ğ <“ulümden kaçan bir ırkdaşımı Sancakta yapılan HARER — Akşam postası " İşkenceyi anlatıyor İvanı harbe verilmeği icap ettiren “Suç!,, nedir ? ve Tüyekvada gördüğü zulümlere en küyağ ima karşı yapılmakta o- Si ça tazyika dayanamıyarak Diya gün kadar evvel mem Yalı Türkiz olan özbeöz Antak! ai Rifat Bereketoğlu,! VE mağ atar Fransız memurları, i Arap hükümet erkânı ta. Bizde e vii Senberi sistematik bir Böyle k edilen tazyik siyasetini playor: i Arti yda son günlerde şiddeti-! Sil, > tazyik “ze yeni bir şey Mun bişe imparatorluğu- büyük harpte mağlâbiyetinden Türk kalamış olan bu © vaziyet, nın gittikçe sabrını taşır PSsiyle, hi ter hükümetin fena ida” haki, ey Zaman patlak veren Sakim, ar bastırmak için daha ârelleri e bâş vurulmuş, aksül- e ırkdaşlarımız. sürülmüş, hapse atılmış zorla bugünkü şekle dö b Vaziyet ümüşti, Nt vak birada anlatacağım münfe- BAYrikabıy, Yapılan zulmün e kadar Dü goy, 1 tahammül ve feci olduğu-! İnna üç ye ektir. Bunların doğrulu”! Tazyi 7 bin Hataylı şahittir Mirülerg, Yasetinin merk ikleti Üzerinde. ziyade Türk köylüsünün yü temerküz ettirilmiştir. Türk! Ma yeni için Fran tan iYle kurulmuş olan “zi- ille bu gaye ik ettiği, usul m n m erişilmiş ve harp ik 5 Suriyenin değil, bek Ml anlı İmparatorluğ e eyl olan Sancak köy- ter idarenin başlamasın- ür yn günden güne sefalete düş” Mak Mecburi mi kurtarmak için sarıl- Haükayı yetinde kaldığı “ziraat Tikla ona büsbütün harâbiye sü-| edildi Türk halkı ise, her Mun Darma edilmiş, ezilmiş ve kar Uğraş her türlü kanunsuzluk- tl talmuştar. vakalar b, De atırımda kalmadı, Sok ki. Vi var? Yenileri o kadar Bien iki Dİ tanesi ki 936 hazira- YAN eniyi Bünü akşa müzeri cere” Kerim Yada ,Türkler tarafmdan Yordu olan Halkevi,, nde oturu- da tada bir gürültü oldu. —B;,. 2! bir feryat yükseldi: Yak mpi öldürüyorlar, kurtaran been bü, aylardır gergin olan sinir- KÖR zap tün bozuldu, dışarı fırlar bir Türk kakta şahsan tanıdı sürü Tansız inzibat asker- ini , . .Yerek, ite kaka götür“ sordi Meseleyi gören- : dum zaman şunu anlat- De Pa ma bir $ark ordusu askeri May ç Sen Tül #apkalı bir Türke: Ne müsün? diye sor *EİŞ » cevabı alınca ba- iy! çıkararak fırlatmış, ürklere karşrne kadar! 1 kan he seç dağunu bilen bu mkdaşı| bu Aciz tel ış, fakat bu sü 1 kk eden küstah asker © de iktifa etmiyerek işi adar götürmüş ve bu n askeri inzibat devriye. Yakalıyacağı yerde za! yarak kışlaya gö- Ef, A Ti ? Z TH 5 ğe dayanmış olan br tırılması, en sa-| tan çıkardı. Kulaktan! »p aYılan bu havadis bir! ç ©ree Türkün, mağdur topla mek üzere kışlanın Meyag Mmâsma sebebiyet ver- büyüktü ki; me 2 # selenin vahim bir netice vermesi mü-i hakkaktı, Halkı suküna davet etmek için uğraşırken kışladan müfreze halinde| 40 askerin geldiğini gördüm. Bunlar! halkın yanma gelir gelmez palaska-| larını çıkararak dövmeğe başladılar. Bu vaziyet karşısında kafilenin ara” sında bulunan yirmi kadar küçük ço» cuk taşlarla askerlerin üzerlerine atıl-| dılar ve neticede bu kırk asker kaç” maktan başka çıkar yol olmadığını görerek soluğu kışlada aldılar. Hadi- seyi uzaktan seyreden kışla kuman-i danı bunun üzerine hemen koşarak geldi ve haksız olarak hapsedilen va” tandaşımızın bize hemen iade edilece-! öini vandetti, Halk, bunun üzerine kardeşim Ali Muhsinle beni mümes- sil intihmi ederek kumasilanla bere” ber kışlaya gönderdi. Fakat mesele- nin yatıştığını zanneden kumandan kapıya seldiğimiz zaman: — Meseleyi yarın hellederiz! di- yerek kapıyı suratımıza kapadı. Bizim için yapacak bir şey kal mamıştı. Geri dönüp neticeyi sabır sızlıkla bekliyen halka anlattık. He- yecan yeniden arttı. — Türk olan © bu memlekette Türklere yaşamak hakkı yok mu? dir; - bağıran halk tekrar kışla üzerine yürümeğe başladı. Hakkımı istemekten başka bir sey yapmıyan bu kütlenin kışlada silâhla! mukabele göreceği muhakkaktı. Kar! deşimle beraber kendilerine — Aslı olmadığını bildiğimiz halde — temi ! nat vererek gerilettik. Ertesi sabah tevkifat başladı. Lâ- lettayin yakalanan dört kişi mevku- fen ve kardeşimle ben de — her ne dense — gayri mevkuf olarak divanı harbe verildik. Her birimiz ayrı ay.) Sancakta masumlara aleş eden mitralyözlerin rı7 — 8 saat süren isticvaptan sonra) bizler serbest bırakıldık. Mevkuf o lan diğer dört ırkdaşımız ikişer sene kalebentliğe mahküm oldular. Bun- lar o kadar bigünah idiler ki, iclerin- den biri vaka mahallinde bulunmadı- ğı sabit olduğu halde sırf gözdağı ver mek için mahküm edilmiştir. Ge Suriye ile Fransa arasmdaki yeni muahede aktedildiği zaman Saencaklr Tar tabiatiyle bu vaziyetten memnun olmadılar ve protestolara bazladılar. Bu vaziyet Fransa hükümeti manda-! ter memurlarını tamamen o Sancak halkı aleyhine çevirdi... Kendi izleri- ne gelmiyen ve karşılarında o duran varlığı ezmek için ellerinden ne çek diyse onu yaptılar. Fakat bu şiddet politikası onların istediği neticeyi ver medi ve bilâkis Sancaktaki tesanüdü arttırdı. Halk son dakikaya kadar şu- urunu muhafaza ederek hakkını is temekte rar oo etti. Biz, kendimizi Suriyenin bir parçası saymadığtnız-| dan intibahata iştirak etmedik. Büna| > T Mi VK rağmen müntehip Türklerin hiç ha berleri yokken reyleri kullanıldı. İntihabat henüz başlamadan ev- vel memleketin ileri gelenleri, köy muhtarları istihbarat dairelerine çağr" rılarak tazyik edildiler, tehdit edil diler. Bunlara : — Eğer intihabata iştirak etmiye cek olursanız iki sene hapis ve Yüz Suriye lirası para cezasına mahküm! olacaksinız, denildi. Fakat netice ma” lüm.. Fransızlar da üç yüz bin kişiyi birden hapsedemiyecekleri için bu kararı tatbikten vazgeçtiler Antakyanın İlice köyü muhtarı da diğerleri gibi istihbarat dairesine çağırılyor, kendisine filân gün gelip reyini kullanmasını ve aksi takdirde yukarıda saydığım cezalara çarpılaca” ğı söylendiği zaman muhtar: — Geleyim, diyor, yalnız: böyle bir cezayı hangi kanunun “verdiğini bana gösterir misiniz? Kaymakamın cevabı bütün San» caktaki idarenin bir makesidir: — Ne kanunu? Ben böyle istiyo” Tüm, bana akıl mı öğreteceksin? MM) Tazyik otuz ikinci teşrin gecesin- de son milin buldu. Akşam üzeri, düzme mebusların listesi halkça anla şıldıktan sonra yer yer . toplananlar — her medeni memlekette olduğu gibi — Adalı Hacı Muhammed'in e- vinin önünden geçmekte iken, bun- lar atılan silâhlarla dağıtılmak istem di. Halbuki ortada hiç bir tecavüz ha- disesi yoktu. Bu sırada atılan silâh-i lardan on kişi hafif olarak yaralan muştı. Masum halka karşı hiç bir sebep olmaksızın alçakça silâh kullanılmas, bütün memleketi ayaklandırdı. Vaka mahalline gelen jandarmalar vaziyeti z z kurbanlarından bir Türk yatıştıracaklarıma heyecanı büsbütün arttırdılar, Bu sırada Diyötnan Ga- kon ismindeki istihbarat zabiti halkın çok sevdiği Abdülgani Türkmene ha- ber göndererek meseleyi yatıştırması için çağırtıyor ve diğer © taraftan da halka şöyle bağırıyordu: — Derhal dağılın, aksi takdirde askere emir vererek ateş açtıracağım! İstihbarat zabiti bu sözleri Fran sızca olarak söylüyordu. Ponun ü- zerine ben atılarak kendisinden şu suali sordum: — Halk dağılacaktır. Yalnız si- lâh kullanan müerimler tecziye edile cekler midir? Diyötnan Gakonun cevabı de. min anlattığım kaymakamınkinden çok daha üstün çıktı: — Eğer onların yerinde ben ol. saydım mitralyöz kullanırdım! — Fakat ortada “Adalınm evine z Da | l Sancakta halka hücuma hazwlananbir rh otomobil ? Bazit burada sözümü keserek ba- Zırdı: — Şerait kabul etmiyorum. On dakika mühletiniz var. Dağılmazsa” nız ateş açtıracağım. Yapacak bir şey yoktu, daha doğ- rusu henüz vakti gelmemişti. Bir sey) elde edemeden yüzlerce vatandaşı- mizm kanımı döktürmek doğru olmr| Dağıldık. yacaktı, Sancaklaki zulmü anlatan Rifat Bereket oğlu Ayni gece kahvelerin kapatılması ve sokakta halkın gezmemesi “emre dildi. M9 8 Ertesi günkü vaka daha elim ne- ticeler verdi. Sabahın saat sekizinde gene nümayiş halinde halk diğer düz me mebus Mustafa Küseyrinin evi” nin önünden geçerken oradan silâh istimal edeldi ise de evin önünde bu- lupan bir duvar siper hizmetini gör- düğünden hiç bir isabet vaki olmadı Fakat vaka mahalline yetişen tanklar nümayişçileri iki ateş arasına alarak mitralyöz kullanmağa başladı ve bu! vahşice bal zavallı iki Hataylınm ölü müne sebep oldu. Bu vaka üzerine askeri bir karar. ajansınm tekzip; name ile —Havas Gttiği dike öefiye Terli. e I Kânunuevvel, yağmurlu bir gün. Fransız şark orduları askerleri bütün caddeleri kaplamış, dükkânlar kapalı, sokağa çıkanlar her köşe ba- şında durdurularak sözde silâh tahar risi için bin bir eziyete uğruyor, ce- binde ufak bir çakı veya bir çivi çıkan lar derhal divanı harbi boyluyordu. O gün sokağa çıkmak mecburi- yetinde kalan bir arkadaşımm üstü aranırken, İstanbuldaki © kardeşin. den gelmiş Türkçe bir mektup cebin- den çıkıyor. Zarfm üstündeki “İstan bul,, damgasını gören çavuş hükmü yapıştırıyor: — Sen Türkiye hükümetiyle mu” bul iyiyi Çocukcağız kışlaya götürülüyor. mektubun muhteveyatı anlaşılma- dan bütün gün dayak diyor ve niha- yet tamamen suçsuz olduğu anlaşır” cınca lütfen serbest bırakılıyor Ayni gün Türk evleri basılmağa| başlandı. Birçok kimseler bilâ #ebep İ divanı harbe verildi. Öğleden sonra 1 hücum,, diye bir hadise yoktur. Halk) gayet şuurlu olarak, nameşri say dıkları bu mebuslara karşı bir nüma- yiş yapmak istemiştir. i l saat ikide bir Fransiz zabiti "Halke- vi,, ne gelerek evvelâ şunları söyledi: — Dişçi Salâhattin, Rifat, kardeşi Ali Muhsin ve Halil Mısırlı Kuseyr'e çete teşkilâtı yapmağa gitmişler. Tam bunları söylerken ismini saydığı sahıslar ben de dahil olmak üzere odaya girdik. Zabitin ne ka” dar afalladığını tahmin edersiniz. Bu- nun üzerine başlıyan müstehzi tebes- sümleri zabit bir el hareketiyle kese” rek; — Buraya hasbibal etmeğe gel- medim, dedi. emirleri tebliğ edece- ğim. Bugün sabahın sekizinden iti baren Antakyada idarei örfiye ilân | edilmiştir. Saat 17 denitbaren $80- kağa çıkmak yasaktır. Üç kişiden fazla kimsenin toplanması memnu- dur. Askerlere (o üzeri aratılmadan gecmek ve kaçmak istiyenlere ateş edilecektir. Dün ölen iki kişi katiyen nüma- Yişsiz ve merasimsiz kaldırılacaktır. Bu ölüler memleketin büyük mezar lığına değil, hastahanenin yanmdaki mezarlığa gömülecektir. Hastahane şehrin dışmdadydı ve vanındaki mezarlık da senelerdir ter- kedilmişti. Şehitlerimizi ertesi sabah hastas haneden kaldırdık. Bunlardan birinin yüzünün yarı kısmı mitralyöz okur şunlarınm tesiriyle uçmuş, diğerinin vücudu delik deşik olmuştu. Merasim yapılması menedildiği halde binlerce kişi alaya iştirak etti ve aziz ölüleri sehitlere mahsus merasimle ebedi medfenlerine, ; daha doğrusu kalbi- mize gömdük. Dört kânunuevvel cuma günü « vimizin aranacağını ve benim de tev* kif edileceğimi haber aldım. Ayni gün Halebe gittim, orada birkaç gün kaldıktan sonra ana vatana geçtim. Şimdi memleketimin halâs gününü bekliyorum. Kardeşim hâlâ Antak- yadadır. Oradan harice hiç bir mek« tup bırakılmamasına rağmen aldr ğım haberlerde kendisinin mütemadi bir nezaret altında bulunduğu ve ora- ya giden mühaşit heyetle temas - et- memesi için tazyik edildiğini öğrenir yorum.,, Bayanlar, bu modaya 'ne dersiniz? Bu saç tuvaletinin boyu bir mete | 25 santimdir ve üstünde 350 bukle, kıy rım ve lüle vardır. Tuvalet on yedinei asra dair yap'lan bir film iğin meşhar sinema berberi May Factor tarafından tanzim edilmiştir,