9 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

9 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük Togo sevimli, ince bir çocuktur. Gerçi daha altı yaşı BA vârmamıştır ama, yaşina gö” fe çok açık gödür. Anne ve ba- bası ona hayrandırlar, Çocuğun kendine göre kurnazlıkları var - dir. Togo'nun düşüncelerinden #- xe birkaç misal söyliyeyim: O henüz okuyup yazmasını bilmez. Geçen gün eline bir Kurşun kalemi almış kâğıt üstü. ne bir şeyler karalayıp duruyor. du. Baba ona dedi ki: — Ne yapıyorsun orada Togo Karşılık verdi: — Sana mektup yazıyorum. — Bana mı yazıyorsun? Peki ama sen yazmasını bilmezsin kil — Bilirim baba! — Yat. Peki öyle: bana yaz — Öyle ama babacığım; mek- tubu yazanlar değil alanlar o - kur! sen oku bakayım. Birgün evlerinde eş dosta çay veriyolardı. “Togo elinde pasta tabağiyle girerek bir misafire uzattı. Bu misafir şakalaşmak i- gin ona: — Pastaların çek lezzetli. Yok — En son yetişen dişler han gileridir?. — Takma dişleri, TOGO'NUN. DÜŞÜNCELERİ da bunlardan yemedin mi? deyin ce, Togo: Hayır bayım yemedim ama, iyi olup almadıklarını anlamak için hepsini yaladım. Buyurabi - Tirsiniz! Karşılığını verdi Evlerinde verilmekte olan bü. yük bir ziyafete, misafirlerin a- rasında bilgisiyle ün kazanmış bir bayan vardı. Çok seyahat etmiş, çok okumu olan bu ka- dın her geyi'bildiğini iddia eder di. Her hangi bir konuya dair kendisine sorulacak bütün sual - lere karşılık bulup verirdi. Bu - Da da herkes hayran olurdu. Sof tada gırası geldi bir sessizlik ol. du, Yaz tatilini Gerede köylerin. de Beşlerdeki minesinin yanımda geçirip gelmiş olan Togo, bu sensizliği fırsat bilerek bu bilgin bayana sordu: — * — Beşler'in nerede olduğunu bilir misiniz ? Bayan suali hiç benimsemiye - cek: — Hayır küçüğüm bilmiyo - rumi, Karşılığını verince Togo hiç düşünmeksizin: — Öyle ise bir gey bilmiyor - sunuz! Dedi ve bilgin geçinen Bayan söyliyecek söz bulamadığı. için başın: tabağına eğdi Birgün Togo'nun babası evde bir beş liralık kaybetmişti. Bey hude yere bütün evi alt üst etti ler, parayı bulamadılar. Togo babast yok iken nasılsa beş liralığı buldu. Konsolun al - tna uzak bir köşeye düşmüştü. Bakkala koştuğu gibi bütün beş Yiralığı beş tane tek liraya boz - durdu. Akşam babası gelir gel - mez Togo ona beş tane birer fi ralığı uzatarak? — İşte baba, kaybettiğin beş Tirayı buldum. Babası ise: — Peki ama, benimeki bir tek beş lirakktı! Deyince , Togo sırttı ve en tatlı sesiyle: — Evet, biliyorum babacığım, Fakat bana 'mükdfat verebilme - iz için bey Jiralığı bozdurdum. Karşılığını verdi. İşte görüyorsunuz ya. Para meselesi bile Togo için hiç de güç bir iş sayılmaz. Pine tinde büyük zekâs vardı. Gü- nin birinde onu bir banker gö- recek olursam biç şaşmam. Bü- yiik parayı bozdurarak küçük parçalara dağıtmak, kumbara - sında biriktirdiği ufaklıkları de- Biştirterek büyük para yapmak ona pek kolay gelen işlerdendir. Ancak şuna dikkat edin: Togo'nun tarihe hiç de heves yoktur. Bu isteksizliğin akıllı ca bir sebep olmak Üzere baş- kalarının hikâyelerine karışmak mufafık değildir. Deyip geçer. Pakat babası hiç de bu düşünce- de değildir. — Oturur ona uzun uzadıya tarih anlatır, Birgün oğ- lanu heveslendirmek için dedi kiz — Togo tarih dersinden bu ay İyi bir numara alacak olursan sa- na bir kilo fondan getireceğim. Togo fondana bayılırdı. tesi günü okulda öğretmenin ya- nina sokularak: — Bayan öğretmen babam ta- na bir kilo Şundan armağan ede- ceğine söz verdi. Kuzum öğret - menciğim bana İyi numara verin ne olursunuz? Fondant beraber yeriz... Dedi. Bayan öğretmen buna gök kızdı. Çocuğun teklifini gidip babas'na anlattı. Babası da To- go'yu bir güzel azarladı. Togo bir de annesinin kabul gününü hiç kaçırnıyan yaşlıca bir bayan vardı. Bu bayan de- ima bütün misafirlerin gitmesini bekler, akşam yemeğine davet olunması için en sona kalırdı. Birgün gene herkes gitmiş To gonun annesiyle babası sofraya oturmak için yaşlı bayanın kalk- — 1769 da ne olduğ, — Napolyon doğdu. — Pek ül, 1774 de? — Sey. Bay muallm. Na- polyon beş yaşna girdi. masını bekliyorlardı. Salonda To go İle bir an için yalnız kalmış olan bayan: — Sizin evde saat kaçta akşam yemeğini yerler küçük dostum? Diye sorunca, kadının nasıl dav. ranmakta olduğunu bilen To- go: — Bayan siz gider gitmez biz de yemeğe oturacağır.. Kargılı ğını verdi. Togo'nun okula yeni başlamış olduğu. ilik günlerdi. Saçları bem beyaz, saygı değer yaşlıca bir bayan onu sevip okşarken: — Okumağı öğreniyor musun yavrum? Diye sordu bizim Togo da: — Evet, Bayan teyze, - dört harf biliyorum. Ka. lığını verdi. Bayan bu cevaptan © memnun olmuş gibi göründü: — Oh ne iyik, Şimdi sorgu sirasi bizim kü- çiik afacana gelmişti: — Peki, siz kaç harf biliyor- sunuz? - Den mi yavrum? yirmi altr hart biliyorum. — Peki ama, ben sizin yaşını. za gelince her halde sizden çok daha fazla harf öğrenmiş olurum. Zeki Togo küçük (çocuklara mahsus patavatsızlıkla böyle rast gels ve deli dolu söylenip durur. Papagan gibidir. Yanında ne söylense, muhakkak kapar ve günün birinde bunu kendi akk- nın giğişine göre kullanır. Onun için anne ve babak . çocukların önlünde konuşacaklarına çok dik kat etmelidir. HE âyeci Harflerle resim yapıyorum ig | gla * die . Size çi. ZERSENİZ EĞER KENDİNE Mh i Giz KUKULETELİ- NİN ÇETESİNE KA- BUL EDİLEN MİKİ KÜÇÜK JÖN İLE DÖVÜŞEREK BU. NU FIRSAT SAYI- YOR VE KUVVETİ: Ni GÖSTERİYOR, GEBER DERİ TOYACA VALE Re AYDAR 3 C Bi a « O (Amanın NEY oLpv BE? Çocuklar: Mecmuanızın 54 üncü sayısile birinci cıldi temamlarmıştır HABER gazete lerini almak suretile hemen hemen para sarfetmeden elde etmiş olduğunuz bu mecmuoları eiltlettir mek istiyorsanız, Ankara caddeşinde (Vakıt Kütüphanesi) ne bir numara mukabilinde bırakınız. Cilt parası için (25) kuruş getirmelisiniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: