— Hırsızlık maznunu polis memuru mahkemede Sokakta tesadüf ettiği bir sarhoşu soyduğn iddiasına karşı “ Sarhoştum, ne yaptığımı bilmiyorum !,, diyor Dün, ikinci ceza mahkemesinde şim- diye kadar emsaline tesadüf edilmemiş bir hâdisenin duruşmasına başlanmış. tır. Hâdisenin suçlusu Kenan isminde bir polis memurudur. Halkın emniyeti- ni korumağa memur olan (bu polisin mazsyn bulunduğu suçu da bir sarhoşu maçka yangın yerinde soymak ve sonra sokağa bırakmaktır. Dünkü duruşmada evvelâ soyguncu- luk büdisesinin başlangıcın: teşkil eder otomobilin şoförü Rauf şahit (olarak | dinlenmiştir, Rauf şöyle anlatmıştır: “— Geceydi, saat 23 sularında... Yağ mür, şakır şakır yağıyordu. . Müşteri bulmak maksadile otomobilimle Beyoğ. luna çıktım. Taksim civarında Bekâr sokağı yanında yavaşlamıştım, ki “Çağ- layan,, barından çıkan bir adam, zik zurna sarhoş bir halde, yalpa vura vura kaldırımda yürümeğe çabaladığını gör. düm. Fakat, fazla yürüyemedi, muvaze- nesini kaybederek, yere Müştü. O aralik karşıdan bir polis geldi. Bana eliyle £ şaret ederek, otomobilimi (o durdurdu. Koluna girerek sarhoşu yerden kaldır. dı, otomobile soktu ve kendisi de bine- rek, bana “Çek?, dedi. © Ben, sarhoşu Taksim merkezine götürecek (sandım. Fakat, merkezin bulunduğu sokağın ba- şına gelince, “Çek, çek!,, diyerek mey. dan istikametini gösterdi. e Oradan da "Ayazpaşa yoluna sapmaklığımı o İşaret etti, Ayazpaşa derken (o Gümüşsuyuna, Gümüşsuyu derken Dolmabahçeye, Dol mabahçe derken Beşiktaşa vardık. Ben, zahir sarhoşu Beşiktaş merkezine götü- recek zannetmiştim. Fakat, gene aldan- mışım. Beşiktaşa varınca da Akaretler okuşunu göstererek “Çek!, dedi ““Bofis, İçeride, sızmış olan | sarhoşun yanında oturuyordu. Bu sırada onun ceplerini yokladığını gördüm. Cepleri- nin birinden kırmızı kaplı hüviyet cüz. danımı çıkardığını, açıp Tesme ve yazı” lara baktığını seçtim. O ara “Kadıköy- Jüymüş, adı da Kemalmiş!,, dedi. Hüvi. yet cüzdanımı tekrar yerine (koyarak sarhoşun saatini çıkarıp eline aldı. Valide çeşmesinde Vişnezade mahal- lesine gelince, polis, etrafına bakınarak bana “Dur!,, diye seslendi. Otomobili durdurdum. Polis, kapıyı açtı, indi, »- zan sarhoşu da kolları arasına (alarak dışarıya çıkardı, o tenha yerde bir ke. mara doğru sürükledi ve orada brraktı, Ben, hayretle bakıyordum, polis tek- zar otomobile dönünce, “orada bıraka- cak mıyız?,, dedim, “evet!,, dedi ve bir küfür savurdu. Ben, bunun (üzerine “yağmur şakır şakır yağıyor. Gece, bu havada kaldırım üstünde (Oyağmür ve Tutubet iliklerine işler, hastalanır. Bari paltosunu üstüne (o Örtelim!,, deyince, “hayır, lüzum yok!,, diyerek bir ayağile otomobile bastı ve avucundaki beş Jira. Yı bona uzatarak Üzerinde on lira var- mış. Yar: yarıya paylaşalım. Beşi senin, beşi benim!,, deyince, ben (o afalladım. Önce almak istemedim, fakat bir tered- düt devresi'de geçirdim. Çünkü, eğer almâz da onun suçuna iştirak etmiş görünmezsem, benim ken. disini ihbar edeceğimi çakar, “Ele vere- ceki, diye kuşkuya © düşer ve vaziyeti tersine çevirerek, suçu bana yükletir- di. Şahidi, isbatı yök ki? o Kendisi me. mür! Beni hemen çalyaka bir merkeze götürür de, “Yolda müşterisini söyar- ken yakaladım!,, derse aksini nasrl isbat edebilirim ben? Suç, bütün o ağırlığile benim omuzlarıma yüklenir, altında ben ezilirim! Ondan dolayı ses çıkarmıya- rak cazı olmuş göründüm, beş lirayı al, dım. Bana şapkayı © vermeği de teklif ettiyse de, bunu reddettim. Bunun üze- rine, gerek şapkayı, gerek paltoyu ken- dişine alıkoydu, otomobil ile Nişantaşı noktasına yaklaştığımız zaman, kendisi indi, şapkayı eline akp paltoyu da kolu. na alarak, uzaklaştı, gece (o karanlığına karıştı. Ben, derhal otomobili Taksime sür- düm. Saat 24 de, Taksim merkezine mü tettiğim numarasını o bildirdim, bana verdiği beş lirayı da teslim ettim Nu- mara araştırılarak, o pilisin (Pangaltı merkezi mürettebatmdan Kenan oldu- ğu anlaşıldı. Biraz sonra, kendisi mer. keze getirildi, benimle yüzleştirildi. O- rada da, burada söylediklerimi söyle- dim. Kendisi inkâr etti. Sonta © evinde yapılan araştırmada, otomobildeki sar. hoşun saatile paltosu ve şapkâkı bulun- MUŞ! Maznun ne diyor? Bundan sonra şimdi polislikten alâ- kası kesilmiş olan Kenanın dinlenmesi. ne başlanmıştır. Kenan demiştir ki: “— Ben, o gece mezundum. Biraz iç- miştim. Her zaman içmediğimden, içki bana dokunmuş, başıma vurmuştu. Me- zun olmaklığıma rağmen, sarhoş bir bal de yerde yatan, temiz, pak giyinmiş bir adamı © balde bırakmağa gönlüm razı olmadı. Kendisine “hasbeliusaniye,, mu övenet etmeği düşündüm. O maksatla otomebile koyup evine götürmek iste- dim, Sarhoş olmaklığıma rağmen, yolda böyle şeyler yaptığımı zannetmiyorum. Herhalde doğru Odeğildir. Bu şoför, “hasbelvarife,, bana garandır, Ondan ö- türü böyle bir suç isnat ediyor),, Kenan, kendisinin Taksim msıkezine çağrılınca, orada muayenesini istediğini fakat . her nedense - muayeneye sev- kedilmediğini ilâve etti.,, Eski ifadesi Beşiktaş sulh cezadaki sorguda ver- diği ifade okundu. Orada da başka tür- lü cevaplar vererek, “Sarhoşu yol kena. rına şoför indirdi. Ben, gece yarısı bü- nün evini aramakla (o uğraşamam, diye Ben de, paltopu ile,, şapkasını başkasi çalmasın diye eve götürdüm. Saat de paltonun cebindeymiş. Ertesi sabah mer keze götürecektim. Nitekim, geceyarısı merkezde de bu ciheti böylece izah et- miştim. Hattâ şoförden (ayrılırken de kendisine numaram: verip palto ile şap- kanın emaneten tarafımdan alındığını icabında söylemesini tenbih etmiştim! yollu müdafaaya girişmişti. Yüzleştirme Şoför Rauf, tekrar çağrıldı ve sabık polis Kenanla | yüzleştirildi. Şoför, bi polise hiç garazı olmadığını, hattâ ev- veklen hiç tanımadığını İleri sürdü, “sarhoş olduğunu da anlamağır»!,, diye rek iladesinde ısrar etti, Taksim merkezi (o mürettebatından 1068 numaralı Sabri, ikinci şahit olarak Ginlenilendi. O gece, saat yirmi dörtte şolörün müracaatını, tamamile ifadesine uygun olarak anlatıp, sarhoş (olmıyan hattâ saat yirmi dörtte (o Nişantaşında devralacağı nokta nöbetini biraz geci- kişle devraldığı öğrenilen polis Kenanın telefon muhaveresi neticesinde, ihbar. dan yirmi dakika sonra Taksim merke- zine getirilip şoförle yüzleştirdiğini, polis Kenan Ravfa, “yizüme iyi bak, dikkat et! benzetiyorsun o polis Oben değilim!,, dediğini, fakat o şoförün teş- histe ısrarla durduğunu söylemiş ve şöy le devam etmiştir: “— Zaten Rauf, polisin (o mumarasını verirken, eşkâlini de tarif etmiş ve bu arada biraz “peltekimsi,, konuştuğunu. da tasrih etmişti. Bu o noktalarıdanda, teşhis uygun görüldü ve ben, 6 zamanki meslektaşımı emniyet müdürlüğüne gö- tündüm! Davacı Kemal de, o gece şofö- rün tarif ettiği yerde bulundu!, Kenan, sadece bu şahidin — ifadesini de kabul etmediğini söylemekle iktifa etmiştir. Tevfik Sağanak, Necip Akin i. simli polislerin, şahitlik için | tebligata rağmen gelmedikleri anlaşılarak, kendi lerinin birer lira para cezasile (oihzaten celpleri kararlaştırılmış ve o durüşma- nın devamı, hazirana kalmıştır. Davacı Kemal, dün divâcı (o yerine gelmemişti. O gece ifade vermemiş, son m | HABER — ln pe Bugün Türk Sinemasında Bugün SAKARYA sine Kaynana katili bir köylü Kadını bir kaç yumrukta öldürmüş Küçükçekmeceye tabi Firuz köyünde estark bir ölüm vakası olmuş, adliye işe | el koymuştur, İddiaya: göre ölümün sebebi bir kay. nana damat kavgasıdır. Bu #Syün sakin lerinden Ramazan evvelki gün kaynana sının — eskiden Ramazanı adliyeye ka. dar sürükliyen — bir kavgayı tekrarla- maşından sinirlenmiş, kadının o üştüne yürüyerek ona birkaç muşta vurmuştur. Vücudu pek de çenesi kadar (o kuvvetli olmayan ihtiyar kaynana bundan bayıl. muş ve biraz sonra ölmüştür. Müâdise yerine giden Bakırköy jandar mâ kumandanı ve müddeiumumi cesedi morga nakletmek lüzumunu görmüşler- dir... Bir sabıkalının sarhoşluğu Kendisine neler kazandırır ? Sabıkalılardan çamur Şevket dün sa- at 15,30 da yani güpegündüz fitil gibi bir halde Balık pazarında Nişanın kah- vesine gelmiş ve çamurlaşmağa başla. mıştır. Bir aralık işi azıtan Şevket bir mâsanın mermerini dç kırmca polis ye tişmiş ve Şevket Karakola sevkedilmiş- tir, Karakolda Şevketin üzerinden şunlar çıkmıştır: İki bıçak, iki kadeh ve bir de kahve Cincanı, “B. Veysi Kâmil öldü Arkadaşımız Suat Derviş ile kar. deşleri Hamiyet Derviş ve Ruhi Der. vişin dayıları Bay Veysi Kümil Çam. Nieadaki köşkünde vefat etmişlir. Ga- latasarayın ve Millkiyenin çok eski mezunlarından olan Bay Veysi elli seneyi mülecaviz bir zaman devlet hizmetinde bulunmuş vatansever, ne. ih ve kibar bir zattır. Umumi harp yıllarında Suriye gümrük nazırlıkla- rında bulunmuş ve on yıl önce en son memuriyeti olan İstanbul gümrük mu- hafaza müdürlüğünden ehekli kadro. ya nakledilmişti. Birkaç lisana asina bir eski edip olan Bay Veysi Kâmili kaybeden ai, İesins ve arkadaşlarının azabına işti. ra da gece olan, bitenlerin hiç mi hiç | rak ederiz. racaatla hâdiseyi anlattım, pelisin zap. | farkında olmadığını söylemiş! Vi, v Mez Gi satn ilk Golle ii Ye — Allah rahmet eylesin — AŞk şarkısı Bugün AAA adina arada Orduda motörlü vasıtalar (Baş tarafı 1 incide) geçireceğim. Çarsamba veya. pergem- beye kadar burada Kalarak başvekil. le birlikte Ankaraya döneceğim. Askeri şüranın bu defaki toplantısı bir ay devam etti. Çok ehemmiyetli işler çıkarıldı. Bu arada Millet Mecli, sine verilecek kanun lüyihaları da vardır, Bunun arasnda memlekete şamil olacak, asker ve sivil bütün yurddaşları alâkadar edecek bir hava kumandanlığı teşkiline dair hazırlan. mış bulunan lâyihayı işaret etmek is- terira, Kurulacak oan bu kumandan. Uğın geniş se'âhiyetleri olacaktır. Bundan baska memleketimizde bârp İstrisinin ve bilhassa tayyare fab. rikalarımın tevsi ve inkişafını temin & decek bazı kanun projeleri de hazır Janmıştır. Ordumuzda motörlü vasıtaları go- ğaltmak için bazı ciddi teşebbüsleri. miz ve kararlarımiz vardır. Bunları sırayla kuvveden fiile çıkarmaktayız. Gölcük tersane plânları hazırlanmış” tır. İnşasma geçmek için muayyen müesseselerle görüşmelere devam 0 - lanmaktadır. Yeni MW Müdafaa bütçesi geçen yılınkinden biraz fazisdir. Bir mik tar da tehsisat verilecektir; Dohahmanin takviyesi için yapılan siparişlerimiz zamanımda teslim olun. mak Üzere, muamele tabii seyrini ta- kip etmektedir. Harp malülleri için tetkikler yap- lırdık. Bu tetkikler ilerlemiştir. Bir karar verilectktir. Eski kanunla teka. üt olmuş salli mücadelede hizmet et- mişler hakkında da bazı teklifler var- dır, eni Milâno operasının meşhur tenoru Zamanımızın en tatlı sesli mugannisi Dünyanın ikinci karuzosu Muazzam musiki filminde Verdi, Puccini, Giodanonun en güzel operalarını, Napoliten serenatlarmı tagahni edecektir. mmm paul Horbiger - Karola Hohn- Fita Benkhoff saat 11 de tenzilâtlı matine masında — Casusların öldürürcesine mücadelelerini. Karanlık bayatlarm... Cüretlerini Feci aşkla ZEHİRLİ SEVDA emsalsiz filminde göreceksiniz. Bu alâkabahş filmi yaratanlar: * © JÜLES BERRY . RENE ST. CYR - PİERRE RENOİR Bugün saat 11 de tenzilâtlı fiyatlarla metine İlkbahar neşesini yarın akşamdan itibaren SAKARYA Sinemasının VİYANA SEVDALARI Operet filminde hissedeceksiniz. Bu emsalsiz neşe filmini Yaratanlar: MAGDA SCHNEİDER - WOLF ALBACH RETTY - Georg Alexander ve Leo Slezak göstereceği Viyana operetlerinin en cazibi, en güzel ve en sevimlisi Pi e m pe i Çağlayan HER AKŞAM Müstesna Saz heyeti refakatile Bayan Muallâ S. Atila Türk raks heyeti yeni numaralarile Telefon: i Balkan anlaşması Şadinin dünkü temsili Alessandro Ziliani İL Kİ ekmekle SUMER sinemasında 2 filmden mürekkep haftanm en güzel programını görünüz. | CASUS PENÇESİNDE | Amerika harbine ait hissi ve müessir tarihi bir safhayı musavver Fransızca sözlü alâkabahş bir film. Baş rollerde: i JOHN BOLES - VALLACE BEERY . BARBARA STANVİCK İ ÖPÜŞMEDEN YATILMAZ LLAN HEİD — İVAN PETROVİCH tarafından büyük operet. İlâveten: Yeni Fox Jurnal — Bugün 11 de tenzilâtlı matine. ! 40335 ... Hariciye nazırları Bükreşte bir içtima yapacaklar 10 Mayısa raslıyan Romanya müli bayramı şenliklerine iştirak için ha. riciye vekili Tevfik Rüştü Aras, Yu- goslavya büşvekil ve hariciye namıri Stoyadinöviç ve Yunanistan başveki. | li ve hariciya nazırı Metaksasın Bük- | reşi ziyaret edecekleri haber verilmek» tedir. Dört Balkan hariciye nazırı bu fır. satten istifade ederek Balkan anlaş - masını alâkadar eden muhtelif mese. leleri de gözden geçireceklerdir. Pa MR an an vin m | ai İİ Dabiliye Vekilinin Meciisteki nutku | Ankara 17 (A.A) < Kamulayın dünkü toplantısında, ecnabilerin o memleketimizde sayabal ve ikametlerine sit kanuna müzeyyel kanun İâylhasının heyeti umümiyesi üzerin de geçen müzakere ssnasmda bazı hatipler taralından ileri sürülen mütalcalara o karşi İçişleri bakımı ve Parti genel sekreteri Şükrü Kaya taralından verilen izahatın, ecnetilerin yeni kanunla tABI tutulacakları mükellefiyet Jere ait kismi Meclis o zakrilsrma nazaran gu suretle tashih edilir: “Vatandaşlar en ağır ve pahalı bir vergi, kan vergisi vermektedirler. Her yerde ecne | bitlerin de hir miktar fergi vermeleri beynel milel katı) edilmiş bir kaidedir. Memleketi mizde oturan ve yaştyan o ecnetilerder bir miktar vergi almamız, yaptığımız ikamet mukavelelerine ve milletlerarast usullere İN mamile muvafıktır.., Sanatkâr Şadi 12 senelik bir ayrı. | lıktan sonra dün aksam Fransız tiyat- | rosunda Yeşilay menfaatine sahneye çıkmıştır. Şadiyi bir kere daha olsun | (Sekizinci) nin (Habib Neccar) mda görebilmek için dün akşam - Fransız Tiyatrosunu dolduranlar onun yük- | sek sanatına hayran olarak tiyatro . dan ayrılmışlardır.