1 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

a YY Biliyor musunuz ? Timsah yumurtlası gördünüz mü? Malezya sakinlerinin bir çokları timsah yumurtası ye- mekte ve bunun tavuk yu - murtası gibi leziz ve mugad- di olduğunu iddia etmekte - dirler. Bu yumurtalar o ka- dar büyüktür ki, en aç göz Malezyalı bile bir yumurta « dan fazla yiyemiyor. e Okuyabilir misiniz ? Yugoslavyada öyle köy İsimleri vardir ki, Sirpça bil- miyenler bunları doğru te. İâffuz etmek için akla karayı seçerler. Meselâ: Sarn, Kn, Trtz, Stebr. Vessire.. Gelin 'de okuyun bakalım. #“ Bu garip Tambalar , bundan 60 sene evvel, Avrupanın bazı yerlerin- de kullanılı . yordu. Zey - tin yağiyle yanan bü lamba, ayni zamanda saat vazifesi de görüyordu, Yağın bulun- duğu yer, derecelere tak- sim edildiğinden, yağ yan» dikça iniyor ve zamanı gös- teriyordu. Sğbmksye öğ Fincan içinde oturan köpek ! Dünyada bazan, garip mabhlüklar doğar. İşte size iki misal: Almanyanın Münih şeh- rinde 18 aylık bir çocuğun sikleti tam 57 kilodur. nerikalı milyonerlerden in köpeği de bir'finca- nm içinde yahat rahat otura- cak kadar mini minidir. Balık denince insanm ak. İma yalnız suda yaşıyan bir hayvan gelir. Halbuki, öy- le balıklar vardır ki, yalnız suda değil, karada da u - zun müddet kalarak nefes alabilirler. Üstelik de hiç güçlük çekmeden uçarlar. » # Fotoğraf çeken maymun Berlin hayvanat bahçe . sinde bir maymun vardır ki, mükemmel fotoğraf çek- mektedir. Bu iş, zeki maymuna gayet kolaylıkla öğretilmiş- tir. Ve maymun, şimdi, ken- disini kafeste seyretmeğe ge. len adamlar arasında şayanı dikkat çehreler buldu mu der hal onların resmini çıka. Kırmızı renkleri kanla boyanmış bir tablo İto Hikkal adında bir Ja- pon ressamı, kendi harbiye nezaretine , İmparatorun bir tablosunu hediye etmiştir. Bu tablonun hususiyeti, kır- mızı renkler için, ressamın kendi kanını kullanmış olma. sıydı. Ressamın bu hareketini , çok beğenen yedi Japon kı- zi da, beyâz ipekli kumaşm ortasma kendi kanlariyle bir güneş resmi yapmışlar ve bu. nu orduya hediye etmişler - dir. * X Konuşan kumbara! Amerikalılar, çocuklarda bir tarafa para arttırmak ar- zusu uyandırmak için konu- şan bir kumbara yapmışlar - dır. Deliğe para atılmca, kum baranın içindeki mekanizma işlemekte ve “Mersi,, keli- mesini söylemektedir. Atılan paranın miktarına göre, kumbaranın gevezeli- ği de artmakta ve azalmak- tadır. Meselâ up uzun bir nutuk dinlemeğe niyetiniz varsa, bir dolar atarsınız. vx Java adası sahillerinde bir cins balık vardır ki 1s1r: ması, ayak ları felce uğ- rattığı (o gibi müthişbira- crda tevlid eder. Yerli balıkçılar bu tehli- keli hayvanm ne müthiş bir “mahlük olduğunu bildikleri için ondan sakınırlar. Bu tehlikeye aldırmadan deniz banyosu almak hevesi- ne kapılan bir Avrupalı sey- yah bu balıklardan biri tara” fından ısırılmış ve ayakta duramıyacak bir vaziyete geldiği için 30 santimetre de. rinliğinde suda ( boğulmuş” Almanyada yeni bir istil. de görülmemiş bir mektep inşa edilmiştir. Bu inşaatta nebir tektaş nede tuğla kullanılmıştır. Temel de mirden ve binanm her tara" fı camdan yapılmıştır. Dıvar. lar şeffaftır ve binanın içi sabahtan akşama kadar gü- meş görüyor. Diğer taraftan her smıfta bü. yük bir laboratuvar vardır. Şen Fıkralar Boğazını çeteleye çevirmiş | Sakal traşı olduktan son- ra: Müşteri — Affedersiniz Bay Berber, bana bir bardak içilecek su verir misiniz? Berber > Hay bay Be- yim. Susadınız mı? — Hayır, sadece boğa - zımdan su #izip sızmadığını anlamak istiyorum! —g> Adamına göre Meşhur bir tüccar, yeni odacısına, gelen ziyaretçile. rin vaziyetlerine göre nasıl kabul edleceklerini mıştır. anlat « Birisi gelerek odacıya s0. rüyor: — Bayı yim? — Para tahsil etmek için mi geldiniz, müteahhit misi. niz, yoksa bayın ahbabı mı. siniz? görebilir mi- — Bunların hepsiyim. — Şu halde: Bay sekiz günlük bir seyahate çıkmış. tır, Bay konferansa gitmiş - tir ve Bay sizi derbal kabul edecektir! > HESAP MUALLIMI LOKANTADA — Hesabı yanlış cem et mişsiniz. Bunu bana 100 de- fa kopye ediniz! Lİ Niçin vakit gelmiş ? — Benimle gelir misin? oynamağa — Vaktim yok azizim, saat üçte sinemaya gidece - ğim. — Canım daha saat iki, vaktin var, — Evet ama şimdi eve dönüp de, saat içe kadar ağ- lamam Jâzım ki para versin. ler! Fizik ve kimya dershanele. rinde her talebinin sırasında, tecrübe yapmağa mahsus, su, gaz Ve elektrik tesisatı vardır. Üst katta da, en mütekâ. mil âletlerle mücehhez bir rasathane var. — İHanan teyze, beni öğ- lunuz gönderdi. Balık yağını onün yerine ben içeceğim Beş kuruş harçlığını bu iş e çin bana verdil, >» 4 » Eğlenceli bir oyun Bir parça kâğıt alıp üze“ rine 1089 rakammı yazar siniz, Sonra kalemi cebinize yer leştiri? ve odadakilere şü suali sorarsmiz: — Bu kâğıdın üzerine hiç birşey yazmadan buradaki rakamları kaldınp, yerine dört rakamlı başka bir adet kaydedebilir misiniz ve son- ra tekrar bu ikinci adedi de kaldırıp yerine yine ilk adedi koyabilir misiniz. Bütün bun lar kâğıt üzerine hiçbir şey yazılmadan yapılacakitr. Tabii herkes bunun imkâ nı olmadığını söyler. O zaman sizde kâğıdı alır, tersine çeviriniz, böylece 1089 adedi 6801 olur, Gördünüz ya tıpkı Kristof Kolombun yumurtası. — Bu vazifede diğer arka” daşın üçer yanlış yaptığ: halde sen altı hata yapmışsın, neden? — Ben her ikisinden de Hikâye: —— e GÜLHANE PAR İlkbaharın ılık ve güneş. li günlerinde, yazın serin ve tatlı esintili sastlerinde, Gül. hane patkı çok kalabalık o. lur. İhtiyar, genç herkes bi. faz temiz hava almak, kış aylarmda dört divar arasmda geçen karanlık günlerin acr- sını çikarmak icin buraya koşar, yorgun ve gezip dolaşa mıyacak kadar tenbel olan. lar için de çimenliklerin ke. narlarma, yol boylarına kon. muş tahta sıralar vardır. An. cak bu sıraların sayısı pek az ve oturmak İstiyenlere yetmiyecek kadar olduğun - dan, bunlatın Üstünde yer bulabilen adam kendini mut. lu sayar, Hele cumartesi öğleden sonra pazar ve başka tatil günlerinde parkın siraların . da oturabilmek icin insan sg, bahleyin tanyeri ağarmadan buraya saldırmalı. Uzun u. zadıya gezmelere gidemiye . cek kadar fakir olanlarla, u. zak gezmelere cıkmaktan yörülün oiaiyar için Gül hane parkı biçilmiş bir kaf » tandır, Bu parkın başlıca ziyaret çileri arasında yaşmı başımı almış, ununu eliyerek, eleği- ni dıvara asmış bir Havva teyze vardır ki, ne kadar erken davranırsa davransın, şemsiyesini kaka kaka gelin- ceye kadar, parkta sıraların h in #atuleş olduğunu görür ve zavallı kadın ayak: ta kalırdı. Bu halden bıkıp usanan Havva teyzenin birgün zih- nine çok kurnazca bir düşün ce geldi. Evinde yazısı çok güzel olan torunu Hüseyine mükemmel bir tabelâ yazdır. dı. Levhanm üstünde bü- yük harflerle sü yazı vardı: “Dikkat edin boyalıdır. Bir sabah cok erkenden kalktı, koltuğunun altına bu tabelâ. yı sıkiştırarak dosdoğru par. ka gitti ve en beğendiği bir sıranm üstüne kovdu. Run. dan sonra da kendi kendine söyle sövlendi: — Artık kimse bu yeni boyalı sıraya oturmaz. H gün böyle yaparım! Bayan Havva o gün 1 hat rahat oturdu. Kalkıp; derken de tabelâsmı srran üstünde biraktı. Ne yazık ayni günde park ve bahçel direktörlüğü bir boyacı tu muş, renkleri solan sal rın boyanmasını emretmiş Havva teyzenin parktı çıkıp gittiğinden bir saat s ra bir boyacı elinde fırça » boya kovasiyle gekli.. Gö züne ilk önce, üstünde lerl bulunan sıra çarptı... Bun baştan başa boyadı ve tesa düfe bakın ki, öteki sıralı rın hiç birisi yeniden boya nacak kadar solmuş değild Hazır yazılmış bir de tabel varken, boyacı bunu kald Tp gene sıranm üstüne koy du. Ertesi sabah saat 'on doğru parka akın etm ğe başlıyanlar yeni boyan muş sıraya oturmaktan çe hindilöremeiz emadâ Ela va teyze şemsiyesini kak kaka sökün etti. Gülümsd mekten ağzı kulaklarıma vel nyordu. Geldi ve bütün 2 gırlığiyle, yeni boyanmış s ranın üstüne çöktü. Öğler kadar rahat rahat oturdu, b bol keyif çattı Fakat gitmek için ayağ kalktığı zaman kurnaz Ha va teyzenin Afrika yaban : şekleri gibiçubuk çubuk E yanmış olduğunu görenld kahkahayı bastılar. Zavallı Havva teyze n sıl bir tesadüfle böyle oldi ğunu anlıyamıyacak ş kmlığını giderememiştir. Ahmet Ekrem — — ——— DI am lâcivert , Renklere bo yayınız. o Baki lum ne çıkacak? BULMACA Sonraları © biten dört kelime bulun! Doğru bulanlar arasından k| rinciye kristal şişe içinde b .. . bici, i yük bir losyon, ikinciye or boy bir losyon, üçüncüye şişe esans ve iki yüz okuy cuya muhtelif hediyeler v rilecektir. HABER ÇOCUK SAYFAS Bilmece kuponu 1 MAYIS — 1937