30 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

30 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—'_-“ B ( Bd BĞ — ı W 3 - Her bakkı ablası Hadiye'ye alttir. Yazan: Nacl;ıe İzzet Nectlâ: — A... diye inledi..., — Evet.. Havası fevkalâde gü- zel.. Beni de doğduğum vakit oraya göndermişler... Çok gürbüz ve sağ- lam yetiştim, Çocuk da öyle olacak! Söz katiydi. ! Münakaşâa edilemezdi. Neclâ Lem'i çıktıktan sonra uzen uzun, sessizce ağlamakla iktifa etti. Aylar geçti. Neclâ daha şimdi- den bu kadar sevdiği mini mini var- — Tiğin elinden almacağını düşündükçe A0ik A çok büyük bir yeis duyuyordu... Genç annelerin kalbini sevinçle, saadetle dolduran ilk çocuğunun ca- zibesinden mahrum edilecekti. Bazı vakitler Lem'inin belki fikrini de- ğiştireceğini umuyordu. Yirmi beş yaşındaki bu babanın bu derecelerde insafsızcasına anneyi - çocuğundan ayıracağını zannetmek istemiyordu. Dudaklarından acı bir tebessüm geçerek düşünüyordu: — Hemen doğar doğmaz çacu- Zumu benden ayıramazlar. İlk bir kaç zaman onu bana bırakırlar. O- kadar acı çektikten sonra mükâfatı- nı görmemek çok büyük - haksızlık olur.. Hiç olmazsa birkaç günceğiz! On dokuzyaşınm verdiği bir ça- cuklukla ilâve etiyordu: “Bü birkaç gün için yavruma bir beşik lâzım gelecek. Bebeğime mi- ni mini bir beşik hazırlıyacağım.. Danteller içerisinde!,, Fakat bu düşüncelerini Lem'iye söylediği vakit omuzlarını silkiyor- du: Çocuğun mümkün olduğu ka- dar çabuk gitmesinin daha muvafık olduğunu söylüyordu. S ıMFPalât Neclâ gene doğum zama,, nma kadar bunu ümit etti. Zavallı kızcağızın istediği neydi? Canlı be- beğini kollarınm arasında görmek... Çocuk doğdu. Erkekti. Bütün yeni doğan çocuklar — gibi şekilsiz.. Biçimsiz.. Saçsız.. Gözlerinin rengi daha belli olmıyan bir mahlüktu.. Neclânın ümit ettiği tebessümlere mukabil müthiş surette ağzını, bur: nunu buruşturuyor, dişsiz. ağziyle | feryatlar koparıyordu. Neclâ belki biraz sukutu hayale uğradı.. Fakat bunu belli etmedi, O kendi yavrusuydu. Elinden alınmaması için son bir tecriibe daha yaptı. Fakat kocası bür | tün bu ricaları ve yalvarmaları lâti- feli bir alayla reddetti. Diyordu ki: — Ah sevgilim! Bu küçük çir- kin şeyi nasıl sevebileceksin? Oğlu- muz bir zamandan sonra güzelleşe- cel:.. Bundan katiyen eminim. Çok çok güzel olacak!.. Halbuki şimdi pek bicimsiz, hatta iğrenç bir şey! Kızıl bir et parçasına benziyor. Gö- receksin Neclâ biraz zaman sonra ne kadar değişecek... Neclâ göz yaşları dökerek mırıl- | danıyordu: — Ya ona kim bakacak? — Müsterih ol Neclâcığım,, Hacer anne bu akşam geliyor, Ken- disi zaten Bursadaki — ciftliğimizde oturur.. Benim de sütninemdi, Gö- âü_yorsun ya ne kadar muvaffak ol. u. Güzel ve teshir eden çocuk gü- lüşiyle tebessüm ediyordu., Müşfik bir sesle tekrar ilâve etti: — Neclâçığım şuna emin ol ki, annemğilda senin gibi değildi. Çok OUU cak araba ve beşikten başka bir şey yoktu. Artık tarihe karışan Eyüb oyun. cakçılığınım belki son mümessili olan bu dükkân, Eyüb — oyuncakçılığının günden güne nasıl göçüp gittiğine, çok canlı bir misal teşkil ediyordu. YARINA: : Eyübün gençleri neler istiyorlar? - Eyüb mezarlıklarının hali. Va Eyübün bir türlü ortadan kalir- orılamıyan meşhur dilencileri... —7 — iğrenç bir mahlüku yanında alıkoy- yu gibi hareke etti. O geceden ba- bam buna çok itiraz etmişse de son- radan bu şekli o da kabul etmiş.. Çok sadık ve müşfik bir kadın olan Hacer annenin yanımnda güzel bir ço- cuk oluncıya kadar beni bırakmışlar. Doğru değil mi sevgilim? Ben güze- lim değil mi? Tekrar tebessüm etti. Neclâyı da güldürmek istiyordu. lince beni aldırdılar, Sütnineden mektebe... İşte mükemmel bir kültür için çok güzel bir prensip... Birkaç gün zarfında genç anne çok hasta oldu. Kadmların çok za- yıf oldukları ve büyük bir istirahat ve sükünete ihtiyasları olduğu gün- lerde geçirdiği şiddetli heyecanlar onu çok sarsmıştı. Ateşi vardı. Sayıklıyordu. Çar cuğunu alıp götürdükleri vakit ken- dini bilmiyor gibi bir haldeydi. Sıhhati tamamiyle yerine geldi- ği vakit çocuğunu göremedi. Şimdi boş bir beşik önünde zavallı küçük bir anne kalmıştı. Yavaşça, sessiz- ce ağlıyan küçük bir anne... .i & Aylar geçti Lem'i ailesi eskisi gi- bi ihtilâflr hayatlarına tekrar başla- dılar. ; Lem'i görünüşte büyük h—ir cid- diyet göstererek gene eski keyif ve heveslerine daldı. Çok defalar birkaç gün üstüste eve uğramıyordu. Hatta bundan Neclânın ne büyük bir keder duya- cağını asla umurlam miyordu. I 1 evindeki ailece toplantılara, çaylara Neclâ pekâlâ birlikte gidebilirdi. Fakat kocası hiç buna yanaşmıyordu. Genç kadın mütevekkil ve dü- şünceli, Bütün fikri uzaklardaki çocukla meşgul evde kalıyordu. Hacer anneden her hafta mek- tup geliyordu. Bunlar çocuğa dair memnün edici haberlerdi. Çocuk gittikça büyümekteydi. _ Fakat bir gün hasta olduğunu telgrafla bildirdi. Lem'i üç günden: beri Büyükadada — bulunuyordu, Genç anne meraktan — çılgın — gibi. Artık bir dakika sahredemedi, derhal ilk vapurla Bursaya hareket etti. Bursaya geldiği vakit bereket versin ki bütün tehlikeler savuştu- rulmuştu. Fakat buna rağmen Nec. lâ çocuğuna bakmak üzere birkaç gün orada kaldı, İki gün sonra ço« cuk adamakıllı iyileşmişti. Bu şimdi doğduğu zamanki kı- zıl ve buruşuk küçük mahlüku ha- tırlatmıyan on aylık bir çocuktu. Neclâ hayran olmuştu. : Dikmen şimdi iri gözleriyle yu- varlak küçük başını kaplamağa baş- İtyan ince tüylerle fevkalâdeydi. Ha- raret düşer düşmez çocuğun eski ne- şesi yerine gelmişti. Onunla oyna- maktan bıkıp usanmıyan genç an- neye yeni çıkmış - dört tanecik güzel beyaz dişini göstererek şakrak kah- kahalar atıyordu. Süt nine Neclâya çiftliğin en gür zel odalarından birisini hazırlamıştı. Genç kadın Hacer anne ile kızı Emi- nenin ihtimamları arasıda kendisini yordu. Artık geçlisi aklına bile ge- tirmiyordu. Sevgili yavrusundan onu hiç bir şey ayıramıcakmış * gibi geliyordu. Fakat kücük verlerde her şey çabuk düyuülür, Ağızdan ağıza hatta uzaklara kadar bile vayı: İr. Süt ninenin evine geldiğinin üÜcürü eünü idi ki Lem'inin eski samim; arkadaşlarından şu balayla- ti sevahati esnasında B. de tesadüf ettikleri va #anç k>dın da gemratik | bir hatıra bırakan Osman geldi; “Devamı var) — Sonra mektep zamanım ge: | miyor, ve bera çıkmağı teklif etmek aklına bile gek | burada hakikaten cok mesut bulu- | e H HABER — İAk'şaJm postası , Balkan anlaş- masının tebliği Cenevre temasları görüş birliğini teyit etti — Cenevre 29 (A-A.) — Balkan Antan- t mümessilleri arasında yapırlan müza- keratı müteakip neşredilen bir tebliğde deniyor ki: Z “Balkan Antantı — mümessilleri olan Politis, Antonesko, Rüştü Aras ve Sübo tiç her vakit olduğu gibi bu sefer de Ce- miyeti Akvam konseyinin ve asamblesi- nin içtimar münasebetile, Balkan Antan tı programına dahil muhtelif meseleleri tetkik etmişler, hükümetlerinin bu hu- suslarda tam mutabakat nazarlarını ve sıkı itimatlarının ve teşriki mesailerinin mesut neticelerini müşahede etmişler- İğneli fıçı davası Kitabı bir heyet. tetkik edecek “İğmeli fıçı,, isimli kitabile Yahudilik aley- hinde neşriyat Yanmak iddjasile mahkemeye verilmiş olan Cevat Rıfatın dayasına dün as liye ikinci cezada devam edilmiştir. Gerek Yahudilerden ve gerekse Türklerden bu meseleye âlâka gösterenlerden bir kısmı mahkeme saatinden çok evvel — koridorda toplanmış aralarında *Yahudi — aleyhtarlığı,, münakaşası Yapıyorlardı. Muhakeme başladığı zaman kitabı. basan Akşam matbaasının eski sahibi Kâzım Şinasi nin gelmediği ve kitabın da matbaayı Kenan Dinçmana sattıktan sonra başıldığı okunan tahkikat evrakından anlaşıldı. Cevat Rıfat ile avukatı Saim Nuri Uray celsede hazır bulunuyorlardı. Cevat — Rıfatın 936 — ge- nesinde — gene — Yahudilik — aleyhinde gü. rülen bir hareketinden dolayı asliye birinci “eceza mahkemesince devam eden — davasının şimdiki dava ile tevhidi için bu evrak ikinci asliyeye gönderilmişti. Mahkeme heyeti bu duruşmanın ilerlemiş ve bitmek üzere bulun muş olduğunu nazarı dikkate âlarak evrte kın geldiği yere lJadesine karar verdikten son râ Cevât Rıfatın, “İğneli fıçı,, kitabının; ce miyetin muhtelif sımıflarını umüumun emniye ti için phııîkcli_ bir tarzda kin ve — adavete tahrik etmediği ug-bürün «adana ilmi ht —- hiyeti halz olduğu.yalundaki müdafaasının tetkiki için bir ehlivukuf tayinine ve Kâzım Şinasi hakkında açılan davanın kaldırılarak matbaanın sahibi Kenan aleyhine ayni suç« tan dava açılması için evrakın müddeiumte miliğe gönderilmesine karar - verdi. Bir küçük yaramazın marifeti Bir çocuğun yaramazlığı — dün diğer bir çocuğun ağır şekilde yaralanmasına ve yanmasına sebep olmuştür, Cibali çeşme sokağında oturan Veli- nin oğlu Ali, sokakta kazdığı bir çuku- ra karpit koymuş ve sonra bunu ateşli- yerek nasıl yanacağını seyre dalmıştır. Pek az sonra karpit — patlayınca orada buülunan 12 yaşında Rızanın — feryatlar içinde yere yuvarlanldığı görülmüş ve Romanya baş h 30 MAYIS — 1037 —H — ahamıi şehrimizde Memleketinde Yahudi düşman- İliğının sathi olduğunu söylüyor Romanya Başha- hamı Sabatay Jan Dün şehrimize gel miştir. Münevver bir adam olan baş- hamam gazetecile ri nezaketle kabul etmiş ve şu beya- natta — bulunmuz- tur! “— Zevçemle ve 30yıl önce Ameri- kada hahamlık et- ' ) tiğim günlerde kendisile - tanışmış bu- * lunduğum dostüm Mayo ile birlikte ge- yahat etmekteyim. — Mayo büyük bir insaniyetperverdir. Türkiye gibi büyük bir azimle terakki sahasına atılınış olan bir memleketi' sık sık ziyaret etmek |â- zimdır. Her sahada gördüğüm değişik- likler bende ve arkadaşımda büyük hay: ranlıklar uyandırdı., Başhaham Romanyadaki — Musevile. rin vaziyeti hakkında da şu beyanatta bulunmuştur? , “— Romanyada Yahuüdi aleyhtarlığı gayet sathidir. Avrupa gazetelerindeki neşriyata aldanmamalıdır. Bazı - politi- kacılar siyasi entrikalarını — yürütmek için bir Yahudi düşmanlığı yaratmağa çalışıyorlar. Yahudi düşmanlığı yapan Cibalide uygun- suz bir hâdise Terbiyesiz bir genç müddelumumiliğe verildi Dün Cibali tütün deposu önünde ak- şam paydos zamanında bir — hâdise ol- muş ve zabıta bu uygunsuzluğa meydan veren genci yakdidillişiii. Cibali fabrikasından idün akşam çı- kan kadınların yüzlerini kapayarak tek- rar fabrikaya döndükleri, genç kızların çığlıklar kopararak öteye beriye kaçış- tıkları görülmüş, bir zabıta memuru ka- pının önüne doğru ilerleyince işin sehe- bini anlamakta gecikmemiştir. Memur orada seyyar kiraz satan ve Karagüm- rükte — oturan 25 yaşlarında — Alinin kadınlara edeb yerini gösterd:ğini hay- retle görmüş ve derhal Aliyi yakalıya: | rak karakola sevketmiştir. _ Ali müddşiumumiliğe verilmiştir . zavallı yavrunun imdaldına .kllşm;îar onun yüzünün yandığını — vücudunun muhtelif yerlerinden yaralandığını gör. müşlerdir : birkaç gazete varsa da Rumen halkı tat- h, yumuşak ve iyi kalblidir: Sanıyorum ki 20 inci asrın en büyük ayıbı olan Ya- hudi düşmatılığına Romanyada yet ve- rilmiyecektir. Bana gelince ben ömrüm- €2 hiş bedbin'olmadir.. ve beni tanıyatı- Pr şa'r olduğuma kanidirler. Bu doğru- dur ve yaşamak için terennüm eder ve terennüm etmek için yaşarım. Şairleriri biraz hayalperver loldukları da ma'üm- dür. Bunün içindir ki ben — dünyanın Yahudilik meselesi hakkında henüz son sözünü söylediğine kani değilim.,, Harp gemisi ınşaatı ' (Baş tarafı 1 incide) dahili siyasamız üzer.nde izahat vere- cek, bundan sonra Hükümeti için Kamu- taydan itimat reyi istiyecektir. Başbakanın bu arada ikinci beş yıllık endüstri plânımnmım anahatları — üzerir a izahat vermesi büyük bir ihtimal dahi- lindedir. Meclis, ayın on beşine doğru bu dev- renin tatil kararmı verecektir. Harp gemisi inşaatı - Meclisin dünkü celsesine dair tafsi- lâtr dün vermiş, Miltt MülJafaı vekili- mizin nutkunu da yazmıştık. General Kâzım Özalp bu nutkundan sonra bazı mebuslara cevap verdiği sırada çek mü- l;%m bir meseleye temas ederek demiştir İ “— Türker arkadaşımızın hükümetin mali küdreti müsait oldukça donanma»- mazın da kara ve hava teşekkülleri gibi, Üat TaRT n M at BAA R KS ee rına tamamiyle biz de iştîfâk"îdîîumz. 'Tabif mali kudret ve ististaatımız dere- cesinde donanmamızı da takviye edece- ğiz, onu diğerlerinden geri bırakmak hiçbir #aman hatırımızdan geçmemiştir. Halen sipariş etmiş bulunduğumuz Larp gemilerinin yarısının —memleketimizde de yapılması mukavele iktizasındandır- Ve zannediyotum ki bu ayın sonunda İstanbulda bu imalâta başlanacaktır. |İstitaatımız daha-müsait oldukça ta- bit bunu daha fazla yapmak, daha bü. yük mikyasta, daha kuvvetli, kudretli harp gemileri inşa etmek de emelim'a. dir. Öyle kanaatim var ki bu emelimize ağ zamanda vasıl olacağız... — # İÇERİDE: * İktisat vekâleti şimdi 15 yaşa kadar 0e lan hatiçten gemi alma haddini 22 yaşa ka- dar çıkarmağa karar vermiştir. #& Atatürk köprüsü için tetkikler — yapan mütehassiğ Pijo dün memleketine dönpmüşe tür. * Şehircilik mütehassısı Prost Yalovada tetkikat yapmaktadır. * Balı gününden itiharen Sirkeci — Emir gân otobüs seferleri başlayacaktır. Beykazla Üsküdar arasında da yeni bir hat tesis edi'- mektedir. * İstihlâk, mülkiyet, smaiye, sanayi teşki Jât ve küçük sanatlar kanunu meclisin gele cek devresinde çıkacaktlır. * İnhisarlar kadrosu alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Kadroda hiçbir değişiklik yöktur. * İstanbul üniversiteci radyo'oji profesörü doktor Desşsaner Viyana — üniversitesi fahri #&zalığına seçilmiştir. * Radyoloji enatitüsünün küşat merasimi salı günü saat 18 da yapılacaktır. & İngiliz büyük elçisi — Sir Persi Loren dün akşam Londraya gitmiştir. #& Bulgar sefiri Hristof Sofyaya gitmiştir. * İthalitmm serbestisi temmuz ortalarında meriyet mevkiine girecektir. * Bmektâr Giülcemal vapuru satılığa ç- karılmıstır. 4 Yeni kazanç vergisi kanununda 60 ku tuştan az kazanan ame'enin kazanç vergisi vermiveceği tâsrih edilmiştir . # Akay idarest Büyükada iakelesinin üze- rindeki salonları gençlik teşekküllerine take ü " " LA ! Te k li v Mi c —ç— SA sis etmiş ve dün burâası Vali Üstündağın riya seti altında yapılan bir merasimle açılmıştır. # Şeker pancarı ziraatimiz hakkında tet kikat yapan mütehaasıslar dün — şehrimize gelmiştir . * Türkolojinin temelini atmış blan büyük Türküloğ Rodlafın yüzüncü doğum yılı dün Ankara halkeyinde — riyasetiçümhur kalemi mahsus müdürü ve Maarif vekilinin huzurile anılmıştır. ; PAZAR 4 İK MAYIS — 19357 W Hileri: 1356 — Rebiülevvel: 19 Kabak meltemi GEÇEN SENE BUĞÜN NE OLDT? Betediye kaldırımların solundan yürümeği menetti. » Bi mİğ h Amzi ü n ea eçT vT * Sahte bir rapor vermekle suçlu tıbbiade li haşkâtibi Raif dün birinci aorgu hAkimliği tarafından tevkif edilmiştir. * 1Stanbul yük arabacıları namıma bir he yet Ankaraya gitmiştir. Heyet nöbet ve sıra üsulünün siyanen tatbikini hükümetten isti yecektir , 3 DIŞARIDA: * Amerika Avrupa devletlerinden alacağı- nın haziran taksiti olarak bir buşük milyar dolar istemektedir . * Meksskw ’;qıw neticesi hü cum eden mılfğ'zdııı şimdiye kadar 53 ölü ve 10 u ağır ölmük üzere 24 yaralı ? * Nevyork —- Jersey | _Üü::j ele» rinda hir mım&ıw ve * Meksikada 11 petrol 30.000 amelesi grev yapmıştır. x Dün Nevyorkta polisle grevciler çarpış mışlardır. Böş grevci ve bir polis yaralanmış d F umpanyasının $ Yunan krali bir torpido ile — Aynaroza gitmiştir. * . * Vindsor dükü, Altes — Röyal ve karısI da düşes dö Sagras Vindsor düşesi Ünvanmı taşıyacaklardır. Kral altıner Core, bu şekilde karar vermiştir. Edvardın çocukları — olursâ onlâar da bu Ünvanı taştyacaklar, fakat kral allesi azasıma verilen imtiyazlardan iştifdt edemiyeceklerdir. — f * Lî:c;rs tayyare — istasyonu uşer!ndl lt tayyare çarpışmış ve iki yöleu ölmüştür Pilatlar paraşütle hayatlarını umııııf ._ V _".

Bu sayıdan diğer sayfalar: