18 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

18 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ee, A »e”p mas. . SEBA ei sas sansı. 18 NİSAN — 1937. alışmaktan yorulmuş, hissi vaar sarsılmış olduğum İçin bir müddet dinlenmek üzere İstanbu. lu terketmiştim. Akdeniz sahillerinde küçük bir vilâyet merkezini seçip git. tim. Orasını tercih etmemin sebebi de çocukluk arkadaşım Pertevin ayni $6- hirde yerleşmiş bulunmasıydı, Otelde kaldığım ilk akşam pence. remi açtım. Sükün içinde, manzarayı #eyre daldım. Önümde güzel bir kum- $al sahil vardı. Derken, geç vakit, ses 8iz ve kimsesiz olan bu yerde, bir göl genin denize doğru yürüdüğünü gör. düm. Mehtap ışığı altmda, çıplık bir kadın vileudunun suya girip yıkandı. Bini seziyordum. Mesafe epey uzun olduğu için, gü- zelliği veya çirkinliğini farkedemiyor. dum. Yalnız gayet beyaz ve şişmance olduğunu görüyordum. Kadın, suyun içinde çırpmıyor, yüX meğe çabalıyor, belki de yıkanıyordu. Birkaç dakika sonra geri döndü. Sa hile çıktı. Büktüğü ve başma doladığı saşlarınm uzunluğu dikkatimi celbet. ti. Bu sükün içinde bu hayal, band a- detâ bir peri masalı gibi gelmişti. Da. Yanamadım, yerimden fırladım. Ya - kımdan görmek istiyordum. Dışarı Çi- kıp sahile doğru yürüdüm. Yol, dönemeçliydi. Epey vakit kay. ettim, Kumsala geldiğim zaman kim. sayi bulamadım. Etrafıma nevmit bar kındım. Gözlerimle araştırıyordum. Kumlarm Üstünde eskimiş bir erkek Şapkası gördüm. Ayağımla ittim, Pek hılıpırtı bir halde olduğu anlaşılıyor- du... Demek benim deniz kızım yalnız değildi. Bir erkek de onun yıkanmasi- nı sahilden seyretmiş. (Bu şehrin belediyeciliği mükemmel olduğu için, eski sapka burada gün- lerce kalamazdı.) era er emen almann il İiyetsiz hâdise beni sinirleştirdi. Er. tesi sabah, odamı temizlemeğe gelen hizmetci kadma meseleyi açtım. O, hayretle: — Hayır, beyefendi, olamaz. İmkâ. A: yok, bir kadın, geceyarısı çirçip- lak denize girsin. Bu memlekette vu. kubulmamıştır. Peri işi! O, hakikaten bana hayalet görün- düğüne kanidi. Yüzüme afal afal ba- kıyordu. Fazla ısrar edersem bile bir #ey elde edemiyeceğimi anlıyarak ar. kadaşım Pertevden izahit istemeği düşündüm, Akşam üstü kendisini görmeğe git- tiğim zamlan, ilk sözüm şu oldu: — Memlekette herkesi tanıyorsun. Gecevarısı mehtapta, mayosuz, Çırıl - çiplak suya giren kadınım kim olduğu. nu da bilir misin bakalım? Bu sualim onun müstehzi yüzünde öyle bir değişiklik meydana getirdi ki, unutamam. Evvelâ alaycı alaycı gül dü; sonra manidar tavırlar takmn- rak: — Ya... Ya. Sen de gördün mü?.. demeğe başladı. Hemen cevap verdim: — Demek sen de farkındasın? Sen de onu tanıyorsun ? Kimdir? yanmda. ki erkek kim? | Gördüğüm eski şapkadan bahsettim. Pertevin yüzünde yine müstehzi bir Made hâsıl oldu. Gülmemek için ken. dini zor zaptediyordu. — Erkek mi? erkek mi? . diye ke- keledi, Sovra yine ciddiyetini toplıyarak: — Çök merak ediyorsun, değil mi? - dedi, Arkadaşımın bu hali, dosdoğru ©e- Yap vermeyisi beni asabileştirmisti. Omuzlarımı silktim. O. tekrar bana bakarak: eği Neye »s çıkartmıyorsun ? Merak ediyorsun, belli... Hakkım da ver. Evet, deniz kızını tanıyorum. Hem de Sana Onu yakmda tanıtırım, Fakat o zamana kadar bana bir gey sorma... Yalnız onun hakkmda hayal kurma- “a müsaade ediyorum. Bilsbüttin #inirlenmistim, ters ters: — Müsaadene teşekkür ederim. İs. ifade etmiyeceğime emin ol Hatifçe tebesslim etti, Onun bu mu- üşündür- ammalı hali beni günelrce düşün. dü. Beynimde bin bir hayal kuruyor. 4 bir türlü geceleri pencerenin ö erir alamadım. Ay ısığı azalmağı başladıktan birkaç gün sone orta. gm karanlıkları içinde sahilde bir vü cudun kamıldadığını hisseder gibi ol- dum. Hemen koştum. Fakat yine bir ye sonra Pertev bana vakit, kendisine iadeli ziyarete geldiği ? ii gey açmamağa karar yermiştim.. öyle sordu: gi e ei denir kısmı gördü mü? Tâkayt bir edayla: — Hayır! . deği Kahkahayla güldü. ri — Güya sana vız gevy NU i eker meri vabalama... Merak tan geli oluyorsun» Du? sana ek diş vereyim. müddet zarfında ben ona iki kere raşlağım. Hatti konuş- ' ik, eğer istersen cumarte. pr ii dl göl Cumartesi diyo si Sakla günlerde ona raslama- rum. ihtimali vardır. Emi, s: Re nta edebilirim, ni iade gittikten sonra bir an icabet etmemeye İçim. , Fakat gün yaklaş- da artıyordu. Dayana. “tmeliyim Ki her vakit- itiraf etmeliyim * nden siya timamla giyinir. Pertevi yaz! © ken buldum. O ban gelmiyecek bir musa setmedi, İnkisarım! DüYÜK bir gay - retle ondan gizlemeye gli den bundan kogugtuk- AKSA pe taya doğru arksdışım bahçede ei mpamaıag teklif esti Çıktık; ha vw sera ug ru rer elik vee geçe kiğğe se yok gibiydi. Arada sırada, ÖKÜZ â. rabaları, gasırdaya gucurdaya geçi - yordu. Yahut da atlı köylüler. Bir. denbire Pertev bna: ,var mı? - diye sordu. uzattım. ei tesekkür ederim. Ben iç- mem, yalnız ikram edeceksin. Afa) afal etrafıma bakındım. Bu esnad. yolda, uzaktan bir dilen ci kadın görünmüştü. Omuzunda bir cuval taşıyordu. Ayakları çıplak, ete. ; a pAYCE, üstünde eskimiş bir EE? ası, basında #oluk bir er. ,. Vaktiyle sarr olan, şira- topuzlu saçları... b ar nde para çantama uzat - halde İÜ teka bir sey kabül etmez. ve insandan baş” benziyen mahlük yanımır ka her BEİ mltncik Fsladi: ge ol. — Sigara versene, âYy0l- ve gayet nazikâne, yüksek sesle, kadma itaben: ri hanım, nasılsınız? Kadın, terbiyeli terbiyeli cevap ver. e iyiyim efendim... Teşekkür ede. SY iğndide durmuştu. Fani o” daklariyle uzun uzun Pa uni dişlerin! güslerdi. vaki (Devamı var) Nakleden: Hatice Süreyya e m — RIKAN BiLDİR | | UN KARSIKI PEN- KURŞ . ATILOİ... AM ÇENEDE ON SOLOSU N MEK İSTİ YOR- U ACABA: BUNDA sacayak Çelik yüreğin maceraları Cemal 1922 yılı 18 nisan günü İ5 sene evvel buzün, Bahaeddin Şekir ile Cemal Azmi Berlinde öldürüldüler. .. . Bahaeddin Şakir askeri Tibbıye- den yüz başılıkla çıkmış, Meşruti- yetten evvel Yusuf İzzettinnin hu - susi doktorluğunda bulunmuş, Meş- müderris muavinliğinde, sonra mür- hastahanelerinde staj görmüştü: Meş rutiyetten sonra fakültede adli Teb müderrisi muavinliğinde, sonra mü- derrisliğinde bulunmuş, Morg mir dürlüğü, Tababeti adliye reisliği Yap- mıştı. Balkan harbinde Edirne Hi- lâliahmer hastahanesi baş doktorlu- ğunu yaparken Edirnenin sukutu ü- zerine Bulgarlara esir düşmüş, Bak kan harbinden sonra da İttihat ve Terakki merkez umumi özalığına geçmişti, e Cemal Azmi İttihat ve Terakki. ye intisap emişti. Trabzon valiliğini yapmıştı. 12ö8de Elâzizde doğ- muş, Mülkiyeyi bitirdikten sonra maiyet memurluklarında, kayma- kamlıklarda bulunmuş, mutasarrıf olmuş, Trabzon valiliğine umumi harpten evvel tayin edilmişti. İl 1334 de Berline kaçan Cemal Azmi orada bir tütüncü dükkânı a çarak ticarete başlamıştı. NASIL ÖLDÜRÜLDÜLER? Cemal Azmi Bey paskalyenin i kinci pazartesi günü bir yıl dönümü münasebetiyle Bahaeddin Şekirle Talât Paşanın karısını ziyafete davet etmişti. Neşe içinde geçen ziyafetten son- ra hep birlikte evlerine dönüyorlar. dı. Şarlotedberg'de Ohland soka- ğına giriyorlardı. Karanlık bir köşe. den iki kişi fırladı. Biri sağa biri aola giderken bir üçüncüsü süratle Talât Paşanin karısının üzerine yü” rüdü ve tabancayı göğsüne dayaya- rak: — Kımıldama yoksa öldürürüm. Diye bağırdı. Yabancı bu sözü söyledikten son- ra Talât Paşanm karısmı bütün kuvveti ile sarsarak yere yıktı. İşte tam bu esnada iki el silâh patladı. Bir vücut yere yıkıldı. Bu, Cemal Azmi idi. Hiçbir harekette bulunmadan cansız düşmüştü. Bahaeddin Şakir üç adım ilerle dikten sonra yere yikiİmiştr. Kadınlar bağrışıyorlardı. — Kaçıyor. tutunuz. . — Vurdular, öldürdüler. Katillerden ikisi Lüdvik kirhe s0 kağma, üçüncüsü Şapr sokağına saparak uzaklaşırken, bunların kaç- malarını temin için başka yerlerden devamlı surette ateş ediliyordu. Yazan : Niyazi Anmet 15 sene evvel Bahaeddin Şakir ile bugün Azmi öldürüldüler Talat Paşanın karısının üzerine yürüdü, tabancayı göğsüne dayad: “Kırmıldama yol:sa..,, diye bağırlıkten sonra vere yıktı. Tam o ein mm mama amaaa Bir meyhaneci, kajanlardan bi- rini yakalamak istedi. Fakat üzeri- ne ateş edilmekte olduğunu görünce canınt kurtarmaktan başka bir şey yapamadı. Kurşunlardan biri enseden girip kaburga kemiğine saplanmış, ötekisi kulaktan, girip sağ gözden çıkmıştı. Alman polisi vaka yerine geldi ği vakit iş işten geçmişti. “İkinci gün sokaklara yapıştırılan ilânlarda ka tillerin izini bulanlara 50.000 Mark mükâfat verileceği ilân ediliyordu. HABER AKSAM POSTASI DARE EVİ Istanbul : Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbol 214 Telgraf agresi : istanbul MABER 10479 telotonu Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbacsı En büyük yılan balığı Singapur balıkçıları on iki metre w. zunluğunda ve bir buçuk metre genişli- ğinde bir yılan balığı tutmuşlar ve bü nu hayvanlar müzesine (o vermişlerdir. Bu balık şimdiye kadar (o tutulan yılan balıklarınm en büyüğüdür. ALO, ORASI POLiS MERKEZi) BEN ÇELİK YÜREK CİM... SARı IRMAK OTELİNDE BİR. ÇİNLi VURULDU... BENİ ARARSANIZ EVIMDE BULA BİLİRSİNİZ...

Bu sayıdan diğer sayfalar: