ir Türk ordusu 2000 yedek subay kazandı (Baş tarafı 1 incide) genş âbidenin etrafına çepeçevre sira- andılar, Saat tam ona on kala mektep kumandanı Behzat merasimin başlaya- cağını bildirdi. Bando istiklâl marşını çaldı. Yedek subaylar hep bir ağızdan Bandoya refakat ettiler. Bu sırada dire. ğe bayrak çekildi. Getirilen çelenk âbi- deye kondu. Marştan sonra yedek su- baylar kendi marşlarını söylediler. Sıra söz söylemeye gelmişti. Levazım kısmından Salâhaddin Savcı kendi yaz. dığı bir şiirini okudu. Çok — alkışlanan şiirinde bu genç şöyle diyordu: Ulus bizim buyrultusu yolumuz. Yüreğimiz çelikten; (o demirdendir kolumuz İlerdeyiz ileri! Arkadaşlar ileri Adımız öztürklerin yedek subay erleri ... Yılmıyan Türk oğluyum, namusum. dur ulusum Bayrağıma yan bakan için kurulmuş pusum Cumhuriyeti Kâbe bilerek © selim durdum Çankayada yaşıyor cihanşümul boz- kurdum Bundan sonra ( süvariden Feridun Kurt kürsüye çıkarak Yedek subaylar namına tahassüslerini anlattı. Mektep kumandanı ile yeni çıkan subaylardan Emiri Havra âbide defterini imzaladı. lar, Kumandan bundan sonra kürsüye çıkarak merasimin bittiğini söyledi. A. lay müzikanın çaldığı askeri marşa &- 'drm uydurarak âbideden ayrıldı. 1700 yedek subay geldikleri sert oadımlarla İstiklâl caddesinden geçerek Galatasa- raya indiler. Buradan Kalyoncukullu. ğundan Tarlabaşına dönüp Taksim yo- Tuyla mekteplerine döndüler, Genç zabitler geçtikleri yerlerde biri ken halk tarafımdan coşkun bir surette alkışlanıyorlardı. âbidenin açılışı Yedek subay okulu sabahleyin çok erkenden bu yıl ördüyü katılan gençle tin aileleri tarafından © işgal edilmişti, Bunlar pencereleri, balkonları, salon. ları mektebin ön ve arkasındaki bahçe- leri doldurmuşlardı. Saat onda İstanbul valisi Muhiddin Üstündağ mektebi res- men ziyaret etti. Bunu (Trakya ordu kumandanı general Salih ve ordu mü. fettişi orgeneral Fahreddin, Harp akade misi kumandan: general Ali Fuat, İs tanbul kumandanı general Halis ve bü- tün kumandanlık erkânı harbiyeletinin ziyareti takip etti, Kumandanlar ayrı bir odada, vali ile sivil davetliler mektep müdürlüğü dal. resinde bir müddet misafir edilmişlerdi. Davetlilerin mektep idaresi tarafın- dan izaz edildikleri sırada iki bine yakın yedek subay Taksim âbidesine resmi saygı ve hürmette bulunuyorlardı. Saat tam on birde istiklâl çalınmasile merasime başlandı. Bütün subaylarla sokakları dolduran, Ha:biye nin önünden Pangaltı ve Feriköyüne ka dar bütün yollarr (dolduran dehşetli kalabalığın o müştereken söyledikleri matştan sonra heykelin üzerindeki örtü indirildi. Bunun üzerine mektep müdürü Beh- zat Göker söz alarak tam bir asker to. nile şu nutku söyledi: “Bir asırdan ziyade, orduya çok kuv. vetli ve kahraman subaylar yetiştiren şu tarihi binada, bu yiyğitler ocağında, vatan ve millet uğrunda canlarını feda etmiş, kanlarını akıtmış, on felâketli ve buhranlı zamanlarda Türk varlığınm, Türk istiklâlinin bekasına hizmet etmiş Türk kahramanlığını, Türk adımı bütün dünyaya tanıtmış, yaptıkları kahraman- karla Türk tarihine menkibeler yarat. mış binlerce yiğit ( subaylar, bir çok büyük komutanlar, bir çok büyük şahsi yetler yetişmiştir. o Bunlarm arasında ve en başta Ulu Önderimiz, sevgili baş- buğumuz Atatürk de bulunmaktadır. Atatürk 1901 yılımda subaylık ve 1904 birincikânununda kurmay subay. İrk tahsilini yiğitler ocağı olan bu bina- da ikmal (o etmişlerdir. Ulu ve sevgili başbuğumuz Atatürkün bu binada oku- dukları dershane tarihi bir kiymeti ha. iz bulunduğundan Harbiye okulu tara- fından 9 zamanki haline ifrağ edilmiş” tir, vi marşının Bu dershane ziyaretçilerin görmele. rine hazır bir halde muhafaza edilmek- tedir, Bu tarihi binada yalnız Atatürkün dershanesini canlandırmak kâfi değil- dir. Subaylık tahsilini burada görmüş olan her yerden evvel bu binada anıtın yapılması lâzımdı. Bu anıtı üç ay kadar devamlı çalışmalardan © sonra bugün, yani ulusal bayramlarımızdan biri olan ve Büyük Millet © Meclisinin açıldığı ve iki bine yakm yedek subayın orduya katıldığı hayırlı ve küşat edebiliyoruz. Bu anıtm Türk sa. matkârlarının ve Türk mimarlarının ve mühendislerinin kıymetli mesaileri ile yapılmış olması göğsümüzü iftiharla ka | * . Bu eserin, cenebiler ta- | rafından yapılmış olan diğer anıtlardan daha güzel ve daha muvaffakiyetli ola- rak vücuda getirilmiş olması Türklerin güzel sanatlerdeki muvaffakiyetine bü. |; yük bir örnektir, Türk milleti güzel sanatları ile ne ka- | dar öğünse (yeridir. Küşat © resmini şereflendiren davetlilere, anıtın yapılı şında maddi ve manevi yardımlarda bu. lunan arkadaşlarıma okul namına teşek- kürlerimi sunarken Türk milletini ışıklı adımlarla terakki ve refaha doğru götü- ren Ulu Atamızın uzun ömürlü olması. nı ve daima başımızda bulunmasını di- lerim. Yaşasın Türk milleti, Yaşasın onun Ulu Önderi Atatürk... Mektepte ziyafet ve'diploma merasimi Saat birde, mektepte büyük bir ziya. fet verilmiş ve bunda üç bin kişi hazır bulunmuştur, Saat üçte de diploma tev. zii merasimi yapılacaktır. Çocuk bayramı nasıl kutlulandı İstanbul çocukları her şeyden ev- vel kendilerine ait olan bayramlarını bu sabahtanberi bütün sevinçlerile ve varlıkları ile tes'it etmektedirler. Da. ha sabahın pek erken sâzilerinde şeh. rin sokaklarında en güzel, en cici-el, biselerini giymiş miniminilerin koğuş” tukları, crıldaştıkları, neşeden taş - tıkları görülüyordu. Saat 9 da Fatih meydanını İstanbul mektepleri talebeleri (doldurmuştu. Park ve parkm etrafındaki yollar be- yaz kordelâlarla bir papatya tarlası- na dönmüştü. Saat tam onda burada merasime İs- tiklâl marşı iel başlandı. İtfaiye ban. dosunun çaldığı marşa meydanı dol. duran binlerce minimini seslerinin var kuvvetiyle iştirak ediyordu. Marş alkışlar arasında bitince Fa, tih kaymakamı kürsüye gelerek ço - cuklara hitaben kısa bir nutuk söyle- di. Kaymakam bu nutkunda yavrula, ra bayramlarını tebrik ederek neşe ve saadetler temenni etti. Bu esnada otomobillere binmiş oan diğer küçükler önlerinde itfaiye ban. dosu olduğu halde arkadaşlarınm al, kışları arasında Fatihten hareket et- tiler, Yüz kadar otomobilden terekküp e- den miniminilerin kafilesi öflerinde muzıka bulunduğu halde ilerlerken yer yer alkışlar yükseliyordu. Belediye önline gelindiği zaman a. Jay durdu. Bando çalarken biri kiz ve biri erkek iki küçük Obelediye. ye girdiler. Burada çocukları, vali ve belediye relai Muhiddin Üstündağ na. muna yazı işleri müdürü Necati kabul etti, Küüük Günseli ve Metin güzel bir re veransla yazı işleri müdürünü selâm- ladılar ve Günseli şunu söyledi; “ Bayramınız kutlu olsun, İstan. bulun sevimli valisi Üstündağm da bayramını kutlularız.,, Belediye yazı işelri müdürü buna cevap vererek: “— Bu bayram her seyden evvel sizindir. Onun için biz sizin bayramı. nizi kutlulayalım minimini yavrular. Sizler sevindiğiniz için biz de bugün seviniyoruz ve İşte tatil günü olduğu halde sizlerin melmönizi bekliyordum.,, Alay hareket ediyor Bu eznıda çocuklara gehir ramma şekerler tevzi ediliyordu. Bundan son ra alay esnaf cemiyetleri önünde sil. uğurla bir günde |5 e ep Abdülhak Hâmit Dünya gazeteleri kendinden bahsediyorlar ibe Veys Kaybettiğimiz büyük Şair Abdülhak Hâmitten dünya gazeteleri bahsetmek. tedir. Bu arada İngilterenin en büyük haftalık gazetelerinden “Sunday Refe- ree,,de Hâmidin bir resmi çıkmıştır. “Tür kiyenin Shakespeare'i,, namını venğikle ri Hâmidi daima monoki (o kullanması dolayısile — “Türkiyenin o, monokllu Shakespeare'i,, diye de tavsif etmek. tedirler. İngiliz gazetesi, Hâmidin bir eserin- den parça da neşrederek, onun anlaf&- bildiği kadar tercümesini veriyor. rekli bir alkışla karşılandı ve çocuk- lâra hilaben bir nutuk söylendi ve şe- kerler tevzi edildi, Parti, çocuk Esir, geme kurumu, Halkevi ve vilâyetin zi. yaret edilmesinden sonra slay yoluna devam etti, Eminönü, Köprü ve Karaköy mah. şeri bir manzara arzediyordu. Halk yarının büyüklerine sevgi ve saygı İ- le bakıyor, onları Alkışlarla -tögei, ve teşyi ediyordu. . N Fmdrklda İstânbül “İrümafdanlığı binasına gelindiği zaman nöbetçi za- biti kumandan general Halis namına küçükleri karşıladı ve onların bay . ram tebrikine karşılık olarak şunla. rı söyledi: “— Yarmm cumhuriyet ordusu er. Terini selâmlarım,,, Taksimde Alay Taksim meydanma girerken meydanı dolduran on binlerce kişi al kışlamağa başladı, Taksim meydanı hiçbir yeri boş kalmamak üzere dol Muştu. Ön plânda küçükler ve onla. rın arkalarında gözleri sevinç yaşla. riyle dolu büyükler görülüyordu. Merasim başlayor Abideye Çocuk Esirgeme kurumu. nun ve mekteplerin çelenkleri konul - duktan sonra merasimi çocuk Esirge- me kurumu namına doktor Fethi açtı ve şehir Bandosu istiklâl marşını çal. mâğna başladı. Bu marşı meydanı dol. duran küçükler ve halk tekrar edi « yordu. Bundan sonta evveli Çocuk Esir geme Kurumu namma Muazzez Tah- sin ve müteakiben Beyoğlu Halkevi namma Ekrem Tur birer nutuk söy. Jediler. Bu nutukları Beyoğlu 13 üncü ilkmektep talebelerinden 581 Sadi Özkuzunun çok alkişlanan nutku ta - kip etti. Yine Beyoğlu 13 üncü mektepten 5D1 Mehlika Bayay kürsüye gelerek bugünü veren Atatürke telgraf çekil. mesini teklif etti, Ve avuçlarını patla” tırcasına miniminilerin alkışları ara- sında şu telgraf sureti kabül edildi. “Alatürkümüz; anıtm dibine top. Yandık. Bize biraktığın emaneti du- yağ, bilen, tanıyan bir inanla, sıkı si. Kt tulacağımızı biribirimize tazeledik. Sözümüz özümüzdü: Sizi burada bulsaydık mutlaka et. rafı alacak, kana kana ellerinizden öpecektik. Yüreğimizdeki sıcak sevgimizi bu telgrafımız size ulaştıracaktır.,, Bundan sonra Onuncu Yil marşı söylendi ve küçükler Çocukları Koru ma Cem'yeti müsamerelerine davet € dilerek dağıldılar Meşhur Rus muharriri ilya Eh İspanya Tanmmış Sovyet muharrirlerin den İlya Ehrenburg, İspanyada hükümetçiler tarafında bulun- makta ve oradan Sovyet gaze” telerine (o röpartaj yazmakta” dır. Son defa, asiler tarafmdan esir düşen İtalyan gönüllüleri- le yaptığı mülâkatın bir parça” sı şöyledir: Esirlerden biri bana, ecnebi leji- yonuna kaydolunan İtalyanlara da- ğıtılan talimanamenin bir kopyesini verdi. Talimat, hayli gösterişli bir vesika üzerine yazılmıştır. İlk bakışta bir broşörden ziyade, bir diplomayı andırıyor, muhteviya- tı şöyledir: lar ve faşist İtalyan imparatorluğu- nun ordusuna lâyık olduklarını is- bat edecek yolda hareket etmelidir- ir” ri Bu talimatı yazanlar, “İtalyan,, kelimesini çarpsın diye italik harflerle dizdirmekle kalmamış, ay- ni zamanda altını da çizmişlerdir. Sanki bununla bir üniforma mesele- si mevcut olmadığmı söylemek iste- mişlerdir. Fakat Guadalajara cephe- sindeki taburlarda, üniformalar da» hi, efrat kadar İtalyandır.. Bu tali- matnamede, faşist İtalyan impara- torluğu mümessillerinin, işgal ettiği şehirlerde nasıl hareket edecekleri de yazılıdır. Söyle deniyor: “Unutmayınız ki, milliyetçi İs panyolların arazisindeki ahali, bizim kardeşlerimizdir. Onlara karşı isti- mal edilecek herhangi şiddet, bir suç “Yılmazlar, başa çıkılmazlar, zapt ve teshir edilemezler,, diye anr lan İtalyan taburları, Guadalajarayı almak üzere idiler, Zabitler, askerlere bir barp tür” küsünün yazılı olduğu kâğıtlar da- gıttılar. Yüksek politikanın bir eseri olan bu türkünün kaba taslak bir tercümesi şöyledir: “Bizler, Musolininin sadık muha- am l ş İspanyaya gittiğimiz zaman Bütün kızılları temizleyeceğiz Güzel İspanya Seni bu felâketten kurtaracağız, Mülüzim, bu şarkının söylenme” sini efrada emretti. Bu, mart ayımm 14 üncü günü cereyan etmişti. Mülâzim, askerlere ileri harekete başlamaları emrini verdi. Bunun üzerine sadık muharip ler, güzel İsparyanm bütün servet” lerini unutarak ellerini kaldırdılar. Cumburiyetçiler, bu “başa çıkılmaz ları mağlüp etti. İtalyan, askeri dok- toru, yaralıları bırakarak kaçtı.. Esir edilen 44 İtalyan, cumhuri- yetçilerin yüzüne dostça bir gülüm” seyişle baktılar. Esirlerden biri ba” na şöyle dedi: ğımızı söylediler. Fakat nereye gön- derdiler? Buraya, her tarafından kurşun, bomba ve mermi yağan bu yere gönderdiler, bir tarafta ağır top ler, diğer tarafta makineli tüfekler, ye havadan bomabalar faaliyette.” Hicbir insan oğlu buna karşı dura” maz. Ve nihayet, bütün bunlar ne için?7,, Bu sırada esir, bombalar ve fi” şeklerin nasıl yandığını ellerile işaret etti. Yemekten sonra, kendisi pek memnun görünüyordu. “Bize burada iş bulacaklarını va“ adettiler,, dedi. Dün cumhuriyetciler, 200 İtalyan esiri daha aldılar, Hepsi daima aynı cevapları veriyor, bir çiftlik amelesi şunları söyledi: n a yazdanberi i 23 NİSAN — 1937 — renburg harbinde ördüklerini anlatiyor | Bir müteahhit şunu dedi: “Teşrinievveldenberi | çalışmıyor dum... Bir gemi ateştisi: “Son defa ne tarihte çalıştığını bile batırlayamıyorum,, sözlerini . söyle- Ve bir marangoz: “Bir sene, dört aydır işsiz oldü- ğunu,, anlattı. talyan hükümeti, bir taşla iki kuş vurmağa karar vermiştir.” İs panyayı zaptetmek, hem işsizlikten kurtulmak., (MOSCOW DAİLY NEWS) En güzel vücutlu kız Amerikanın sahne direktörleriiden Dave Goulü restini gördüğünüz Myra Blatton'icin “Amdrika koro kızlari ara, sında en Büzel vücutlu, o demektedir. Bu meşhur direktör, kadın vüğudü baki kmda en büyük solâhiyeti haiz bir mü, tehassis aldüğündan; söylediği sözle- rin doğruluğuna hiçkimse o Amerikada şüphe etmez) İ