ey a VON 94 sruysoy Fursaz vp vpung Jg£j srğıadek OPS pp “TPISİ EŞİ Aİ SOŞOPFUŞ OYGOŞMUYON pr <A 04 zi ğvomsusğu öpuLozn Miysas ng Op BIAp övya)g “YuoM © uvpungg aypoygouoşapi paofayyosyur Hoşa$ duysoyru sopkrağ. rşeaz Uğg “NIDLOA Ujed J)G add özpE opzyunsaop U0ö0D) A O a — pay vi AÇYAZ Tddüçi O — EİN AP YOO Miş — ATP Eğ EŞEN AY İZA AP yapp 14008 aytaç oz) Op MU *UYAS İV “uaşaryala 495) OP 16581 ğuzumuo SEK) Us) “agargo$ UOZNE 151 Soyymuyoag o yo PU z1uysoy ızyuyusai yudA güzün 07500 W5OA “Wgg0Ö U28)p2 EŞ SIZAN yaf paz oyy apuoaljan yan 454 daşpfeos5 4341 yy 7908 soygmmsok6 yp nu wzyaşk oyy “Mozaaşuld oşsad 3p 793) VZ “anş yp io la pin 06 MOYPOMSŞUŞD SUT *aL Wp uye pun şyağ uayopgunsuma #vdJ ölüy *mopussağme yonu şer doyUAŞ0AD TT b Mİ “sea s40DA EE sop yöng sup 164 se — | sup 364 Yong Make — “Bap 890p AYLA GOP YY RI — İEP 154 SIYYA Woo — SAZNZ 817P UPOGYNA Op ae) se — gep şer Uapoggnu Çeyiz) wss04) — Buşs Sym 9 — Gas 0 — “odan OP 451 sed — sep 351 DAA — AGAR 4OŞDA 40 — AS do — a Barba Roja ha-| ve çılgın gibi; iş! P, bağırarak kamasını çekmişti. Mağ, Fakiibne saldıracak vakit bula! kısa bir kamaya karşı u.| mukabeleye tenezzül etmi. Yan kaleme sol elin, Mi. r sol eline geçirmiş Yaptanye 1 Batha Rojanm © bileğine arda kali Üzerine inen kamalı kol, Mürap “iğ > Barba Rojanm yüzün. elik koş, İhşet olundu. Rakibinin ayond, Onun bileğini kırarcasna 5r- telini hı, Pardayan, dudaklarında müs- Müthiy tesebbüm vardı . Etrafta bu Tünd, arm seyredenlerin yüzle- mi Ve korku okunuyordu. Jânın kamayı kavramış olan —- e dye yavaş çözüldü ve ka. i Yan, dev adamın bileğini iyice a doğru büktü. Öyle ki e ya hayret Bİ darda yerinde mıhlanmış tv, rim memuruna doğru it. 4; ONU İşaret ederek emir ver- Ataş ea ümitsizlik içinde son bir e bbüsüinde bulundu. ek Du defa hiddetle bağırdı: Aş a le bağırdı: Se Yoksa kemiklerini kırarım. iş Ytariy Satırdı ve bunu o mütcakip Vb bir inilti bu tehdidin boşuna ol hi yaaftakilere gösterdi. Ve Bar. ve Vray, Üzünde elem,istırap've makcu herkesin, dehşet nazarları ara- *, ğ üzerinden atladı. belki ömründe ilk defa o- İZLULA -öenlrey öleşinunyo SÖYANL, örtuyeze£ upığuğu 04 zum “1040 179p aog Toyopun9 Nİ E1UO8 UYIpUNİŞ Lrepung “(ouşmy) oreo *(yficafas) anaayıe “(94/) yoz “(uaglivg) :uogNa 1ag1s “(uoygşi) susun gap oyuk ap 151 WS (8) — 'spury zap pXUO dop 1 1Y4a471Ssumd YONVK'UY orum nz usuçyoğ Jopuçy TaTASTAA (OT) — wepupu OyuR, dp 91100) aa (8) — *sfayuO sap pUYH Op Yoyonp “(uogygaö) suya “(1915) gif EH Cima) UM CAL (görüş) ZA TE Cğuyust ) zussoy (AMEL) ZMO veye SE gr “UaryaldA ETdNA00 YEZLZOS ME 9 ng 3A yerdeki yvuağnu0)) opuazı Usal SA 9 14&1sudd VONYMK'UV (gölün) gum (404) TEM Ciwisu) öuzesoy 42JdeAn39 949 3J90jens Giyisi) sem “ MtlaAgİ öpaayTEST BÖYLE TUZ ppyny apzojaadu ulu “o an İNPAİ Tepey osr0p na “4403 erojung (punğ — laruk, &cımada, onu dönmeğe ve sksi istikamete de at.amağa mecbur etti, Yüzleri kralın kapısına odoğrudön. müştü. Kan ter içinde kalmış ve gözleri dışarıya firlamırş olan Barba Roja, ba- yılmak üzereydi. © zaman Pardayan onun kolunu br- raktı ve gol eliyle sakalma © yapışarak başını çevirmeğe bile lüzum görmeden kralın kapısına doğru sürükledi. İkinci Filip vaktinde davranıp geriye doğru çe kilmeseydi. Pardayanın bir tekme ile aç tığı kapı bütün hızıyla suratına inecekti. Pardayan herkesin görmesi için kapı. yı açtk bıraktı ve Barba Rojayı kralm ayakları önüne yıkarak salin bir sesle: — Sir, dedi, bir daha bu adamı dadr- sız dışarıya çıkarmayın, çünkü bana gene fena oyunlar oynamak İsterse sa- kalının kıllarını teker (teker yolmak mecburiyetinde kalacağım. Ve siz de takdir edersiniz ki bu hiç de güzel ol. mıyacaktır... Çünkü herkes onu (köse zannedecek.. Pardayan bunları söylödikten sonra, acele etmeğe lüzum (görmeden ve be- yinlerinden vurulmuş gibi hareketsiz du ran saray halkıni alev saçan gözlerile süzerek dışarıya çıktı. O zaman, bir ses, hayretinden dona kalan Filipin kulağına şöyle fısıldadı; — Size yanlış hareket ettiğinizi söy- lemiştim Sir!,,.Şimdi işi bana (o bıraka. çak mısınız? Kızgıplıktan sesi titriyen kral cevap verdi: — Hakkın varmış mözyö engizitör... gidin ve nasıl isterseniz öyle (hareket edin. Ve hayretle karışık bir takdirle ilâve etti: — Fakat ne müthiş bir adam!.. Zaval k Barba Rojayı bir tek koluyla bakın ne hale getirdi. hizmetçi içeri girmek kapı ALMANCA DERSLERİ Ezberlenecek kelimeler Das Dienstmüâdchen, - (das dinsmedhen) kız, hizmetçi kızlar, stehen: (ştehen) — ayakta durmak steht: (ştöt) — ayakta duruyor aufgestandeon ölfnet: (öfnet) — açıyor die Tür, sen Wisst ecintreten: (aymtreten) seine Neffen seiner Neffen seinen Neffen seine Neffen topların, toplara, toplarmı ihre Kinder TL. seiner Bâlle (o ihrer Kinder TI. seinen Böllen ihren Kindern IV. seline Bölle (oihre Kinder ALMANCA DERSLERİ B) nin manaları: çocukları... ilâh... C) nin manaları: A) bm manaları: topları, Yeğenleri.. ilâh, 5 8 i MA »ORTLIYAN ——— main bulamadığı için Pardayanı (adım adın: takip etmekle iktifa ediyordu. Herkes, bir şeyler olacağını anlamıştı. Fakat ne? Bunu kimse bilemiyordu. Buna rağmen herkes bunu görmek istiyordu. Herkes dikkatle Barba Rojanm göstereceği te- mâşayı görmeğe hazırlanıyordu. Pardayan, herkesin kendisine baktı. ğını görmekle beraber hiç bozmadı ve kapıya doğru yollandı. Kapının önünde duran muhafız, Bar- ba Rojanın bir İşareti Üzerine bir adım ilerledi ve gayet nazik bir sesle: — Senyör, buradan geçmek memnu- dur, dedi, — Ya?, O halde lütfen neredençikâ,. bileceğimi gösterir misiniz.? Muhafız, koridorda o bulunan diğer kapıların hepsini gösterdi. Bunun Üze- rine Pardayan işaret edilen kapılardan birisine yollandıysa da, orada duran mu hafız da ayni nezaketle buradan geçile- miveceğini söyledi. Pardayan işin farkına varmakta ge. cilkmedi, gözünün ucuyla, arkasında yü- rüyen Barba Rojaya ve sonra o etrafta duran kalabalığa baktı: — Anlaşıldı bu adamlar benimle alay etmek istiyorlar! Gülün bakalım, Gülün çünkü biraz sonra çehrenizdeki (o tebes- #ümlerin yerine daha azı bir şey kaim olacık.. O zaman da ben güleceğim. Ve Pardayan yavaş adımlarla kor. dozda dolaşmağa başladı. Biraz sonra da tesadüfen Üç “yave- rin. bulunduğu yere doğru geldi. O zaman, Monseri, (o Şalabr ve Sent Malin ona doğru ilerliyerek nazikâne bir surette selâmladılar, Sent Malin samimi ve sevimli bir tebessümle (o Pardayanm önünde eğildi ve yavaş bir sesle; — Mösyö dö Pardaya#, biliyorsunuz ki, bize, sizi öldürmek vazifesi verilmiş» kalkmış kalmış torun, torunlar biribirile, beraber - bilhassa nd, er kommen — geliyorlar wessen — kimin, neyin egersohn, - Söhne “ damat, damatlar (erfroyt) — sevinçli (İrö) - memnun einander sehen: (aöhen) “ görüyorlar, (görmek). besonders erfreut gebileben: (yebliben) sile - hepsi, bütün froh nur “n iğini ko- çocuğu, Zaten bu derse kadar da bunlardan bir kısmını kullanmıştık. Şimdi size bir anahtar daha ve- Hallerin sualleri Bunları nerelerde kullanmak lâzimgeldi receğiz. İsimlerin dört halini gördük. Hele manalarını öğren- dikten sonra bunları istediğiniz gibi kullanmanız sizin * Gene kimin? diye bir sual sorulsa, meselâ: “Babanın, çocuğun, annenin” diye karşılarsınız. İşte bunun gibi ak Türkçemizde meselâ size (kimi gördün?) diye bir sual sorulunca vereceğiniz cevapta, meselâ “babayı, mancada da size sorulacak ve sorulmuş telâkki edilecek sual şekillerine göre yukarda gördüğümüz 4 isim halin- larlıkla tayin edebilirsiniz. anneyi” dersiniz. artık gayet basittir. FAUSTA 73 tir. Bunu ilk fırsatta yapacağımızı esef. le beyan ederiz. Monseri samimiyetle ilâve etti: — Evet mösyö dö Pardayan emin 6- karı ki bu vazifemizi büyük bir rstırap ve esefle yapacağız. Şalabr da Ücriye atılarak: — Çünkü size karşı büyük bir hür- met ve takdirle müitehassisiz. Pardayan gülümsedi ve ayni samimi, yetle cevap verdi; — Ben de açık sözlü insanları sevdi. ğim için sizi takdir o ediyorum. Bana karşı gösterdiğiniz samimiyete çok te şekktir ederim. Sent Malin devam etti; — Mösyö dö Pardayan, bize öyle ge. liyor ki, sizinle alay etmek ve sizi her- kesin önünde gülünç bir vaziyete düşür mek istiyorlar. Bir vatandışımızın bizim önümüzde alay mevzuu teşkil etmesine kat'iyyen müsamaha edemeyiz, bu vatan daş bilhassa sizin gibi birisi olursa, Vatandaşlarının bu samimiyeti Pax dayanı son derece mütehassis etti, he. yecanlı bir sesle sordu: — Peki arkadaşlar, ne yapmak fikrin- desiniz? Monseri elini kılıcına götürerek cevap verdi; — Bu edebsizlere lâyık oldukları ce- zayı vermek. Şalabr ilâve etti: — Sizinle beraber bu küstahlarla 45. ğüşmek bize büyük bir şeref bahşede- cektir, — Arkadaşlar, gerek vatanperverli- ğiniz, gerekse bana karşı" gösterdiğiniz samimiyet beni cidden mütehassis etti, Bunu, ileride tekrar karsı karsıya mü. cadele edeceğimiz zamanlar gözönünde bulundurarak ve hic bir zaman unutmı- yacağım. Fıkat bu kadar meraka düş- die Cousine, - n (kuzine) - amecn kızı den birini kullanmanız lâzımgelir: Bu sualler nelerdir? İşte;