24 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

ks * Kü HABER' — "ıö;lı;.'şım postısı_ 24 NİSAN — 1937 Saz, kaz | | kekik, keklik! | Şu sözlerin vecizliğine bakın: — (Saz biten, kaz öten) yerde zi- raat olurmuş. (Kekik biten, keklik öten) yer de ziraat olmazmış. Ne doğru! Sazla kaz, rütubetten, sudan hoşlanıyor. Kekikle keklik ise, kuraklık noktasından hayli ilerle miş kırlarda yetişir. Halbuki, çocukken birkaç kere zayıf düşmüştüm. Doktorun tavsi- Yesi üzerine, annem beni bol kekik okan yerlere göti'i ip gezdirirdi. O ğüf rayiha hâlâ genzimdedir. Sonra, Usyada da gittiğim bir step sena- tc_ıryomu_ bol kekik kokusu içindey- d Ch ıkurak bava:, Misk gibi ha- Va... Belki bu tabiat ziraate elverişli değil ama, insan sıhhatine birebir!.. Sasen nebat bitimi zayıf yerlerin alkı da sırım gibi sağlam olmuyor mu? Buna mukabil, sazla kazın yur- du bize ne kadar lâzım.. Sulak, ye- şilliği bol, toprağı bereketli hazine!. ir atarsın elli verir, altmış verir.. Hatta buralarda Akçay denilen bir yer var, kuvvetli iddialara nazaran bire seksen, bire yüz veriyormuş. “Mübarek Nil,, den bile verimli olu- Şu, ecnebi mütehassısların parmağı- nı ağzında bırakmış.i. - Yalnız orası mı ya? Bütün sahi- lin dere içleri, Akçay kadar olmasa- lar bile, mübarek yerler.. Kimi dur- gun, kimi rakidliğe niyetli sularında sürülerle yaban ördekleri, kurbağa- lar... Sazlar.. , (Şaşılacak bir şey söyliyeyim: Kaz beslemeğe çok elverişli olan bu diyarda, ne ehli kaz var, ne ehli ör- dek! Meselâ 7.000 nüfuslu Ünye içindeki bütün — Kaz ve ördekleri "şahsan,,(1?) tanıyorum. Yekünu 6 tanedir. Köprübaşı denen mevkide bir tek sahibe aittirler. Köylerde ise :4 #APM0 Vedüse U eram e Dü y Te e bir tekine bile rastlamadım. — Buna rağmen, yabanilerinin mebzullüğü, acmacak ihmalimizi gösteriyor. Hat« ta Fatsa gibi dört bir yanı alabildi- ğine batak ve göl olan bir memleket. te yüzen kümes hayvanları nazara or. Ne hikmettir, bilinmez! Sankti ehli hayvan cinsini imha et- meğe, en müsait şerait altmda bile yetiştirmemeğe, üretmemeğe aht ve peyman etmiş gibiyiz!) Her ne halise, şimdiye kadar gezdiğim bu Karadeniz sahili par- çası, kekik ve kelik vatanı olmaktan ziyade saz ve kaz yurdudur. Neba- tat ve hayvanat ciheti böyle. Bura- nın insanlarına ise eskiden, pek yan- lış olarak toptan yekün lâz der, çı- karlardı, lâkin, onlar zaten akalliye- tin akalliyetiydi, gittikçe de Türk- leşmektedirler. Kahir ekseriyet, Türk irkının en güzel nümunesini teşkil ediyor: Bilhassa çocul_clarm- dan şu neticeyi çıkarıyoruz ki, ço- ğunun saçları sari gözleri mavi ten- leri penbe beyaz, eski bir tabirle a- gızları hokka, dudakları kiraz.. Fas kat, kadınları fazlaca kapalı biraz.. Hükümet onları açmak için bin tür- lü tedbirlere baş vuruyor, on hilei şer'iyelerini buluyorl:a_ı.r ama, er geç mağlüp olacaklar. Çünkü iki canbaz bir ipte oynamaz! Bu kadar lâtife elverir. Muhak- kak olan bir şey varsa, o dg Sazıj kazlı yerin, ziraate elverişliğine rag men sıhhate uygun olmadığıdır. Bu- ralarda — kurbağaların cazı neyse ama, ya sivrisineklerin çaldığı ince saz ? : Üstat Hüseyin Cahît,_bana_l-ııta- ben yazdığı bir yazıda, böyle işlere başlamak için mevsimin yaz olması- lâzım geldiğini söylüyordu._Halbu: ki, bence, kış daha elverişlidir, gerçi kar, don, ayaz, poyraz ama, hiç <_1€' gilse haşerat olmaz! * 4 4 Meselâ o bahsettiğim canım Ak- çaylar falan, — yazın oturulı_nalr: bir hal alryor. Sahilde, cennet misalı bir yer gösteriyorsunuz: vi — Şuraya ne güzel yerleşebilir. (VârNü) ——— — Benim göcüşüm : , musallat bir yahudi Yapmadığı halt kalmadığı için 63 gün hapse ve 30 liraya mahküm oldu Zabita seyyahları iz'aç eden seyyar satıcılarla mücadele etmektedir. Bu me yanda dün bir hâdise olmuş ve mahk_:- mede diğerlerine ibret olacak bir şekil. de karara bağlanmıştır. Dün şehtimize gelen seyyahlar eski eserler müzesini gezerken lf" zaman ol duğu gibi bir takım musevi dclıkan:lıîa— rı etraflarını almış ve hiç bir kıymeti ol- mayan bir takım eşyayı asarlatika imiş gibi satmak için iz'aca başlimxşlîırdır. O sırada müzeyi gezmekte olar.ı bir zat bu satıcıların yaptığı menfi tesiri göre- brta memürlarına haber vermiş. rek za Se Tup ğ üzerine gelince tir. Polis satrcıların hepsi kaçmış, yalnız Menahim isminde bir tanesi yakalarımıştır. . him yakalanınca küstahlığı ileri hakaret, haber veren bu kadarla da kalmı- lisi tekmelemiştir. ! Mena götürmüş polise zata küfretmiş Ve arak karakolda po ; j Nöbetçi cürmümeşhut mahkemesinde iki buçuk saat süren muhakı_zme sonun. da Menahim, polise tekme ile darp ve hakaret etmekten dolayı Z ay hapse, 20 lira para cezasına, suglı.'ıyu ihbar eden zatı da Müddeiumumilik kapısmdf tah- kir ettiğinden 3 gurı haı_ıse _m_ahkum oli muş ve derhal tevkif edilmiştir . __—_F——' Resmi elbise merak- hsı gene mahküm oldu 'olan ve bu yüzden müteaddit defalar hapishaneye giren genç evvelki gece de deniz makinisti kasket ve apuleti takarak gezerken yakalanmış ve dün cürmümeşhut mahkemesine - verilmiş- tir. t Kenan bu elbiseyi fotoğraf çektir. mek için giydiğini iddia etmişse de ge- ceyarısı giyilen bu - elbisenin - fotoğ- rafla münasebeti görülmediğinden ge. ne 3 gün hapis ve 3 lira para cezası- na mahküm olmuştur. Pasmat alhiaa dla pammalr masmalarmırla | Seyya'hlara | Cüretkâr bir İrz düşmanı Küçük bir kızın yatak odasında yakalandı Vefada oturan H... nın kızı S. mek. tebe gidip gelirken Şevket isminde iş. siz güçsüz bir serseri kendine musal. lat olmuş ve kızcağızı takibe başla- mıştır. nı açık bulmuş ve eve girerek ev hal- kımın yatmalarmı beklemek üzere oca. ğın içine girmiştir. Gece el ayak çe. kildikten sonra Şevket kızın odasına girmiş ve yatağına yanaşmıştır. İşte tam bu sırada zavallı. kız uyanıp ba. ğgırmağa başlamıştır. O gece kaçan Şevket dün yakalan. mıştır. Kızlarını f2h'şe yapan Sefil bir kadın Samsunda yakalandı Samsuün zabıtası dünyadaki anala- rın en sefilini yakalamıştır. Bu ana, Dilber isminde bir fahişe- dir; üç genç kızını da fuhşa teşvik et- miştir. Dilberin evinde ani yapılan araştırmada üç kız birer erkekle ya, kalanmıştır. Bunlardan biri çocuk denilecek bir yaştadır. Kızların ikisi hastalıklı çıkmıştır, Şevket evvelki akşam S. in kanısı- | - NİSAN — 1097 Hlert: 1356 — Sofer: 138 Günesin Doğuşu ılw““ "İ*I*İ;;x,'i Günesin Balışı 5,00 L 18,57 o Fsinb Jocu İinciJar İit a K, 3,36 12,12 16,01 18,57 20,87 3,18 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDÜD? Boğazların tahkimi için verdiğimiz nota nın Fransa ile Yugoslavyada da muvafık görüldüğü anlaşıldı. Kaza koleksiyonu yapan seyyah Tayyare kazasından sonra İki de otomobil kazası geçirdi Evvelki gün Yeşilköyde tayyaresile havalanırken yanlış bir manevra netice- sinde düşen ve bu kazadan hafifçe yara lanmakla kurtulabilen İngiliz zenginle- rinden Mac Robert bu kazadan sonra uğursuzluk rekorunu kıracak daha bazı kazalar geçirmirtir . İngiliz zengini tayyare — kazasından bir mucize ile kurtulduktan sonra oto- mobille Perapalas oteline nakledilirken ikinci bir kaza daha geçirmiştir. Bu se. fer de asfalt yolda saatte 80 kilometre süratle gitmekte olan otomobilin ön te- kerleği uçmüş ve altı parçaya ayrılmış- tır. Bu ikinci kazadan da kurtulan İn- giliz zengini yoldan geçmekte olan di. ğer bir otomobile binmiş, fakat bir müd- det sonra bu otomobil de bozulmuş ve ancak yarım saat süren bir — tamirden sonra yoluna devam edebilmiştir . Üstüste üç kaza atlatan Mac Robert | yarın akşam Semplon ekspresile Lon- draya gidecektir. Yeşilköyde — parçala- pan tayyaresinin erikazı da sandıklarla Londraya gönderilecektir . Babasına kızarak randevu evine! Tarlabaşımda oturan on altı yaşım- da Despina isimil kız, dört gün evvel babasma kızarak evinden çıkmış ve bir arkadaşının delâletiyle bir rande. vü evine girmiştir. Babası üç gün son. ra bu hali haber amlış ve polise mü. racaat etmiştir. Polis Despinayı tıb. br adliye sevketmiş, evi kapatarak randevucuyu da yakalamıştır. Karakolda ölen bir müteverrim ,Galatada Faruğun kahvesinde yatıp kalkan yirmi yaşlarında Hüseyin, dün hasta olduğunu söyliyerek bir hasta. neye kaldırılması için karakola baş. vurmuş, fakat muamelesi yapılırken orada düşüp ölüvermiştir. Faruk son devreye gelmiş bir müte. verrimdi. SN B YSi IÇERİDE: * Romanya başvekili — Tatareskonün 29 birinciteşrin cümhuriyet bayramımızda An karaya gelmesi kat'l olarak takarrür etmiş tir . x Beyoğlunda Firuzağanın Çuku bekçisi Recep evvelki gece vazife — halinde iken camiin karşısında ziyarete gittiği bir kadinım evinde fena şekilde — yakalanmıştır. Recep adliyeye verilmiştir . *& Dün gece şehrin İstaâanbul — yakasında Terkös suyu kesilmiştir. Sular akşam saat 9 da kesilmiş ve sabaha kadar böyle devam etmiştir. Öğrendiğimize göre suyun kesilme sinin sebebi Kâğıthanedeki — tesisatta bazı değişiklikler yapılmasındandır. * Bayram dolayısile tatil bulunan devair bugün açılmıştır. Mektepler pazartesi günü açılacaktiır. « Maarif müdürü, bu sene yeniden kuru —scak muallim ve talebe kampları için tetki kat yapmaktadır. Bu meyanda Çubukludaki Hidiv Abbas Hilmi paşadan alınan köşk ve koru gezilmiştir . * Üniversite bugünkü könferans salonunu yıkarak yerine 2000 kişi alacak modern bir konferans salonu yapmağa karar vermiştir. Bu salon için tahsisat istenmiştir. # Almanyadan dönen Alman elçiliği ata şemiliteri miralay Rahde dün rahmetli ma reşal. İzzetin kabrine giderek Alman ordusu namıma bir çelenk koymuştur. Miralay bun -4 sönra merhumuh evine giderek ailesine Alman ordusunun taziyetlerini sunmuştur. « Vefa lisesi mezunları dün gece Parko telde güzel bir eğlenti yapmışlardır. *& Sultanahmetteki taş mektepte yakında Türk mimarisi rölevelerinden mürekkep bir sergi açılacaktır. * Aftes kilerliir mae rasimle ve 40.000 ki$i huzürile * açılmıştır. Almanyadan gelen ön tayyaremiz Uçuşlar yapmış, paraşüt atlamaları gösterilmiştir. * Gemlik sun'i ipek fabrikağının bina in şaatı bitmiştir. Şimdi makineler kurulmakta dır. * Liman müdürü birkaç güne kadar Trab zon limanında tetkikat yapmak üzere Trab zona gidecektir. DIŞARIDA;: * Bazı İngiliz gazeteleri Fransız harbiye nazırı Daladler'nin İngilterede bazı askeri anlaşmalar yapılması için temaslarda bulun duğunu yazmaktadırlar . * İngilizlerle yaptlan müzakerelerin bitme &l üzerine Sudana bugünlerde iki Mısır tabu ru hareket edecektir. * İngiliz drşişleri bakanı Eden yarın Brük sele hareket edecek ve orada üç gün kalacak tır. Eden, İngiliz kralt tarafından kabüul edi lerek uzun müddet kralın nezdinde kalmıştır. * Hindistanm Madias vilâyetinin Erade kasabasında çıkan bir fırtınada halin çatısı çökmüş 2 5kişi ölmüş, 50 kişi yaralanmıştır. * Amerikadaki zencilerin “Allah!,, olarak tanıdığı (mukaddes peder!) ismini taşıyan Baker yakalanmıştır. * Vindsor Dükü, Hienem AÂnn neşriyat müessesesinden Corondion — Commentary is mindeki kitabın — toplanmasını ve kitabm Dük aleyhinde tahkir edici İbareleri muhtevi olmasından dolayı bir İtizar — neşretmesini rica etmişlir. Müecssese bu ricayı kabul etme diği takdirde, Dükün mahkemeye müracaat ederek zem davası açması muhtemeldir . * İtalyan donanmasının ÂArlone ismindeki yen! karakol gemisi bugün Palermo tezgâh larında denize indirilmiştir. Ayni — limanda Bersağlier adını alacak olan bir muhrip de tezgâha konulmuştur. * Berlinde yahudi Egüen — Blumenthalin (irkl muttarrıt bir surette kirletmek?) cür münden dolayı Dusseldorf mahkemesi tara fından dört sene hapsine ve beş sene medeni haklarından mahrum edilmesine karar veril miştir. * İngiliz parlamentosuna, büyük , satış müşkülâtma maruz kâlan mill! sinema sana yll lehinde tedbirler bildirilmiştir. Ticaret na zırı Rünciman, hükümetin, İngilterede göste rilen filmlerden muayyen bir miktarın İngi liz filmleri olması lâzımgeleceği hakkındaki hükmü on sene uzatacağını söylemiştir. Bu sene meclise İngiliz filminin kalitesini yük seltmeye matuf bir kanun lâyihası verilecek tir. * Tokyode 25.000 azası — bulunan umumi nakliyat işçileri birliği, ileri sürdüğü metali bat hakkında be'ediyenin cevabını. bekleme den kısmen grev ilân etmiştir. Bunun neticesi olarak yarm tramvayların ancak bir kısmı;, işliyecektir. * Çeköslovakya başvekili Hodza, İngiltere kralımnım tac giyme Mmerasiminde Çeköslovak yayı temsil için Londraya gidörek 15 gün kadar orada kalacak ve bu mütddet zarfında haberleşme mahiyetinde görüşmelerde bulu nacaltlır. * Moskova sanat tiyatrosunda Tolstoyun | moşhur ÇAnna Karenin) romanından mukte bes piyes !k dofa olarak oynanmış ve büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Bu temsilde Stalin, Molotof, Kaganoviç, Voroşilof — ve İdanof ta bulunmuşlardır. * Stalin, Molotof, Voroşilof ve Ejof dün Volga — Moskova Kanalını Zziyâret — ederek munzam İnşaatın muhtelif kısımlarını tetkik etmişlerdir . CUMHURIYET'te: Selim Sırrının dayak yediğinin resmidir Selim Sırrı Tarcan'ın talebelik yıl. Ifır:nd.a nutuk söylemeğe, hatı'iı olma. ğa büyük merakı olduğu anlaşılıyor. Bir iki gün evvel, Sırp kralı Piyerin karşısında, Abdülkamid devrinde bir İransızca nutuk okuduğunu ve bun. dan dolam tekdir edildiğini yazmıştı. Bugün de bir yanlışlık yüsünden nasil dayak yediğ'ni anlatıyor. Lisan hocâ- 8: l;c;ıd.'sı'ne, o günm, mektebin Wr Tel- Çika prensi tarafından siyaret edile « ceğ'mi haber vermiş. Halbuki pre..s o gün gelememiz ve tesadüf bu ya, mek. teba bir İngiliz amirah gelivermis, Se. lim Sırrı da Belçika prensi için hazır. ladığı nutku bu. amirala okuyuver. miş., Tabli dehşetli bir skandal ol- muş. Müşarünileyk bundan sonrasint şöyle an'atıyor; ' Betim benzim kül gibi, içeri girdim. Müdür yiyecek gibi üstüme yürüdü: y Mel'un! Sana nutük vermek için kim emir verdi? 'Durduğun yerde başımıza iş mi çıkaracaksın, Ha...' — Müsaade buyrun da arzedeyim. Eçn_ebîıeı—e katşı misafirperverliği- mizi göstermek İiçin... İ Lâkırdımı bitiremedim, Hemen hay- kırdı: — Gel! Kapı çavuşu! Al bunu lo. caya tık! T Bana da: — Sana misafirperverliğ'n n& oldu. gunu anlatacağım maskara! f Ben hapisaneye gittikten biraz son. ra M. Vizental gelip beni gördü: “— Zavallı Selim Sırrı felâketine biraz da ben sebep oldum. Belçika Kralının kardeşi müzeye gitmiş, mektebimizi ziyareti yarına bırak- Miş ve tesadüfen o saatte şehrimiz- de misafir olan İngilterenin müte. kaid bir amiralı gelmiş. Ne yazık ki bu haberi ben de şimdi öğrendim, dedi. - Olan olmüş. ok yaydan çıkmış, ben Alinin külâhmı Veliye giydirmiş. tim. lebe, mektebin yoklama meydanın. da dizildi. Nöbetçi'âmiri kara kaplı defterden şu kararı okudu: “Harbiye üçüncü seneden Felim Sırrı efendi, gelen ecnebiye bilâisti- zan nutuk irad eylediğinden yirmi gün hapisle on beş değnek darbı!,, Ortaya gene beylik serildi. Beni yüzüstü yatırdılar, iki âmir kaba etlerime ayva değneklerini indirir- ken can acısıyla kopardığım vavey- lânın 'duyulmaması için borazanlar adı acı çalryordu! t KURUN'da: Stoyadinoviç hükümeti Asım Us Kurun'un bügünkü baş. mahalesini Yugoslavyaya hasretmiş. tir. Arkadaşımız İtalyan . Yugoslav anlaşmasından doğan neticeleri tetkik ederek diyor ki: ; , “Nihayet İtalya ile aktedilen son anlaşmanın da Yugoslavya için bü. yük faydalar temin edeceği, önü. müzdeki seneler içinde memleket ihracatınım en aşağı 900 milyon di- nar artacağı hesab edilmektedir. İh- racatın bu tarzda artısı tabil ola. rak bütün Yugoslavyanın iktisadi vaziyetine yeni bir refah — hamlesi getirecektir. İ Bütün bu izahatla varmak istediği. miz ne"'ce sudur: Yugoslavyada büglün tamamen is'ikrar bulmus bir hükümet vardır. Stoyadinoviç hü. kümeti gerek Skupcinada, gerek mem'eket efkârr - umüumivesinde kuvvetli bir mevkie meliktir. Bu. günkü mebuslar meclisinin devresi bittikten sonra vanılacak intihabat- ta da gene buctünkü hükümetin ka- zanacağı gimdiden temin olunabilir. Bu ise Yugoslavyanm dostları için derin bir memnuniyetle karşılana- cak h'r snvdir. - Kürük Kemalin . Olüm yıldönümü Bravo,Refik Ahmede. Ondan başkâa hatırlıyan olmadı: Dün, yaşadığı günlerde herkesin — PAVa & * Kalbim heyecan içinde çıırgambıyıî dar ettim. Akşamüstü bermutad ta. | 1