arğaa103 — moygyamunı vu :uozanbıBulı Seat © unğadaap$ — 240404 Ol srezombantuza of ianzoknup3 yuryos şuds Mara mzre — A4kSap SANA unzoknıp3 — yrndı gf :onbusumu a 2543p NA 9p UÇUK “YO NZIR 24159p same, “Oğuunmua vu rez “yedand 0493) youud — aymyı saonbreuyay iy ayna :40A “(n3öocu yoğ “mööru Mazaanıy,, y9ULo3 YUM0kNd03 —- vi Of 804 Of “apariga viosya pası “wozaliyj *uosyeşi,,, KEyLdsk Or VUK 218903103 — word m :SUOLAAA SNOU w1ğ00193 — olan Of yazi al ZOÂNLOİ — wofişpma Mu :sYOK0A sNOU “nay aşa zıas0s Iyreu Prp OS “ep ner “okuma (4) rey z18598 (((9AA9. Jİ UEPUOS 'TIZOP 1, USJO İJTEY 248398 UOŞ ozası Teos Yİ Bruoy UopuTpury “ep epun$nunyo unu gg zMOKYAYİ YUĞIPPİ Yurseutüi |, y0İ,, “Epursıirey Vez “1s ala LOĞIp urUryeis “ydAany — 40/ :Moz, vpvang EŞE LOB Op, UrEşa AVE #onpma zayoynon,, PEN garansyuu TAA EUUG İZE “idopuy na ayal DuDG SpUypfiNie 42757, (sayt 9s owop gu na ofhupna) ZAMAN, 99 Zo1UOp ou SNOA“ZALIPNOA, (açuşsarısı) “aruşpaaası — Miyepma Ma :Z9LApNOA ENOA zztupsyuk ardda vuvg İÇey NE UORYT. “erten dageza Of .UAJIYI,, “opuNMOS yens OA JO4NAĞ vr “gufapa “dop va muza D0g “sura “zmn tejs(,, YALİ “apk na vzopn0A snoA,, SPoTUM? zgumğapı3 epeana çı “ofipna Ha :zorphda smOA,, wipğ eutesurur “Zraypamşs,,, TSE 'ZNAOKNIYİ Tavez yaydak uyarunaşgeş IgIğ “gzruşsşur Jop9 aşa vua€ urun “yas; - 4 PARDAYANIN OĞLU «e den kurtulduğu için, derhal © neşesini buldu ve koltuğundan kalkarak, odada dolaşmağa başladı, âyni (zamanda se- vinçle bağırdı: — İşte bu güzel bir söz! Görüyorum ki, siz güzel olduğunuz kadar akıllsi- fiz da... ve bu küçük bir meziyet değil, Bunun için, âlicenablıkta (sizden geri kalmak istemem. İtiraf ediyorum ki, bir çok kabahatlerim var... Hayır demeyin!. Böyledir, ağır kabahatler işledim ve bun ları affettirmek istiyorum. Bundan son- ra sizin istikbalinizin temini ve size ih- timam göstermek bana aittir. Sizi dün- yanm en mesut kadını olatak görmek istiyorum. Emin olabilirsiniz ki, bütün arzularmız yerine gelecektir. Bertiy ciddi bir tavırla cevap verdi: — Mademki öyle, kraldan bir ricada bulunmağa cesaret edeceğim. Buna mü. kabil, bana vaadetmek Itfunda bulun- mak istedikleri bütün güzel şeyleri bana | vermiş addedeceğim. Onun, kendisine bu kadar çabuk e sındığını gören kral | büyük bir sevinç içinde bağırdı: — Söyleyin yavrum ve eğer, istediği- niz imkânsız bir şey değilse bunu peşi. nen kabul ettiğime emin olabilirsiniz. Bertiy bir saniye düşündü... Tered-| | düt ettiği için değil, bu ricasını söyliye- ceği kelimeleri aradığı için.. o nihayet sordu: » i . — Kendisini kapıda . bekliyen genç hakkında, kralın makşatlarını sorabilir. miyim? Hanri böyle bir talebi (o beklemekten çok uzaktı. Genç kızın karşısında oldu. .ğu gibi yerinde Wurdu ve gözleri içine “ dikkatle bakarak düşündü: Anlaşıldı... İşte can noktası! odnyyo Loj :3dn000 3405 radon “öçuyıpa Tedi — odnyo :şdn090 Bos :oyoozd $y — May :g0fANAN dyd. iavdn00 tanıma Lrydayyom EO GK (491 91 4404 4Op0İ 01) “aryyaj saf ayd0d aMay9eJ OT amgğ “sey — pod 7 zayaod VE youLngğ yele — 2j40d zanyod ruz $ dopuz 40302 apzıursap na "YAA opuşozu 10jaMm4/91 şuo. yek yana yer 14a1suzd YOZISNYUJ *aoyazIğ np uoistarp dun y paodsal100 syoYANİ 520 ap UNUN) yaunyıpa sıra “evi oyna ma :29OA SNOA “onaran “yatına İzan — #poles10y :01pu0deaL100, yöne; — enine 2EOYUOA, (ğoydnapıs “anıp 98 owop gu na mA) daçeydesnoA-T1,S 'aZAN 99 LYOp OY SOOAZAMOA, Zyursdaşsi ZNUMSAOĞTSI tyuaısugzad VOZISNYUA “apk rpo spsyuş AĞ( aça Yyaloy uopdojoğığ ng “ua arasaay ya “9 aymammığmaş Miayol MG SAKAR, "csyas26 ap vofişyapp uy v1 ods04034 2816 2 op woy0$ ) samimi, temiz bakışlarında şekrotıdan başka bir his göremedi. Kurnaz bir te- bessümle gülümsedi ve sordu: x —Evvelâ, bu gencin beni kapıda bek liyecek kadar deli söyledi? Genç kız şayan: hayret bir emniyet ve kat'iyetle cevap verdi: — Madem ki vaadetti! Hanri onu tetkik ederek: — Maamafih, dedi, tabil siz onu her- halde benden daha iyi tanıyorsunuz ve sözünde durup durm:yacağını benden daha iyi bilirsiniz. ; — Fakat ben onu tanımıyorum kit. İlk defa olarak ona bu akşam söz söy. Tedim!.. Ve ismini, sırf o majestelerine benim önümde söylediği için, O bugün öğrendim! Onun, doğru söylediğine kani olmak için, yüzüne bakmak kâfiydi, Kral bir. an bile şüphe etmedi. Fakat bir düşün- Gesi vardı ve devam etti: — Onu tanımıyorsanız, sözünde du- racağını nasıl iddia edebilirsiniz? — Ahl Sir, onun yüzüne bakmadınız mu?... Ben cahil bir o kızdan başka bir şey değilim, fakat eminim ki, böyle bir. şehreye malik olan bir insan yalan söy. İemez, vaadettiği şeyi yapar. — Öyle olsun, fazedelim ki sizin de- diğiniz gibidir. Ona karşı olan maksa- dım sizi niçin alâkadar ediyor? Bilhas- sa, onunla niçin alâkadar oluyorsunuz? — O, sırf benim için, beni müdafaa etmek için, majestelerinin hiddetini tah rik etmek cesaretini gösteri. — Canım? O ne diye karışir?.. Hem de sizi niçin ve kime karşı müdafaa e. decekmiş?.. Benim bildiğim, tehlikeye maruz bulunmuyordunuz! — Bundan kat'iyetle emin olduğunu size kim seri i DERSLERİ Kendi kendioe 1000 kelime ile DERS: 42 (12 numaralı “Postahanede” resmile takip edilecektir.) a a #fler bakkı Haber Gazetesine aittir) FRANSIZCA Geçen derste 11 inci resim üzerindeki çalışmalarımız: bitirmiş ve şimdiye kadar o tablo üzerinde kısım kı. sım gördüğümüz cümleleri hep bir arada kullanarak res. FRANSIZCA DERSİ DERSLERİ en face de FRANSIZCA — Pardon, Monsieur, oü est le burcau de poste le plus proche? Aftedersiniz, efendim, yakında postahane nerededir? (Vuaiye:a druat 4 bu dö lâvönü, an fas dö Totel dö vil) “Bakın: de. sağ, de- uç vaddenin, de. karşı otelin şeh. ğ, ç ” rin.,, : Bakın: caddenin nihayetinde sağ tarafta, belediye vi- “uffedersiniz, efendim, nere dir yazıhane pastanın en lâyot konağının Karşısında. yakin?,, (pardon, mösyö, u e lö büro dö post (5 pili proj?) — Voyez: â droite su boutde Iavenue, © VHötel de Ville. PARDAYANIN OĞLU 43 Hanri ürperdi. Genç kızın - tatlı sesi birdenbire ciddi bir ifade almıştı. Ve bu ses kralın kulağıma bir ittiham şeklinde çarptı. Onun yüzüne bakmak istedi, fa- kat onun güzel gözlerinde öyle bir ser- zeniş gördü ki, heyetanını gi.lemek İ- çin, ona &ırtını döndü ve tekrar odada dolaşmağa başladı. Sonra tekrar söze başladı? — Bu genç nasıl oldu da tam benim geldiğim sırada orada © bulunuyordu?. Demek ki bütün gecelerini sizin eşiği. nizi bekirmekle © geçiriyor, öyle mi?.. Hangi hakla?. — Bilmiyorum! Ve genç kiz bunu söylerken, ilk defa olarak kızardı Gözlerini ondan ayırmayan Hanri de- vam etti: — Bilmiyorsunuz?.. Öyleyse ben bili- yorum ve bunu size söyliyeyim! Çünkü #izi seviyor. Sert bir ifadeyle söylediği bu sözle onu mahcup etmek istemişti. Zannedi- yordu ki, kızaracak, başın: önüne eğe- cek hülâsa, etrafındaki genç kızlar gibi bir komedi oynıyacakk, Kral, son derece yanıldığını bir defa daha anladı. Genç kız, bundan sori dere- ce mesut olduğunu açikça gösterdi. Be- yaz ve sinirli ellerini göğsünde kavuş- turdu, ateşin gözlerini kaldırdı ve sanki rüya görüyormuş gibi tatlı bir mırılda. nışla şöyle dedi, < — Evet, bu kadar (büyük söadeti hak etmediğimi kendi kendime söyler dururdum. Fakat şimdi, hissediyorum. Görüyorum ki, beni seviyor. Kral hiddetle bağırdı: — Siz de onu seviyorsunuz, bunuriti- raf odin. Bertiy Hanriyi şaşırtan ve hayretler Çi j “Seyahat,, mevzuu üzerindeki bu parçayı siz türkçeye İercüme ettiniz. Şimdi, yeni dersimize başlamadan evvel, & parçanın türkçesini verelim: İnsan, tarifede “gösterilen saatte gelen yahut Bugün eskisinden daha fazla seyahat ediliyor ve bir- kalkan trenlerin düdük sesleri ile sağır oluyor, gok nakil vasıtası kullanılıyor. Otomobil uzun dolaş- Fakat, kadın erkek en çok yolcu taşıyan yine şimen. dferâir, Geçen dersin tercümesi İşte büyük bir gardayız. Ne gürültü! Ne faaliyet! Bir insan kalabalığı bütün istikametlerde acele acele gidip maları mümkün kılıyor; büyük yolcu vapurları okyanus- ları katediyor. Tayyareler hem karalarm, hem denizlerin Üzerinden aşıyor; tayyareyle Lohdradan Parise iki saat. ten az bir zamanda gidiliyor, Otobüsler seyyahları ova» da olduğu gibi dağlarda da gezdiriyor. geliyor. Fransızcaya çeviriniz 1 — Sizin şehirde büyük postahane var mı? Türkçeye çeviriniz 1 — Voudriez.vous me dire, monsicur, oü est le bu- reau de poste? — Allez tout droit et puis prenez fa rue â droite, Z — Je dösirerais voir'les employös. — 1is sont tous derridre les gulehets, 3 — Voulez.vous entrer dans le burean de poste? — Mais oui; je vais öcrire une İettre, 4 — Voyez-vous le facteur? — Oni; il va vers un guichet, 2 — En yakını hangisi * — Bizim mahallenin postanesi, 3 — İçeri girelim mi (girmek ister misiniz?) . Hay hay. — Hem büyük postahane var, hem şubeler, içinde bırakan ayni samimiyetle ve ya- vaşça: — Niçimitiraf etmiyeyim? dedi. Onu, penceremin altından vakur ve mağrur E€Ştİği zaman seyrederken, kıvılcımlar içinde parlayan gözleri tatlı bir iiadey- le beni okşarken, bilmem neden, o kadar bahtiyardım ki, ağkın bu olduğunu bil. *miyordum... Onu sevdiğimi, ve onun bö ni sevdiğini bilmiyordum... Onu, teh ditkâr bir vaziyette karşınıza çıktığını ve kapıma yaklaşmanızdan sizi mönet- tiğini gördüğüm zaman, öyle resudum ki... Sizi hemen tanımıştım, eminim ki, o da sizi tanırıştı.. Buna râğmen, te reğdüt etmedi... Kılıcınm © wcu, #izin göğsünüzü tehdit etti... Kralın göğsü, nül » Kral bağırdı: ' : — Al. Bu güzel macerayı bana ha» tırlatmamanızı tavsiye ederim. Genç Kız duymamış gibi, gitgide ar- tan bir heyecanla devam etti; — Anladım ki,'bi emsalsiz cesareti beni sevdiğini gösteriyordu... Ve ben öyle mesut, öyle mesuttum ki, ve ben heyecan içinde dinledim, seyrettim ve anladım ki sizi öldürecek... O zaman, sizin benim için ne © olduğunuğu bildi- im için, sizin kanınızı akıtmasma mü, #aade etmemem © İâzımgekliğini anla- dım... Ve tam zamanımda müdahale et- tüm. O, bu müdahalemin sebebini başka bir şeye hamletti. Ne zânnettiğini nedü söndüğünü bilmiyofum.... Fakat anla, dım ki ölmek istiyordu. Sizinle be- raber Luvra gitmek hüsüsundaki vas- dinin bir nevi intihar olduğunu hisset. tim... Benim için... Benim yüzümden... Ve ben, damarlarımdaki kanın birden- bire donduğunu hissettim ve © zaman hakikati anladım. Anladım ki o ölürse, Evvelâ gişeden biletinizi almanız, sonra treninizin kal- kacağı rıhtıma gitmeniz Yüzimdir. Kompartımanlardan 4 — Memurlar nerede? — Gişelerin arkasında,