16 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B ! (Baş tarafı 1 incide) kil almıştır. Türkler dükkân ve mağa- zalarını kapamak mecburiyetinde kal- mışlar, Araplar da bazı nümayişler yap- mışlardır. Hadise hakkında tafsilât alı- namamıştır. Müşahitlerin gözünden kaçmıyan bir hilebazlık Roma, 15 — İstefani Ajansı bildiri- yor: Bitaraf müşahitler Sancakta tetkikat yaparlarken mahalli hükümet memur- ları ile Fransız müstemlekecileri tara- fından hazırlanan nüfus listelerini göz- den geçirmişlerdir. Bu tetkikat esna- sında Araplara sun'i bir ekseriyet temi- ni gayesiyle bu listelerde 30 bin Hatay- lımmınm gösterilmediği bizzat müşahitler tarafından meydana çıkarılmıştır. Bunu aklımız almıyor Bu sabahki Tan gazetesine Adana- dan verilen bir telgrafa göre Fransız- lar, Akdeniz müstemlekelerinden bin- lerce frengili kadını Sancağa getirerek, Türk gençlerinin zehirlenmelerine yar- dım etmektedirler, Eğer bu haber doğru ise şenaatin bu derecesine şaşmamak ve nefret et- memek elden gelmez. Frarisa, müstem- leke memurlarını insandan başka mah- lüklar —arasından mr seçiyor —acaba Suriyede teklifimize yanaşılıyor Kadüs, 16 (A.A.) — Suriye millici- leri dört sene zarfında iki misline çı- karılmak üzere elli bin kişilik bir millt ordu vücuda getirmek fikrindeditler. Mutedil milliciler Lübnan cumhuri- yeti ile İskenderun Sancağına da ihtiva edecek federal bir Suriye devleti vücu- da getirmek arzusundadırlar. İngilizler tavassut edeceklermiş Sofya (Hususi) — Zora — gazetesi, Türkiye ile Fransa arasımnda Hatay me- selesinden dolayı hasıl olan gerginliğin izalesi için, İngiltere hükmetinin ta- vassut etmek üzere teşebbüslere girişti gini ve Ankaradaki İngiliz — sefirinin 'Türkiye hükümetine bu hususta resmen milracaat ettiğini yazmaktadır. Heyetimiz bu akşam gidiyor Cenevrede milletler cemiyeti konse- yinde Hatay davasının müzakeresinde bulunacak olan heyetimiz — bu akşamki ekepresle Cenevreye müteveccihen ha- reket edecektir. Heyetimiz Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Riyaseti- cumhur genel sekreteri — Hasan Rıza, Dış İşleri Bakanlığı genel sekreteri Nu- man Menemencioflu ve diğer zevattan mürekkeptir. Numan bu sabah Ankaradan gelmiştir, Heyetimiz ayım on dokuzunda Ce- nevrede bulunacak ve ayın 21 inde kon- sey toplantısı yapılacaktır. Büyük Önder Atatürk dün Başvekıl İsmet İnönü ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras ve Dahiliye Vekili Şükrü Kayayı kabul etmiş ve kendileriyle bir müddet görüşmüştür. Konsey toplatısından evvel Türk ve Fransız heyetleri arasında bir temas ya- pılması ve bu temaslar esnasında cemi- yetin Sancak işindeki — raportörü Sand lerin de bulunacağı muhakkak görül- mektedir. Bu konuşmalarda — Fransız Başvekili Blum tarafından ortaya konu- lan teklif öğrenilmiş olacaktır. İki taraf arasında kati bir anlaşmadan sonra ce- miyet huzuruna çıkarılacağı anlaşılmak tadır. Milletler cemiyeti umum kâtibi Ave- nol bugün Cenevreden Parise gelmiş- tir. M. Ayenol pazartesi günü topla- nacak olan milletler cemiyeti konseyi- nin ruznamesindeki meseleler hakkında - Fransız ricaliyle görüşecektir. Bu me- seleler meyanında Sancak ihtilâfı da var dır. Bir ziyaret Fransa büyük elçiliği başkâtibi Paus dün Perapalasta Hariciye vekilimiz Tev fik Rüştü Arası ziyaretle bir müddet gö rüşmüştür. Fransız sefaretinin Sancak mesele- sine dair yeni bazı talimat aldığı anlaşıl- maktadır. Fransaya ittifak teklif etmiştik ama.. Hatay meselesinin böyle birdenbire ortaya çıkmış bulunmasını Fransiz ga- Tezımızın lehlerine olduğunu anlıyorlar zeteleri, Türkiyenin evvelce yaptığı bir anlaşma teklifini Fransanın reddetmesi- ne yormaktadırlar. Ulus gazetesinde Mebus imzasiyle çıkan bir yazı bu me- seleyi ele almakta ve hadiseyi teşrih et- mektedir. Bu başyazmın başlığı “Evet, fakat,, tır. Hulâsatan bu yazı şöyle demekte- dir: Evet Türkiye Cumhuriyeti Fransa ve Türkiyenin içinde bulunduğu — maddi şartları göz önünde bulundurarak ve iki memleketin hayati şartlarına uygun ol- duğunu sanarak Fransaya bir yardım- laşma teklifinde — bulundu ve sandı ki büyük harbin Çanakkaledeki büyük der- si Türkiyenin kudret ve krymetini kâfi derecede göstermiştir. Fransanın o va- kit verdiği cevap bu dersten ibret almış bir milletin cevabı değildi. Fakat .. Bu teklif yapıldığı gün Türkiye bey- nelmilel ve açık bir yol ile ikiye bölün- | müştü. Bugünkü Türkiye Montröden beri yekpare bir bütünlüktür. Kezalik bu teklif yapıldığı gün Fransa hak, ada- let, başkalarının menfaati ve keza kendi imzası için daha kolay harekete geçer sa nıliyor ve buna inanılryordu. Fakat Fransa vaftiz babalığını yaptığı millet- ler cemiyetini Habeş harbi münasebetiy le daha Lavalin eliyle iflâsa sürükledi ve bu inanı çok kırdı. * * ” * . * ”) ” " Onun için Paris gazetelerinde son günlerde — sık sık — çıkan Türkiyenin Fransaya bir yardımlaşma teklifinde bu lunmuş olduğu haberlerine evet diyoruz ve derhal ilâve ediyoruzı fakat.... o va- kittenberi Çanakkale Boğum'üan ne su- lar âkmadı!,.. (İkinci sayfadaki “Günün — meselesini,, okuyunuz.) Ekmek keserken Bir ihtiyar karnını deşti Topkapıda Melek hatun caddesinde Cami sokağında 25 numaâaralı evde otu- ran askeri mütekaitlerden 75 — yaşında Hasan, dün evde kimse yokken ekmek kesmek istemiş, bu sırada bıçağın Üzeri. ne düşmüştür. Bıçak yirmi santim ka- dar karnına saplanıp bağırsaklarını dışa rı çıkartmıştır. Yaralının feryadna komşular — yetiş- mişler, yaralı mütekaidi bitkin bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırmışlardır. Menemencioğlu| Karadenizde fırtına (Baş tarafı 1 incide) Karadenizde ve Akdenizde — şiddetli fırtınalar hüküm sürmektedir. Evvelki akşam Karadenize çıkması lâzım gelen Cumhuriyet vapuru Kavakta kalmış ve ancak bu gece çıkabilmiştir. Beklenen vapurlar gelmemiştir. — Kavaklarda ve Büyükderede dün on kadar vapur bu. lunuyordu. Ege Samsuna, Vatan vapu- ru Trabzona sığınmışlardır. Mersinden dönen Güneysu — vapuru İzmire 48 saat geç gelmiştir. Bunun i- çin limanımıza ancak yarın gelebilecek. tir. Balkanlarda Balkanlarda evvelki gün şiddetli bir kar fırtınası hüküm sürmüştür. Fakat Trak- yada hava nisbeten sakindir. Demiryollarında Kar yüzünden — Kayseri — Samsun hattı üzerinde münaklât hemen hemen durmuştur. Evvelki gün Toros ekspre- sinin 15 saat geç kalmasına — mukabil dün intizam temin edilmiştir. Anadoluda asgari suhunet Karsta sı. fırın altında 11 dereceye kadar düşmüş- tür. Antalya ve — Adanada ise sıfırın üstünde 13 derecedir. Edirne, İsparta, Sıvas. Niğde, Kır- şehir, Erzürum, Kars, Bursa, Aksarav, Yozgat, Karamanda şiddetli kış vardır. Bazı şehirlerde mahrukat — yokluğu ve ihtikârı da başgöstermiştir. Yunanistan ve adalarda Yunanistan ve Adalarda şiddetli kış ve kar hüküm sürmektedir. Atina civa. rında bir işçi soğuktan donmuştur, Nez- le salgın bir haldedir, HAm—nşıııı ııoıhsı Bir emlâk dolandırıcılığı Adiiye bu meseleyi tahkik ediyor Firarilere ait olan ve hazineye intikali lâzımgelen emlâki, şahısların uhdesine geçiren bir şebeke meydana çıkarılmış ve mesele Adliyeye intikal etmiştir. Tahkikattan anlaşıldığına — göre bu şebeke Beyoğlunda Fındıklıyan apartı- manı ile ayni büyüklükte on beş apartı. manı, sahipleri firari — iken ölmüş gibi göstererek, idare etmekteydi. Yapılan tahkikatta şebekenin çok kurnazca ha- tozan apartıman sahipleri namına bura- da muhteşem mezarlar bulunduğu hay- retle görülmüştür. te ve boş olduğunu anlamıştır. Şimdi ev rak ve kayıtlar tetkik olunmaktadır. Diğer taraftan Petro isminde Üskü- darda oturan diğer bir şahsın da Petro isminde ölmüş veya firar etmiş kimsele- re ait emlâki bulup temellük ettiği şüphs si de meydana çıkmıştır. Bu mesele de tetkik edilmektedir. Filistin müftüsü diyor ki: (Baştarafı 1 incide) Müftü bilhassa şu noktayı tasrih e- derek demiştir ki: “— Araplar, harpten evvelki seneler- de Türk idaresi altında bulunduğu za. manlarda, şimdi İngiliz mandası altında olduğu zamanlardan çok daha mes'uttu. Eğer Arap istiklâlini temin yolundaki arzularımız tahakkuk etmezse, Filistin üzerinde bir Türk mandası, bir İngiliz mandasına tercih edilebilir.. Çünkü Türkler Yahudi tesiri altında değildir.., Kudüs müftüsü bundan sonra, Yahu- dilerin Müslüman mukaddesatını tehdit ettiklerini ve Peygamberin Miraca çıktı ğt kayanımn bulunduğu söylenen Camii Ömerin “harabeleri, — üzerine Mâbedi Süleymanı yeniden inşa etmek gayesini beslediklerini söylemiştir. İngiliz tahkik — komisyonu reisi, bu ithamın gayet ciddi olduğunu ve deliller ortaya konmasını istemiştir. Müftü son Filistin hâdiselerine te. mas edip sözüne devamla, — Arapların kendi memleketlerinde siyasi hakların- dan mahrum edildiklerini söylemiştir. Başlıca şikâyet, şüphesiz, Filistinde Ya- hüdilere bir milli vatan tesisi siyaseti. nin ısrsarla tatbik edilmesiydi. Binaen- aleyh Filistin meselesinin — yegâne hal çaresi şu olabilirdi: 1) Şimdiye kadar — muvaffakiyetsiz- likle neticelenen Yahudi milli vatanı te. sis siyasetinden vazgeçmek. 2) Yahudilerin Filistine akın etmesi- ni hemen ve tamamile menetmek. 3) Arap arazisini — Yahudilerin satın almasına mani olmak. 4) Filistin mandasını — kaldırrp onun yerine İngiltere ile İrak arasında oldu- ğu gibi bir ittifak muahedesi koymak. Müftü, Fransanın Suriye üzerinden mandayı kaldırmakla bir misal teşkil et. miş olduğuna (HABER : Hem de nasıl!) işaret etmiştir. Geçen eylülde Suriyedeki Araplarla Fransa arasında bir ittifak — muahedesi imzalanarak Araplara istiklâl verilmiş- tir. İngiliz tahkik komisyonu reisi, mtüüf- tüden bir takrm sualler sormuş ve aşa. gıda zikredilen cevapları almıştır: Reis! — Eğer Araplara mahalli bir idare temin edilirse, Filistindeki 400.000 Yahudiye ne olur? Müftü,; — Müslüman idaresi müsamahasile tanınmıştır; daima Yahudi bulunduğundan şikâyet ediyor- sunuz. Araplara terkedilecek bir Filis- tinde bunlar emin vaziyette olabilecek. ler midir? Müftü: — Bu, Arap hükümetine mü- tevakkif bir meseledir. Reis. — Yahudiler istikbalde kurula- cak bir Arap hükümetinin tasavvurları. na itimat ederler mi? Müftü: — Yahudiler hesabmna cevap veremem., Ve bu cevabın ne — olacağını bilmem. Reis: — Bu cevabıri ne olacağını ben size söyliyebilirim sarırrım. (gülüşme-- ler) Yahudi millft vatanı meselesini or. tadan kaldırmak — müşfik ve nazik mi, yoksa acı bir ameliye mi olur? reket ettiği, sahipleri Avrupada gezip| Adliye, mezarları tetkik ettirmiş, sah| Reis: — Fakat siz, Filistinde birçok| Müftü, — Bu meseleleri istikbâle ba- | rakmalıyız.,, 16 İkincikânun — 1937 ve * Annem adam öldürdü, (Baş tarafı 1 incide) Küçüğün cinayet haberini kendisine mal etmesini duyunca birkaç adım at- tı: — Asıl haberi veren benim! Öteki biraz şaşaladı. Berikinin yüzü- ne baktı. Sonra dönüp: — Evet, yani haberi beraber getiri- yoruz. Yolda bana rasgeldi de... İkisi gene sustular, biribirlerine bak- tılar. Büyükçesi anlattı: — Mercanda Valde hanında bir ka - dın dostunu vurdu... — Bir yanlışlık olmasın, Bu haberi nereden aldınız? Gene büyüğü devam etti: — Gözümle gördüm. Vurulan adam orada kanlar içinde yatıyor. Fotoğraf- çmız hemen giderse resmini de alır. Ölenin adı da İrfandır. Yedikulede kun duracıdır. Kücüğü söze karıştı: — Artık dolgunca bir para' verirsi- niz değil mi? Hem fotoğrafçıya hâlâ haber göndermediniz. Ölünün resmini çabuk aldırıp gazeteye koyun! — Senin adın ne? Duraksıyarak konuşan küçük: — Mehmet, dedi. Büyükçe olanı, durduğu yerde mütemadiyen terliyör, kaşlarının üzerine düşen saçlarını iki- de bir yukarı kaldırıp indiriyordu. O- nun da admı sordum: — Evet, senin adın? — Şey... Salâhaddin.. Somra içinden bir of cekti yanımdaki küçüğe dönüp: — Haydi artık gidelim dedi. Gene biribirlerinin yüzlerine baktılar. Büyü- ğü küçük olanmn kulağına doğru iğildi: — Ulan söyliyeyim mi? dedi... Son- ra. dönüp şŞöyle söyledi: — İfranı vuran kadın benim annem- dir... Ama o kadın böyle bir vaka ya- pacak kadm değildir. Her halde sarhoş lukla elinden bir kaza çıkmış olacak.. Haydi başladım, bari anlatayrm: İrfan her zaman raki içer, annemi döğerdi. Dün akşam gene dükkânda arkadaşlariyle sarap içti. Annemle kavga etti. Eve bakmaz, yağ, tuz, gazi hep annem alırdı. Üstelik 40 lira da borcu vardı anneme.. Ben kavgadan sonra Yedikulede bir arkadasşrma mi- safir gittim. Bu sabah dükkâna gel- dim, Kapı kilitliydi. Annem daha he - nüz gelmemiş olacak dedim, Valde hanma koştum. Kapıdan girince ka - dın,'erkek bazı kimseler yüksek sesle bağırdılar: — İşte kadımnım oğlu geliyor!... Bir | fevkalâdelik vardı. Birkaç adım atm- ca yerde birtakım bezler ve bir örtü gördüm. Bunların altmdan çıkan ayak lardan da bir erkek olduğunu anladım. Oradakiler söyledielr: — Annen dostu İrfanı vurdu. Anne- mi sordum, merkezde dediler. Handan dışârı fırladım. Yolda Mehmede rasla- dım. Vakayı söyledim: — Ulan haydi “Haber” e koşalrm da cinayeti söyliyelim dedi. Eh... Ben Ha- bere cok havadis getirmiştim. Bunu da | işte böylece gelip haber verdim., Salâhaddin sözlerini bir yandan söy lerken bir yandan da: — Tüu.. Şimdi annemi ne yaparlar acaba... Tabil hapse girecek. Ben ne yapacağım, peki diye söyleniyordu. — Annenin, yahut İrfanın resmi var mı? diye sorduk. Ceplerini karıştırdı: — Yanımda yok! Ama dükkânda ka zanç, vergi kâğıtlarımda pek çok var- dır. İrfanın dükkânı da resimlerle do- ludur.. Bizim dükkân kilitli olduğun - dan bulamam. Fakat, durun bakayım. Tophanede oturan bir teyzem var... Onlarda olacak! — Git, getir... Vakayı haber verdin, bari adamakıllı yqzalnn.. — Peki, dedi. Yarrm saate kadar ge- lirim... İkisi birden fırladılar. Yarım saat sonra iki cocuk gene kan.ter içinde gel| diler. Salâhaddin odaya girer girmez: — Ben yanlış haber vermişim. İrfa- nı annem vurmamıs.. Ö, kendi kendisi- ni kalbinden bıcaklamış!.. — Resim nerede?.. — Teyzem vermedi. Hem ne diye an- nemi elâleme kepaze edeyim böyle bir iş yapmadıktan sonra... Mehmet; susuyordu. Sanki dut ye - koşun ! » den ikisi birlikte odadan çıkiPp Süğ Fotoğrafçımız Âliyi daha evvel '1 dermiştik. Çocuklar çıktıktl-n ka sonra geldi: M — Katil kadındır. Vurduğu d' İrfan... Diyerek Salâhaddinin ilk _ teyit etti. Esasen ilk haber fiîâ sele zabıtadan da tahkik ’“ı Âli vaka etrafında duydukl tirken kapı açıldı. Küçük MM gibi içeri daldı: — Demincek geldik ya!ı. sğj din yalan söyledi. Ben onun SMJ söylemedim. Katil annesidir. f danmayın.. T — Sen üzülme.. Saat birde ge g nı al... diye heyecanmı yatıştıfiP vj dık. Cinayeti resmi makamlarda” kik edip yazdık. Cinayeti haber verenlerden 5$ din yanında yoktu. Salâhaddin, © çh itiyat tesiri altmda koşup cinaY” ber vermiş, fakat sonra aklı bâs mişti. daki tahkikatla müddeiumumi MT , lerinden Fehmi dün öğleye kadaf gul olmuş, sonra kadını yedi tak hâkimliğine vermistir. Ceti Nedime tevkif edilmiştir. Cinâ' inkâr etmiş, şöyle ifade vermî!d'- — — Benim İrfanla aram açık (8 çınca İrfan kucağıma düştü. gelmiş zannettim. Sonra yere Y” g nınca başına su döktüm. Bir de * g görünce Zeynebi başında bırakıp * la koştum.,, K Tahkikata göre, Nedime dükk” h) aldığı bıçakla hana gitmiş, berabtf VA duğu Hamide ismindeki kadınım V kesmesine kızmış: — Kadın' önümden çekil! Stf canımı yakarım! diyerek içeri git v İçerde sarhoş bulunan İrfanaşıı. — Ben mademki kart karıyım, ”"1 lira borcunu ver. Odamdan defot diyerek kavgaya tutuşmuş, odadani j rr atarken bıçağını İrfanın kalbh’e | muştür. Dün bir cinayt'ı't daha olu vordll Malta çarşısında 65 numarali " | da otüran Halil ile metresi GÜMÜÜ akşam üzeri kavga etmişlerdir. nın sebebi, Halilin metresine b* ve istediği gibi adamakıllı bir €Y masıdır. Kavga kısa — bir zamâll “. büyümüş, Gülsüm dostu Halill p nın al alarak iyice döğmüş üştür , nunla hırsını alamıyan Gülsüm ydîi ki büyük aynayı kaptığı — gibi .n&* kalkmaya çalışan Halilin — kafâ ' direrek parçalamıştır. clgi Kadın bundan sonra köşe bü çak aramaya savaşınca Halil : kanlar akarak kendisini güç h,ııe ü ğa atmış, karakola giderek metf rafından öldürülmesine kıl ı;al söylemiştir. Gülsüm vakalanmf!' adam tedavi altına alınmratır. [ miş bülbüldü. Bir tek kelime söyleme- ul' Kaçırılan çoĞE avdetinden sonra kendilerini debilecek kabiliyette bulundu& polise icap eden tafsilâtı vereP” ği ni düşünmemişlerdi. Fakat © g zekâsı meydana çıktıktan ailesine iade etmek imkânsızdı © fi naleyh, başmı belâya soktuğunt!” gi kma varan çocuk hırsızı, maF*” eti muvaffak olamıyacağını mütevellit bir kızginlıkla dürünceye kadar döğmüş veb asrın en müthiş canilerinden ğunu göstermiştir.., ğ Diğer taraftan Amerika reiSi ru Ruzvelt bu meseleyle yakmMt” gi kadar olmuş ve Amerika efkâri f miyesi üzerinde büyük bir hey&” | lit eden bu müthiş cinayetit V gl nin siddetle cezalandırılacağın! " — miştir. j Reisicümhur bütün - seferber ederek oanilerîn her P - bifî

Bu sayıdan diğer sayfalar: