- aupgdap O mz Gadop oz “ansaokıpa 99 “ Cim ge wof ep mf wp) “guoygu os su93 op oynoz our) daşlıpd yas) MSTEJO us0 Try PTUzUOK WEpuNA VA muna ş$ z : i # R - j : #adop gi pi :sa40şdap v1 NL, suçap$ ep tul * Teupuouoad,, UNKEE MEL sz 111079 Oja0e | erfiye 9p 8 DYEpUNUOE UKUTTIYE SE puyyt Pozu 'ztuyek Sarıya 1 LŞstye$ UYE SA PU te “yedek oyloğ Tör: oâ2d0p :2949Ğ9P - woğodop :suoyoşdap oğadap na :20459d3p snoA “oktuna olay “onunsyoliyyş9 91900 YP 2S, ama oşaoy < öadop soygdap umsz0k (arıya ala — ördap 1 :soyoddap Nü “ULY? 0)00E Zna0k11pyy9 oyooz — wolodop Nu :suoyoşdap SNOW ZMUNELOKLINYA 99 “2318 ayar) Uyur yO$ ui :5u90),, “smd 0 uekise NOJOk arapayesoı UNZ() “vadi /igo0j0,, ei DALLI İYUDAI S7 — AD Şi SON vd şi sys “EUEŞTEM Çepumyey < aşamıl 400J0JO TEYOYNE Ttaouo)o — 0jo soyne am doknya$ AOKpİ yoyo (913X ma) *yenrlo şısya — Op 14130 #ulrep OUMYOM *zeyuesmı — TeoÂNa3 “rep oA gapumay dayyamu ZNUMÂNpOİ METp Ng şana f4 öyayaed se a1) “yad yene (dop ag) opıeu “1013 vd 3$odap na gu ha sed zoyogdap snoA sU #NOA daye TK opyağ 3p apUMAİ YON gznunsnal 104(p3 90 ize zNUNSofi1479 31990 PERAYDUIY,, da ZAORİYP SNOA, ou, #odop pe | :yusyogdap 98 SIK Zrurez WeJ0 HreJ zTuTex Znokyığ *p “MUNSIDÂpI OO “NUNS LOliŞN179 0000 Arpa BAŞI TUTYAĞ Tene ULA “TurUomdzg,, *LEJLOKpI APO “UpDAOfL))2 97900 YULLIfYpoa SOO), ağodop na va :z0yagd9p sN04 EMMA “amaokıpo My “emLoliMaş9 21995 İspipuo: na ağadap na voğadap va vir :suoyad3 urnepa sed * 14471sU4ad VOZISNYMA dek pissu n$ opur; Sarurys EUNUOS İTE p yda! sos “en ma 9özdop :snoa “20y93d3p 7 MY “M9e ip) 21900,, VOZISNYUA nu woğadap :snousuoy “ZNUOÂİpI day “MOl)2 0901 İZrUpU AY IG, “o89d9p m me :suoyopdap ENOU ENON “uapa Oo “Şemaşpıcay 1441244339 19V,, I4arsuzd ururseğis ayla Ufuşrayışa$ yese urLafıııy OPUYLSE) “OANUNAZ Yapaşuz “moa “mox “407, “anUNSa0dıpo 9090 Emsal 14 PARDAYANIN OĞLU saray teşrifatı resmiyetile eğildi ve kes. kin bir sesle; — Majestelerinden kendim ve kocam Konçino Konçini için müsaade ve izin istemekle kesbi şeref eylerim, dedi. Bunun manasını anlayan kraliçe deh. etle sarardı ve kekeledi: — Beni terketmek mi istiyorsun? Leonora soğuk bir tavırla cevap ver- di: — Majesteleri müsaade ederlerse €- vet. Yarın sabah Fransayı terkedece, ğiz. Konçiniyi kaybetmek düşüncesile â- deta çılgına dönen Mari bağırdı: — Fakat ben bunu istemiyorum! — Majesteleri ısrarımı affetsinler.. Kararımız kat'idir.. Hareket harırlığı- mız yapılmıştır. Gitmek istiyoruz. Kat'iyet ve tehditle söylenen bu söz. ler üzerine Mari dö Mediçi | kraliçelik, hükümdarlık damarı kabardı ve isyan etti. Heybetle doğruldu ve hâlâ önünde eğilmiş olan nedimesinin o yüzüne sert bir tavırla bakarak: —Siz istiyorsunuz! dedi Fakat bu kâfi değil çünkü ben istemiyorum! — Madam... — Kâfi!.. İstediğiniz izin ve müsaa- deyi vermiyorum. Şimdi gidebilirsiniz! Ve nedimesinin itiraz o etmek Üzere olduğunu görünce şiddetle: — Gidiniz, diyorum, < diye bağırdı, yoksa derhal sizi tevkif ettiririm!. Leonora ezilmiş gibi,bu © emre itaat ederek kapıya doğru yürümeğe başladı. Kraliçe de, sert hâreketlerinden dolayı Konçininin bir ziyaretinden (o mahrum kalacağını düşünerek esef etmeğe baş. ladı. Galigay kapıya gelince, döndü ve hür metkâr olmakla beraber (biraz da sert bir tavırla: ———— — Ümit ederim ki, deği, majesteleri doğru krala çıkmama mâni olmazlar. Bu sözler kraliçenin içine endişe ve şüphe sokmuş olacaktı ki (O kekeliyerek sordu: — Krala mı?.. Ne yapmak için? — Majestelerinin bize reddettikleri müsaadeyi kraldan rica etmek için. Mari hiddetle bağırdı: — Sen... siz, buna cösâret edeceksi- niz?.. Ben reddettiğim halde?.. — Sevgili Konçinim için herşeye ce- saret ederim madam, hattâ kraliçemin hiddet ve lânetini celbetmeğe bile... — Nankör?. Sen bir nankörsün!. Bu sözler, zaafın yeniden başladığını gösteriyordu. Zaten zayıf iradeli olan Mari dö Mediçi, Konçiniyi kaybetmek düşüncesile çıldırıyordu. Konçininin aş. kı onun için herşeydi. Ve sırf bu hisse güvenen Leonora bu- nu anlayarak daha yavaş bir sesle; — Kral kendisini bizden kurtaracak olan bu müsaadeyi pekâlâ verir.. Bunu siz de biliyorsunuz madam, dedi. Evet! Bunu biliyordu ve sirf bunun için yalvarır gibi bir sesle sordu: — Fakat, niçin beni terketmek yorsun? — Madam, görüyorum ki siz, kralın her kabahatini affetmeğe, onun için her şeyi feda etmeğe âmadesiniz.. Belki de madam dö Vernöyye yerinizi terkede- cek kadar fedakârlık yapacaksınız veya. hut da, yarın sarayda parlayacak olan yeni bir yıldıza... — Seni terkederim diye mi korkuyor sun? , — Evet! Eğer ben yalnız olsaydım, © zaman size derdim ki (hayatım size aittir ne yaparsanız yapın. Fakat mev- zuubahs olan benim hayatım değil Kon isti. DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime ile FRANSIZCA DERSLERİ FRANSIZCA ed devam edebe. iabar Gazetesine cyahat” resmile takip malarımıza (iler hakkı FRANSIZCA DERSİ iz Ss dans üne grande devant nous ra ancak Türkçeye çeviri: eslen veya omnibis te İZ, İ; BOUS avons 1 — Ici, noüs — Onl pas? Geçen dersteki vazifeler lecek olan fransizca cümlelerin terci. nakil vasıtaları hangileridir? — Otomobil, tren, posta vapuru, tayyare ve otobüs, 4 — Vapurda seyahat etmesini sever misiniz? *ransızcaya çevrilecek olan türkçe cümlelerin terci — Hayır, eskisinden daha çok seyahat edilir, — Hayır, otomobille bir dolaşma yapmasını tercih — Non, nous attendons ün ami gul va venir d'An, — Dans une grande gare, 1 — Oü vous trouvez-vous, vous et et vous amis? 2 — Allez.vous prendre le train? 1 — Bugün eskisinden daha uz'mı seyahat mesi şudur: le rapide, , mon ami, Fransızcaya çeviriniz r musunuz? vet; herkes bütün istikametlere gidip geliyor. 2 — Paris treni saat kaçta kalkar? İ — Acele eden kalabalığı Siz sürat katarı — A ygüelle heure part İexpress? — A 10 henres. — Hayır, eksprese bineceğim 5 — Par gusel train ellez vous partir? — Saat on sekizi 25 gece, “PARDAYANN OĞLU, Us ginidir, madam; Ve ilk fırsata mah: | vedilecektir. Ben bunu istemiyorum! — Ben sağ kaldığım müddetçe Kön- çininin kılına bile kimse dokunamaz! kraldır, ma. — Hâkimi mutlak olan dam, — Demek ki'eğer... kendini emniyet- te hissedersen. — Ben değil matlam. Konçini kendi. sini emniyette hissederse. — Ben de onu demek istedim. De mek ki bu vaziyet © dahilinde bir daha beni terketmeği düşünmiyeceksin, öyle, mi? — Madam, pekâlâ biliyorsunuz Ki, sizden ayrılmak nekadar ağır ge lir, Bilhassa Konçiniye.. | Zavallı size o kadar bağlı ki! , — Şuh Son bir tereddüt cümleyi yarım bırak t de çırpınan Leonora sordu: — Şu hâlde? — Şu halde, öyle © zannediyorum ki sm. Leonora.. Me ubahs etti. ğin gencin kıskançlığını tahrik © etmek şamanı gelmiştir. Kzaliçe kocası dördüncü mahkâmiyetini, işte böylece kabul etti. Keonora çılgın sevincini gizlemek için iyice eğildi ve sonra doğrularak sadece: — Size (o Keonçiniyi göndereceğim, madam! Deği, müthiş ve şeytani bir tebessüm le dışarıya çikti. Bu aralık Mari dö Mediçi de Konçi- #inin hayalini gözönüne getirerek mes” ut bir tebessimle © gülümsüyordu. Ve yarı açık duran kan © kırmızısı dudak. İart biraz sonra gelecek olan sevgilisi i çağırıyordu. Bu buse onun gyoti Hanrinin nin bi hakkıydı.. Çünkü harırlarisn — & ancak bu bugenin hatı ti. ! kağın ortasında —— —— iv Dördüncü Hanri, gece saat on birde Arbr - Sek sokağına gitmeğe karar ver- mişti. Fakat kral yerinde bir türlü dura madı ve saat dokuzda Lüvr Sarayının arka kapsımd tı. Basit bir adam hissini vermek sade bir elbise giy- mişti. Fuke de ona refakat ediyordu. Kollin Kolin evinin — cephesi Arbr Sek sokağına nazrdr. Arkası Kurbaton tesmiye edilen bir çıkmaza bakıyordu. Orada, alçak bir Kapı vardr. Ön tarafta- ki esas kapının âltında üç basamak bu- Tunuyordu. Bu basamaklardan çıktık. tan sonra, bir merdiven sabanlığına gi“ riliyordu. Kapınm önünne — geldikleri zaman, Fuke iki defa el çırptı, Bu, ev sahibesile kararlaştırılan işaretti. o Bundan sonra kralın kulağına eğildi ve sinsi bir lâ- wbalilikle : — Hı fethett Hanri mırıldamâı? — Hiçhir zaman bu kadar duymamıştım! Bu anda, kapmın üstündeki balkona destek olan sütunlardan birisinin arka. sından bir gölge ( fırlıyarak (o kapının önünne dikildi. "Ayni zamanda genç ve Gtrek bir ses, gecenin . sükütunu ihlâl eden şu emri savurdu: — Haydit.. Açılım bakalım. Uzuklaşmak üzere bulunan Fuke ko- şarak geri döndü. Tam bu esnada bir adam lâkayt adım larâl sokakta ilerliyordu. Amirane sesi duyunca, ve basamakların yanında du- var iki gölgeyi görünce, tecesuüsle 80. durdu ve hiç kimse onun farkına varmadı. i bakalım Sir!.. dedi. Kaleyi Tücumla, ağını ilk basamağa dayadı ve heyecan (yük olarak neniz var)? votre ami viendra par train? Done, — Oui.