28 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Hroyd,, insanların çirkin diye ka- bul ettikleri, fakat bilmiyerek, istemi- yerek, yüreklerinde yaşattıkları duy- guları ortaya sermiştir. O, bu işi, cin- siyet cihetinden yaptı. Bir de mukad- des hisler tarafı var! Meselâ, anne muhabbeti... Deriz ki: “İnsan ol..,, “ulvi insanlık hisleri,, “hayvanlıktan insanlığa YÜK SELMEK,.... ve saire... Bu telâkkilerimize göre, ânne mu- habbetinin de insanlarda hayvanlar- | dan daha fevkalâde olması iktıza e - der. Fakat öyle midir? Polis vukuatı- nı tetkik edin: Kaç ana, “yavrusunu, eami ve kilise kapılarına bırakmış, gizlice boğarak kubura atmış, aç ter- | kederek âşıkma kacmıştır... Hele doğ- madan öldürülenler?... Sonra, Rusya- | -daki açlık senelerinden bilirim: Evlâ- Ü — dmı kebap edip yiyen kadınlar zuhür etmiştir. Hem de bir tane değil... k “ , Bunlar, hep, insan ruhunun çırıl- - gıplak soyularak ortaya çıkmasıdır. O “Evlât muhabbeti,,.. insanlara, bu, G telkin edilmiştir de ekseriyet çocuğu- Ü — nuonun için “sever”.. Bazıları da “bü- l yür, bana bakar!,, endişesini beslerler. Yoksa, “hayvan derecesine — yüksele- rek,, miniminilerine karşı feragatli bir aşk duyan anneler pek nadirdir.. Bun- lar, birer kahraman diye gösterilirler.. Almız-işte tavuğu... Bu âciz mah- lük, kendi canı mevzubahsolunca, kat- iyyen müdafaa edemez... Ayaklarının ve uçmı.ğ_a elverişsiz kanatlarının kud reti yettiği derecede kaçmıya çabalar, sonra, boynunu ahçıbaşnım bıçağına uzatır.. Bir de kuluçkalık zamanmı W — düşünlin... Hele civcivlerine saldırılma . BM.. 'Ö anda şahin kesilir alimallah... Üzerinize hücum eder, gözünüzü İstediği kadâr aç kâsmgokendi K sunu yiyen bir ana, İnsanlardan başka “bir cins mahlükta görülmüş, duyulmuş mudur?... Bütün hayvanat mütehas - sısları söylesinler... Pelikan, yedirecek bir şey bulamaz- sa, gağasiyle kendi göğsünü sakke- der, ciğerini evlâtlarının önüne koyar- İşte, “eşrefi mahlükat,, ile diğer ba- sit mahlükların mukayesesinden alma- cak netice... Biz, belki de “erzeli mah- lükat” 1z!.. kimbilir?.. » * * Bu uzun ve bedbinane tefelsiife be- ni sevkeden, bir çeyrek evvel cereyan eden bir vaka oldu. Bundan evvelki ya- Zimı bitirmiş, yenisine başlıyacaktım. Karm içeri girdi: — Sana bir mevzu, Vâlâ, yaz! - de- di, Biliyorsun ki “G...” nin (*) haz- tabakıcılık diploması vardır... Demin aşağfıya, buralı bir kadm geldi. Ya- ninda iki çocuğu da var... Kücüğü öksürüp duruyor. Boynu, —— e — mahlükat ADK — Aanşâi püslasi “Hoş beşten sonra sorduk: « — Miniminiler rahatsız galiba?... “Bayan: “— Evet.., - dedi. - Büyüğü ısıtma... Doktor baktıydı.. Kırk elli kuruşluk kininle geçermiş... Tedavi ettireceğiz... Fakat, küçüğün içi çürümüş.. “— İçi mi çürümüş?.. “— Evet, ciğerleri.. “Anladık: Verem... Verem ama, an- ne, bu sözü ağzma alamıyor da böyle rümuzlu konuşuyor sandık... Hani İs- tanbulda “İnce hastalık” filân derler ya, o da “İçi cürümüş” diyor. “Birdenbire: *— Ölecek... Çare yok.. - dedi. “Bu acı, hakikati böyle ortadan söy- leyivermesi hepimizi şaşırttı. Çünkü, çocuk da yanmda... Konuştuklarımızı dinliyor... Sekiz on yaşında olduğu i- çin, her şeyi anlıyacağı şüphesiz... “G, atıldı: — Allaha emanet, hanrmecığım, öl- mez... Her şeyin bir usulü var... Ben, hastabakrcı mektebinde okuduğum i - çin biliyorum... Bak, kurtarmanın ça- resini sana anlatayım. “— Buyurun... “Malüm olan verem tedavisini anlat: mağa başladı: Sabahları bol taze yu- murta, süt, kanlı kanlı külbastılar... Rütubetsiz bir eve taşmmak.. Bahçelik ortasında yavruyu uyutmak... Saatle dakikası dakikasma muntazam yatırıp kaldırmak... “Ve ilâve etti: “— Birkaç sene ayni usule riayet e- din, görürsünüz, iyileşir... “Bunun üzerine, anne ne dese beğe- #2 Oh efendim... İçi çürümüş bir ço cuk için i—im yok da bu kadar uğrasa- b) & # -£ “— Nasıl söyler bunu... Nasıl söy- ler... Bu ne vahset!,, diye isyan edi- yordu. Sonra: -“— Nekadar tahsil, nekadar terbiye lâzım' bu cahillerin değişmesi için!,, hükmüne geldi. Fakat ben o fikirde değilim: Tahsil, terbiye, telkin, o kadımm “hayvandan recek değildir... Olsa olsa, analık hissi- nin yüksek ve şayanı takdir bir duygu olduğunu kitaplarda okuyacağı için, kesin yanında açmıyacak; yoksa, ayni tarzda düşünecek... “Türzeli mahlükat,,... İnsan... kurttan, çakalda.ı_ı aşağı... (Vâ-Nü) armut çöpüne dönmüş, öteki de sapsa- rı. | bayyan. İstanbu!'!da Hava Gazı tatil” şekilde hüviyet kartlarınm 1 < B ğ lerine arzeder. zılıdır. Mühim ilân ) B büsatı Sınaiye Türk Anonim Şirketinden : İstanbulda Hava Gazı ve Elektrik ve Teşebbüsatı Sınaiye Türk Anonim Şirketi memurinin 1936 senesine ait “kül” renkte ve “muz- tal edilerek 1937 senesi için muteber olamk üzere “turunç” renkte ve “mustatil” şekilde kartlarla tebdil edılecegını müuhterem müşteri- ç Mezkür kartların baş tarafında şirketin ünvanı yani “İSTAN- BULDA HAVA GAZI VE ELEKTRİK VE TEŞEBBÜSATI SI- NAİYE TÜRK ANONİM ŞİRKETİ” ve eğri olarak 1937 ibaresi ya- Bu evsafı muhtevi olraryan kartlar usulüne gayri muvafık adde- dilerek hâmilleri hemen polise ihbar olunmalıdır. Şirket, müşterile- rin işbu ihbarnameye riayet etmemelemden tevellüt edebilecek olan nehreler icin ber mes'uliyeti şimdiden reddeyler. DİREKTÖRLÜK ve Elektrik ve Teşeb- İkincikânun 1937 den itibaren ip- aşağı olan insan mahiyetini,, değişti-| artık bu derece samimiyetle içini her Tavuktan aşağı, sırtlandan aşafı, (*) Seyahat arkadaşlarımızdan bir Tonton Amca bu yaz Mecidiye köyünte iken ( e İ Ü'.l' y KBAT 1 A *' " U Yazan : Niyazi Arımet | de bu bahse temas etmiyoruz. Çok | den — asakir kâtibi olduktan sonra 7i sene evvel bugün Resim' ve tarih sahasına eşslz vesikalar bağışlıyan İ Aarif Paşa öldü e Birinci cildinin ikinci tabı bir Italyan — tarafından yapılan iki cildi hâlâ kayıplır F & eşsiz eserin diğer Eecnebi matbuatında, tarihin ye-ı tiştirdiği eşsiz simalardan hemen hep sinin ölü.mlerinin yıl dönümlerinde onların eserlerinden, hatıralarından bahsedilir. Biz, muayyen birkaç isim haricin- yakın senelerde ölen büyüklerimizin ölüm yıllarında ihtifaller yapıyoruz. Fakat bu kadarı kâfi mi?.. Bence, matbuatımız ihmal ettiği en büyük vazifelerinden biri budur. Dostum Hikmet Münir bana bir İngilizce cep takvimi gösterdi. Takvimin her gü- nünün yanında bir edibin, bir müte- fekkirin ölüm yıldönümü yazılı. Ga- zete ve mecmualarda yazılanları kâ- fi görmüyor, bunu takvimlere kadar yayıyorlar. Dokuz aydır devam ettiğim günü gününe tarih sütununa, arada bir e- ser bırakmış büyüklerimizin ve bey- nelmilel şöhretlerden de bahsetmeğe karar verdim. Bugün Arif paşanın ölümünün yıldönümünü yazıyorum. Arif paşa kapı çuhadarı İsmail e- fendinin oğludur. Malikâne kalemin- seneler geçtikçe dirayetini isbat ede- rek yükseldi. Sırası ile Miralay, Liva ve İstanbul ördüsüna fetik oldu. O AKSŞAM POSTASI İDARE EvVvi | Istanbul Ankara Caddesi | Posta kutusu : İstanbul 214 Telgrat adresi ; İstânbul HABER Yazı işleri telofonu : 29872 idare ve Hân , 1 24370 - ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik 1400 Kr. -2700 Kr, 6 aylık 730 , 1450 - 3 aylık 4400 « BÖ »4 ş * Gvlik 150 « 300 £ Suahibi ve Neşriyat Müdürü: H Hasan Rasim Us k&ısıldığı yer (VAKIT) matbaası ——— | Bir sene sonra 1665 yılı 28 ilkkânun 1854 de zabtiye müşiri kayma - kamı oldu. : Ayni sene vezirlikle A- rabistan müşürü ve Şam valisi tayin edildi. 1856 da Harput, bir müddet sonra Erzurum valiliklerine tayin e- dildi. 1860 yılmda azledildi. 1861 de Silistre, 1864 de Edirne valisi oldu. günü, 71 sene evvel bugün öldü. Sicilli Osmani Arif paşayı şöyle tarif eder: “Müdebbir, fünun aşımna, yakışıklı bir zat idi. Yeniçeri ahva- line dair mersum bir kitap telif eyle- mişti.,, Şimdi vilâyet mektupçusu bulu- nan değerli bilginlerimizden Osman Nuri, bir eserinde Arif paşanm ope- ratör Cemil paşanın valde cihetinden İâ:yuk babası olduğunu yazmakta- » & * Arif paşa, memlekette ilk defa büyük bir esere başlamış ve büyük bir başluğu — doldurmuştur ki, onun bu hizmeti daima hayırla anılacaktır. Eser, “Mecmuai Tesaviri Osma- niye,, dir. Birinci cildi 1862 yılımnda İstanbulda “Tasviri Efkâr,, matban- sında Türkçe ve Fransızca olarak ba- sılmıştır. Bu eserin değeri hakkmda bir fi- kir verebilmek icin sunu da ilâve ede- lim ki, birinci cildin ikinci tabmı Brin- dizi adında bir İtalyan Pariste bastlr-ı mıştır. Arif paşa, kitabınm mukaddıeme- sinde şunları yazmaktadır: “1241/ en sonra elsinei Türkiye birdenbire eğişip bir tarzinevini behime girdi- ğinden ve daha sonra ise vakit vakit türlü resim ve kıyafetler zuhur etti: ginden ve devleti âliyek osmaniye- nin bidayetinden şimdiye kadar her asırda olan elbise ve kıyafetle.rı bulup. sırasiyle resmetmek emri müstabil o- larak fakat bundan evvelki kıyafet- leri reyülayn müşahede etmiş olduğu ma mebni...,; | Bu satırlar, eserin yazı ve resim- lerinin tamamiyle Arif paşa tarafın- dan hazırlandığını göstermektedir. Paşa, mecmuanın ikinci ve üçün- cü cildini bastırmadan ölmüştür. Bun lar şimdi nerededir?.. Belli değil. Yıl- dız sarayından — maarif nazırı Şükrü bey tarafından bastırılmak üzere çı- karıldığı biliniyor, sonrası meçhul. — Türk ressamlığı ve — Türk tarihi için bu resimlerin değeri çok büyük- tür. Osman Nuri, Arif paşalar eşer- leri için şunları yazmaktadır: “|İ 241 tarihinde yeniçerilerin ilgasından son ra bunların adları, sanları kaldırılmış; -' hatta mezar taşlarındaki kavukları bile kırılıp bir daha teşekkül etmeme- si için elden ne gelirse yapılmış öldü- gu halde Arif paşanm gene bu sıra- da yeniçerilerin kıyafetlerine ait bir kolleksiyon vücuda getirmiş, onla j resimlerini yapmış, tarihini yazmış ve fazla olarak mücessem şekilleri de imal ettirmiş olması Türk tarih ve kıyafetiyle ananatı kadimesine etmiş olduğu hizmetin derecesini göstere- cek kelime bulmaktan insanı âciz bı- rakmaktadır. Mankenleri Damat Reşit paşa imal ettirerek — İstanbula getirmekle bera- ber masarifi imaliyenin Arif paşa ta- rafından mı, yoksa hükümet hesabın- dan mı deruhte ve tesviye olunduğu anlaşılamryor..,, “Aarif paşanın tercümei ha ' mütebaki aksamını ve resimdeki de- recei ihtisas ve mesleğini bulup mey- dana çıkarmak Türk — ressamlığınım tarihiyle iştigal edenlere terettüp der bir vazifedir. İleride lıtanbu da bir etnografya müzesi ve kıy kadime meşheri tesis ve küşat “ diği zaman Arif paşanın hizmeti v kıymeti gereği gibi anlaşılacaktrr.,, ıılğ HABER'in Güzellik Do"toru Kubdbomnu: lundurmalarmı dileriz. Müessesatı Tüccarivyenin Ehemmiyetle Nazarı Dikkatine lecek ilânlarm yalnız Servisimiz tarafımdan yaptırılacağı ve bilvasıta j ilân alınmıyacağı alâkadar müesseselerin şimdiden göz önünd. İnh B VAKIT Propaganda Servisi

Bu sayıdan diğer sayfalar: