30 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

n v Ğ na saldırınca cesür — olursun, Hoş ya, o zaman bile bir çok hademe ve parayla tutulmuş birkaç kişinin yardımına ihti- yacın var Konçini ses — çıkarmıyordu. Belki de duymamıştı, — Basit olan şu cümleyi ne şekilde soracağını düşünüyordu: “Gen kızı nereye götürdün?,, Ka Jan devam etti, sesi daha dokunaklı, ifadesi büsbütün hakaretamiz bir hal al- dı: : — Beni ziyaret edeceğini ne diye ev- velden haber vermedin?.. Sana bu kadar idehşet veren bu kılrcr kullanmıyacağı- ma dair söz verirdim. Senin gibi korka- ga karşı kılıç kullanmağa ne lüzum var? Yumruk ve tekme kâfidir. Bu defa Konçini duydu. Janın kendi- sine indirdiği şamarı ima eden bu söz- ler onu köpürttü: — Kudurmuş köpek!.. Sefil! ben se- Jan şeytani bir kahkahayla onun sö- — Bana bak! Konçini, kendi ismini | başkalarına verme!.. Korku — şuurunu sarsıyor. Buraya ne diye geldin?.. Beni | dehşet içinde ve bitmiş bir halde göre- ceğini mi ümit ettin? — Eserinden zevk duymağa mı geldin?.. Söyle! Korkma-. Pekâlâ biliyorsun ki, bulunduğun yere yetişemem: Bu sözler, Konçiniyi, ziyaretinin asıl maksadına temasa sevketti. Kendisini #deta boğan, hiddeti yendi ve tehditkâr bir tavırla: | — Bana bak, dedi, burada geberecek vin... Açlık ve susuzluktan. Jan, elini, kılıcının kapzasına vurâ- rak ayni alaycı tavırla: - —— - , ğ . Konçini gene tehdit etti: — Ne demek istediğini — anlıyorum. Fakat ben senin ayaklarının dibine kü- çük bir bomba atacağım. Bu bomba gü- rültüsüz patlıyor. Vakia bu bir şey de- ğil., Fakat sen derhal derin bir uykuya 'edileceksin. Ve senin için benim, inti- hap ettiğim ölümle öleceksin. Biran sustu sonra ayni tavırla devam etti! — Susuzluk ve açlıktan ölmek pek müthiş bir işkencedir!.. Hem ne işken- cel. Ne ıstirapl., Günlerce, haftalarca devam eden bir işkence.. Sen çok guküı: genç olduğun için bunu en aşağ_ı yif't:m gün çekersiri, belki bir ay, — kimbilir, belki de daha fazla!.. — Düşün bir defa başına gelecek felâketi-. Belki de l.mdu- racak, çıkdırdcaksın., Açlığa mahküm c- dilenlerden bazılarının, kendi kolıarm: dan ısırdıkları et parçalarını ye:]üıtlcfl de vakidir!.. İşte seni bekliyen âkibet, YİİĞ Jan, fakat merak etme.' ben iyi bir adamım, seni terketmîyeceğım.. Ara sıra seni görmeğe gelqççk... İstirap ve îgk:nc_eler içinde kıvranmanı seyredeclc- ğgim.. Ne dersin?.. Tokat Ve îgkrperjın lâyık olduğu şekilde ödencceğ! fikrin- ğil misiin?.. i —de::î;lmî bi:ınnl;ınv ıöyîerkîn:_ hidd?tı gitgide artmıştı. Şimdi köpürüyor, diş- lerini gıcııdıuynrdu. Onun yüzıin.u an- cak görgbi]m Jan, onun ne — vrazıyctte bulunduğunu tahmin e_dcı' vgıbı otıf?uş. *tu. Ve bütün cesaretini rağmen, vücü- dundan dehşetli bir ürperme gdîp geç- ti. Fakat onun da bir düşüncesi v.lrar.dı we bunu mevkiifiile koymadıkça, ümit- gizliğe düşmekte mana yoktu. — Bunun dalacaksın. O zaman, silâhınldan tecrit. iman ve irade şimdiden tesirini göster- meğe başlamıştı. Buna hayret — ediyor- du, çünkü azimkâr karstınt verdiği Za- Mman bunun pek de farkında değildi. Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki, â- deta lâkaydiye benziyen ve böyle va- him bir Vaziyette onu gayet haklı ola- rak hayrete düşüren sükünun onca meç hül diğer bir sebebi vardı. Jan, Bertiy evinin kapısında karşısı- na çıktığı andan itibaren, onu dük d'An diyinin evinde brraktığı ana kadar, ha- k'katin ötesine sürüklenmiş bir vaziyet- | te yaşıyordu. y Bertiy'nin aşkı onun — nazarında bir hayal, hiçbir zaman erişemiyeceği, ta- hakkuk ettiremiyeceği bir saadetti. Hal buki, genç kız, aşkını itiraf — etmekten daha fazlasını yapmıştı! — Bunu vakur bir şekilde apaçık söylemiş, kenciliğin- den onunla nişanlanmıştı. Büu efsanevi büyük saadet, daha do- ğar doğmaz Konçininin alçakça bir ha- reketile mahvolabilir miydi? Ne müna- zbet! Bu aşk ona, kendisini hamağlüp yapan bir Palâdion gibi geliyordu: Va- ziyeti ne kadar ümitsiz — olursa olsun, kürtulacığından katiyetle emindi. İşte sırf bu sebeblerden dolayı bütün soğuk kanlılığını muhafaza eden Jan, hüzresinin ortasında oturarak düşün- meğe başladı: — Konçini bana ne yapacak?-, Paray la tuttuğu birkaç kişiyi üzerime saldır- tacak??. Hayır, benim silâhlı olduğumu ve kenidimi öyle kasaplık bir koyun gibi boğazlatmıyatağımı pekâlâ biliyor. Son ra, ben Konçiniyi iyi tanıyorum, o müt- hiş ve işkenceli bir intikam almak isti- | |yecektir.. Bir kama darbesi nedir ki?.. Bu, iğrenç yüzüne inen şamarı silmek GKÜ N' B E L ç a ğ Z "ğ ğ j ÇSi . D 4 İ aky —a : > İ < esserttafet M ' GEÇ A p A, ” Ş Ş ÜR Ş :E-âğunğmğğî N | | e -. d E - z 5 i P O Soiğak<A” aa RUAGAMAREP S S 5 Ş TERE g S a & k y) TEğS3 ge- Ü FEs-SSS<E £ &8 Bezi : z ğ SS ._ BESlEsl? » & Evzür £ 5 Gdi fe VTi lit 3 T & A moşsş'u go 't- ğ - — % e | a' ğ B ue G 'ei * ğ z B H aZ L (B Na Didir S ' S Un R o3 D » & d & n — 5-H Hi ç y 3 H de OD -ü"gğ z | "â L © P%E;' Gğe & ŞF * 5 R L E a KA ç ğ» " g e * .ğ_ Z (71 "% <| ğ—' a MW a gşşpğ-_.o B d . ğ r3 ,â'ğ-?? ,ğğ-_ğ ğ 'ğ z n ğ—'g_.g a? İ n z Ha B .-i ya * vt elt — 6 80 Eva b g & H b İ D S s £r 3 ._4:_3;,.% ğ OD © aa Mizş Oi p H e fl 3 mMr d 5 5 GüA x v Ü M Bi a S Ş : M Ti AA B 2 oB N F t0 K —. bR 5 S 8 8 3 5 & Ü. - GA B 'ğ_'ğ o g%ğângn— a ğ OB e. î â”' ğ — S a |S Va 4 b 368 & z B BSE l . Ş y ü g B E "â fi GJ.S A ö HP VE b o - -C K T 0Ü *—..—.E ha ğ=3 Ş & : .O0 âsq ci Ü | v U D . B R M | g & 5 n E > » GA aa B . Bönn e ID | * j fi Y h t Rer .. y) ü - ' v B Ö Sön Ğ â w A © Ş 58 Mi Si 'a £ N “;—9'33:53'-9 .l-'ââ g Ğ 8 C | V. Sü$ BAA Kcur DA I KO 2 88 5 Bt — » Ü GĞ &Ü e Z © Pui İm G ğ çe e: YA a o - ub a : h- A 8 5. İç'e - » V uş 5 g S S S R S 8 A ü el Ş e S ĞA 8 h C S33 8 . 0 € K y Bi 'e 6 YUŞ S at tde g dKT İA n 3 y T ae 5 İN 3 "e T B SNB m : GK » DA 5 GN AcE S E Siy YA SS 7 g ge CO TA A E 0 LA bi S İa * şö İlim ÇY 5 ZN Pa e n YA A YA bbb # 5 G PU grnulr SĞ « - A .. a (B n Ka f B v .- KD a. ğ B1 Ç ot T 3EĞLEYSİ Y6 €a göli,” Sit İti .. 5 :€ : D HK A0 O g ibiğ.dsa Gi DS0E050eE Söu 588 2 -— 'Ş ö AW rk e H BEA olE & k b 2E Buğü . A l 2 .0 : Ka F üe | ğ_gââğârâ C Z T MA P A 625 ..P g g0 $ B” İ Tn d, ü e ' $ l ke . - İ v aN ..) * © : r » L n — -i j . R ŞES ERSi $ BEL GSFE :8 ÜS 2 ö Ü ei LA F l EMM B Z . MA Ş S rap a yi YF 0m ' aS Rüz e z £ - $ g5e SizAl d leRacErLEşdeLi 5e) » ğ Ş TeRi Gi Sğğyğt .T îâqmngqâbğgâ 5e yima m v e e z 'a , GödünREFRİSE0 ĞYi seli'ee F3i 3 £ Ç z ĞNN ğ &- af -g“g —%Ğ'âgwn.ü':rğâr— ÜN Ü Ç ellE Bi 0 n —a | H d z S 'e © 't Gqğu““'g' ö n © ğm".o yer ğ';;-:ü a ar ; . ” ğ © ü İi Z B Ku - & ü'ğğ P Set0rirgi, 105 Slğör & nşş Yi e Eoeb SAf y ea Mi B Bi . £ TREZERLer8 e S B AD (Ci E T B H ğ ğ —"-'ğ ' bi Na S N & ae ar 85 Gelbüyi SEy y3ak, '0 e K Ş M Ui Y RT 3 İ xdd0 ef * B we e C KEĞ B SE ü & ha o Ht © ğ_g Bi B gü b 'RE ıâğâğğââîâ A F G Gişi e S DG0 yas < 0e9 Slu e ş ö ah B .d P ç z » Ü l ' Si Ü & t S ao Si S 2 Bi Ş *ş# %5”3 Ha 27 'ğ"on"' tü DB a — e SA z m N 4 KA FzeliN “ » & e R 5 b Cs) - #i © eh ., ” n gu'g z h Bi - b e z D * k M * B M ğ o $ 2 —- ğ__—-j  kul © "nğğ ğ"" © - Üa B 0a â' y Ka w ' - »ER Z K & 'B v B di N, - n v veğf lt çe -N e g ea B . SW türe G GÜYÜ DA < k S a g ar ü Ç & E'_ h Ş_'E_._: » n â â a - —- :Sk sşü L â K -| 35— d zi 5 & - HB BO Em.-.. -oF 3 5 Ğ .ğ B (i L V C Ş R B ŞS » 3 t . ğ: '—"-:—.ğ"m Ş : 8 SIRŞA : 3 T K sE Ğ 5 Bi e d » ğ:' ğsârğgğ S- ğaı:r gğğ.g BN Ö ğ B E Gdi z öykdd ğ?ğğ 3S ; î-’âğ Dığ A »a ee —0 gel he * ĞF < çi S VNB & ee G B R Y” he — R a S e KÇÜ Li g%ğ"ğââââ* G7E çe0 z g A9 T R5ri egi? Böri 3534 gö ş DE£ &pe moğ 24 di İi g H Te E AA E 294 PAME öt GE ğg ai 5 3963?_' ğ'gw "'â' Ş hini îğ k l—:e ı""*—.f:'.a y Çü yö EESER C: k F G Ie:_.,f 5$ BEĞ BAFi $ der ERZ F , L . v .- © n ü : * © Ni | B D a d " y ' BVbİ | - dk'ün yy & a -. —h * L ; 4 4 . ü düdrci bhibd DU ÇUYT U —N —— —— üA GBdlr 4 W Üİ ah T A * - ' : i PARDAYANIN OGLU 157 160 , PARDAYANIN OĞLU ş Y . ; n i iyi : ije değişmek, | iç.n kâfi midir?,, Hayır, O — işkenceli v Enrz nn b v <AiT ve süluzlükün — ölmemek 1 iyice anlıyordu. Tamamile : l $k " hiç kicizenin meçhülü değil, — Konçini, A'İ_ : B arzusu ve buna inzimam eden sarsılmaz | dehşetli bir intikam istiyecektir. sen ancak müdafaasız ve zayıf bir kadı- | benim elimde: Sessizce güldü ve sonra tekrar düşün meğe başladı: — Beni butada, açlık ve susuzluğa * mahküm etmesi çok muhtemeldir: Bu, onu cezbedecek kadar korkunç bir ölüm dür. Fakat bereket kılıcım ve, Bertiy'- nin kendisini müdafaa ettiği mini mini kaması yanımda, binaenaleyh, kaderim gene benim elimde. İcabında bir kama , darbesile işi tamamlarım. , Çenesini avucu içine aldı, dirsekleri- ni dizlerine dayadı ve bir müddet böy- lece düşündü. Sonra bu — düşüncelerini şöyle mırıldandı: — Konçini zaferinden istifade etmek istiyecek.. Gelip beni tahkir etmek zev- kinden kendisini mahrum edemez. O- nu iyi tanıyorum. — (Alaycı bir tavırla gülümsedi) geleceği — muhakkaktır...! O zaman elimdedir! Bu kapıyı — bana eliyle açacaktır: Ürperdi ve endişeye düştü: — Fakat onu korküutmağa muvaffak olamazsam?.. O zaman mahvoldum. Biraz daha düşündü: — Alçak ve korkak bir adamdır.. Kor kacağı muhakkaktır. — Esas olan şey, beni üzun müddet bekletmemesidir. Aç- lıktan ölüyor, susuzluktan — boğuluyo- rum... Fakat bu iki ihtiyacı tatmin et- meği aklıma bile — getirmemeliyim.: Bu Konçini pek 'de misafirperver bir adam değil, ümit ederim ki, bunun — acısını fazlasile çıkaracağım. Şimdilik madem- ki yemek ve içmek imkânı yok... Uyu- yalım bari, Vakia yatak pek yumuşak değil ama.. Herhalde kuru ot bu sene pek paha,lı bir şey olacak ki, Konçini yorgün vücudumu uzatacak — kadarını bile alamamış, — Pam