28 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

A'H . - . eısüre boğmuştur. tu. » * ea ,Mehmet Akif'in “Sana dar gelmeyecek makberi kimler hazsın Gömelim gel seni tarihe desem, 51 olümü RBUN 37 “Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak ; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak, w* ©O benimdir o benim milletimindir ancak..,, İşte bu mısraları yazan, yazan değil yaratan milli şairimizi de kay- 'hettî.k Aramızdan o da ayrıldı. O şair ki Türklük mehabetlerini, şanlı 4 tarihinden yaprakları haykırarak ömrünü tüketti. Bize “Safahat” mnı, “Asım” 1 verdi. İstiklâl marşımızı verdi ve bunda benliğimizi gösterdi. - Arabın âruz vezmini, konuşma diline büyük bir ustalıkla tatbik eden “Şigtadın bütün eserleri, nesirden farksızdır. “ Mehmet Akif'i kaybettikten sonra onun yerini tutacak daha bir mil- İf şeirimiz yok... Kimbilir onun gibisine ne zaman kavuşacağız... ““-Akifin adı, Türk doğup Türk öleceklerin hayatlarında anacakları bir “isidi olarak kalacaktır. Akifin ölümü, bugünün Türklerini samimi bir te- Vatarnına olan muhabbeti, onu Mısırdaki kısa ikametinden sonra tekrar buraya çekmişti. Akifi buraya toprağı çekmişti diyebiliriz... Kalbimizin müşterek hissiyatı onun en sadık ve silinmez âbidesi olacak- HASNUN RASİH TANAY “ w : (Baş tarafı 1 incide, Muıhıfa çavuştan her gün bir güğüm süt alır, satar, bununla hayatını ka” zanır., 'e Müustafa şütten karnımı doyurma- sma rağmen bir türlü zengin olamı- — yordu. Kış gelmiş, dolaştığı sokak- - JTarçamur ve batak haline gelmiş, - kendisi ayağındaki yazlık keten ayak kabıyı değiştirecek para bulamamıştı. , « İkigün evvel bir sabah . Mustafa çayuşa süt almağa giderken birden- bire yolünüu değiştirdi.. Mahmut.bey nahiyesine bağlı İkitelli köyüne giti. KA Ve Raçop oğlu Ahmedi buldu: M Bekr'dedi, Tekirdağlı Yeniçpe- rim, Param; pulum gok! Senin hisse- dar olduğun Küçük Halkalı çiftliğine talibim. Evraklarmı bul, görüşelim. — WRetep oğlu Ahmedin ortakları ile arası iyi değildi. Çiftliği satmak istiyorlardı. Kendi ayağı ile gelen bu yağlı müşteriyi kaçırmak istemiyor- du -Hemen iki ortağımı buldu. * Paçası dizkapağına — yaklaşmış pantalonu, rengi solmuş. kolları kı- İ ıaımış ceketine rağmen üç hissedar — sütçü Mustafaya çok itibar ettiler. — Pazarlığa oturdular. Al aşağı ve yır - kağı 12000 lira üzerinden pazarlıkta | uyu.gulçlu Her iki taraf da memnun- du, Ertesi günü kâtibi adilliğe gidi- lerek mukavele yapılması kararlaştı. - Ertesi sabah sütçü Mustafa bir — taksiye binip köye gitti. Oradan his- — sedarları da aldıktan sonra ayni oto” İ“mobill!: *çiftliğe gidildi. Hissedarlar — Mustafaya çiftliği adamakıllı gezdir- diler. Senede getırdıgı varidatı sayıp — düktüler. Sonra ayni otömobille Ba- — kırköyüne dönüyorlardı. Yolda Mus” — tafa ortaklara şöyle'dedi: İ © —x Çiftliği gözüm tutmadı. On iki — bih İira fazla verdim. Fikrimden ca- yıyorum. Eeğer tenzilât yaparsaniız - Bu yeni teltlıf karşısında — hisse- /— dafrları bir telâştir aldı. Yolda otoma- bı; içinde diller döküp Mustafayı kan înryu çalıştılar. Bakırköye yaklaş- lardı. İki taraf 10.500 liraya ye — niden mutabik kaldılar. Noterin binası önünde atomobil- den indiler. İ'-hssedarla:dan biri ge- — Ti kalârak 'önilira tutan ötomobil mas: nfı:nı ödedi. Noterliğe girildi Mukar vele süteti hazırlandı. İş Mustafanın otet tarafından hüviyetinin tesbitine sıra geldi: — DÜ — ge- Nüfuskâğıdmız? P a— Yoklı n "'“-ı-Nc iş yaparsınız? BlzanBunun yazılmasına $ G Ön bin liranım yüzde onunu j | Wn vermeniz İlâzım. İş 4 ,Mumfa şaşıtdı. Üstünü başmı ar , yartık ceplerini karıştırdı. — Para kesemi düşürmüşüm ! D lüzum e| Zengın olmak —e0 hulyası Hissedarlara döndü: — i — Siz veriniz! Ben parnyı ta- mam verirken öderim borcumu. Noter işi çakmıştı. Yanında duran telefona uzandı Bakırköy polis mer kezine telefon etti: — Bir arkadaş gelsin. Burada iş var| dedi. Beş dakika sonra res- mi bir memur noterin odasına - girdi. Hüviyetini tesbit etmek üzere müs- takbel çiftlik sahibini alıp merkeze , götürdü. Tahkikat yapılmca — Mustafanın on parasız bir sütçü olduğu, mukave” leyi imza ettikten'sorira çiftliğe sahip HABİLİt — Akşam postası 28 Birincikânun — 1936 Heyetimızın bir . kısmı bugün geldi Atina siyasi mahfelleri bu ziyaret ve mülâkata büyük bir ehemmiyet at- fetmektedirler. Tevfik Rüştü Aras'ın Yunan Başve- kiline Cenevre ve Paris görüşmeleri hakkında malümat verdiği ve umüumi politika üzerinde tenvir ettiği bildiril- Yarm akşam, Yunan Başvekili, Türkiye Dış İşleri Bakanı gerefine, Büyük Britanya otelinde bir ziyafet verecektir. Tevfik Rüştü Aras, çarşamba günü Romanya vapuru ile Pireden hareket edecek ve Perşembe günü İstanbula gelmiş olacaktır. ** Paristen dönen — murahhas heyetimiz dün Belgraddan geçmiştir. İstasyonda Hariciye vekilimizi Yugoslav hükümet erkânı — karşılamış ve — uğurlamıştır. Heyetimiz Belgratta kalmamış, yalnız istasyonda trenin durduğu — müddetçe bazı temaslar — yapılmıştır. Yugoslav başvekili Stoyadinoviç Romanyada ol- duğu için Hariciye vekilimiz görüşeme. Hariciye vekilimiz ve beraberndeki heyet bugün Atinada bulunacaktır. Üç gün Atinada kalacak olan Hariciye ve- kilimiz perşembe günü Pireden hareket edecek ve cuma günü şehrimizde bulu- nacaktır. Ayni gün Ankaraya hareket edilecektir. | Haric!ya Vekilimizin beyanatı Hariciye vekilimiz Belgraddan geçer ken gazetecilere şu beyanatta bulun- müuştur: “ “— Buüu sefer size söyliyecek — fazla sözüm yoktur. Halihazırda bütün dün- yada sulhün en sağlam olduğu yer Bal kanlardır. Ankaraya giderken bu defa Atina yolunu tercih edeceğim. Pariste| alelâde bir formalite- işini bitirdim. Bu formaliteye;diplomasi lisanda müzakere diyorlar. Bu sözlerle herşeyi söylediği- bu sabah emniyet direktörlüğüne geti/ B rildi. Resmini aldırırken şöyle diyor du: “— Rüya mr gördüm, ne oldu bilmiyorum. Bu çiftlik alma işine girdim. Yoksa cebimde on param bile yoktu.,, Y. Ra#m ÖNEN Nişanlı kaç defa ziyaret edilmeli ? Hastanelde yatan nişanlısını bir kız ne kadar ziyaret etmelidir? Bu suale cevap bulması için Lâypzig istinaf mahkemesine müracaat edilmiş. tir. Hâkimler üç ay zarfında altı ziyare tin kâfi geleceğine karar vermişlerdir. Mesele, bir delikanlının bir otomobil kazası neticesinde yaralanmasından or- taya çıkmıştır. Bu delikanlı hastaneden çıktıktan sonra mahkemeye başvurarak, kazaya sebep olan şoförü dava etmiş ve nişanlısının hastaneye yaptığı her ziya- ret masrafının şoför tarafından ödenme sini istemiştir. Kiız nişanlısını hastandde yattığı üç ay zarfında onbir defa ziyaret etmiştir. Dikkatsiz goföre de bizim — paramızla 5 Hralık bir fatura verilmiştir. MEMURLAR ASKERLERI Gazetemizin Lisan Dersleri 1 Kânunusani 1987 de başlıyor Abone olunuz Bü size lisan derslerinin bir forma- sınt dört kuruşa mal edecektir. Gazetemizin lisan derslerimi ihtiva edecek 90 nüshasının abone ilcreti sizin için 860 kuruştur. Fransızca, ingilizce ve —Almanca dillerinden hangisini takip edeceği- nizi bildirmelisiniz. Formalar sonradan kitap şeklinde çıkmıyacaktır. Bunlara ancak abone. olanlarla gazetemizi toplayanlar sa ' hip olabileceklerdir. i içeride : * Türkiye — Suriye hududü Üüzerinde ve Frrat nehri kıyısımnda buliman Süleyman şah turbedamıroaımışturhıyıdılmıbıkmd: Üzere bir memür tayin kılmmiştır. * Kızılay İstanbul — mümessiliği bu hafta Cağaloğlundan Sirkecideki yeni binasma taşı nacaktır. * Maarif vekâleti — Erzurumda da bir ak gam kız sanat mektebi açmıştır. * Çamaltı tuzlasmda kurulan — ince tuz fabrikası faaliyete geçmiştir. * Bolüunun Yozgat köyünde çıkan bir yan gmda İmam Şükrü, gelini ve iki torunu yan mıştır. * Kütahyada Adana — felakâetzedelerine yardım için ellişer kuruşluk 10.000 piyango bileti satışa çıkarılmıştır. * Kütahyada soğuklardan bilhassa Afyon mahsulü zarar görmüştür. * İstanbul gümrükleri büâşmüdürlük kalem leri ve teftiş heyeti bu sabahtan — itibaren Galatadaki yeni binaya taşınmağa başlamış tır. İcra va anbarlama #Servisleri yanl binada faaliyete geçmişlerdir. * Dahiliye vekâleti, belediye — zZabrtasmın diğer vilâyetlerda de küldmımmasmı tetkik etmektedir. * Vokâletler 986 da gördükleri işlerin ra porlarmı hazırlamaktadırlar. *#-İzmirde Emlâki Millliye ve metrükeyi şimdiye kadâr beyhüde yere işgal edenlere gçıkarılan kira bedelleri 8 milyon lirayı bul maktadır. Dışarda : * Yugoslav baştvekili — Stoyadineviçin Ro manya başvekili ve hariciye — nazırile yapa cağı mülâkatlara büyük bir ehommiyet ve rilmektedir. * Babık Fransız cumhuürrelsi Dumerg Mi gıra gitmek Üzere bugün Marsilyadan vapu Ta binecektir. * Yunanistan, Tahranda bir orta elçilik ihdas ve Adisababadaki örta elçiliğini ilga etmiştir. * Türkiye — Misir muahedesi — yakında Ankarada imza ve Kahirede teati edilecektir # Misir hava küvvetlerine senevi 300,000 Misir lirası sarfederek halen elli tayyareden | Mmürekkep olan hava İkuvvetlerini beş senede iki misşline çıkaracaktır. * Hint milli koöngresi Gandi de dahll oldu gü halde 60.000 müutehâssramn iştirekile top lanmıştır. Başkan nutkunda — gayenin Hint kanünu esasfafle mücadele ve bir müessisler meclisi kurmak olduğunu söylemiştir. a & Londranım şimal varoşlarımı dün kapla 'miş olan bir sis münııkalatı tamı.men dur durmuştüur. * İngiliz ana kraliçesi nezleden hastadir. mi zannediyorum.,, Numan Menemenci oğlu geldi Heyetimiz azasından bulunan Harici- ye umumi kâtibi Numan Menemencioğ- lu bu sabahki ekspresle şehrimize gel- miştir. Numan Menemencioğlu bu ak. şam Ankaraya gidecektir. Numan Menemencioğlu ile — beraber Riyaseticumhur umumi kâtibi — Hasan Rıza ve Emniyet umum müdürü Şükrü gelmişlerdir. Numan Menemencioğlu — kendisile görüşen gazetecilere demiştir ki: “ — Cenevre müzakereleri ve Paris konuşmaları hakkında bir şey-söyliye- cek vaziyette değilim., Hariciye Vekili yakında Atinadan gelecektir. O zaman tabiidir ki kendisile görüşürsünüz,.,, Parti grubunda iİzahat Kamutay parti grupu — Hariciye ve- kilimizin Ankaraya döndüğü — günün ertesi günü toplanacak Cenevre ve Pa. ris görüşmeleri ve Âtina temasları etra- fınlida uzun boylu izahat verecek — olan Hariciye vekilimizi dinliyecektir. Fransız elçisi gellyor Paris konuşmaları münasebetile Pa- rise gitmiş bulunan Frarnsız büyük elçi. si Ponso da ayım üçünde kehrimize dö- necek ve ayni gün Ankaraya gidecek- tir. Sefir ayın on üçünde — Ankatadan ayrılarak Cenevreye gidecektir. Bir tavassut mu 7 Paristen verilen bir habere göre ikin. tikânunun 18 inde toplanacak olaâan kon- seyden evvel bir anlaşma zemini bulmak gayesile İsveçli Sandlerin hükümetimi- ze ve Frarısaya bir anlaşma projesi tev. di etmesi ihtimal dahilinde görülmek- tedir. | Muahedenin tasdiki Şam 27 (A.A.) — Mebusan meclisi Fransa — Süriye muahedesini ittifakla tasdik etmiştir. Bayrak çekme merasimi Hatay Erkenlik cemiyetinin şehrimiz deki şubesine dün merasimle — Hatay bayrağı, sekilmiş. ve âbideye », gidilerek çelenk konulmuştur.. . Cemlyetfn Eminönündeki merkezinde ki merasim büyük bir heyecın içinde olmuştur. Yüzlerce kişi cemiyet binası- nr doldurmuştu. Cemiyet binası bu ka. labalığı almadığı için binanım merdiven leri bile dolu idi. Merasime tam saat 14 de — başlarıdı. Selim Ahmet, binanın önünde hazırla- nan iki direkten birine evvelâ istiklâl marşr söylenirken Türk — bayrağını ve sonra da Baha, Hatay marşt söylenir- ken Hatay bayrağını çekmietir. Bayrak çekme merasiminden Hatay Erkinlik cemiyeti reisi kürsüye gelerek demiştir ki: * — Koca bir devletin taahhüt sene. di ile hususi bir idareye tabi tutulması lâzımgelen Antakya ve İskenderün ha- valisi, taahhütlere tamamen aykırı bir idare altına konulmuş, kurtuluş gününü beklemekte bulunmuüşken başka bir mil letin istiklâl pazarrlığına kürban veril- mek istenilmiştir. Fakat dün ve bugün de daima Türk olan Hatay ülkesi, yılmaz azmi ile ya. kın zamanda hürriyetine kavuşacaktır. O güne kadar Hatay erkinlik cemiyeti ismi altında ulu Türkiyenin bü güzel şehrinde toplanıyor ve Hatay bayrağını çekiyoruz. Bu bayrak yakm hürriyeti- mizin timsalidir. Bu — hürriyete her ne pahasına olursa olsun ergeç kavuşaca- ğız,. « , Türke her varlrğı veren — Atatürk senin emrin, senin gölgen bütün Türk. lere kuvvettir. İmanı senden, enerjiyi sonra İhsan | senden alan Hataylırlar seni minnet ve şükranla anarlar., Bundan sonra Baha Şekip ve Fevzi birer nutuk söylemiş ve kürsüye gelen Maltepe lisesi felsefe muallimi Ahmet Faik Türkmen bir konferans vermiştir. Bundan sonra da şiirler okunmuş ve sözler söylenmistir: Abideye çelenk Merkezdeki merasimden sonra idare heyeti azasr otomobillere binerek yüzler ce Hataylının alkışları arasında âbide- ye giderek çelenk koymuşlaridır. İskenderun Surlyeye üzumlu değ idir Frensanın sabık erkânrherbiye reisi generâal Veygand, 25 birincikânun ta- rihli Jurnal de Deba gazetesinde bir ma kale yazmıştır. Yakm bir zamana kadar Akif öldü (Baş taratı 1 incide) da idi. İstanbulda doğmuş, medrest ve idadi tahsilinden sonra baytar mek- tebi âlisinden birincilikle mezun o4 muştur. Uzun müddet baytarlıkla meşgul olmüş, darülfünunda müder” rislik etmiş, milli mücadele senele” rinde Anadoluya geçerek Büyük Mih let meclisinde Bordur mebusu olmuş tu. Son senelerde Mısıra — giderek Misir üniversitesinde Türkçe profe' sörlüğü yapmış, hastalanınca lstan'— büula dönmüştü. İstiklâl marşını yazan merhum_- Çanakkale için en büyük destanı da yazmiş, “Safahat,, ismli yedi cılth& ölmez bir eser brrakmıştır. İ Cenazesi bugün öğle üzeri Mısıf apartımanmdan kaldırılmış, Bayızlf | camhlinde namazı kılmdıktan — sonra, Edirnekaprdaki şehitliğe g'omı.ılı'ı'ıı.ışJ tür. Merhumun ailes'ne, damadı rrn.ılıv1 harrir arkadaştmız Ömer Rızaya en derin taziyetlerimizi bildiririz. Son şiiri Merhurm Mehmed Akifin kendi Tes- minin altına yazdığı en son şiirlerinden tihi: Şu serilmiş görünen gölgeme imrenmedeyim; Ne saadet? Hani ondan bile mahrumum beti Dâaha yıllarca eminim ki hayatın yükünü Dizlerim titriyerek çekmeye mahkümum befti Çöz de artık yükümün kör — düğüm olmuş. bağını, Bana çok görme, ilâhi, bir avuç toprağını! " İngiiterede haikı dine davet Londra, 28 (Hususi) — yeni İn- giltere kralı ve kraliçesinin dünkü pazar günü Sandrngham kilisesine ibadet için gitmelerini, halk büyük | bir alâka ile karşılamıştır. Kilisenin etrafında altı bini mütecaviz insan. kalabalığı toplanmış bulunuyordu. Akşam üzeri Kenterböri baş pis” koposu, radyoda verdiği bir nutukta, İRgilterekANEAI “dint haVata, ceski, hrristiyanlık miyarlarma dönmeğe da vet etmiş ve bilhassa halka örnek ola- bilecek mevkidekilerin hakikf din e- sasma dayanan bir ahlâkla muttasıf - olmağa calısmalarımı,, istemistir. ÜNTamrrEfİFTTTN Te CT eyeyge ee AFT aa FFT aa0 - Hortlayan Favusta — Pardayanlar serisinin devamı olan, — fakat başlı başına da ayrı bir eser | teşkil eden bu harikulâde roman ijil başından itibaren Haberde fomo şeklinde verilecektir. AURARĞİÜNİN gpygyyolEİ M apaygyyyaY AM YayggyyygrlEİL K agyyyyyrlAF ae Fransız erkânıharbiye — reisliğini yap. mış olan bu zat umum? harpten sonra | Suriyede komiserlik vazifesini görmüş generallerdendir. Makalesinde: Frınıı-] nm şarki Akdenizdeki alâkalarını zik- rettikten sonra memleketi için bu havza da bir üssübahriye malik olmanın haya tf ehemmiyetini tebarüz ettiriyor. Bu üssübahrinin neresi olabileceğini tıtkik eden general İskenderun limanının ka. ra rüzgârlarına karşı açık olmasını ve idahille muvasalasını kesen Amanus dağ larının vaziyeti — dolayısile bu limanın maksadı temin edebilecek evsafı haiz ol madığını anlatmakta ve esasen İskende- rünunün Türklerle elyevm bir — ihtilâf metvzuu olduğunu da hatırlatmaştadır. Generale göre yeni teşekkül — eden Suriye devleti için en tabii liman Trab- lusşam limanıdır. Burayı — Lübnandan- ayırarak Suriyeye raptetmek, bir ser- best mıntaka ile Fransanın — da bahri ve havaf ihtiyaçlarını tatmin — edecek - hale getirmek lâzımdır. Mühartir Trablusşamın Lübnandan ayrılmasile bu memleketin kaybedeceği küçlük bir ârazi parçasından ibaret oldu- ğüunu ve buna mukabil Lübnanm Bey- rut gibi mükemmel bir limanı bulundu. ğunu anlatmakta ve Trablusşamın Suri yeye verilmesi süretile Suriye ile Lüb- nan arasımdaki münasebatın atisi korun muş ve islâm ve hristiyan unsurlar ara- sında hayırlı bir muvazene teessüs et miş olacağını söylemektedir. ı Makale bu'suretle İskenderun lima- nınmm Suriye — için hiç de — lüszumlü” olmadığını tebarüz ettirmektedir. bi | “ y Mi A