19 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- lerej inanmadığım için. Günlerdenbe- Tar —— gz .wııı mm—nşuıpostıı Sayile kendine geeeel !.. Bir! — Güzel Sanatlar Akademisi için Peyami Safa muhibbimize — Geçen gün Güzel Sanatlar Akademi- sinde bir çay vardı. Evvelki gün Peya- mi Safa Cumhuriyet'te “Güzel sanat- lar akademisinin ıslahıma doğru” baş- Irklı bir yazı neşrederek dostum Bur- han Toprak'ın bu çayını şöyle bir se- bebe bağlıyor: “Güzel San'atlar Akademisi tedris grupuna iltihak eden iki (büyük) ec- nebi (salâhiyeti) BİZLERLE temasa getirmek...” Peyami'nin “bizlerle” diye ifade et- mek istedikleri arasmda ben de var- dım. Fakat evvelâ “şifahen”, sani- yen “davetname ile” ve salisen “Akade mi müdür muavininin şahsan telefon etmesi ile” davet edildiğim bu çaya gitmedim. Evet ,'Burhan Toprak” 1 pek sevdi- ğim halde gitmedim. Orada, epey za- mandır göremediğim birçok arkadaş- larırma, büyük Türk araistlerine raslı- yacağımı bildiğim halde gitmedim. Basit... Peyami'nin ağız dolusu sa- vurduğu bu (büyük ecnebi salâhiyet- ri yanlış bir zannı tashihe çalıştığım için, Ve gene günlerdenberi bekledi-| * ğim halde yüksek tedrisat umum mü- dürünün bu (değerli salâhiyet ve ihti- sasları) bir türlü ispat edemediğini gördüğüm için. Anlaşrılan bu vaziyet o gündenberi Pe yaminin sinirlerini bozmuş olacak ki “Hâdiseler arasında” sütununa şu sa- tırları da iliştirmek cesaretini ken- dinde bulmuş: “.3 Değil bu bedahat, en iptidaf ter- biye kaidesi vatana henüz gelerek ye- ni işe başlıyan bu insanların etrafında (çıkabilecek dedikodu mırıltılarını ma- zur gösteremez”, Bu hücüm doğrudan doğruya bana.. Bir hayvli garip ve tuhaf olmak itiya- dmda bulunan bu zat beni “bedihf şey- leri bile anlıyamaz, en iptidat terbiye- den mahrum” olarak ele alryor ve yaz- dıklarrmı da ancak dedikodu ve mırıl- tr derecesinde buluyor. Vay aslanım vay! Şu büyük otoriteye bir bakmız hele! Şu büyük otoriteye ki onu bir an: “gırtına bir san'at hil'atı geçirmiş ola- rak hayalimde evirip çevirdim, zekâ ve san'atının endamına baktım. Hiddetlenmedim... Güldüm. Be yavrum! Münevver “bilen adam” dır; “dur bakalım görelim diyen a- dam” değil. Ne istiyorsun? Gençleri- mizi bütün san'at istidatlariyle önü- müze gelene teslim edelim, istediği gi- bi işlesin, ve ağzımızı ancak (san'at istidatlarınm dahi çaparoza girdiği gün açalım). Öyle mi? Görüyorsun ki hatanım böyle deh- şetli bir derecesine düşmekten, bir hata ve gaf rekoru kırmış olan sen bi- le çekinmişsin. Zira hiç de mahirane olmıyan bir manevra ile sen, yarm (mukadder kötü netice) karşısında cı- yak cıyak bağırmak hakkmı muhafa- zaya çabalamışsın. Gel Burhan Top- rak gel! Şu zatın bu satırlarını da be- raberce okuyalım: “Bu iki sanatkârım şahsiyet ve dü- şünceleri etrafındaki düşüncelerimizi sonraları da (yazacağımızı umarak), akademiye getirdiği bu (ümitlerden) dolayı... ilâh. Mana açık değil mi? Yazısımnın tepesindeki (büyük salâ- hiyet) meşalelerinin sonlara doğru bi- rer (ümit) kandili halini almalarımda- ki sır nedir? ten sonra, bizim safa geçmeğe mecbur olduğu gün; — Tahminlerimiz boşa çıktı! Diyebilmek için.. Yani en iptidat polemik manevralarından biri işte. * * & Değil bugüne kadar — göstermi- ye çalıştığımız bedahet, en basit mü- nevverlik kaideleri dahi Türk resim san'atine ve Türkiye Güzel San'atlar Akademisine inen hata yıldırımı kar- şısında susmayı ve bu -büyük kazayı| anlryamamış olmayı mazur göstere- mez. Haydi yavrum! Sen iyi bir kalkan değilsin! Merhaba ey vatandaş Peyami Safa! Nizamettin Nazif “ Berlin ve Roma İngiltereyi - kazanmağa çalışıyor ,, General Göring Romada Musolini ile yeniden görüştü Romada bulunan Alman hava nazırı Göring İtalyan — Başvekili ile üstüste birkaç defa görüşmüştür. Fransız matbuatı bu hususta biribiri- ne uymıyan mütalealar yürütmektedir. Matin gazetesinin Roma muhabirine göre Göring ile Musolini İngiltere tara- fından evvelce tasvip edilen bir Dörtler misakr projesini tetkik etmişlerdir. Eko dö Pari gazetesinin Londra mu. habiri İtalya ile Almanyanın — kat'i bir ıdemi müdahale siyaseti talep etmeğe hrıt vermiş — olduklarımı ve Sovyetler birliği Valensia hükümetine yardım et-| meğe devam ettikçe gönüllü sevkiyatırır menetmeğe razı olmryacaklarımnı bildir- mektedir. Figaro gazetesinin Roma muhabiri şu satırları yazıyor: “İtalya ile Almanya, İngiltere ile bir itilâf zemini bulmağa gayret ediyorlar. İtalya ricalinin — İspanyadaş sol cenah müfritleri hariç olmak üzere, bütün si. yasi temayülleri temsil eden bir “milli cephe,, hükümetinin kurulmasını kabul edecekleri zannedilmektedir.,, Öecuvre gazetesi bu hususta diyor ki; *“Romanın takip ettiği gaye İngiltere- nin yüzüne gülmek ve Sovyetler birliği ni Âvrupa manzumesinden dışarı atmak tır. İtalya ile Almanyarım cevapları şar- ta müallâk Londraya karşı mültefit ve Fransa ile Sovyetler birliğini uzaklaş. tu'lulk mıh!yette ohcaktır Dörtler mi-| vel İtalyanın arzusile bir Alman — İn. giliz muvakkat anlaşması yapılacaktır. İspanyada ise son Roma anlaşmasları- nın maddi bir delil olmak ve — Hitlerle Musolini arasında — kararlaştırıları son faaliyet plânr hakkında efkârı umumi- yeyi daha geniş mikyasta tenvir etmek üzere, harp yeniden canlanacaktır..,, Loridra 18 (A.A.) — Bu sabah Lon. drada söylenildiğine göre — Dörtler mi- sakının ihyası şimdilik İngiltere hükü-| metince derpiş edilmemektedir.Esasen Göring ile Musolininin bu husussta mü- davelei efkârda bulunduklarına dair res mf? bir haber mevcut değildir. Sir Eric Drommond'uün, yarın Lon- draya muüvasalat ettikten sonra bu mese leyi aydınlatacak malümat vereceği ü. mit edilmektedir. Liman mütehassısı Ingilizler haftaya seliyor İstanbul limanının asri bir şekle so. kulması projesini yapacak olan İngiliz Gibbs müessesei mühendisleri bir hafta sonra geleceklerdir. Mühendisler biray kadar İstanbulda kalacaklardır. İktisat vekâleti ilk iş ola- r&ğîı;îeci ve Galata rıhtımlarının uza- tı lüzüumlu gördüğünden işe bu. rada başlanacaktır. Rıhtımların uzatıl-| ta bu sene başlanacak, 938 senesin Dokuz milyon Ufak paralaîîiya- ca kâli gelmiyor liralık madeni para basılmasına karar verildi Meclisin dünkü toplantısında ma. deni ufaklık paralar hakkımdaki ka- nunun bazı maddelerini değiştiren lâyiha görüşülmüştür. Madeni ufaklık para hakkındaki 2257 numaralı kanunun diğer bir kanunla tadil edilen birinci maddesiy- le 16 milyon liraya kadar gümüş pa- ra çıkarılmasına mezuniyet verilmiş- ti. Bu salâhiyete istinaden 8 milyon liralık 100 kuruşluk, 4 milyon İiralık 50 kuruşluk, 4 milyon liralık 25 ku- ruşluk para basılması kararlaştırıl- mış, ve bunlardan şimdiye kadar 8 milyon 100 kuruşluk tamamen, 50 kuruşluklardan 3 milyon, 25 kuruş- luklardan 3 milyon küsur İliralık para basılmıştır. Mütebaki 50 ve 100 kuruşluklar da bu mali sene sonuna kadar tama- men ikmal edilmiş olacaktır. Ancak basıldıkça tedavüle vazedilen bu pa- ralar kâfi gelmemekte ve daima piya- sada ufak para buhranı görülmekte- dir. Memleketin nüfusu nazarı itibara alımınca şahis başına yüz kuruş bile tutmamakta olan bu miktarm 'nor- mal bir hadde iblâğı zaruri görülmüş, bu sebeple bu miktarm ihtiyaca göre 25 milyon liraya iblâğ edilebileceğine dair olan kanun lâyihası hazırlanmış- tır. Kanunun dün mecliste ilk müza- keresi yapılmıştır. Luzitanya YüzlerCe kişinin ölü esrarı anlaşıldı Bir Alman casusu ölüm döşeğinde, facianın yirmi bir senelik esrar perdesini sıyırdı mile neticelenen faciasının M Umumi harpte — denizaltı gemilerinin yaptığı muharebelerde en çok — şöhret alan vaka, Luzitanya transatlantikinin batrıılmasıdır.. Bu hâdise — Amerikada Almanlar aleyhine dehşetli — bir gale- yan uyandırmıştı. Hattâ Âmerikanın Al manlara harp ilân etmesinin sebeplerin. den biri sayılmıştı. Aradan yirmi bir se- ne geçtikten sonra yeni yapılan bir iti- raftan anlaşılryor ki, Luzitanya trans- atlântiki, Umumi harpte Almanya nam| . ve hesabına Amerikada çalışmakta olan zünden batırılmıştır. Amerikadan Luzitanya'nın cephane yüklü olduğuna dair verilen bir haber üzerine Alman amirallği bir tahtelbahir yola çıkarmış ve İrlanda sahilleri açığın da bekliyerek gemiyi — görür görmez torpilleyip batrrması için kaptana kat'i emir vermişti. Almanyaya bu haberi, Amerikada i. tilâfçı devletler hesabına çalışmakta 0- lan cephane ve mühimmat fabrikaların da isyan, sabotaj ve her türlü kargaşa- lık yaratmak için Alman gizli istihbaratı tarafından gönderilmiş barones Viktor. ya Kreçmann isimli bir kadın vermişti. Barones Viktoryaya da bu haberi mü- himmat fabrikalarında çalışmakta olan Hans Vöver adir bir Alman getirmişti. *Luzitanyanın en Son yolculuğuna çık masından az evvel bu adam Viktoryaya gelerek, — gözetlemekte ol- duğu fabrikada büyük bir acele ile mü. himmat hazırlandığını ve bunun çabu- cak Avrupaya yetiştirilmesi için Luzi. tanyaya yükletileceğini bildirmişti. Barones bu adama hemen Nevyorka hareket etmesini ve Mmühimmatın bu va. pura hakikaten yükletilip yükletilmedi- ğine iyice emniyet kesbettikten — sonra kendisine malümat verilmesini — söyle- mişti. Zamanr gelince baröonese bu hususta şüphe ve tereddüde lüzüm — olmadığı bildirildi. Kadın da Malümatı — Alman makamlarına tebliğ etti ve facia vuku. buldu. : Aradan çok geçmeden Amerika hü- kümeti Viktoryayt — Yakaladı ve hapse attı. Casus, ancak kadın — olması saye- sinde idamdan kurtulabildi, Amerika hükümeti diğer umumi harp suçlularını taffettiği halde kendisini af. listesine sokmadığı için barones Viktor ya 1920 senesine kadar Nevyork kadım- lar hapishanesinde kaldı ve o gene mah- pus bulunduğu hücrede öldü. Barones Viktoryaya — Luzitanya va. purunun batrırlmasile neticelenen habe- ri vermiş olan Vöver mütarekenin im- zasından az sonra anâ yurdu olan Al. sasa dönmüştü. Amerikan polisinin elin den her nasılsa yakasını kurtarabilmiş olan bu adam geçen hafta Alsasta ölmüş tür. Ölüm yatağında günahını çıkaran papaza itiraflarını yaparken bu hâdise- bir adamım söylemiş olduğu yalan yü-| . Gureçşılerımız barones yi de anlatmış ve meselenin ölümünden sonra Fransa hükümetine bildirilmesini istemiştir. Adam, bu işi para kazanmak için ba- rones Viktoryaya söylemiş — olduğunu ve Luzitanya vapuruna yükletilmiş mü. himmatın kendi uydurmasından başka bir şey olmadığını itiraf etmiş — bulun- maktadır. Snori Peşteye çağrıldılar Peştede “Turan cemiyeti” tarafın- dan tertip edilen güreş müsabakaları- na Türk güreşcileri de davet edilmiş- lerdir. Federasyon bu hususta henüz kat'? bir karar vermemişse de, güreş- cilerimizin bu müsabakalara iştirak etmeleri kuvvetle muhtemeldir. Kros şampiyonası Atletizm federasyonu — tarafımdan “Türkiye kros şampiyonası” yapıla- cağı malümdur. Bu büyük müsabaka mart ayı içinde Ankarada yapılacak ve buna İstanbul, Ankara, İzmir, Bur- sa, Eskişehir, Balrkesir kros takımla- rı iştirak edeceklerdir. Ajanlığın tebliği İstanbul atletizm ajanlığından: i — İstanbul Krog şampiyonasının üçüncü müsabakası 24-1-937 günü Ve- Hefendi sahasında yapılacaktır. 2 — 3000 ve 5000.metro — olanbu müsabakalara klüpler ücer kişi olmak üzere istedikleri kadar takımlarla işti- rak edehileceklerdir. 3 — Müsabaka yapacak atletler pa- zar sabahı Sirkeciden 8,50 de hareket edecek hususi otobüslerle yarış yeri- ne götürüleceklerdir. 4 — 3000 metro 10,15 te, 5000 met-| roll de başlıyacaktır. 5 — Müsabakaya iştirak edecek klüpler 22 kânunusani cuma akşamı- na kadar listeleri Mmtaka Atletizm Ajanlığına vermiş olmalıdırlar. Deglan'a bir rakip Amerikada birçok muvaffakıyetler kazanmış olan Polonyalı meşhur gü- reşçi Nevrocki, Fransa şampiyonu Deglanla karşılaşmak üzere Amerika- dan Parise hareket etmiştir. Italya ye Yunan milli takımları karşılaşacak Yunan futbol federasyonu tarafın- dan vaki olan bir davet üzerine, İtal- yanın amatör milli takımı önümüzde- ki ay Atinaya gelerek Yunan milli ta- kımı ile karşılaşacaktır. İtalyan takı- mı Berlin olimpiyadma iştirak eden a- matör oyunculardan teşkil edilecektir. 19 İkincikânun — | oalarS Ayın 21 inde Cenevredeki Cemiyeti toplantısına *W mek üzere... — Tan, 17. “Cenevredeki Milletler Cef birkaç tane Milletler Cel!ü?"l bunların biri de Cenevre'dedk tir. Muharrir: “Cenevre'de: Cemiyeti toplantısında” d? miş; “ki” fazladır. * * © #i Rus şairinin ölümünün yü” dönümü — münasebetile PT gi Aleksandr Puşkin ve Elâ—?*k biyatı (1) adlı bir kitab tatlı okunan faydalı bir ki“”' ederiz ki okuyanlara, Puşkin ” V4 rin, şiirlerinin değilse de hikti ” — tercüme edilmesine sebeb OlUr Güzel kitab ama dil yat” Fransızca ve Rusça dillerk” £ metsizce şiir yazabümh— 2 “Fransızca, rusça”, zatell * dir. Ya: “Fransızca ve rıni? sizce şiir yazabilirdi”, yahlt ve Rus dillerinde..” demek ! “Fransızca”, cümlenin lik “ duğu için kapital harfle baSt” yi kat “Rusça” nmm başında kap'” ne lüzum vardı? yi Puşkin, mektep ıdaw bir zaman boyun eğmedi. * " / Bu cümlede “karşı” o km ki adeta manayı deg'ıştirî!*’t5 mektep idaresine değil, ona ” lenlere boyun eğmemiş gibi çıkıyor. Puşkin, şair olarak gün bir az daha yetişiyordu. P yazılarını.. — s. T. h Türkçede, bir kimseden " ken “bunun” demek, ıstıhfl-f '"“ | Hasan Âli, Puşkin'in danberi okuduğu şairleri 8 Homöre, Horace, Vırgîu'v adlarmı Fransızlar gibi yazıl lüzumu var: “Homeros — (yat'ıyr rös), Horatius, Virgilius” © “"f? #P İtalyan şairinin adı da “Tas& | onu olsun bozmasa idi. H8” g Yunan, Lâtin, İtalyan şairl? larmı fransızcadaki şe yor ama “Richelieu' yü şeklinde yazıyor. Asıl o add’ İmlâsma riayet etse idi. Bir rövelverin habzasile " dıktan sonra, ve talâff14” ç nebi olduğu belli olan KOT yi sesle, kıpırdanmamızı Ve "i 1 İ mamızı emretti. — Tan, “Kıpırdanmamamızı” ve V mızı” olacak; şüphesiz ki yâ * “—Ş j sürçcmesi veya bir tertib * wi Zaten "lı:ıprrdanmamamızı mamrızı” cok çirkin oluyor; * si gibi yazılması da, di:ı:ılt!lasi Muharrir de bunu düşünüp: mayımn! kapıyı açmaym' diye ” deseydı . Ve taıâffuzundm bellî olan korkunç bir sef “gesin talâfTuzu”... Aceba rek?... “Ve” nin çirkinliği de eCi Yeni modaların ma! Erkek — Yağmurlu h keana daha kısa bir tüy t0 cak,

Bu sayıdan diğer sayfalar: