderdi- ği şeyler için teşekkür etti. — Pardayan da şu cevabı verdi! — Ben size hiçbir şey göu'dermedıml bekledim. Her ikisinin de yüzü hafifçe sarar- mıştı. Pardayan bu şüpheli şeylerin o- na ne şekilde geldiğini sordu. Jan da bunu izah öderek bir gün evvel başın- dan geçen macerayı da anlattı. Sözünü bitirdiği zamarı Pardayan sadece: — Akuavivadan bahsederken müba- | Bu iş bittikten sonra, kenara bırakılarn şişeyi alarak doğru Papratu oteline git tiler. Zehitli şarabr getirmiş olan hakles — me orada işiyle meşguldü. Pârdayan Öm . N nu çağırttı. Hademe, şövalyeyi Janla beraber gö— rünce biraz şaşaladı ve bu, Pardayenım — gözünden kaçmadı. Gayet sakin bir ta- vırla adamın önüne bir bardak koydu. Getirdiği $arap şişesini açarak bır'dağl doldurdu. Sonra ona dönerek: — Oğlüm, dedi, bu — sabah, mösyö Ş medi.. İ Ve endişeyle ilâve etti: yiğit Jana, tarafımdan altı şişe şarap — îş Lâkayt bîr' tavırla: e Ne_”ıy_ı. ve hakikt bir do_ıt'!.. Hî' ; Ümit ederim ki, bunların henüz | götürdün. î*'-ğ'i S DeRMİRI dedi. Siz> KĞS YN .şeîıüîiîgı;nuyor.. Hem de ne büyük bir tadına bakmıdn_m. de.giı mi? ü Hademe, işin neye varacağını pek de =î n affediyorum sefiller!... Çabucak defo- m.._e e — Az daha içecektim. — Fakat ilk| anlamadan cevap verdi: < i Si lun., ve bir daha sizi yolumun üstünde | — /© gülerek, yüksek — sesle ve gizl şişeyi beraber — boşaltmamız için sizi| — — Evet, mösyö! . — Pekâlâ! Mösyö yiğit Jan, muhak- — kak, senin bu şarabın tadına bakmlflî istiyor. Ve onun gozlerî içine bakarak âmil'l'; ne bir tavırla: j — İç, dedi, Hademe biran tereddüt eder gihi 01'& Jâğa ettiğime hâlâ kani misiniz? — İ kulakların; ! i —a., ni ni ça Z A b Ç 1 “ W D ;v