— Aşıklar, dikkat ! Öpüşme düşmanları Öpüşmenin aleyhinde her ne- dense taraf taraf hareket'iyer olmak» tadır, Geçenlerde Avustaıryanm ö Püşme aleyhtarı cemiye'ânin nasıl dağılmış olduğunu yazırtıştık. Şim- di ise Nevyorktan bildirildiğine gö- re Amerikada da öpüşmeğe karşı şiddetli bir mücadele Başlamıştır ve bunun bayrağını Nevyork vilâyeti Buffalo şehri sıhhiye müdürü Fran” cis E. Framozak açınıştır. Eskiden öpücük aleyhine yapılan Propagandalar hep ahlâki sebeplere istinad ettirilirdi; Son zamanlarda i- s€ umumi sıhhat Dakımından öpüş- age önüne gerilmesi istenmekte” ir. Öpüşme hastalığın en büyük ne. Şir ve vasıtasıdır. Salâhiyet sahibi bir doktor bir öpücük esnasında 80.000 mikrop sirayet edebileceğini söylemektedir. İtalyada İsir karı kocanm bile umumi yerlerde öpüşmesi yasak €- dilmiştir. Japonyada ise Tokyo polisinin Fransız hükümeti tarafın- | dan Tokyo şehrine ödünç olarak gönderilen bir heykeli teşhirine mani olması üzerine Fransa clçisi protestoda bulunmak mecburiyeti de kalmıştır. Japon polisi bu heykelin göste « rilmesini niçin menetmiştir? Çün- kü heykeltraş Roden'in “öpme, is minde olan heykelini Japonlar gö- rünce, Japonyaya büsbütün ya * bancr bir âdeti kabul ediverecekle - rinden korkmuşlardır. Japonlar öptsmeyi bakın nasıl tarif ediyorlar. “kirli, hayasız, ayıp, çirkin, zara | fctsiz, ve hastalık neşrine pek müs) sait bir âdet!,, hattâ Japonyada gös“ terilimekte olan Amerikan filmlerin- deki öpüşme sahnelerinin tamamiy- le kesilmesi için ısrar edenler de pek çoktur. ç İşin tuhaf tarafı şudur ki Fran: sız polisi bile Tuillerie ve diğer milli parklarda alenen öpüşmelerin önü- ne geçmek için şiddetli bir mücadele ye başlamıştır. İ cük insan hayatından birkaç dakika” gündengiine çoğalıyor Her öpücük ile hayatımızın bir; kaç dakikasını öldürüyormuşuz! Meşhur Fransız heykeltraş Rodin'in | Tokyoda teşhiri menedilen şaheseri “Ee Bsiser” heykeli Amerikan Buffalo şehri sıhhiye raüdürü doktor Franozak kendisi- ne doktor Klarans gibi çok tanınmış bir ilim adamını zahir bulmuştur. iyor ki: m esi sevgilinizi muhakkak k mecburiyetinde iseniz, bu e kondurunuz ! öpmel t lutfu onun ensesin Dudaktan öpmek şart değil!,, Hele çocukları öpmek meselesi- ne'doktorlar” çok kızmaktadırlar. Ana ve babaların bile sevgilerini öp. mekten başka bir suretle gösterme - lerini istemektedirler, Öpüşmenin ne kadar zararlı ol- duğunu Amerikalı rontgen mütehas. srslarından A. J. Reeves şöyle an- latmaktadır: “Gayet hassas elektrik cihaz. ları vasıtasiyle köşfettim ki her öpü- yı eksiltmektedir.,, DE arman ANGOJU RIR mz e J Kİ e ———————————— xx La İ boğar.., HAPER — AK un postası Günü gününe tarih Mareşal Molteke öldü (Baştarafı 5 ncide) nihayet bulan ve gül, taflan fidan- ları ile süslü, göze pek hoş görünen küçük bir bahçe. Kafeslerin aralığından mis koku” lu yasemin, odamın... içine giriyor, hanımelleri ile asma ise duvarları baştan başa ihata ediyor. Sabah yak Taştımız hafif bir şimal rüzgâr deni zin mücellâ sathma dalgacıklarını ya yar, güneş A: lu tarafından da- ğm zirvelerini altm yaldızlar içinde “Dün mabeyine davet edildim. Bu daire asıl saraydan bir duvarla ayrılmış olup diğer tarafında harem denen ve sultanlar,. cariyeler ve ha- rem ağaları tarafından işgal edilen »#*wm bulunur. Burdan evvelki huzura çıkışım- da delâlet eden Safi efendi azledile- rek yerine Sait bey tayin olunmuş. Birlikte birçok zaman oturduk. Kahve içtik. Dereden tepeden gö- | rüştük. Canım da sıkilmağa başladı. Bereket versin Sait bey balden an- ladı da huzura çıkmak üzere hazır bulunmaklığımı ihtar eyledi. Sarayın deniz cephesindekei pen- cereler hep kafesli (Molteke Beyler beyi sarayından bahsediyor) kafes. içeriden bakan bir adamın görmesi- ne mani olmazsa da dışarıdan baka- nm içerde bir şey görmesine imkân yoktur, Ben öteyi beriyi tetkik ile meşgul iken harem tarafından bir pencere- den Sultan Mamhud başını çıkara. rak yanma çıkmaklığımızı ferman buyurdu. k Dehlizden geçerken bir zenciye- nin kucağında üçüncü efendi hazret | lerini gördük. Sait paşa, kemali te halük ve ihtiramla bebeğin eteğini öptü. Sultan Mahmudun. dairesine gir diğimiz de kendileri. bir koltukta oturmuş, çubuk içiyorlar, ve karşı" larmda mahremi esrar ve yaverleri Mehmet Ali bey ile Rıaz bey elpen- çe divan duruyorlardı.,, | #ktibaslar İspanya harbinde iki tarafın vaziyeti Cumhuriyetçiler müdafaadan kati bir taarruza geçmek üzeredirler Guadalajarada bozguna uğradık” tan ve Pozoblanka mıntakasında da şimal cephesinde mağlüp olduktan sonra İspanyo! asileri ve faşist mü- dahalecileri, daha kolay muvaffaki- yetler arayarak Bilbaoda şimal cep* hesinin şark kısmında bir taarruza geçtiler. .Bu cepheyi seçmelerinin üçtür: 1) Tehdidi Santanderdan Burgo- sa geçirmek istiyorlar. 2) Şimal cephesini tecrit etmek ve bu suretle cumhuriyetçilerin tak viye kıtaatı nakli işini arızaya uğrat mak arzusundadırlar. 3) Merkezde tekrar tekrar mü- vaffakiyetsizliğe uğtamanm acısını başka yerde çıkarmak emelindedir- ler. Hele hücumu birdenbire yaptık- ları için herhalde muvaffak olacak” larını umuyorlar. Bu hücum, cephe- nin küçük bir mmtakasmda tabşit edilmiş hava ve ağır top kuvvetleri ile yapılmıştır . Faşistler, ileri hareketlerinde ev- velâ az çok muvaffak oldular, cum- huriyetçilerin ilk müdafaa hattını zaplettiler. Çünkü hava küvvetleri daha faikti. Fakat cumhuriyettiler, simdi havadan oldukça ehemmiyetli surette takviye edilmişlerdir. Bun. lar merkez cepheden ve ihtiyat kuvvetlerden gelmiştir. Netice iti- barile faşist taarruzu cumhuriyetçi sebebi askerlerin ikinci müdafaa hattında e eee 1 Mayıs Bahar Bayramı günü (göğüslerinizi Türk Maarif Cemiyeti rozetleriyle süsleyiniz. z Memmesızsmsssasmee EEE EEE EE2ŞEZ 3222, Italyada tehlikesi Danunçiyo bir fabrikatöre harp ilan etmişti bir harp atlatıldı! Şair topunu kullanmak üzere iken ibtilâf halledildi İtalyanın meşhur asker şairi Da- nuniçiyo hakkında İngilizce News gazetesi sayanı dikkat bir havadis nakletmektedir. Bu gazete diyor ki: ; “ltalya hükümeti, Garliyo gölü kıyısında inziva halinde yaşıyan ihti- yar “dahi,, nin neşesini kaybettir. memek için hayli gayret sarfediyor. Şair Danunçiyoya, bahçesinde eski bir Destroyerin purvasınt yani yal. nız baş tarafını yarım olarak kur mak müsaadesi verilmiştir. Bu geminin 7,3 luk müteharrik bir topu vardır ki Danunçiyo, bu * nu milli bayram günlerinde: selâm makamında atmaktadır. Son zamanlarda İtalyanın Mi- lâno şehrinde yerleşmiş olan bir A man sanayicisi, Danunçiyo'nun vik lasına karşı kendisine muhteşem bir bina yaptırmış binayı atık pem- beye boyamıştı. Bu pembe bina, manzara üzerinde , berbad bir leke teşkil ediyordu. İtalyan şairi Danunçiyo, derhal Alman sanayicisine bir ültimatom verilmesini uşağina emretmiştir. Bu ültimatom, binanm yirmi dört saat içinde daha mütevazı, göze bat maz bir renge boyanmasını istiyor. du. Alman, Danunçiyonun » talebini rededtmiş, oülümatoma can ve yürekten gülmüştür. Fakat Da nunçiyo'nun, meşhur topu villaya doğru çevirerek eğzersiz yaptığını ve gerek şairin bizzat, gerekse hiz- mettçilerinin cephane taşımağa baş: ladığını görünce iş değişmiştir. Alman sanayici endişe içinde Danunçiyo hemen mahalli polise telefon etmiş ve bir tedbir alınmadığı takdirde Ro* madaki Alman sefaretini vaziyetten haberdar edeceğini ve bu tahkiri bildireceğini söylemiştir. Polis karakolu, oranın müdürü. ne telefon etmiş, o dahi uzun mesa- fe telefoniyle Romadaki dahiliye nezaretine vaziyeti bildirerek tali- mat istemiştir. Bunun üzerine da. hiliye pezareti Süleymani bir hik. mete, villanın, Danunçiyonun ar - alıkonmuştur. Çünkü bu hatta cum huriyetçiler, mükemmel surette tah kim edilmiştir. Son gelen haberlere göre, cum” huriyetçiler Oçandiano civarında mukabil taarruzlar yapıyorlar. Bu- radaki muharebeler çok şiddetli ol olmuştur. Diğer cephelerde vaziyet cumhuriyetçilere müsaittir. Cumhu» riyetçiler, son birkaç gün e içinde Kordva'da Madrit yakınındaki husu si bir ehemmiyeti olan yerlerde, Jarama ve Aravaca kısımlarında ve üniversite şehrinde muvaffakiyetler kazandılar. Bütün bunlar, İspanyol dahili harbının gidişinde görülen tedrici bir dönüm noktasının alâmetleri olarak müşahede ediliyor. Cumhu- riyetçi ordu, - ki şimdi daha kuvvet» li ve nihai zafere itimadı daha artmış bulunmaktadır. Gerek Guadalajara, gerek diğer muharebelerde, yalnız müdafaayı temin değil, aynı za manda düşmana mukabil darbeler vurmak hususunda da o üstünlük göstermiştir. Kordova cephesinde, cumhuriyet çiler, faşistlerin barbın başlang'cm- danberi ellerinde tuttukları yerleri zaptetmişlerdir. Görünüşe bakılırsa, &sas cephelerde, cumhuriyetçilerin faal müdafaadan, kati bir taarruza geçmek zamanı yaklaşıyor. Fakat şimdi, evvelce de olduğu gibi bütün bu işlerdeki kati âmil faşist müdahalesidir. İngiltere Hari- let daireleri bugün de kabalı bulu- ciye nazırı Edenin, İngiltere parlâ- menlosundaki teselli verici tetüinat larile ve İngiliz muhafazakâr mat- buatının ustalıklı alâkasızlığına rağ» men, İspanya işlerine faşistlerin da” ha ziyade karışması tehlikesinin azı” cik olsun azalmadığını, kabul etmek lâzımdır. Bilâkis, martın 22-24 ünde 10,000 İtalyan askerinin Kadiz'e gelmiş olması havadisi teyit edilmi” tir. Diğer taraftan yeni askerlerin de gönderildiğine dair birçok haberler çıkmaktadır. İspanyol halkı, kendi başma mü- dafaa kıtalarını, ezmek kabiliyetine malikse de, müdahale ile edes miyor. Müdahale ise, yalnız İspan- yaya değil, bir kül halinde Avrupa sulhuna karşı bir tehdittir. İspanya- daki mücadele, gittik'e daha büyük bir ölçüde bütün beynelmilel siyasi vaziyeti tayin edecek âmil mevkiine geciyor. Bu hakikat, gayri kabili taksim sulh fikrinin hararetli bir müzahiri sayılamayacak mahafilde bile tak- dir olunmaktadır. İspanyol meselesi, hatta Alman yada Hitler diktatörlüğüne ve İtal- yada Musolini diktatörlüğüne karşı dahili anti faşist mücadelenin de mihveri olmaktadır. Çünkü her iki memlekette de, İspanyol meselesi faşist rejimlere karşı milletin mem- nuniyetsizliğini o uyandırmağa bir muhrik vazifesi görüyor. Hitler ve Musolini, Londra ve Parisi hakikaten mukavemete hazir. haklı görseydi İspanya işinden çeki- lirdi. Bununla beraber, bu hâzırlık belirtinceye kadar, vaziyet gittikçe daha ciddileşecektir. Çünkü İspanyada vukua gelen mağlübiyetler, müdahalecilerin iti. barmı ne kadar imha ederse, onlar vaziyetlerini kurtarmak için bu İs- panyol macerasından © kadar mu. zaffer çıkmağa gavret edeceklerdir, Hitlerin yahut Musolininin, ya hut her ikisinin birden, İspanyol işlerine karşı “bizzat,, alâkalarınm kaybolduğunu söylemek, ya riya dır. Yahut tehlikeli bir “kendini al- zusuna göre boyanması lâzım geldi. ; datış, tır. ği ve fakat masrafın devlet tarafın. dan ödeneceği cevabını vermiştir.,, (Moscow Daily News; siyasi muhabirinin yazısından)