6 Şarkt Akdeniz, Boğazlar ve Türkiye Orta Ayrupa ve bazı Balkan — öevletleri Arasında bir taraftan Almanya ile İtalyanın diğer taraftan İngiltere Te Fransanım büme malı hir faatlyat gösterdikleri ve — Akdeniz siyasetinin tüyük bir ebemmiyet kosbetliği Büyük devletlerin orada hâkimiyetlerin! tesda için müthiş bir mücadeleye — giriştikleri bu zıralarda Fransanın tanınmış siyasl mubhar rirlerinden Klod Blanşarm Paris — Sair ga» zetesinde “Akdenizin büyük — devletlerinden biri olan Türkiye, hakkında yazdığı çok mühim bir makale serisinden bahsetmiştik. Bugün gelen Paris Solrdeki — yazıamda muharrir, genç Türkiye cumhuriyetinin, eli dara dürgünlük veren inlelâhi mütenkip kına bir Zamanda, Avrupa ve Akdeniz — siyaseti üzerinde ne mübim bir ro) oynamağ'a haşla- dığını izah ettikten sonra bu defa da — asıl mevzuu olan Akdeniz ve Boğazlar meselesine temas ederek Kemalist Türkiyeyi tetkik et mekte ve bilhasaa Akdeniz ve Karadeniz bor Bazlarında tam tir hâkimiyet tostş ettikten sonra Türkiyonin dünya siyasetinde oynade Bt mühim rolü en bariz bir şekilde göstermeak tedir. Bu makaleyi alıyoruz. Mühatrir, Boğazlardan geçenek açık denir lere mütemndiyen gelip giden birçok ecnebi bazdıralı gemilerden ve — ezcümle — “çiçek lere konan arılar gibt, Batum ve Köstence den, “dünyanın usaresi, — orduların — kanı gemilerin küudreti olan petrolü emmek için durmadan, yorulmadan denizler aşan,, — İagi İiz, Holanda, Romahıyu, İtalya ve diğter birçok memleketlere mensmip petrol — gemilertadan bahaettikten sanra, makalezine şöyle devam etmektedir; “Boğazlar mezelesinin bugün e. HKemmiyetini kavramak için, uzun iza. hata lüzüm yoktur. Bu manzara kar- gısında biraz düşünmek kâfidir. Ma. yi hazinesini hâmil olarak, Avrupa- dan bir kısmının , bütün cenubi Rus. ya, Romanya, Bulgaristari * teneffüs ettiği kapalı bir denize doğru yol alan bu petrol gemisi, Kafkasyadan İspan. yaya müteveecihen giden buğday yük lü Sovyet vapuru, Avrupanın bahri dünyasına girebiliyorsa, bu da sırf, bu dar boğazın kıyısında, Türk erkâ- nıharbiyesinin kendisine müsaade ver. mesindendir. Büyük siyast zafer Bütün konferanslar gibi efkârı u- mumiyeyi az alâkadar eden ve mü. » »Bâm neticelerinin farkma - varılmıyan Montrö konferansındanberi, Türkiye boğazları askerileştirmek ve kontrol etmek hakkını kazanmıştır. Bur neti. ce, inkılâpçı Türkiye için, öyle bir si. yasi zaferdir ki, kendisini müstakil iradeli büyük devletler sırasına yük seltmiş ve muhtemel bir Akdeniz mü. esdelesinde eline korkunç bir silâh verilmiştir. Geçen senenin 20 temmuzunda, ak- şam saat onda, İstanbuldaki — bütün Türk gemileri, ayni zamanda, sevinç. le, ortalığı çınlattılar, Halk sokaklar. da birikti. Askerler, sevinçle, Çanakka Jeye ve Karadeniz methaline gitmek ve oraya yörleşmek için geceyi bekle. diler, Dünyanın en büyük bahri kapı- larından birisini nihayet tamamiyle ellerine almışlardı. Bazı hükümlere göre, Türkiye, sulh zamanında ecnebi harp gemilerinin seyrüseferini ve ticareti serhest bıra, kacaktır. Fakat, iştirak edeceği bir barb esnasında, kapıları düşmanları- na kapıyacaktır. Bundan daha büyük kolaylıkla ka. panabilecek bir geçit var mıdır? Tüfk ler bunu pek âlâ biliyorlar. Bu ökse. nin yanmda Cebolüttarık boğazı hlç- bir şeydir. Bir tek gemi Türk geçidin. den geçebilinceye kadar, Coebelütta- rıktak! İngiliz topları altından kotko. ca bir filo geçebilir. Bu, büyük bir harb esnasında ispat edilmiştir. Çanakkalenin yüksek yer. lerine sığınmış olan Türkler, çılgın bir teşebbüse girişen ittifak ordusu fırkalarını bir mezbahaya çevirdiler. İki yüz bin insan boğazın 1ssız kayn- Tıkları dibinde yatıyor. Dünkü ihtişam, bugünkü hakikat Vakiâ İstanbula tayyareyle de gidi. lebilir, bombardıman onu belki de e. zer, fakat gemiler her ne olursa olsun, durdurulacak ve petrolla unu tayyare nakletmez. Akdeniz ve Karadenizde hâkimiyet için daha uzun müddet kuv vetli donanmalara ihtiyaç olacaktır, Binaenaleyh herhangi bir ihtilâf ta, haddils edince, Boğazların kapısını an- €ek kendi dostlarıma açacak olan Tür. kiye şimdi müzahereti günden güne daha ziyade aranan çok kıymetli bir müttefik haline yükselmiştir. ; UÇ © halde meseleyi, bugünkü Avrupa- nin askeri ve fikrf mücadelesi içinde. ki görünüşüne göre tetkik edebiliriz. Boğazlar meselesini ortaya koyunca gu sualler hatıra geliyor: Sovyetçi Bosyalist halk yığınları bir gün garba geçmek için yol bulabile. cekler mi ve “Akdeniz muvazenesine müdahale ile ellerinde dehşetli kuvve. ti hissettirebilecekler mi? Yahut 1917 de olduğu gibi şarka saplanıp kalacak- lar mı? Sovyetlerin bu vaziyetlerindeki ih. mal edilemez ehemmiyet gözönlnde. dir. Bu iki sualin alacağı cevaplar Av. rupanın bu kısmmdaki bir harbin ne. ticesini değiştirebilir. Bununla beraber sanmaymız ki Bo« ğaziçinde, Cebellittarıktan geçen Bey. yahlarm gözünü alan istihkâmlar, ka. leler vardır, Hayır... Tepeler kayasız ve topsuzdur ve Türkiye boğazları ukcrlı::ünnıl hakkını kazandıktan Boura buralarda beton kaleler değildir. Boğaza henüz sabit, ığxpî taryalar da yecleştirilmiş değildir. Etrafta dalzaların geçişine bakan kara bir göz görülmüyor. Zaten — bunlara ne lüzum var? Bir iki ağ ve ü burayı derhal gıçllmıu b!:çh:: ::ky.ı: İki kıyıdaki tepeler ruha yumuşak- lik veren servilerle örtülü. Boğaziçi belki şarktan bahseden — edebiyatçılar | tarafından, biraz metrük, * belki biraz Modası geçmiş addediliyor; Fakat bura sı hâlâ sihrini muhafaza eden bir hül. ya diyarıdır ki bu kıyıların mazisinden nefret eden genç Türkiyenin Bgörmemesi için eski devirlerdeki parlaklığıma gizli ) gizli gözyaşı döküyor, (1) Boğaziçini İstanbuldan — Karadenize kadar germek çok kolaydır. Vapura Ga- latadan bindim. İskeleden İskeleye uğ- rayatak Boğazda ilerledik. Süveyş ka- nalının küşat resminden dönerken Tür- kiyeyi ziyaret etmiş olan Fransız impa- Tatoriçesi Öjeninin güzel — gözleri için Abdülâzizin yaptırdığı Beylerbeyi sara> y Misir Hidivtüin tarayı, İran şahının bir müddet otutduüğü saray Ve her biri bir saray büyüklüğündeki yalılar gölge lerini sakin suya aksettirmişlerdir. İşte Dolmabahçe sarayı. Atatürk yaz ayların da bir müddet burada — oturuyor. Bu muhteşem binanın içindeki gümüş eşya hep mühür altındadır ve her odanım ka pısında içindeki eşyanın cinsini ve sayı- sıtır bildiren birer kâğıt asılıklır, (2) Bir camlin taşlığında bis'taç balıkçı, uyuyor, birkaç balıkçı da sanilde Napo- li koyundaki balıkçılar gibi bacakları sı vanmış, çakıllara yalnayak basarak rıp gekiyorlar, Barbunya balığı avlıyorlar.Bu balıklar ve İstanbulun — meşbur çileği Boğaziçinde sofraların büyük gururu- dur, Burada herşey değişmiş. Nerede Sul- tanin beyaz gömlekli, kırmızı — çakşırlı hamlacıları? Nerede o eski — kayıklar? Sağda, solda yaldızları silinmiş birkaç kayık gözüme ilişti, Birine göç eden bir vatandaşın eşyasını yüklemişlerdi, he. men tamamile suya gömülmüş gibiydi. Güçlükle ilerliyordu. Bu rdmantik dekor içinde şarki Ak.- Menizde sahibi olan Türkiyeye büyük bir rol temin eden Boğazın hakikaten burası olduğuna inanmak için İnsanın aklırı başına toplayıp düşünmesi lâzrm- geliyor. (1) Fransrz muharrir — bunda hata ediyor. Boğaziçinin bugünkü hali tamamile tarihi ve iktisadi zaruret lerin neticesidir. Bununla beraber Tür- kiye hükümeti Boğaziçini öldürmemek için mütemadiyen çalışmaktadır. (2) Evet. Zira Atatürk millet malının yağma edildiği devirlerde yaşanmadığı- ni vurmak istiyor, — Meşruliyetin ilân edildiği günlerde bazı İttihatçıların Yıldız sarayını ve bazı parlâmento reis- lerinin de devlete ait altın kaşıkları aşır- dıkları unutulmamıştır. Bu - Atatürkün şahsi ve asil bir hassasiyetidir. Trakyalılar ve hal ücretleri Dahiliye vekâleti Trakya ve Kocacli müstahsillerinin İstanbul sebze ve mey- ve hali ücretlerinden — şiklyetlesini ye- rinde görerek halde komisyon, ardiye ve ıı=li'ye Ücretlerinin asgari hadde hdi belediyeye — bildirmiştir. Belddiye bermutat bu hususta d> tete 'i *wa-ı—ş-;w-.-m— A ,_A . Otomobil altın Bir çocuk ezildi Yarası ağırdır 'Trakya ikinci umumi müfettişi Kâzım Diriğe ait otomobil bugün öğle üzeri bir çocuğu ağırca yarala- mıştır. Umumi müfettişliğin Edirne 60 plâkasını taşıyan ve müfettişlik şo- förü Hilminin idaresi altında bulur nan otomabil bugün Edirneye git- mek üzere Şehremininden geçerken Kâzım isminde 15 yaşlarında - bir kurabiyeci çırağı otomobili görme- den caddenin bir tarafından diğer tarafına geçmek istemiş ve şiddetle otomobilin ön çamurluğuna çarpa” rak yere düşmüş, ağır şekilde ba- şından ve vücudunun mühtelif yer- lerinden yaralanmıştır. Yaralı çocuk hastahaneye kaldr tılmış, şoför Hilminin ifadesi alın- mıştır. Meydan mı okuyorlar ? (Baş tarafı 1 incide) dunduğunu,, bildirmektedir. Arap ajansı “efkârı umümiye (1!)- yi idare eden şeflerin büyük nümayiş . ler tertip etmeğe ve “milli kızgınlığı,, mütemadiyen dünyaya ilân etmeğe ka . rar verdiklerini yazmaktadır. Şam ga - zeteleri Hatay zaferi hakkıtıda Türkiye de yapılacak her millt bayrama Suriyede bir milli matemle mukabele edileceğini bildiriyorlar. Bu vaziyet Hatayda Suriye Ajanları tarafından ihdas edilen vak'aların, gü. rültülerin ve kanlı hâdiselerin daha zi. yade artmak istidadında bulunduğunu göstermektedir . Vatani haydutlarının halkı - tazyik etmelerine göz yumulamıyacağını bura- da bir daha tekrara lüzum görmüyo - TUuz, Fransız murahhasının beyanatı Fransanın Suriyedeki yüksek komi . serliği namıza İskenderunda Fransız Mandasını temsil eden murahhas Dü . YİY8 Hatayda Sutiye ajanlarının ve Vatani haydutlarının yaptıkları işken- celer ve rezaletler hakkımda şu beya . natta bulunmuştur? “— İskenderun ve Antakyada cere . yan eden hâdiseyi gazeteler şişirmiş . lerdir. Yoksa bu hâdise sanıldığı kadar mühim değildir. Bununla beraber her tarafta büyük bir hüsnü niyet gösteril. diği ve Cenevrede muhtelif unsurların en hayati arzularını tatmin eder şekil - de imzaları anlaşmanın tatbikine haztır . lanıldığı bir sırada cereyan eden bu hâdiseler son derece teessüre şayandır. Sinirlerdeki bu gerginliğin çok devam etmiyeceğini ummaktayım, Uzun asır . lardanberi yanyana ve tam bir ahenk içinde yaşıyan ve Sancağın iktisadi inki şafında müşterek menfaatleri olan aha- linin kavgayı kendiliklerinden bıraka . caklarını sanıyorum.,, Meydan mı okuyorlar ? Bir de şu haberi okuyun: Şam 10 (Arap Ajanar bildiriyor) — Suriye şimalinde, Antakyada cereyan eden son hâdiseler ve bu hâdiselerden doğması melhuz olan vaziyet "askeri filde şimal hudutlarına takviye kıtatı gönderilmesi icap edeceği kanda. timi,, uyandırmaktadır. Nasıl? Mükemmel değil mi? Acaba Suriyenin Napolyonları bize meydan mı okumağa kalkrşacaklar? Birkaç gün metrük (*YYE! Şam gazetelerinden birinin “Tür kiye topraklarının Arap ordusu vasıta- siyle fethedilmek İTâzım geleceğini,. yazması meğer pek boş şey değilmiş!! Yeni hâdiseler Bugünkü Fransızca İstanbula Antak yadan gelen bir telgrafa göre Suriye — Hatay hududu üzerinde kâin Karbe . yaz köyünde kargaşalıklar , çıkmış ve biri ağır olmak Üzere sekiz kişi yara . Janmıştır. Hataya vapur seferleri Kardeş Hataya vapur seferlerinin bu ayın 18 inden sonra haşlaması mukar . rerdir, İskenderun postaları büyük va. purlar yapacaktır. Bu hususta kat'i e- mir beklenmektedir. Anlaşmanın Millet Meclisinde müzakeresi Ankara, 11 (Telefonla) — Dün sa- bah Hatayın mülki! tamamiyetini tezef- füle, da )F 10.000 Lira kazanan 18072 Lira kazananlar 2991 12266 1000 Lira kazananlar 36891 37429 500 lira kazananlar 32999 18934 — 18938 — 3886 11946 — 6989 35392 28156 1885 — 22097 163 38673 432 17392 — 1650 15463 31770 — 946 31295 6378 Atatürk Trabzonda (Baş tarafı 1 incide) kek binlerce yurddaş tezahürat ya- parken bir bando İstiklâl marşını çal. mağa başladı. Tam bu esnada Atatürk krem renginde çok zarif bir spor kıyafeti: le vapurun güvertesine çıktı ve hal- kı selâmladı. K Atatürkün görünüşü kendisini se. Jâmlamağa gelen halkı büsbütün coş turdu. Her taraftan “Yaşa Atatürk,, sesleri yükseldi. Genç kızlar vapu” run üstüne ve etrafına çiçekler ser- piyorlardı. Sahildeki bütün evler süs lenmiş, pencerelere bayraklar asıl- mişti. Ümümi sevinç avazelerile Karadeniz &.hilleri çınlıyordu. Büyük OÖnder karaya çıkarken Ataturk toprağa ayak-basınca ase keri mızıka İstiklâl marşını çalmağa başladı. Heyetler Büyük Şefe birer birer tazimlerini sundu. Ulu Önder herbirinin ayrı ayrı elini sıkarak il- tifatta bulundu. Askeri bir kıta se- lâm resmini ifa etti. Sokakların iki yakası, evlerin pen- cere ve hatta damları sayılıması im- kânsız bir insan kesafetile doluydu. Bütün Trabzon halkı ::'ülkü Bgö- rüp ona karşı duydukları — tahassir ve iştiyaklarını izhar için sokaklara dökülmüştü. Otomobil. yer yer ya- I pılmiş takların altından Ve caddeye | serpilmiş gül ve çiçeklerin üstünden geçerek Soğuksudaki köşke kadar on binlerce halkın coşkun tezahüra- ti arasında ağır ağır ilerledi ve köş. ke girdi. N Atatürk köşke vardıklan sonrâ sekiz vilâyetin Parti, Belediye, Halk evi, Ticaret odaları resilerile azala. rmdan müteşekkil yüz kişilik bir he. yet gelerek arzı tazimat etmiştir. Büyük Şef akşam yemeğine umu” mi müfettiş Tahsin Üzerle Örgene. ral Kâzım ve Urbay ve Körgeneral Muzaffer Ergüderi alıkaymuştur. Gece tezahüratı Şehir gündüz gibi gece de tenviratla fevkalâde bir şekilde tezyin edilmiştir. Halk feve fevc sokaklardadır. Her yerde havai fişekler atılıyor. “Yaşa — Atatürk! Varol!,, sesleri yükselmektedir. Atatürkün seyahati hususi mahi- yette olduğu için kararlaştırılmış hiç bir program mevcut değildir, minine dair muahede ve anlaştmaları kabul eden Hariciye encümeni mazba . tasını hazırlamış olduğundan kanun lâ yihası Meclisin pazartesi günkü toplan tısinda görüşülecektir . Bu celszin hararetli ve heyecanlı te- zahürlere sahane olacağı anlaşılıyor, Bâaşvekil İsmet İnönünün evvelce de tahmi edildiği gibi siyasi nutkunu bu celsede irat etmesi çok muhtemeldir.. Ayni zamanda elde mevcut kanı lar da çıkarılmış olacağından meci'sin pazartesi yaz tati! kararı vermesi ihti . mali kuvvetlidir. 200 lira kazanan | 4297 28205 18193 19071 38897 27441 12112 34477 33754 39828 29849 — 13735 B786 — 35086 — 19784 37243 37043 — 19186 3614 23832 31231 21 6387 16795 25304 » 11204 13888 — 6447 100 lira kazananla' 29885 — 1025 - 33432 | 24116 10599 — 28546 14104 36784 — 23316 18388 17926 31756 9736 - 12431 — 24480 16604 23307 — 16298 30049 31531 35405 aslî', 64790 — 3672 16980 , 2867 27778 — 3861 371f 21675 11013 . 1461711 25499 — 6617 28440 50 Jira kazananlaf 33000 DAS4 1703 18173 18426 160 11331 39659 7033 23963 66440 ığ 7442 30554 39615 36525 15205 31990 32305 27058 16630 38880 | 21162 30637 23920 21350 27308 10 38355 35886 22113 11707 21198 ı.'ıa 33291 19319 26397 12379 18735 ııi' 3190 30009 12893 981 25604 416 649 27783 32875 38876 22312 4Ü 35638 27208 27221 29007 35335 208f 13146 37430 11454 17710 27841 1900 20387 27735 26684 5895 8311 2168? 15892 27376 35061 15680 10716 3166 22745 25218 23001 29408 19162 217 23211 3246 SöS1 15724 23567 21500 28134 725 1249 4017 19058 345 28283 30534 22270 32604 98509 2590 28884 6166 16365 26924 2009 1400? 9543 B1181 30767 32452 30014 346 14371 28698 10825 21614 33949 35047 35340 78021071 6691 3757 66 28924 18864 17414 23816 31828 114 584 15402 12085 - 7748 15826 7800 12483 14380 22769 2227 2485 28103 38100 8810 15304 26790 20181 22204 2061 32354 36452 SA7ti 28447 15809 90200 AS1R AKBA' M 11009 30218 22857783213 *” 14339 7508 30 lira kazananlar SS15 37540 2842 38334 30048 715,' 28630 21459 2727 9234 34209 24 30687 34013 7861 1745 " 339 254“ 35561 34365 1776 20879 14129 05. 7081 15789 22802 8779 2111 36770 1893 31573 39553 35146 16863 31098 26834 21711 16107 18971 30602 2268 | 7629 38887:23666 28421 4344 7536 22472 33622 31370 22211 6067 31088 25305 4077 17148 — 46 36899 232 18101 38811 24679 21771 8043 5129 29164 20324 10154 18706 14324 nlgı 18877 6442 25867 11656 31751 768İ 14045 30201 *7207 21681 26860 34765 63584002 5635 6755 727 779$ 17565 35823 37069 3264 20838 17228 19256 5094 17180 16796 16772 6100 24488 26550 18884 39315 3498 177 2015 23387 1817 8797 2729 17568 34288 20379 3437 22228 9927 1219f 82885 23355 19623 15296 15213 lIl“ 32252 390537 6100 8305 $ Bu sabah şehrimize gelen Ankaragüçlüler yraklarla loduğu Maçin Fener stadınd? yapılmesina itiraz . ediyorlar İ Bu pazar Fenerbahçe ile milli kü” me için kı üzere —bugüf öğle trenile şehrimize gelen Aıılıl" gücü takımı, son dakikada öğrendi” gimize göre, maçın Fenerbahçe sta' dında yapılması hakkmdaki karar$ itiraz etmiş ve müsabakanın ilk ve” rilen karar mucibince pazar günü 'Taksim stadında — yapılmasını iste” | miştir. j Fedezasyonun ne karar vereceği henüz meçhuldür. ZAYİ — Seyriselerden — aldığıf 3494 numaralı kayıkçı ehli zayi ettim. Yenisini ulacağımdan ©& | kis'nin hülmü yoktur Huharrmel: (ı'ı?g. ğ