28 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— — t A A *r— aa N e w Z 28 Bîı'!ncfklnun — 19368 Bu-arada ise kâyık yapmak ve nefer- bu kayıkları kullanmasını öğretmek Zımdı. Tekne inşaatı için gönüllü iste ve bu amelenin nöbet işlerinden af- Unacaklarını ilân ettik. Bunun üzerine lda herkes, hattâ ömründe çekiç bi- kullanmamış olanlar gönüllü yazıldı. - Neticeler müthişti fakat ortaya ko- tekneler hiç olmazsa sü — yüzünde ebilecek gibi oldu, Kayıklar üstleri en bezi ile kaplanmış tahta çerçe- erdi. Sallar çok ağırdı ve bunları ir. $a kadar taşrmak hiç de kolay bir iş ğildi. Şimdi salları kapaklandırmadan ve as leri bütün Oja irmağına dökmeden edebilecek adamları nerede bula- ecektik? Hog Hampşayr — bedbindi; t bu hususta bir de düşüncesi vardı. — Bu acemi çaylaklar, talim ve terbi edilerek tecrübe görmedikçe işi, ka- değil bezeremezler. — Eğer az geri- büyük bir sü birikintisi var. Salları birikintiye götürerek efrada talim irebiliriz. dedi. Doğru söylemişti. Talime başladık ve ki bunu yapmışız. Amatör tavfalar Kün ışığında bile beceriksizdiler. Conni kürekleri biribrinin kafasına vuruyor Ve salları düzünelerle kapaklandırıyor- . Sonra bunu — geceleyin tecrübeye kıstrlar; netice büsbütün berbat çık- Ayaklarını dayıyarak yelken bezleri. i deldiler ve tekneleri batırdılar. Bun- Art dinten çıkararak ve delikleri tamir tik. Fakat iki üç günde çocuklar işin Üf taraflarını öğrenmişlerdi. — Kayık- 4 'Z?hlı.balıb muha'tebele'u Yazanlar: Ingıhz ordusu hava zabitlerinden Kenneth ' Brovn Colline. Meşhur seyyah ve muharrir Lovell Thomas | Kürekleri biribirinin kafasına Vuruyor ve salları düzünelerle kapaklandırıyordu HAB'ER — Alrşım 'podısı Dilimize çeviren: A. E. 535 Hareket gecesi geldi, çattı. — Ortalık ziliri karanlıktı ve yağmur — bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Yağmur sağa| nakları yelken bezlerini iyice sişirdi ve arttırdı. Bunları taşımağa memur edilen adam- lar analarmdan emdikleri sütü burunla: rtından kustular, fakat bu — zahmetler kayıklara binecek adamların çektikleri- teknelerin ağırlığını iki misli ne nazaran hiçdi. Bunlar çamurlara diz-| lerine kadar gömüldüler. Zavallılar sö. ğüp sayamıyordu bile; çünkü — verilen emir. Kat'i sessizlik ve sükün istiyordu. Türklerin karşıdan bizi izlemesi ihti- mali yoktu.Onlar da şiddetli yağmurdan her halde s:ğiınacak yerlere çekilmiş ola caklardı. Yahud da ben böyle ümit edi- yordum. İleri yürüyüş kolu ayaklarile geçti. Sonra da neferler suya daldılar. Akntı. lar bunları sürükledi. Daha iki ; ilerlemeden iki kişi boğulmuştu. Kuman ! da etmekte olan binbaşı Brandan olup biteni gördüğü halde bağrrarak kuman- da veremezdi. Yanı başında olan nefe- rinkulağına fısıldadı: — Koldan aşağıya kulaktan kulağa haber verilsin: Dörderle kol teşkil edin. Sağ kol yanı başındaki neferin — beline sarılacak. Sol el ile önldeki neferin pa. laskası tutulacak! Bu yapıldı. İnsanlardan vücuda gelen beşeri yılan kıvrana kıvrana — ırmağın metre ———i e L - Karagdzlü kadınlar daha çalışkanmışlar ! Amaerikalı doktor Keli ile Şikago da büyük bir mağazanımn — direktörü Mişel, uzun tecrübelerden sonra, en iyi iş beceren kadınların kara gözlü ve orta boylular olduğunu ve müşte- riler karşısında daha kolaylıkla alış veriş yapabildikleri kanaatine varmış lardır. Tayyarenin pilotu ansızın ölünce.. Geçen hafta Amerikanın Keptann vilâyetinden Yokansburga, tayyare- sindeki iki yolcusu ile gitmekte olan tayyareci Mirnevi yolda tayyare dü- meninin başında ansızın ölmüş ve tayyare başıboş kalmıştır. Telâşa dü- şer. baba ve kız iki yolcu, tayyareci- nin öldüğünü farkedince, 16 yaşın- deki kız Kriger dümeni almış ve bu işin henüz müptedisi olduğu halde tayyareyi salimen yere indirmiştir. Yapılan muayenede zavallı tayyare- cinin vazifesi başımda sektei kalpten öldüğü anlaşılmıştır. ECE-TURSİLHURMA eyden- eksik karşı yakasına vardı. İlk tekneler suya indirildi. Neferler de bunları kllrekliye-. rek karşıya ulaştırdı. — Türkler hiç bir İKİSİ YALNIZ RADYO 1 İSTANBUUL: 18,30 plâkla dans# müsikisi, 19,30 çocukla ra masal: İ. Galip tarafından, 20 Rıfat ve ar kadaş!ları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30 Safiye ve arkadaşları tarafım dan Türk musikisi ve halk şarkıları, 21 saat ayarı, Şehir tiyatrosu dram kısmı tarafından bir temsil, 22 ajana ve borsa — haberleri, ve ertesi günün programı, 22,30 plâkla sololar. 283 son. VİYANA: 18,35 hafif musiki konseri, 18,55 Brahmam bir sontı, 19,15 havadisler, ve muhtelif prog ram, 20,20 gençlik neşriyatı, 21,05 Veberin (Oberon) isimli operası, perde — aralarında havadisler, 23,35 Kuartet koönseri, 24,35 dans havaları, BERLİN: 18,05 küçük konser, (Bulgar halk şarkıla rı) 18,85 konferans, 19,05 plân — neşriyatı, 20,05 havadisler, 20,20 Beethovenin ve Brah musın eserlerinden konser, Sonatlar 21,05 ha vadisler, 21,15 tiyatro, — 23,05 havadisler ve muüuhtelif neşriyat, 23,35 Kolonyadan naklen gece musikisi, BUDAPEŞTE: 18,05 konferans, 18,35 piyano ve — keman konseri, 19,15 koönferans, “ 19,30 piyano ile Lisztin eserlerinden parçalar, 20,05 havadis ler ve muhte'if neşriyat, 20,80 Macar musiki si, hakkında bir konferans, (şarkılarla) 21, 385 muhtelif öopera parçaları, 23,10 — plâklar 24,10 Britanya otelinden naklen dans hava ları, TIYATROLAR Asıhîı"mjafr;m İ dan başka Slağ dudakları arasından bir şeyler mırıldanmıştı. Mazi bu — sözleri adam akıllr duymamış olmakla beraber Slag'ın: “— Boyundan bosundan utanmıyor müsun? Babası yerinde adamsın!,, Dediğini sanıyordu. Herifin — kötü düşüncesine bakın hele!.. Marşalın yü- zü kireç gibi olmuş, yumrukları sıkıl- mıştı. Genç kız, iki erkeğin döğüşece. ğini sanmıştı. Fakat Marşal ceketini o- muzuna attığı gibi, gidip bavulunu aldı. Onu hiçbir şey yolundan alakoyamadı. Slag'ın vermek istemediği gündelikleri- ni bile bıraktı. Böylece başlarımış işleri yüzüstü bırakarak çekip gitti. Çiftlikten çıkarken, ağlamakta olan Mazinin ya. runda durarak yanağını okşadı ve: — Uslu otur, dedi. Beni — bekle. Bir gün seni almak için tekrar gelirim. Kız, dünyada biricik — arkadaşınım, kayboluncaya kadar, arkasından baka | kalmıştı. O vakittenberi çiftlikte yaşayış büs- bütün kötüleşmişti. İşler yardımcı ola- rak kimse bulunamıyordu. Bu mevsimde rençberlerin hepsi kiralanmış bulunur. du. Çiftlikte işlenmemiş bir karış top- rak bırakmamak için Slag, canı çıkınca ya kadar çalışıyor, kızı Kori de — dahil olduğğu halde insan, hayvan herkesi sa bahın ilk ışığından, akşamın karânlığı. na kadar çalıştırıyordu. Ötekiler tarlada çal:şırken Eorinin de hayvanlara bakması lâzımgeliyordu. Za ten huysuz olan bu kız, iş — yüzünden büzbütün hırçınlaşmış, her işe homur- danmağa başlamıştı. Ara sıra: — Bereket versin ki diyordu, haziran da Milt Famess'le düğünümüz olacak, ben de bu sıkı ve yorucu evden uzakla- Şacağım. Baba Slag bu sözlere hiç ses çıkarmı. yor, Madam Slağ ise kızını — istirahate göndererek işlerini, bütün gün tarlada çalışmaktan yorulmüuş ve bitkin bir hale gelmiş olan Maziye gördürüyordu. Hayat Mazi için hiç de tatlı geçmi- yordu. Fakat o, hiç de — sızlanmıyoridu, Marşalın verdiği söz aklına geldikçe a« vunuyordu. Kendisne hiçbir. güleryüz göstermemiş olan şimdiki hayattan za. ten fazla bir şey beklemiyor, on altı ya« şındaki yüreği istikbali ümitle bekliyor du... Genç kız oturmuş olduğu gölge köşe de bütün bunları düşünürken kahvaltı. sını unutmuştu. Tam ikinci dilim ekme« ğini yiyeceği sırada, yolda bir kamyü« nun homurtusu işitildi. Arkasınldan be, yaz toz bulutları brrakarak geçti. Fakat tam köşenin önünde, arabadan yere bir şey düşerek yuvarlana yuvarlana az ö« teye gtti. Bu bir adam daha — doğrusu üstünde soluk mavi renk elbisesi — olan güçlü bir delikanlı idi. — Düştüğü yer« den hemen ayağa kalkarak civar tarafa araştırıcı gözlerle baktı. Derenin yanın. da oturmuş ve elinde bir dilim ekmek tutmakta olan Maziyi gördü. Düşerken yaralanmış, — şakağından kan akıyordu. Toz toprak çinde kalmış ellerini silkti, çamurla kirlenmiş yüzüne den akmakta olan ter ve kanları sildi, Mazi daha fazla bekliyemedi. Dereye koştu, mendilini ıslattı. Çocuğun yanına . gidip yaralı yerini ıslak bezle temizledi. Delikanlı otların üstüne yığılmış, bayı- lacak gibi idi. Kim bilir nereden kaçmış tı? Kız mendilini bir daha — ıslattıktan sonra bütün yüzünü gözünü sildi. Serin lenen çocuk hayata döner gibi oldu. — ÂAç mısm? Evet demek istiyor gibi başını salladı, Büunun üzerine Mazi ona elinlideki ekmek İK TEPEBAŞI dram kısmında Fransız Tiyatrosunda Operet kısmi LEYLÂ le MECNUN » —HALR OPERETİ Maksim — tiyatrosunda Zozo Dalmas ve Fono kosun iştirakile Yeni Bale 5 Yazan: Süzan Şantal SIİN»HALAR BEYOĞLU SARAY 8 Gizli izdivaç ve 83T Miki. nin şen saati TÜRK 8 Sirk MELER $ Küçük prenses ve Löre Hardi Kan kardeşler İPEK * Boksör sütçü(Harold Lulj SAKARYA 3 Fliloyu takip edelim YILDIZ * Çapkm genç ve Çingene geceleri SÜMER # Tatlı belâ ALKAZAR $ Çöl silâhşörleri FAN 4 EKahraman haydut ve Gül düren gözler : ŞIK » Proğramını bildirmemiştir ŞARE » Proğramını bildirmemiştir ASRİ t Kasta Diva ve Dantenin cehennemi Kanünsuz - memleket ve Kiş gecesi rüyası ASTORYA L CUMURİYET : Programını bildirmemiştir İSTANBUL FERAH $ Korkusuz kaptan ve Viyst na aşk beldesi MİLLİ $ Mazurka HİLAL t İşte Bahriyeliler ve aşk ölüm ve Şeytan. AZAR * Viyana seni seviyorum ve Karakedi ALEMDAR © İşte bahriyeliler — ve aşk, ölüm ve şeytan. KEMALBEY : Kan ve Gençlik ve Fırtma dan soönra, Aslanlar adası ÜSKUDAR İ HALE * Programını bildirmemiştir BALAT & Bitmeyen — Istrrap, Nev KSRİ HAMAM ESKİ TAS| ; Büyük. öperet. (Yani. kadroj Yalnız Nakleden: Anmet Ekrem HABER Gazetesi neşriyatı 1936

Bu sayıdan diğer sayfalar: