p * ezimizin lehlerine olduğunu anlıyorlar (Baş tarafı 1 incide) kil almıştır. Türkler dükkân ve mağa- zalarmı kapamak mecburiyetinde kal- mışlar, Araplar da bazı nümayişler yap- mışlardır. Hadise hakkında tafsilât alı- namamıştır. Müşahitlerin gözünden kaçmıyan bir hilebazlık Roma, 15 — İstefani Ajans: bildiri- yor: Bitaraf müşahitler Sancakta tetkikat yaparlarken mahalli hükümet memur- Jarı ile Fransız mlüstemlekecileri tara- fından hazırlanan nüfus listelerini göz- den geçirmişlerdir. Bu tetkikat esna. sında Araplara sun'i bir ekseriyet temi- ni gayesiyle bu listelerde 30 bin Hatay- İnn gösterilmediği bizzat müşahitler tarafından meydana çıkarılmıştır. Bunu aklımız almiyor Bu sabahki Tan gazetesine Adana-| dan verilen bir telgrafa göre Fransız. lar, Akdeniz müstemlekelerinden bin- lerce frengili kadını Sancağa getirerek, Türk gençlerinin zehirlenmelerine yar- dım etmektedirler, Eğer bu haber doğru ise şenaatin bu derecesine şaşmamak ve nefret et- memek elden gelmez. Fransa, müstem- leke memurlarını İnsandan başka mah-| Yüklar Oarasından mı seçiyor (o acaba Suriyede teklifimize yanaşılıyor Kadüs, 16 (A.A.) — Suriye ke leri dört sene zarfında iki misline karılmak üzere elli bin kişilik bir mili? ordu vücuda getirmek fikrindedirler. Mutedil milliciler Lübnan cumhuri- yeti ile İskenderun Sancağına da ihtiva edecek federal bir Suriye devleti vücu- da getirmek arrusundadırlar, İngilizler tavassut edeceklermiş Sofya (Hususi) — Zora gazetesi, Türkiye ile Fransa arasmda Hatay me- selesinden dolayı hasıl olan gerginliğin iralesi için, İngiltere hükmetinin ta- vassut etmek üzere teşebbüslere girişti ğini ve Ankaradaki İngiliz | sefirinin Türkiye hükümetine bu hususta resmen müracaat ettiğini yazmaktadır. Heyetimiz bu akşam gidiyor Cenevrede milletler cemiyeti konse- yinde Hatay davasının müzakeresinde bulunacak olan heyetimiz o bu akşamki ekspresle Cenevreye müteveccihen ha- reket edecektir. Heyetimiz Daeş İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Riyaseti. cumhur genel sekreteri (OHasan Rıza, Dış İşleri Bakanlığı genel sekreteri Nu- man Menemencioğlu ve diğer zevattan mürekkeptir. Numan Menemencioğlu bu sabah Ankaradan gelmiştir. Heyetimiz aym on dokuzunda Ce mevrede bulunacak ve ayn 21 inde kon- sey toplantısı yapılacaktır. v Büyük Önder Atatürk dün Başvekil İsmet İnönü ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras ve Dahiliye Vekili Şükrü Kayayı kabul etmiş ve kendileriyle bir müddet görüşmüştür. Konsey toplatısından evvel Türk ve Fransız heyetleri arasında bir temas ya pılması ve bu temaslar esnasında cemi- yetin Sancak işindeki (raportörü Sand İerin de bulunacağı muhakkak görül. mektedir. Bu konuşmalarda Fransız Başvekili Blum tarafından ortaya konu- lan teklif öğrenilmiş olacaktır, İki taraf Arasında kati bir anlaşmadan sonra ce- miyet huzuruna çıkarılacağı anlaşılmak tadır. Milletler cemiyeti umum kâtibi Ave- nol bugün Cenevreden Parise gelmiş- tir. M. Avenol pazartesi günü topla- nacak olan milletler cemiyeti konseyi- nin ruznamesindeki meseleler hakkında Fransız ricaliyle görüşecektir. Bu me- seleler meyanında Sancak ihtilâfı da var dır, Bir ziyaret Fransa büyük elçiliği başkâtibi Paus dün Perapalasta Hariciye vekilimiz Tey fik Rüştü Arası ziyaretle bir müddet gö rüşmüştür. Pransiz selaretinin Sancak mesele- sine dair yeni bâzı talimat aldığı anlaşıl- maktadır. Fransaya ittifak teklif etmiştik ama.. Hatay meselesinin böyle birdenbire ortaya çıkmış bulunmasını Fransız ga-| zeteleri, Türkiyenin evvelce yaptığı bir anlaşma teklifini Fransanın reddetmesi; ne yormaktadırlar. Ulus gazetesinde Mebus imzasiyle çıkan bir yazı bu me- seleyi ele almakta ve hadiseyi teşrih et- mektedir. Bu başyazımın başlığı “Evet, fakat,, tar. Hulâsatan bu yazı şöyle demekte- dir: Evet Türkiye Cumhuriyeti Fransa ve Türkiyenin içinde bulunduğu (maddi şartları göz önünde bulundurarak ve iki memleketin hayati şartlarına uygun ol- duğunu sanarak Fransaya bir yardım. laşma teklifinde O bulundu ve sandı ki büyük harbin Çanakkaledeki büyük der- si Türkiyenin kudret ve kıymetini kâfi derecede göstermiştir. Fransanm o va- kit verdiği cevap bu dersten ibret almış bir milletin cevabı değildi. Fakat .. Bu teklif yaptidığı gün Türkiye bey- nelmilel ve açık bir yol ile ikiye bölün- müştü. Bugünkü Türkiye Mentröden beri yekpare bir bütünlüktür. Kezalik bu teklif yapıldığı gün Fransa hak, ada- let, başkalarının menfaati ve keza kendi imzası için daha kolay harekete geçer sa mlyor ve buna önanıkyordu. Fakat Fransa vaftiz babalığını yaptığı millet ler cemiyetini Habeş harbi münasebetiy le daha Lavalin eliyle iflâsa sürükledi ve bu inanı çok kırdı. A ein <WİEEM,. ağbi Ş Onun için Pâris gazetelerinde son günlerde wke'k çıkan Türkiyenin | Fransaya bir yardımlaşma teklifinde bu Junmuş olduğu haberlerine evet diyoruz! ve derhal ilâve ediyoruz fakat... © va- kittenberi Çanakkale Boğazmdan ne su- lar âkmadı!... (kinci sayfadaki “Günün meselesini,, okuyunuz.) Ekmek keserken Bir ihtiyar karnını deşti Topkapıda Melek hatun caddesinde Cami sokağında 25 numaralı evde otu- ran askeri müteksitlerden 75 © yaşında Hasan, dün evde kimse yokken ekmek kesmek istemiş, bu sırada bıçağın üzeri, ne düşmüştür. Bıçak yirmi santim ka. dar karnına saplanıp bağırsaklarını dışa rı çıkartmıştır. Yaralınm feryadna komşular yetiş- mişler, yaralı mütekaidi bitkin bir halde Cerrahpaşa hastanesine kaldırmışlardır. Karadenizde fırtına (Baş tarafı 1 incide) Karadenizde ve Akdenizde (şiddetli fırtınalar hüküm sürmektedir. Evvelki akşam Karadenize çıkması lâzım gelen Cumhuriyet vapuru Kavakta kalmış ve ancak bu gece çıkabilmiştir. Beklenen vapurlar gelmemiştir. e Kavaklarda ve Büyükderede dün on kadar vapur bu. lunuyordu. Ege Samsuna, Vatan vapu- ru Trabzona sığınmışlardır. Mersinden dönen Güneysu © vapuru İzmire 48 saat geç gelmiştir. Bunun i- gin limanımıza ancak yarın gelebilecek. tir. Balkanlarda Balkanlarda evvelki gün şiddetli bir kar fırtınası hülküm sürmüştür. Fakat Trak- yada hava nisbeten sakindir. Demiryollarında Kar yüzünden (Kayseri — Samsun hattı üzerinde münaklât hemen hemen durmuştur. Evvelki gün Toros ekspte- sinin 15 saat geç kalmasına © mukabil dün intizam temin edilmiştir. Anadoluda asgari suhunet Karsta sr. frm altında 11 dereceye kadar düşmüş- tür. Antalya ve OAdanadaise sıfırın üstünde 13 derecedir. Edirne, İsparta, Sıvas. Niğde, Kır- şehir, Erzurum, Kars, Bursa, Aksaray, Yozgat, Karamanda şiddetli kış vardır. Bazı şehirlerde mahrukat O yokluğu ve ihtikârı da haşgöstermiştir. Yunanistan ve adalarda Yunanistan ve Adalarda şiddetli kış ve kar hüküm sürmektedir. Atina civ. rında bir işçi soğuktan donmuştur, Nez- le salgın bir haldedir. HABER — Akşam postası dolandırıcılığı Adliye bu meseleyi tahkik ediyor Firarilere ait olan ve hazineye isik! lâzımgelen emlâki, şahısların uhdesine geçiren bir şebeke meydana çıkarılmış ve mesele Adliyeye intikal etmiştir. Tahkikattan anlaşıldığına (göre bu şebeke Beyoğlunda Fındıklıyan apartı” manı İle ayni büyüklükte on beş apartı. manı, sahipleri firari (o iken ölmüş gibi göstererek, idare etmekteydi. Yapılan tahkikatta şebekenin çok kurnazca ba- reket ettiği, sahipleri Avrupada gerip tozan apartıman sahipleri namına bura- da muhteşem mezarlar bulunduğu hay. retle görülmüştür. Adliye, mezarları tetkik ettirmiş, sah te ve boş olduğunu anlamıştır. Şimdi ev rak ve kayıtlar tetkik olunmaktadır. Diğer taraftan Petro isminde Üskü- darda oturan diğer bir şahsın da Petro isminde ölmüş veya firar etmiş kimsele- re ait emilâki bulup temellük ettiği şüphs si de meydana çıkmıştır. Bu mesele de tetkik edilmektedir. “g» ri mepgan an Filistin müftüsü . . . . diyor ki (Baştarafı 1 incide) Müftü bilhassa şu noktayı tasrih ©- derek demiştir ki: “.— Araplar, harpten evvelki seneler- de Türk idaresi altında bulunduğu za. manlarda, şimdi İngiliz mandası altında olduğu zamanlardan çok daha mes'uttu. Eğer Arap istiklâlini temin yolundaki! arzularımız tahakkuk etmezse, Filistin üzerinde bir Türk mandası, bir İngiliz mandasına tercih (edilebilir. (o Çünkü Türkler Yâhudi tesiri altnda değildir.., Kudüs müftüsü bundan sonra, Yahu- dilerin Müslüman mukaddesatın: tehdit ettiklerini ve Peygamberin Miraca çıktı ğı kayanm bulunduğu söylenen Camii Ömerin “harabeleri,, (üzerine Mâbedi Süleymanı yeniden inşa etmek gayesini beslediklerini söylemiştir. İngiliz tahkik (komisyonu relsi, bu ithamın gayet ciddi olduğunu ve deliller ortaya konmasını istemiştir, Müftü son Filistin hâdiselerine te. mas edip sözüne devamla, © Arapların kendi memleketlerinde siyasi hakların. dan mahrum edildiklerini söylemiştir. Başlıca şikâyet, şüphesir, Filistinde Ya- hudilere bir milli vatan tesisi siyaseti. nin ısrsarla tatbik edilmesiydi. Binaen- aleyh Filistin meselesinin o yegâne hal çaresi şu olabilirdi: 1) Şimdiye kadar o Mmuvaffakiyetsiz- likle neticelenen Yahudi milli vatanı te. sis siyasetinden vazgeçmek. 2) Yahudilerin Filistine akm etmesi- ni hemen ve tamamile menetmek. 3) Arap arazisini (Yahudilerin satm almasına mani ölmak. 4) Filistin mandasmi o kaldırıp onun yerine İngiltere ile İrak arasında oldu- Hu gibi bir ittifak muabedesi koymak. Müftü, Fransanm Suriye üzerinden mandayı kaldırmakla bir misal teşkil et. miş olduğuna( HABER; Hem de nasıl!) işaret etmiştir. Geçen eylülde Suriyetleki | Araplarl Fransa arasında bir ittifak O ywuahedesi imzalanarak Araplara İstiklâl verilmiş İngiliz tahkik komisyonu reisi, müf- tüden bir takım sualler sormuş ve aşa. Zıda zikredilen cevapları almıştır: Reis: — Eğer Araplara maahalli bir idare temin edilirse, Filistindeki 400,000 Yahudiye ne olur? Müftü, — Müslüman idaresi daima müsamahasile tanınmıştır. Reis: — Fakat siz, Filistinde birçok Yahudi bulunduğundan şikâyet ediyor- sunuz. Araplara terkedilecek bir Filis- tinde bunlar emin vaziyette olabilecek. ler midir? Müftü: — Bu, Arap hükümetine mü- tevakkif bir meseledir. Reis. — Yahudiler istikbalde kurula. cak bir Arap hükümetinin tasavvurları. na itimat ederler mi? Müftü; — Yahudiler hesabina cevap veremem. Ve bu cevabın ne © olacağını bilmem. Reis: — Bu cevabım ne olaca#m: ben size söyliyebilirim sanırım. (gülüşme. ler) Yahudi milli vatanı meselesini or. tadan kaldırmak (müşfik ve nazik mi, yoksa acı bir ameliye mi olur? Müftü; — Bu meseleleri istikbüle be-' rakmalıyız.,, ( 16 İkincikânun — 1937. “Annem adam öldürdü, koşun! (Baş tarafı 1 incide) Küçüğün cinayet haberini kendisin mul etmesini duyunca birkaç adım at- tı: — Asıl haberi veren benim! Öteki biraz şaşaladı. Berikinin yüzü. ne baktı. Sonra dönüp: — Evet, yani haberi beraber getiri- yoruz. Yolda bana rasgeldi de... İkisi gene sustular, biribirlerine bak- tılar, Büyükçesi anlattı: — Mercanda Valde hanında bir ka - dm dostunu vurdu... — Bir yanlışlık olmasm. Bu haberi nereden aldmız? Gene büyüğü devam etti; — Gözümle gördüm. Vurulan adam orada kanlar içinde yatıyor. Fotoğraf- çmız hemen giderse resmini de alır. Ölenin adı de İrfandır. Yedikulede kun | duracığır. Küçüğü söze karıştı: — Artık dolgunca bir para” verirsi- niz değil mi? Hem fotoğrafçıya hâlâ| haher göndermediniz. Ölünün resmini çabuk aldırıp gazeteye koyun! — Senin adın ne? Duraksıyarak konuşan küçük: — Mehmet, dedi. Büyükçe olanı, durduğu yerde mütemadiyen terliyor, kaslarınm Üzerine düşen saçlarını iki- de bir yukarı kaldırıp indiriyordu. O- nun da Adımı sordum — Benim mi? — Evet, senin adın? — Şey... Salâhaddin.. Sonra içinden bir of çekti yanmdaki küçüğe dönüp: — Haydi artık gidelim dedi, Gene biribirlerinin yüzlerine baktılar, Büyü- ğü küçük olanm kulağına doğru iğildi: — Ulan söyliyeyim mi? dedi... Son- ra dönüp şöyle söyledi: İfrant vuran kadın benim annem- dir... Ama o kadın böyle bir vaka ya- pacak kadın değildir, Her halde sarhoş lukla elinden bir kaza çıkmış olacak.. Haydi başladım, bari anlatayım: İrfan her xaman rakı içer, annemi döğerdi, Dün akşam gene dükkündu arkâdaşlariyle şarap içti Annemle kavga etti. Evo bakmaz, yağ, tuz, gazi hep annem alrrdı. Üstelik 40 lirada borcu vardı anneme.. Ben kavgadan sonra Yedikulede bir arkadaşıma mi- safir gittim. Bu sabah dükkâna gel- dim, Kapı kilitliydi. Annem daha he - nüz gelmemiş olacak dedim, Valde hanma koştum. Kapıdan girince ka - dm,erkek bazı kimseler yüksek sesle bağırdılar: — İşte kadınım oğlu geliyor!... Bir fevkalâdelik vardı. Birkaç adım âtın- ca yerde birtakım bezler ve bir örtü gördüm, Bunlarm altmdan çrkan ayak lardan da bir erkek olduğunu anladım. Oradakiler söyledielr; — Annen dostu İrfanı vurdu. Anne- ml sordum, merkezde dediler. Handan diştirı fırladım. Yolda Mehmede rasla- ârm. Vakayı söyledim: — Ulan haydi “Haber” e koşalım da cinayeti söyliyelim dedi. Eh... Ben Ha- bere çok havadis getirmiştim. Bunu da işte böylece gelip haber verdim.. Salâhaddin sözlerini bir yandan #öy lerken bir yandan da; — 'Tüu,. Şimdi annemi ne yaparlar acaba... Tabif hapse girecek, Ben ne yapacağım, peki diye söyleniyordu. — Annenin, yahut İrfanm resmi var mı? diye sorduk. Ceplerini karıştırdı: — Yanımda yok! Ama dükkânda ka zanç, vergi kâğıtlarmda pek çok var- dır. İrfanın dükleân: da resimlerle do- ludur.. Bizim dükkân kilitli olduğun - dan bulamam. Fakat, durun bakayım. 'Tophanede oturan bir teyzem var... Onlarda olacak! — Git, getir... Vakayı haber verdin, bari adamakıllı yazalım.. — Peki, dedi. Yarım sante kadar ge- lirim... İkisi birden fırladılar. Yarım saat sonra iki çocuk gene kan'ter içinde gel diler, Salâhaddin odaya girer girmez: — Ben yanlış haber vermişim. İrfa- ni annem vurmamıs.. O, kendi kendisi- ni kalbinden bıçaklamış!,. — Resim nerede?. — Teyzem vermedi. Hem ne diye an- nemi elâleme kepaze edeyim böyle bir İş yanmadıktan sonra... Mehmet: susuyordu. Sanki dut ye - miş bülbüldü. Bir tek kelime söyleme den ikisi birlikte odadan çikip Fotoğrafçımız Âliyi daha ev ka sonra geldi: — Katil kadındır. Vurduğu ö8 İrfan... ” Diyerek Salâhaddinin ilk teyit etti. Esasen ilk haber sele zabıtadan da tahkik yi Ali vaka etrafında yk tırken kapı açıldı. Küçük Meh? gibi içeri daldı: — Demincek geldik yalı sa din yalan söyledi. Ben onun söylemedim. Kati! annesiğir. danmayn.. — Sen tizilme.. Saat birde gel”. nı gl... diye heyecanmı yatıştırıP v dık. Cinayeti resmi makamlarği” kik edip yazdık. Saat birde Mehmed geldi. Cinayeti haber verenlerden din yanmda yoktu. Salâhaddin. itiyat tesiri altında kogup elnayei ber vermiş, fakat sonra akli a miti. gd RR a 4 Dostu İrfanı öldüren Nedime © daki tahkilstla müddelumumi lerinden Fehmi dün öğleye kadi gul olmuş; sonra kadını Yı ” tak hâkimliğine vermiştir. Nedime tevkif edilmiştir. CİM” inkâr etmiş, şöyle ifade ğ — Benim İrfanla aram açık “ Evvelki akşam odaya gittim. K > şınca İrfan kucağıma düştü. 2 gelmiş zannettim. Sonra yere nınca başma su döktüm. Bir d€ görünce Zeynebi başında bırakıp la koştum.,, 4 'Tahkikata göre, Nedime dük” uldığı bıçakla hana gitmiş, bera duğu Hamide ismindeki kadının 7” kesmesine kızmış: i — Kadın önümden çekili S4” canımı yakarım! diyerek içeri g” İçerde sarhoş bulunan İri — Ben mademki kart &3 lira borcunu ver. Odamdan od diyerek kavgaya tutuşmuş, odadi”” rt atarken bıçağını irfanın kalbin TMUŞtUT, t | Dün bir cinaye€* | daha oluyordu Malta çarşısında 65 numaral “ da oturan Halil ile metresi GÜİSÜZ 4 akşam üzeri kavga etmişlerdir. mun sebebi, Halilin metresine D€?. ve istediği gibi adamakılir bir €W pi masıdır. Kavga kısa (o bir zams” ef bü Gülsüm dostu Halii “gi nın ali alarak iyice döğmü$” nunla kırsını alamıyan Gülsüm © ki büyük aynayı kaptığı o gibi” #f kalkmaya çalışan Halilin kafas' | direrek parçalamıştır. 7 Kadın bundan sonra köşe vey ii kanla? akarak kendisini güç vd Za atmış, karakola giderek söylemiştir. Gülsüm yakalanmıf adam tedavi altına almmreter. çak aramaya savaşmca Halil ralından öldürülmesine k4 | İŞ l Kaçırılan çoc” İ İ (Baş tarafı 1 incili mak için çocuğu kaçırırlarkö” 4 avdetinden sonra kendilerini * debilecek kabiliyette bulunö polise icap eden tafsilâtı ni düşlinmemişlerdi.. Fakat zekâsı meydana çıktıktan © silesine inde etmek imkânsızii paleyh, başımı belâya soktuğunü kıma varan çocuk hırsızı, mg“ muvaffak olamıyacağmı ani#, mütevellit bir kızgınlıkla çOğÜğua dürünceye kadar döğmüş ve bu” 5 asrın en müthiş canilerinden 9 Zunu göstermiştir. a Diğer taraftan Amerika reis” ru Rüzvelt bu meseleyle yakm” kadar olmuş ve Amerika efkö”!. miyesi üzerinde büytik bir hey lit eden bu müthiş cinayeti" nin şiddetle cezalandırılacağın!* miştir. j o Reislelimhur bütün Ameriks Fg seferber ederek canilerin her © sma olursa olsun y: amda i K