ÇANAKKALE MUHAREBESİNDE a mermi ile iki gemi ahveden kahramani HABER saka üstecip , onbaşı ağ Oise,, tahtelbahirinden başka bu sayede I bir düşman tahtelbahirinin imhasına mekân hazırlamıştı Tiz e ahakkale müdafaası | Da bir kahramanlık des LİR a | “İzni, dost, düşman ak imse kalmadı. Lâkin ik ve Vak; kr sahnelerinin | lin, Mej aline geldiği Savaş; ki sik öyle harikalar Bra, Zn # 1 başı yirmi sene geç- hn Sözen, Trim çevirip de bun- Mala Setirinee İnsânm bunla- İk bip ğı Seliyor. 7.5 santi- Bahr; enini. topu ile bir Fransız NA er kari eden Müstecip a karlılığa dayanan ce) N bunlardan yl de binlercesi! birisidir. Çanak Göğüs göğüse ia imkânsız meyi Etçmenin ta- ty en ay olduğunu | m Kin denizaltı gemisi mm ortalarında bo-! ki İzaltı gemisi bo- Bug h rl, süvarisi de Öç ir düşe Zâbitleri, mirette- $m Man gemileri | Mârada MMizalte silâhr henüz *mmiyeti bilinemi- el t Miyeti bili inemiyen bir | e İzaltı gemilerinin fa | tay, İngilt. Tee Siliere bahriyesi e alıyordu, Osmani Ni Yeni ve korkunç iz Onun zararları- it Kn hemen eli on gün! idaresindeki “| | kinden aşağı kalmamak 30 14” markalı diğer bir İngiliz denizaltı gemisi boğazı geçip Mramaraya girme ge muvaffak oluyordu. Artık vasıta- sızlığını göğsünün ve imanının kuvve tiyle telâfiye uğraşan 'Türkle, vesalti bol, gemisi bol ve parası bol düşman arasında karada olduğu kadar suların altında da bir boğuşmadır başlamıştı. Öte tarafta Fransızlarla İngilizler arasmda bir fedakârlik rekabeti baş - lamıştı. Fransız bahriyesi de, müttefi- için, Marma- raya birçok denizaltı gemisi gönder - meğe kalkıştı ve ilk Fransız denizaltı gemisi “Joub” mayısın birinci günü boğâzı geçmeye davrandı. Lâkin daha boğazı geçemeden görülerek batırıldı. Temmuzun yirmi altısmda Marlotte isimli diğer bir Fransız tahtelbahiri ağ larımıza takıldı ve bütün mürettebatı tarafımızdan esir edildi. “E 7" marka- İ İngiliz denizaltı gemisi de aynı âkr bete uğradı. Lâkin, batırılan birkaç tekneye mu- İ kabil, birkaç denizaltı gemisi boğazı İ geçmeye muvaffak olmuş ve Marmara da silâhsız Türk kayıklarnı, Şirketi >! hayriye vapurlarını, nakliyelerini ba- tırıp duruyorlardı, Türk denizcileri vasıta rağmen canlarmı dişlerine bu veni düşmanla didinip durmaktan çekinmiyorlardı ve Mermarn denizi de! bu vesile ile bin bir kahramanlığa, fe! dakârlığa sahne oluyordu. | Fransız tahtelba- | hirinin seferi ilkteşrinde ““Turguoise” adlı Fransız denizaltı gömisi, Mar. marada silâhsız Türk gemi- si batırmak ve kolay zaferler elde et- mek ümidinin verdiği neşe içinde yola | çıktı ve boğazlara girdi. Hafif yolla boğazın akıntısını geçer- ken, mayınları, maniaları, hülâsa her seyi hesaba katmiş ve öyle yola çikmiz tı. Yalnız hesaba katmadığı tek bir, | smet vardı ki, o da Mehmet, İ yumruğu idi. Fransız gemisinin 8i risi Türkün asri vasıtadan mahrum ol- duğunu biliyordu. Türkün elinde sii- ratli muhripleri, deniz altında peni. yoksuzluğuna takmışlar, “Müstecip yan bombalar yoktu. Birkaç torpito ve muhrip Çanakkale ve Karadenizdeki karakol ve akın harekâtma bile kâfi gelmiyordu. 7: *-u Trablusgarp ve Bal- kan harplerine iştirak ederek bir hay- li yıpranmış olan 'Türk torpitobot ve muhripleri faal hizmet çağlarmı çok- tan yaşamış olmalarına rağmen sirf za bitan ve mürettebatınm fedakârlıkları sayesinde iş görebiliyorlardı, Yoksa zengin bir bahriyede bu aşmmış, yıp- ranmış teknelerin işi olamazdı. Lâkin söylemiş olduğumuz gibi Fran İ sız deniz zabitinin hesaba katmamış olduğu bir kıymet, Türkün yumruk kuvveti, iman ve yurd sevgisi kuvveti vardı ki, en umulmadık dakikada bü- yük işler görmüş, düşmanlarının bile hayret ve hürmetini kazanmıştır, İste | Fransız denizaltı gemisinin akıbetin - de büyük bir rol oynıyacak olan bu gö- rünmez kuvvet vazife başında bekli- yor, etrafı kolluyordu: Müstecip on- başı... Müstecip onbaşı Akbaş önlerinde onba ş$"y a isim konma ba Dulunan gâze- teciler: Merhum Celâl Sahir, M, Zekeriya, Osmanlı ajansı Müdüri Erzurum mebusu Tosun, bir sabit, Çorum mebusu Muhiddin, Matbuat müdiri Hik- met, Velid Ebuzsiya, Ağaoğlu Ahmet, Abdullah Zühdü. namlusu denize çevrilerek tabiye edil-| miş minimi: s1sıydı. 7,5 santimetrelik bir sahra to pu; yani asrın deniz devlerine karşı ir sahra topunun onba- | Menkibeleri | İ şanlı Mizenladığı ük mermi ile “Tır gwoise” w kulesini tahrip etmek su- retiyle iki düşmam iki gemisinden mahrum bırakan - Müstecip onbaşı (Nişan sandalyesinde oturan ) Yazan: A. Cemalettin ——— Aynı taşla vurulan öteki kuş İHAN harbinde bütün muharip devletler içinde bir düşman de- nizaltı gemisini esir almıya mu- vaffak olan biricik kara topçusu bir Türktür. Halk buki Müstecip onbaşı savurduğu gülle- lerle memleketine bir denizaltı gemisi hediye etmek ve “Türk owinanna şanlı bir muvaffakıyt kazandırmakla kalma dı. Koca Türk çocuğu kelimenin tant manasiyle ve en şümullü manasiyle bir taşla iki kuş vurmuş oldu ve Türk topçusunun birinci muvaffakıyeti düş- mana ikinci bir denizaltı gemisi daha kaybettirdi, Bakınız nasıl: Sabık “Turguoise” ve lâhik “Müste- cip onbaşı” Türk topçu onbaşısınn gül leleri altımda bunalıp teslim olduğu 3a- man gemi zabitleri telâş ve hercümerç içinde gizli İşaret ve talimat defterleri. ni imhaya vakit bulamamışlar, bunlar, âskeri makamlarımızın eline geçmişti, Bu talimatta “Turguois” ın muays yen bir gün ve saatte Marmara deni zinde İngilizlerin “E 20” işaretli deniz altı gemisiyle buluşması ve ona bazı şifahi tallmat ve malzeme vermesi de yazılıydı. Bu mahrem talimat Türk de nizeilerinin elinde büyük bir kıymaf olacaktı, “E 21” Marmara denizinde silâhsız Türk yenkenlilerini, Şirketihayriye va» parlarmı kasıp kavuruyordu. Bu cür- etli düşman denizaltı gemisini Marma- rTanm mavi sularına gömmek düşünük bir oyuncak.. Fakat bu topun numara efradı Türk çocuklarıydı ve oyuncak sayılabilecek bir topun başmda Türk Çocuğu bulununca iş değişiyordu. O za- man o minimini top büyüyor büyüyor ve dünyalara sığmaz bir hale geliyor- du. Netekim “Turguoise” denizaltı ge misi işinde de böyle oldu. Pransiz tahtelbahiri Akbaş önüne gelmişti ki yanlış bir manevra yüzün- den denizin yüzüne çıkmıya mecbur kalmıştı, Albaşta ise küçük bir top T,5 santimetrelik bir sahra topumuz vardı. Bu topun başında bulunan Müş. tecip onbaşı İsminde bir Türk çocuğu çelik bir balığın denizden fırlayıp Su- yun yüzlne çıktığmı görünce bunun bir düşman denizaltısı olduğunu anla-| dı. Hemen top ateşine başladı. Küçük topumuzun ilk mermisi hedefini bul - muş, kulesinde patlamıştı. Gemi artık denize dalıp kaçamazdı. Bu böylece İlk mermide işi bitmiş demekti. Teslim bayrağı F RANSIZLAR şaşırmışlardı. Bu müddet zarfındu Müstecip on- yi Değ di. Bünun İçin de “Turguoise" in esar lee ye reti gizli tutularak muayyen günde di Ateşi. randevuya Fransız denizaltı gemisi ye- ve ei vk diğe gil rine o aralık İstanbula gelmiş olan ider biribiri ai pg lk! Alman denizaltı gemilerinden birisini tı gemisinin bordasında, güvertesinde! göndermek kifayet edecekti. infilâik ediyor, Turkuazın müterrebatı- na göz açtırmıyordu. Marmarada düş- Nihayet Turkuazm süvarisi bu ölüm saçan Türk topuna fazla dayanamıya- man randevusu sağını anladı ve beyhude yere mürette; B U plân derhal mevkii file konul batını kırdırmamak için beyaz bayras| z : ğını göstererek teslim oldu. du ve randevu günü İngiliz de- Türkün tek topu karşısında mağrur Fransız bandırası arya edilmiş ve bir Türk onbaşısı memleketine koca bir denizaltı gemisi kazandirmiş oluyordu. “Turguoise” yedeğe alınarak İstan: bula getirildi ve havuza alınarak ya «| raları kzpatılıp tamir edildikten son. rüzaltı gö manların le dışındaki âmiralinden ak mış olduğu telsiz üzerine randevu gü- Çönakl ü “EB 20” Fransız sallı gemisile kendini bekliyen ; a koşarken feci akıbeti hatır ve ra nurlu Türk sancağı altında o za- hayalinden bile manki deniz kuvvetlerimize ilhak olun-i ER du. du. muayyn noktaya yuklaşlı, Tek bir sahra topu ile koca bir de nizaltı gemisi zaptetmis olan “Müste. cip onbaşı” nın mübarek ismi bu deniz altı gemisine verildi. | yaklaştı. Ve kendisini deniz üstünde bir deniz altı gemisinin hakikaten bek- lemektş olduğunu gördü. (Devamı 18 inciie)