9 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

9 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aİ, b ağ ğe Ei er * mesini taleb zımnında, bir kere ge- Fransız Başvekili M. Blumdan beklenen | dıran büyük ölç ediyorlar: Memleketdahilinde sıkıntı var, Karışıklık olması muhtemel... için liderler büyük harici bir mesele çıkarıyor. Ve sıkıntıda olan, yahut ran halkın gü dahildeki gayritabit vaziyeti kargaşmaya müsait bul erasmd Almanyanm, Versay muahedesini Bozma halde Bolgevik aleyhtarlığmı ve İtalyanm, hâkimiyet iddialarma kadar, girişmiş yanlış - bu nevi veya Mussolirisi değildir. hareketlerden sayanlar olmuştur. Gerçi Fransız Başvekili Blum, idari bakımdan, Lâkin, kabinesini ibtilâtları, grevler, politik tazyikleri ieihde - esini ekseriya Onun ymutturuyor ve ra Habeş seferinden Akdenizde olduğu teşebbüsleri - doğru veya Fransanın bir Hitler eden devamlı İşçi e dostluk an'anelerine tesir edebilecek olan - mevkiinden, Hatay mesele- sini de, acaba âyni düşünceyle mi uzatıyordu. V bu meseleyi günden güne herkesin daha çok dikkatini çekecek, Fransız tebaası halkı topye- Kün meşgul edecek bir iş balinde bulunduruyordu Buna ihtiyacı var mrdır? Hiç ihtimal vermiyoruz. Hem neye yarar ki. Halkm dikkatini dahili Puhranlardan, müşkül vaziyetlerden harice gevirmek İçin, üzerinde du- rulan mevzu nekadar büyük ve gürültülü olursa olsun 6 buhranlar, 6 müşkül vaziyetler hâlâ yerli yerinde durur. Bu renkli manzara, o karan- Ik hafleyi örtmez. İyisi mi... HİZMET MÜNİR > Teklifimizi bizzat Blum tetkik (Baş tarafı 1 incide) yu kabul etmiş ve uzun müddet gö - rüşnrüştür. Mükümetimizin projesi Ankara 8 (A. A.) — Anadolu Ajansın mevsuk membadan aldı l ğma'göre, dün Fransız Hariciye müsteşarı M. Vicmot, Paris büyük! elçimiz Suad Davazı davet ederek uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Çok dostane bir şekilde cereyan; eden görüşme esnasında M. Vienot| istirabattan dönmesi yaklaşan Baş -| vekil M, Blam'ün Sancak meselesin-! de her iki tarafı tatmin edebilecek bir çarei tesviyeyi telkin için Fransa Nezaretince hazırlanan pro- hükümetimizden de teklifimi - Zin daha etraflı bir ifadesini mub-! tevi olarak ediği projeyi bizzat tetkik edeceğini o beyan ve Dr. Ara-! sa M. Blam'ün bu hususta vaki olan ,vandini teyid etmiştir. Hükümetimiz tarafından verile- cek proje Hariciye Vekâletince ha- zırlanmış o olup Parise gönderilmek üzeredir. Dİ“ yazdığımız millâkata sir ajansın telgrafı Paris 8 (A. A.) — Havas Ajan- sı-bildiriyor: Dışişleri Bakanlığı müsteşar M. Vienot, dün saat 18 den 20 ye ka - dar Dişisleri Bakanlığında Türkiye büyük elçisi Suad Davazla görüş - müştür . Salâhiyettar bir membadan & renildiğine (göre, M. Vienot, Tür kiye büyük elçisinin nazarı Gkkemtini "Türk matbuatmda görünlen bazı mar) kalelerin, Sancak hakkında bir Türk) — Fransız anlaşmasına mâni olabi - lecek mahiyetinin şiddeti üzerine çekmiştir. Fransız hükümetinin bu mesele- yi itina ile tetkik etmekte olduğu ve Türkiyenin de ayni tarzda bir tetkik. te bulunmasını görmekle bahtiyar o- lacağı bildirilmektedir. Fransız resmi ajansına göre Londranın kanaat! Londra 8 (A. A.) — Havas mu-| be 3 habiri bildiriyor: İyi haber alan Taimbeden öğrenildiğine göre , Tür İliyenin Londra büyük elç Sancak meselesinin. ç bir surette halli için (İngilterenin Fransız hükümeti nezdinde tesir et- çen hafta, bir kere de dün, Dişişleri| Bakanlığiyle temasa gelmiştir. Öğrenildiğine göre, İngiltere hü- kümeti , Paristeki İngiliz büyük el. Gisi Georges Clarek'a, Türkiye bü -| İ etmekte olduğu hakkındaki Daşişleri Bakanlığına bildirilmesi için! talimat vermiş, fakat Türk eshabı muribesini kendisine maletmemişti. Söylendiğine göre, İngiltere Dr| leri Bakanlığı, Türkiye büyük el| giliği Müsteşarına, Türkiyenin endi-| şelerinin o mübelöğalı olduğunu bil- dirmiştir. Resmi mahafil, Türkiş selenin bu derece çabuk bir surette hallinde ısrar etmesini hayretle kar- sılamaktadır. , Zira, Türkiyenin iti- raz ettiği Fransa - Suriye muahedesi, tatbik mevkiine üç seneden evvel girmiyecekti Asker tahşidatı şaylalarma İnçiltara inanmıyor Londra 8 (A. A.) — Royterbil-i diriyor: Türkiyenin İskenderun mesele - sinden dolayr Milletler Cemiyetin « den - çekileceği veya asker tahsid haberle. Te İngiliz mahafilinde itimad edilme mektedir. İngilterede alâka Röyter Ajansından: o İngiliz resmi mabafili ile efkârı umumiyesi Sancak meselesinin inkişafını azami dikkat ve alâka ile takip ediyorlar ve bü meselede Türkiye ile Fransa ara -| smda dostane bir hal çaresi bulunma. smt temenni ediyorlar. Sancak Araplara bağlı kalmıyacaktır Cenevre, 8 (A. A.) — Havas A. jansı bildiriyor: o Milletler Cemiyeti mahafili, İskenderun eselesinin Milletler Cemiyeti konseyinin müza- kerelerinde sıraya konulmasından evvel, Türkiyenin Cemiyetten çekik! mesini ve yahut enerjik siyasi ve as - keri kararlar alınasını gayrimuhte - mel telâkki etmektedir. Maamafih, eğer tatmin edilmezse, Türkiyenin kendi battı hareketini tamamen de -| nesi muhtemeldir. ürk mahafili kalmasını menetmeğe azmey- lemis bulunduğunu bildirmektedir. Türk murahhası heyeti, muh-| temel > olarak, Sancak gayriaskeri | bir hale getirilerek, Türkiye ve Fran sa tarafından birlikte garanti edil - | bir “Suryie - Lübnan - İsken | muhtar devletleri konfede - kil edilmesini ileri sü - miş derun rasyonu,, te recektir. Tahşidat haberin! Fransa da | tekzip ediyor Paris 8 (A. A.) —İyi malümat! VEN İnlerine | şiddetli hücumları tardetmişlerdir | Ispanya d Hüküm asilerin taarruzlarını püskürtmüşler Madrit, 9 (A.A.) — Hükümet kuv- vetleri asilerin Pozusla . Humera mın- takasında biribini arkasmdan yaptıkları Üç gün ewrei'başlıyan rmıharebe he-| nüz bitmemiştir. Milisler; adedee kendi- lerine faik olan Alman ve Füs kıtalârı-| nn. Kücumlarina cesaretle karşı koymak tadirlar. Cumhuriyet ordusu: Madrit cephesin deki ileri Hareketine devam etmektedir. eyaletinde petçiler kasaba ele geçirmişlerdir Leap cumhu: birkaç Asilerin yakaladıkları Sovyet Gem leri Moskova, 9 (Radyo). — Roza sembur ve Belomorkanal Sovyet gemileri kömür yüklü oldukları halde Raherdanıdan İtalyaya çiderler-| ken Cebelüttarık boğazmda İspanya asi- lerine mensup ge: lanarak Teuta limanına götürülmüşler- dir. Gemilet, araştırıldıktan ve evrakları tetkik edildikten sonra yollarına devam etmişlerdir. Lük- namı Bundan başka, Tamker Sakalin na.) * mındaki Sovyet gemisi de gene Cebe-| lüttarık boğazı önünde yakalanarak ayni| limana götürülmüş © ve ancak bir gün sonra hareketine müsaade edilmiştir. Almanların yardımları tevali ediyor Paris, 8 (A.A.) — Journal gazetesi: nin Berlinden aldığı bir habere göre Alman makamat:, İtalyanm yardımiyle, | vemete teşvik eden Dir ihti ast Ptamko kıtalarınm iki ay içinde mu- İtalyan gazetesi yanılıyor Italyaya hislerimiz yoktur Türk - IMalyan dostluğunun resmen teyidine hiç bir mani olmamak gerektir Dünkü gazetemizde haber verdiği- miz gibi, Türkiye ile İtalya arasında ya- kında doğrudan doğruya bir müzakere) açılması zemini RKazır bulunuyor. Bu müzakereler neticesinde İtalyanın Bo- ğazlar mukavelesine girmesi de temin olunabilecektir. Bu takdirde İtalya dahi, mukavele nameyi imzalıyan devletler gibi boğaz. larda mutlak hâkimiyetimizi resmen tasdik etmiş olacaktır. Başlıca İtalyan gazetelerinden Ciornale D'ltalya gazetesi şöyle bir makale yazı yor: İ “Montrö meselesi İtalya ile Türkiye arasında doğrudan doğruya halloluna- siyaseten Anlaşılmaz sc beplerie İtalyaya karşı soğük bir husu- etsizlik gösterdi. Bunun yanlış bir siyaset olduğunda hiç ş he yoktur. Çünkü Yunamı İzmire sal dartan ve kan ibtilâflarımı tahrik İtalya değildi. Keza evvelce Tü hâkimiyetine ait olan Anadolu to; larında yerleşen de İtalya değil, kalenin bu sen cümlesinden İskenderun ve Antakyanın kastedildiği anlagıl: İngiltere ve İtalyanın Akdeniz: nascbatının tav uhu diğ le Akdeniz münasebatını” açacaktır... Otomobil kaz: Tarlabaşında kömürcü çirağı on dört yaşı tarafından diğer tara numaralı otamobilin alunda k Falan Car, agtir. eden ğına dair çıkan haberlerin kat'iyen esassız olduğu ve ne Türkler tara - fından ve ne de Fransızlar tarafından aakeri tedabir ittihazı asla dü ahili harbi etçiler zaffer olmaları sarfedecektir. Bu son günler zarimda Alm İspanyaya mühim miktarda k mesi ve ihtisas kıtaları sevkedilmiştir diğ için büyük gayretler nyadan iuridde hala ösilere karşı muka- yar kadın Alman mekafili İspanyaya yalnız gö- gönderilmediğini ehemmiyetle mektedir. kaydet- husumet Gazete, İtalyan — Yunanistan mü masebatının da mükemmel olduğunu kaydetmektedir. HABER: Atatürk yesinin tut- tuğu yolda, esasen, filiyat sahasına geçmiş tasavvurları, — milli menfaatleri ve beynelmilel adalet namına — normal şekillere getirmek ve farzı muhal tasae- | vurlara karşı pek haklı surette fevkalhad bir titizlik göstermek oluyaştur. Baralar ki, — dün de kaydettiğimiz gibi — or.| toda Türk — İtalyan dostluğunun ves men teyidinş mâni olacak hiç bir şey yoktur. | Balkan resim sergisi Ressamlarımız Atina») ya eser gönderiyorlar le Balkan memleket leri arasında takarrir eden birinci Bal- | kan resim sergisi bu ayın 25 inde A-| tinada açılacaktır. Builk Balkan re cemen Yunan hükümeti ta! rafından kurulmakta ve Yunan hükü-| etinin himayesi altında bulunmakta | rilecek eserler arası | muhtelif mekteplere nu ların eserleri olduğu gibi eski eserler arı bulunacaktır. Her rem ser gönderebi.! derilecek eser- sizdir, Eser- şiyle maarif vekâ-| letinden verilen emir Üzerine güzel sa. matlar akademisi meşgul olmaya baz - lamıst Balkanlar resim sergisine gönderile- cek eserlerin salı günü sabahına ka » dar akademiye teslim edilmiş olması i münasebetiyle bazı Te ancak | vi vib edene, işte “Ahfâşlin keçisi gibi haşmı salls- ma” sözüni herkes bilir ve kullanır ama Ahföş'in kim olduğunu bilen az- dir. Bazı kimseler merak edip soruyor: Bildiğim kadarını söyleyim: İmam Ahfeş, Arabların en ileri ge- Ten sarfçılarındanmış, Kaidelere pek bağlı olduğu için kerkesin sözünden yanlış: çıkarmağa. kalkarmış. Bittabi herkesde ondan kuçmağa başlamış. Ahfeş- talebesiz ve dinleyicisiz kalmca kendine bir keçi almış, derslerini ona tahrir etmiş. Arasıra in ipini çekip başını özlü anlamadan tas- bunun işin “Ahfeş'in derler. niçin kendi imzami$ yazmadığımı da söyleyim. Şimdiye ka- dar hiç bir yazma, imzamı atmaktan gekinmedim; zaten bunları da Nurul- Ish Ataç'ın yazdığını gazeteciler ve muharrirler rası bilmiyen kimseden giz zlar, şahsi hi kirlerimi işin içine karıştırmadan, sırf sarf ve nahiv kaide! düşüne- Tek yazıyorum. Bunun içi onları başka hir fmza ile yazmağı daha doğ ru buldum. Yazılarından yanlış çıkardığım kim- seler arasmda 'kızanlar, gücenenler oldu, Halbuki benher yazıyı değil, ekse: sevdiklerimin yazılarını oku- rum. O halde kızıp gücenmeleri doğru değildir; bilâkis, fikirleri, cümleleri, kullandıkları kelimeler üzerinde - aklı- mın yettiği kadar - düşünmemi mu habbetimin bir delili sayabilirler. e Kara Davut beni tehdit ediyor; dis yor ki; Yalnız bna tekrar çatmada başlar- san belime “hata kaşıyan” ı takar 'damlarım handa! Açık söz, $. 137 Hata kazıyan, yapi pala, Anlaşıldı, | bu Kara Davut, kara koneoles olup rü yalarıma girmek istiyor. e e Büğün münevverler, evvelâ üniver site talebeleri sonra hoçulam, dö” çentler, vrofesörler, genç ve ürkiye” şairler, Hüseyin Rifat ve Ahmet Muhip... İki hudut çizen nümune olarak evveld gözüme çarpıyorlar. — Suat Dervig, Tan, 7. 1,37 Üç noktayı, “Hüseyin Rifat ve Ah- met Muhip” ten sonra değil, “şairler” den sonra koyun, cümlenin manas anlaşılıyor: “Hüseyin Rifat ve Ahmet Muhip, iki hudut çizen nümune olaşak İ evvelâ gözüme çarpıyorlar.” Üç nokta- nın yerinin değişmesi, hele “iki” nin majüskülle başlaması cümleyi çok ka” rıştırıyo: yor. Fakat bu, belki hatasıdır. “Evvelâ” kelimesinin yeri çok fena. “evvelâ gözüme çarpıyorlar”; sonra Sarpmıyorlar mı? dikkat edilecek in- Sanlar olmadığı mı anlaşılıyor? Suat Derviş elbette bunu miştir, O “evvelâ” kelimesi ya tüm kallınalı ve yahut başa getir! ı 'Evvelâ Hüseyin Rifat ve Ahmet Muhip. O iki gairde “nümünelik" bilmem razı midir? Yine o yazıdan: Binde hiçbir diploması olmadığı halde kendi mesa'sile ve cehdile bir ordinarims profesör o seviyesi€ vüksetmiş olan Köprülü konuşuyor. Bu cümlede “seviye” kelimesi fazla” | dır, hatta manayı değiştiriyor. “.. pro“ fesör seviyesine yükselmiş”, profesöf olmamış, olabilir demekti ordi- maryus profesörlüğe yükselmiş”, dahs iyisi “... ordinaryus profesör olmuş” demeli idi AHFEŞ olmağa Atinaya gidecektir. Serginin tanşimini İstanbul saylavf Salâh Çimçoz idare (o edecek ve Kültüf bakanlığının neşriyatı derleme direktö” rü Selim Nüzhet birlikte gidecektir. Banaknlığın yayın direktörü Faik Re şit bu sabah Güzel Sanatlar Akademie sinde ve Akademi direktörü © nezdindf pılacak hazırlık toplantısında bulun” | l la ; anlaşılmaz bir hale getiri | sadece bir tertib /

Bu sayıdan diğer sayfalar: