“doknunşo “yelvjo ey 44 Şvusnş #anumyo 5 op of (0 'n 'u) dalgası ipeos UÇUŞ Sİ <4 pepe / opuyap uy (£ 7 9) zayzuy ses ww ey İ 09 “apısy nğnpşo vpuos “? vpeung (796) 3des spssia “repdnod sf ora on0f Şap ST “orapreg gun O943 onof Sy or “sanboer “OS OLUN JUN AĞN Oz WE “aeurinyo EkL151y9 d Wwe Ep vu ue zorl ig J panyo 9 10494 oy 3p9 MÖ — :am4o4yıg3 nunğn; itayadağ ozuşsop tuak (puğ “dad 91189 puma N— *apdnod sun 0948 onof 9090 Yİ — snunyO ÇO 4 04 7 Uzuor Uepursıpuoy “uyu ZA öfiş yard Brutraa # 1tg EpMLR(iZe öfruda, zuumİYp493 20J0440 Fİ “794080114 öf! ? z040A SİBEL 'AlaDA 1598 1 Oi YpuSeze Jiu (S8 AÇ OK *Çalişom. wp uwurez (ğıpıa$ £ epramgı ym$pug3 nunğap “aokya4 (898 pulaya olpağ 9ur14 4 vyr  upzng “Çofioma) Uoyağ 81108 uapUYsIPUIX Op ! UpNJ “aoknunso on “(gı zyumğupa3 oopaa 's4 zokisormgono'ş “(MYO 3 UVUTEZ za404 'or9dıd up 7 oUMŞ YE İalmaynuz um sırp sre ye9 aaşdepusli VI “rrdayp Gü VE ON İmane; um sep asyame 60 TEME ouŞUr,puulğ TI es OL *a9apa A 72 LANİEZ VI “geTIŞ 9 'çorduz vE yad Of 'şogunputağ VI 'zalad-puvağ of işuos a) “Moyes UN OyU9EYIĞAZ yamAli wT “yrOunıd M8 750 'puemçı, Sy arşa WI "roj? 8) mA gedayyaş dum 31403 “puvancı x 'sşd v1 “oJez 9f EUEp 159 pusundı lilez VT *#ouuosayd 3des $yon of “ao; “aĞNMOX OpUAZU VUSAL “YELE şaofopyuy SA Dayan 36 tercih etti. — Çekiyi! Başka söyliyecekleriniz var m? — Affedersiniz rasklam, madam Bovi. ye bana bilhassa, birkaç cesur ve sadık adam bularak size getirmemi söyledi. — Niçin? — Sizi muhafaza etmek için madam, sizi müdafaa etmek için. Size söylülim Madam.. Tehlikeye, büyük bir tehlike- Ye maruz bulunuyorsunuz, — Unutmayın ki İspanyadayız, mös- yö Büssi, İspanya kralı ve Engizitörü- nin muhafazası altımda bulunan bir ka-| dına hürmetsizlik göstermeğe © Cesaret &decek bir insan tasavvur edilemez.. E- #asen İşte kardinal Montalt da yanımda dir, — Fakat omadam, burada mevzuu bahsolan kral Filiple onun tebaası de. Eildir!.. Mevzuu bahsolan kral Hanri ile onun (o adamlarıdır. Bu adamların Fransız oldukları için İspanya Engizi- törü ve hattâ kralı onlara vız gelir.. Bir) kılıç darbasının bana vız geldiği gibi. Bu anda, Faustanın uzaktan görmüş olduğu ve Büssi ile konuşmasına rağ- men hâlâ gözucuyla takip ettiği süvari tepeye doğru yaklaştıktan sonra döne. ,mMeçte birdenbire ortadan kayboklu. Fawsta Büssiye döndü: — Hakkmız var mösyö, dedi. Onun 4 ununa aylurdrpüağo #s1ap 10303 “YA urpwöu nunsojguj -181um8 op (apadymı ofapum0 TOZISUĞIZ YAYI LAIİ (e “rp “EgP Ur ULEYN2Dİ UEANKI GESİ 2A UrEpay — wnsoğ — (6 “poe YE USpE— 43490 oy yz od) — “ojreg an 9948 onof 1 — “ayreyo O — anız er yrez nd — (T K izıpurx ouuy — (8 YOZISNYUS iuoğrağ oy yrsj smd — (2 isa izypur ssegra ve rae; IMans 9 sp -ana03 Ko8 aya apre; uapayg ouru 9A Opal tapo9p ,e9uyE rpex “miiğep 0193 surseumo No5 EAA 9) (2 'ilıp 94 OY ÇT Uyuoumryoy LEEpNPTO YE VOZISNYUA “EĞILEÇE $ BUNUOS aöf, “UT 1443 Tejyeyis zağıp “ep Leys yakışıyı UPUZUN “aye 8 Ems Eruz 1ğıpıo2 oum! *nox aparey to "yeyuy “zarufıZop opunug Uayolur apuuozn U!'SIM IYATsuZa Pap Utan vuağ B1uos TYYIpoTlog vp Lreyurla UN 04 spop Cmirtfuo),, — ÇETaared sUUUİ Sanar, ELSAN e HORTLIYAN FAUSTA Yorsunuz ki, madam Boviye $izi kralaj dolaşan bu üç ismi duymuş muydu?.. Bu kuvvetle muhtemeldi.. Fakat muhak kak bildiği bir E $€Y varsa oda, Dük dö Gizin mertçe yapılan bir dövüş esnasın- da öldürüldüğü ve kat'i darbenin oOona Pardayan tarafmdan © vurulduğuydu. Üst tarafı onu alâkadar etmiyordu. Onun için kendisine takdim edilen, üç silâhşor hürmetle eğilince gülümse- di: — Prenses Faustanm O maiyetindeki vazilenizin size müteveffa üçüncü Han rinin malyetindekini O aratmaması için elimden geleni yapmağa çalışacağım, dedi, Sonra Büssiye döndü — Ya siz, mösyö? Siz de prenses Fa. ustanın maiyetine giriyor musunuz? Bu soruşta belki de hafif bir istihza vardı, fakat Büssi bunun farkma varma» dı ve derhal cevap verdi: — Beni mazur görünüz madam, bir müddet için serbestçe hareket (o etmek istiyorum. Maamafih, sizi kral Filipin sarayına kadar teşyi etmek şerefine na. il olacağım. Orada görülecek bir hesa- brm var ve o zamana kadar Büssi Lök- lerkin kılıcı sizin emrinize (o âmaldedir, madam! Bu anda, meşbül süvari tepenin ar. kasından tekrar göründü, atını iyice ya- vaşlatmış sakin tavırla kendilerine doğ- ru ilerliyordu. İçin yardımınızı kabul ediyorum Ve ar- kadaşlarınıza benim namıma teklif etti- $artları da şimdiden tasdik ediyo. Tum.. Bu yiğit aeilzadeler kimdir? — Sabık kralın kırk beş yaverinden *N Cesur ve en sadık üçü Mösyö dö Senti Malin, Mösyö dö Şalabr ve Mösyö döl Monaeri, « Pasta bu 3 genci tanıyor muydu? Dük amam >” vb Fausta hiçbir heyecan göstermedi ve tekrar Büssiye dönerek: — Mösyö, beni saraya (kadar teşyi etmek lütfunda bulunduğunuz için çok teeşkkür ederim. Fakat tuhafıma giden bir şey var; duyan, Hanrinin benim üzerime koca bir ordu gönderdiğine za. hip olur. — Madam, eğer üzerinize gönderilen bir ordu olsa âdi emin o olunuz ki ii ö ğ DERSLERİ FRANSIZCA YRANSIZCA DERSLERİ d görüyorum, yedi. > ben, Fakat, ince sesli harflerin önünde bulunduğu 38“ mân da g sesi verilmesi istenilirse kendisinden sonra bir w ilâve olunur, Bu v, ü sesi vermez, yalı niz g min j okunmayıp g okunmasma yarar, Mi sal: Marguerite (margörit). Kk okunur: Jaegues (Jak), E Je vois: jö vua zberlenecek kelimeler Je: Vos voyez: vu vuaiye — görüyorsunuz. Vous: vu — Biz, Sepli set <cgu yanl manasma gelen bu kelimenin cemi, dişi ve hem cemi. hem dişi olmak üzere üç şekli daha vardır; “elles” de “elle” in cemileriğir, hangi adamlar Guelle femme? - hangi kadm “onlar” manasına gelir. Guelleş personnes? hangi kimseler (yani: hangileri), «179 des “Tig” “il in, Müphem zamir olan ve “hangi?” Guel homme? — hangi adam Guels hommes HORTLIYA Tarı manasile aşil insanların (o kılığına girmişsiniz. Yani 8ize yakışır bir kılığa. İtiraf edin ki siz de bu vaziyetiğisien | oldukça memnunsunuz... Bunu düşün. dükşe ben de memnun oluyorum. Şim di müsaade edin beraber içelim! Ve Büssi sandalyeye kurularak dol- durulan bardağı bir nefeste içti. — Şimdi mösyü Büssi, Lâtfen . bize meseleyi izah ediniz. Büssi Löklerk, bir müddet baktı ve birdenbire: — Prenses Faustandan bahsedildiği- ni hiç duydunuz mu? diye sordu. Sent Malin hayretle gözlerini açtı: — Fausta mı?.. Hani şu Dük dö Giri) titreten, papayı devirerek onun yerine geçmek istiyen kadın mi? — Eyet!. İşte o Fauatal (o Kralları korkutan, ona âşık olan yüzlerce erke. ğin gözyaşlarma, ıstıraplarına aldırma- yan vaktile “dünya (o melikesi,, ismile anılan Fausta!.. İşte mösyöler, sizi 0- nun... Faustanın hizmetine almak isti. yorum.. Kabul ediyor musunuz? — Hiç tereddüt etmeden ve büyük bir memnuniyetle mösyö! (Prensesin yanındaki vazifemizin mahiyeti ne ola cak? — Kral Hanrinin maiyetinde bulun- duğunuz zaman vazifeniz ne idise, pren sesin yanında da ayni olacaktır. Kralın hayatını korumağa memur edilmiştiniz. Şimdi de.. Faustanın bayatını koruya- caksınız? Kralın bir emrile kılıçlarınızı kınlarıdan çıkarıyordunuz, bu defa da Faustanın emrile öldüreceksini; kralın yaverleri idiniz, Faustanın yaverleri olacaksınız, — Bu vazifeyi kabul ediyoruz, möayö Büssi Löklerk, fakat anlayamadığımız bir nokta var. Prenses Faustanın küş- manları o kadar çok ve o kadar onlara person — şahıs, kişi bu babadır. Ces: se — bunlar. Autre: otr — başka. Tis: il — onlar. Font: fon oyuncak. Fiillerin sual şekli İlk dersi erimizde birçok cümleler yaptık; N Grands - parents: granparan — dede ve nine. Çuel: #4) hangi, Jonet: ju » Le böbö joe — çocuk oynuyor. La grand'mâre lit un livre Personne (1) okuyor. C'est le pöre eur: dör — ( ii ii iü © “E zle zi 2 İş EE X ; : Bundan evvelki derslerimizden birinde izafet terkibin- den bahsetmiş ve izafet edatının “de” olduğunu öğrenmiş- Gene o derste de nün, önüne geldiği kelimenin başın. da le varsa (yani o kelime “masculin” erkekse) bu, harfi- tarif ile birleşerek “de —- le — du” olduğunu görmüştük. “De” edatı başında les (Je) bulunan kelimelerin (yani cemi kelimelerin) önüne geldiği zaman da “les” ile birle. gerek “de -(- les — des" olur. Meselâ; Te pöre des enfants, (15 per de 2anfan). Çocukların babası, tik. N FAUSTA 33 midir ki, bizim gibi muhafızlara ihtiyaci olsun? — Size söylemiştim!.. Mücadele çok sık: olacaktır! Kellelerinizi koltuğunuza alarak döğüşeceksiniz! — Böyle şeyler bizi korkutmaz, yal, nız Şu düşmanların isimlerini söyleyin de yanlışlık olmasın. i — Prensesin düşmanları yok. Düşma nı vardır.. Yani bir teki — Bir tek düşman mı? Ve siz de bizi bunun için maiyetine ( alıyorsunuz!. Mösyö Büssi herhalde canınız alay et- mek istiyor?2.. — Alsy etmiyorum! Prenses, siz il çünüz, ben ve daha birkaç cesur adam, bu düşmanı ortadan kaldırıp kaldıra- mıyacağımıza şüpheliyim! — Bu şekilde ve bu sesle konuşan ve bu kadar korkak siz misiniz Mösyö Büs si? Sizi âdeta tanıyam:yorum. — Evet Mösyö Şalabr ben!.. ve tek- rar ediyorum (bu vaziyetimiz de bile onunla başa çıkacağrmızdan emin deği. lim. — Eh, mösyö desenize insan kılığına girmiş Azraille döğüşeceğiz!. — Evet! Belki Azrail, belki de şeytan kılığına girmiş bir adam... O adam ki, Bastilde mahpusken oradan kaçmış ve yerine hapishane müdürünü kapatmıştı, O adam ki bundan sonra kaleyi yalnız başına zaptederek bütün esirleri kur. tarmıştı. Onu 8iz de benim kadar tanır #mız, çünkü o zaman ben (o hapishane müdürü, siz ise mahpustunuz! — Pardayan! , Büyük anne bir kitap d Bu isim, Uç hançereden ayni zamân- da çıkt: ve ayni esnada Üç arkadaş aya. ğa kalktılar.. Sanki düşman karşıların. daymiş gibi, elleri gayrlihtiyart kılıçlar rına uzandı, gözlerinde dehşet ve korku” ” Bunlarda gördük ki fransızca müspet bir cümlede veli faj), sonra fi, daha sonra da mef'ul geliyor, | ma © i i , Teur: Çiör) > onların,