öhlisalib mühatgleleti 3 © Yazanlar: İngiliz ordusu hava zabitlerinden Kenneth ' Brovn Colline, Meşhur seyyah ve muharrir Loveli Thomas —Ss6— Dilimize çeviren: A. E. Kürekleri biribirinin kafasına Vuruyor ve salları düzünelerle kapaklandırıyordu Bu arada ise kâyık yapmak ve nefer.) Oo Hareket gecesi geldi, çati... Ortalık bu kayıkları kullanmasını öğretmek |- ziliri karanlıktı ve yağmur (bardaktan tmdı, Tekne inşaatı için gönüllü iste) boşanırcasına yağıyordu. Yağmur sağa ve bu amelenin nöbet işlerinden af-| nakları yelken bezlerini iyice şişirdi ve De larını ilân ettik. Bunun üzerine| teknelerin ağırlığını iki misli | arttırdı. da herkes, hattâ ömründe gekiç bİ-| Bunları taşımağa memur edilen adam- kullanmamış olanlar gönüllü yazıldı.| yar analardan emdikleri sütü burunlas Şia ei takat m rmdan kustular, fakat bu (o zahmetler n tekr zün lele Hip olmaren ei, YÖRÜMĞİ) Lee aca slücülerimüyekiliesii bilecek gibi oldu, Kayıklar üstleri di z iken bezi ile kap. Be ne nazaran hiçdi, Bunlar çamurlara diz- erdi, Sallar çok ağır m Vi aini in Ta kadar m ii Zavallılar 45. e kadar te k hiç de kolay bir iş ğüp sayamıyordu bile; çünkü © verilen bd , emir. Kat'i sessizlik ve sükün istiyordu. Şimdi salları kapaklandırmadan ve a8 Türklerin karşıdan bizi izlemesi ibti- eri bütün Oja ırmağına dökmeden) mali yoktu,Onlar da şiddetli yağmurdan edebilecek adamları nerede bula-| her halde sığınacak yerlere çekilmiş ola ? Hog Hampşayr (O bedbindi;| caklardı. Yahud da ben böyle ümit edi- yordum. | bu hususta bir de düşüncesi vardr. pu acemi çaylaklar, talim ve terbi İleri yürüyüş kolu ayaklarile geçti. Sonra da neferler suya daldılar, Akntı.! erek tecrübe görmedikçe işi, kas İl değil bezeremezler. o Eğer az geri-) lar bunları sürükledi. Daha iki metrel büyük bir su birikintisi var, Sallar:| ilerlemeden iki kişi boğulmuştu. Kumar birlkintiye götürerek efrada telim) da etmekte olan binbaşı Brandan olup, tirebiliriz. dedi. biteni gördüğü halde bağırarak kuman- Doğru söylemişti. Talime başladık ve| da veremezdi. Yanı başında olan nefe- rinkulağına fısıldadı: HABER — Alişam postam. Karagözlü kadınlar daha çalışkanmışlar | Amerikalı doktor Keli ile Şikago da büyük bir mağazanın direktörü Mişel, uzun tecrübelerden sonra, en iyi iş beceren kadınların kara gözlü ve orta boylular olduğunu ve müşte-| riler karşısında daha kolaylıkla alış veriş yapabildikleri kanaatine varmış lardır. Tayyarenin pilotu ansızın ölünce.. Geçen hafta Amerikanın Keptann vilâyetinden Yokansburga, tayyare- sindeki iki yolcusu ile gitmekte olan tayyareci Mirnevi yolda tayyare dü- meninin başında ansızın ölmüş ve tayyare başıboş kalmıştır. Telâşa dü- gen, baba ve kız iki yolcu, tayyareci- ü farkedince, 16 yaşm- nin öldi deki kız Kriger dümeni almış ve bu işin benüz müptedisi olduğu halde tayyareyi salimen yere indirmiştir. Yapılan muayenede zavallı tayyare” cinin vazifesi başmda sektei kalpten öldüğü anlaşılmıştır. ŞehirTiyatrosu ISTANBUUL: 18,30 pikla dans mnsikisi, 1930 çocukla ra masal: İ, Galip tarafından, 20 Rıfat ve ar kudaş'arı Larafından Türk musikisi ve balk şarkıları, 20,30 Safiye ve arkadaşları tarafın dan Türk musikisi ve balk şarkıları, 21 sasi ayarı, Şehir tiyatrosu dram kınmı tarafından bir tymell, 22 ajans ve boran (o baberleri, ve ertesi günün programı, 22,30 plâkla sololar. 23 son. VİYANA: 18,35 hafıf musiki konseri, 18,55 Brahmam bir sontı, 10,15 havadisler, ve muhtelif prog ram, 20,20 gençlik neşriyatı, 21,05 Vebarin (Oberon) isimli oporam, perde (o aralarmda havadizler, 23,35 Kuartet konseri, 2435 dara havaları, BERLİN: 18,05 küçük kanser, (Bulgar kalk şarkın ri) 18,35 konferans, 19,05 pin © megriyntı, 20,05 havadisler, 20,20 Beetbovenin ve Brah sın eserlerinden konser, Sonatlar 21,05 ba vadisler, 21,15 tiyatro, 23,05 havadisler ve muhtelif neşriyat, 2235 Kolobyadan naklen gece musikisi, BUDAPEŞTE: kanseri, 19,15 konferans, > 1940 piyano ile Lisztin eserlerinden parçalar, 20,05 havndiz ler ve muhtelif neşriynt, 20,39 Macar musiki Mi, hakkında bir konferans, (şarkılarla) 21, 35 muhtelif opera parçaları, 73,10 plâklar 24,10 Britanya otelinden naklen dans hava Yarı, TIYATROLAR TEPEBAŞI dram kısmında RADYO | SINSMALARB BEYOĞLU SARAY 4 Gizli izdivaç ve BâT Midi, hin şen sasi TÜRK 4 Sirk MELEK 3 Küçük prenses ve Töre Harâi Kan kardeşler Boksör sütçü(Harold Lal) Filoyu takip edelim Çapkın genç ve Çingene geceleri Kanunsuz - memleket ve Kış gecesi rüyam ISTANBUL 1 Korkusuz kaptan ve Viys Da aşk beldesi 8 Masurka 3 İşte Bahriyeller ve aşk ölüm ve Şeytan. Viyana seni seviyorum ve Karakedi ve aşk, * İşte bahriyeliler ölüm ve şeytan, 1 Kan ve Gençlik ve Fırtma dan şözra, Aslanlar adast USKUDGAR ki bunu yapmışız. Amatör tayfalar ün ışığında bile beceriksizdiler. Conni © kürekleri biribrinin kafas'na vuruyor sallar: düzünelerle kapaklandırıyor- » Sonra bunu biktetilar; netice büsbütün berbat çık Ayaklarımı dayıyarak yelken bezleri. deldiler ve tekneleri batırdılar. Bun * dipten çıkararak ve delikleri tamir tik. Fakat Iki üç günde çocuklar işin Kayık: İ taraflarını öğrenmişlerdi. gezeleyin tecrübeye — Koldan aşağıya kulaktan kulağa haber verilsin: Dörderle kol teşkil edin. Sağ kol yanı başındaki neferin (o beline sarılacak. Sol el ile örkleki nelerin pa. laskası tutulacak! Bu yapıldı. İnsanlardan vücuda gelen beşeri yılan kıvrana kıvrana (imağın karşı yakasına vardı. İlk tekneler suys indirildi. Neferler de bunları kürekliye-, rek karşıya ulaştırdı. Türkler hiç bir 4 İKİSİ YALNIZ dan başka Rlag dudakları arasından bir şeyler mırıldanmıştı. Mazi bu (sözleri adam akıllr duymamış olmakla beraber Slag'ın: “— Boyundah bosundan utanmıyor musun? Babası yerinde adamsın!,, Dediğini sanıyordu. Herifin (Okötü düşüncesine bakın hele. Marşalın yü- gü kireç gibi olmuş, yumrukları sık:)- mıştı. Genç kız, iki erkeğin döğüşeze. ğini sanmıştı. Fakat Marşal ceketini o- muzuna attığı gibi, gidip bavulunu aldı. Onu hiçbir şey yolundan alakoyamadı. Slag'ın vermek istemediği gündelikleri- ni bile bıraktı. Böylece başlanmış işleri yüzüstü bırakarak çekip gitti. Çiftlikten çıkarken, ağlamakta olan Mazinin ya. nında durarak yanağını okşadı ve: — Uslu otur, dedi, Beni (bekle. Bir gün seni almak için tekrar gelirim. Kız, dünyada biricik (o arkadaşım, kayboluncaya kadar, arkasından baka * kalmıştı. O vakittenberi çiftlikte yaşayış büs- bütün kötüleşmişti. İşler yardımcı ola- rak kimse bulunamıyordu. Bu mevsimde rençberlerin hepsi kiralanmış bulunur. du. Çiftlikte işlenmemiş bir karış top- rak bırakmamak için Slag, canı çıkınca ya kadar çalışıyor, kızı Koride dahil olduğğu halde insan, hayvan herkesi sa bahın ilk ışığından, akşamm karanlığı. na kadar çalıştırıyordu. Ötekiler tarlada çalşırken Korinin de bayvanlara bakması lâzımgeliyordu. Za), ten huysuz olan bu kız, iş yüzünden büsbütün hırçınlaşmış, her işe homur- danmağa başlamıştı. Ara sıra: — Bereket versin ki diyordu, haziran da Mik Famess'le düğünümüz olacak, 'ben de bu sik; ve yorucu evden uzakla- Şasağım. Baba Slag bu sözlere biç ses çıkarmı. yor, Madam Slag ise kızını o istirahate göndererek işlerini, bütün gün tarlada çalışmaktan yorulmuş ve bitkin bir hale gelmiş olan Maziye gördürüyordu. Hayat Mazi için hiç de tatlı geçmi. yordu. Fakat o, hiçde ( sızlanmıyordu, Marşalm verdiği söz aklına geldikçe vunuyordu, Kendisne hiçbir — güleryüz göstermemiş olan şimdiki hayattan za, ten fazla bir şey beklemiyor, on altı yas şındaki yüreği istikbali ümitle bekliyor du... Genç kız oturmuş olduğu gölge köşe de bütün bunları düşünürken kahvaltı, sını unutmuştu. Tam ikinçi dilim ekme gini yiyeceği sırada, yolda bir kamyo- nun homurtusu işitildi. Arkasırijan be. yaz toz bulutları bırakarak geçti, Fakat tam köşenin önünde, arabadan yere bir şey düşerek yuvarlana yuvarlana az ö- teye gtti. Bu bir adam daha doğrusu üstünde soluk mavi renk elbisesi oOolan güçlü bir delikanlı idi. o Düştüğü yer. den hemen ayağa kalkarak civar tarafa araştırıcı gözlerle baktı. Derenin yanın. da oturmuş ve elinde bir dilim ekmek tutmakta olan Maziyi gördü. Düşerken yaralanmış, O şakağından kan akıyordu. Toz toprak çinde kalmış ellerini silkti, çamurla kirlenmiş yüzün» den akmakta olan ter ve kanlar: sildi, Mazi daha farla bekliyemedi. Dereye koştu, mendilini ıslattı. Çocuğun yanına gidip yaralı yerini ıslak bezle temizledi, Delikanlı otların üştüne yığılmış, bayı- lacak gibi idi. Kim bilir nereden kaçm'ş tı? Kız mendilini birdaha (ıslattıktan sonra bütün yüzünü gözünü sildi. Serin İenen çocuk hayata döner gibi oldu. — Aç mısın? Evet demek istiyor gibi başmı salladı. Bunun üzerine Mazi ona elineki ekmek Yazan: Süzan Şantal 18,0$ konferans, 18,35 piyano ve (keman tuzün tali günüdür. Büyük Mözyonlet ve Operet manyetizmacı emi " LEYLA e MECNUN Pr. Zati O Sungur Şehzsdebaşında ÜALK OPERETİ FERAH sinemada Maksim üyatrosunda Arzuyu umum! Zozo Dalmas ve Fono rine (o temsillerini koşun iştirakile birkaç gün daha &S&İ HAMAM ESKİ TAB devam ediyor, Büyük. operet, Yeni. Kadro, ii s eni Bale Nakleden : Ahmet Ekrem HABER Gazetesi neşriyatı 1936