Laği Corcun Zaharofa hediyesi! (Baş tarafı 1 incide) | o tesinde Rosita Forbs yazıyor: ö lünceye kadar anlatılamıyacak Zaharof bana, ölünceye kadar ken- disi hakkında tek satır yazmamaklı. ğin: şart koşmuş ve demişti ki: — Bir şey yazmayacağına sözi ver.. Yoksa tek kelime söylemem!,, Karanlıkta düşünen adam 1933 senesi eylülü idi. Pariste Sir —Bazil Zaharofun evmde bulunuyor: dum. Her gün yemekten sonra kü- > yazıhanesinde oturuyorduk. Bü- “tün ışıkları söndürüyor ve imparato- e Ojeniye ait sarı bir işleme asılı yatak odasından doğru ufak bir periltr geliyordu. Dünyanm en büyük maceraperesti Zaharof şöyle “— Ben karanlıkta olduğum za. man nlp iyi düşünüyor, ve her şeyi daha i iyi hatırlıyorum. Benim her şe- “yim hatıra halindedir. Muhtura defte. ri bulundurmıyorum. Yazılmış ter. “cümei halim yoktur. Bütün muhtıra lerimi kendi elimle yaktım. Mutbak sobasının içine attım. Ve “onları sobanın içine tıkmak için en güzel şemsiyelerimden birini berbat ettim. miştim. Bu e külliyetli bir para ile temin etmiştim. Ve ünifor-i mayı bana satan adam öldü. Netice itibarile istediğim malümatı “aldım Ve trenle hududa gelirken karşımda bir Alman zabitinin oturduğunu, ve gözlerini benden hiç ayırmadığını dehşetle gördüm. Tam üç saat orada oturmak mec: buriyetindeyim. Ve Alman zabitinin gözleri beni adeta deliyordu. Ne za- man başımı kaldırsam bana baktığı. nr görüyordum. Ve çaldığım evrak paltomun &x- tarı içerisinde adeta göğsüme batma- ğa başlamıştı. Nihayet hududa eni konu yaklaştığı zaman tahammülü kalmadı. Benimle neden o derece alâkadar olduğunu kendisinden 8or- dum. Bıyıklarını burarak: — Her doktor, diye cevap verdi. Size bu kadar dikkatli baktığım için beni affediniz. Kız kasdeşimin koca- sma o kadar benziyorsunuz ki.. Ken- disi kayıptır da.. Allaha çok şükür.. Adamım ya- naklarından öpecektim az daha. Kurtuluşun zevkini o serece derinder duymuştum. Şu itibarla hatırerda kalanlarda,,,Zaharoftu görmek istiyen adam ika hayatımın testit edilmiş hiçbir diğer şekli yoktur. ik silâh ticaretimi vahşilerle yaptım © Daha bir çocukksı babamm va- .purculuk yazıhanesinide ciddiyetle ça- istemiyor ve phtıma giderek z zl hikâyelerini dinliyordum. “Önce denize kapıldım. Kendi gemile- rimi Atinadan Afrika sahiline işlet. İlk silâh ticaretin i vahşilerle yap- » Her iki tarafa silâh satmaklığı- mı temin edecek hatpler icat etini. “Bu suretle dünyada en çok onlara “silâh satmışımdır. Nasıl yaptım diye oracakam vi“ mi? İktidar mw. inde olan nazme karısma, yahut metresine hoş görü- 'nüp onun ruhunu okasmak suretile. Kadın her şey yapar © Böyle bir adamm arkasımda daima bir kadın olduğunu daha çok genç- “ken anlamıştım. O kadmlara takdim edildim. Onlara çiçekler ve mücev: h erler gönderdim, Orunla Hört yap. Bu suretle istediğim silâhları da casa, yahut âşıkına satabildim. © Paraya ihtiyaç hissettiğim zaman: e oldu. Ve bu parayı yaptım. Yal. ız bir tek mukavele bana birkaç mil: .yon getirdi. Fakat her şeyden ziyade Yunanis- büyük bir kuvet olmasını ieti- dum. yatımın en mesut dakikası © Hayatımın en mesut dakikasınm & olduğunu soruyorsunuz. Söyliye- * Bu, umumi harpten sonraki sulh konferansı esnasındadır. — Loyd Corc beni görmeğe gelmişti. Ayrılırken hiç ehemmiyetsiz bir şey gibi dedi ki: Pahalıya mal olan hediye — Demek bugün sizin doğum gününüzün yıldönün;ü öyle mi? Öy-| le ise size küçük Asyayı hediye etti- imi gidip dostunuz Venizelosa teb- şir ediniz.,, ; o Bu hediye 100,000 Yunanlınm hayatıma maloldu.,, Zaharof bu hediyenin bahası ne olduğunu biliyor. Çünkü Mustafa sl, Anadolu kayalıkları arasm. ın biç yoktan bir ordu yarattı Ve Bazil Zaharof tarafından paraca dım görüp itilâf devletleri tarafın. teslih edilen askeri İzmirden de riya ç i Zaharof sözlerine devam etti: o *— Venizelos pek zeki bir adam. Titülesko belki daha zeki Faka t onun zekâsının eserlerini gö-| kadar yaşayacağımı zannet- : Casus > Harbr umumi esnasında, Loyd Core ve Klemansonun istediği bazı eri öğrenmek için bir Bulgar dok- “üniformasile Almanyaya git Hududa gelir gelmez, Fransız hu- riciyesine telgraf'çektim. Ve doğru- ca eve gidip bir banyo almağa niyet- lendim: Çünkü son on beş gündür yıkanmamıştım. Fakat istasyon müdürü beni bek. liyormuş. Oldukça estarengiz bir ta- vırla: — Sizi birisi görmek istiyor. dedi Ve bekleme salonuna götürdü. Orada Klemansoyu bana muntazır olarak gördüm. Kendisini kollarım arasma bıraktı. Ve trznde o garip Al mani nâsıl öpmek istiyorsam öyle bir| giddet ve muhabbetle beni öptü. — Şimdi derhal gidip Loyd Cer: cu görmelisin, dedi, Seni bekliyor. — Fakat azizim, bir banyo alms- lıyım. — Banyonu Londıada alırsın. Bunun üzerine, ceketimin yaka- smda yeni bir nişan şeridi ile derhri Londraya yollandım. Orada da Loyd Core beni bir büyük salip nişanı ile bekliyordu Getirdiğim malümatın harb bit- mesini temin ettiğini söylerler... * * * Zaharolun sevgilisi Zahörof bundan sonra İngiliz muhat ririne 30 sene beklediği sevgilisinden bahsetmiştir. Bu kadına ilk defa şimdi İspanyul asilerinin hakimiyeti #ltında olan Es- kuryal sarayında rastlamış. Kadın İspanya kralınm yeğeni Don Fran- seskonun 19 yaşındaki karısı imiş. Prersi yumruklıyan adam Bir kabul resmi günü imiş. İspan- yol prensi, karısının kolunu bir ara- lık zalimane sıktığı için Zaherof prensin yüzüne bir yurnruk indirmiş. Bittabi hadise olmuş. Prens Zahx- rofu düelloya çağırmış. Zaharof ya- ralanmış, hastahanele iken 19 yaşm daki kadm kendisini görmeğe gelmiş. — Gidiyoruz, demiş. Kocam beni alıp başka bir yere götürüyor. Bunun üzerine Zaharof istasyona giderek onun vagonura çicekler koy. muş. Bir fırsatla kadmla konuşmuş da.. Münasebet böylece devam et. mis, Bir müddet sonra prens deli. imiş, Kadın bosanmamış.. Nihayet 1923 senesinde prens İl. müş ve Zaharofla sevgili 30 senelik bir bekleyisi mütenkip evlenmeğe muvaffak olmuşlar. Fakat bicare kadın evlendikten 18 ay sonra ölmüs, Enver Paşa ila pazarlık Deyli Telgraf gazetesi de bazı vesi- ka ve mektuplardan Bazil (O Zaharofun Türkiyeyi müttefiklerinden ayırmak i- gin 1917 senesinde bizzat Enver paşa ile İsviçrede müzakereye (o giriştiğini, fakat Enver paşanın bu iş için bir mil yon sterlin istemesi üzerine müzakere- nin akim kaldığını: yazmaktadır. » 7. Fındıklıda soygunculuk yapanlar yakalandı (Baş tarafı 1 incide) etmişlerdir. Şebekenin elebaşı olan Mi- hal vakayı şöyle anlatmıştır: “ Bana işi veren ihtiyar Şakirdir. Bunu yalnız yapamıyacağımı anlayın- ca Demir Ali ile Fazılı buldum. Şeyta- na uyup bu işi şöyle yaptık: Haci Mustafanın evini ve deposunu Demir Ali ile Fazıl ve ben müravebe ile tarassut ettik. İhtiyarm oruç tuttu- ğunu, evinde hizmetçisinden başka kimse bulunmadığını öğrendik. Vaks günü saat on beşte Tophanede buluş- tuk. On yedi buçuğa kadar oralarda gs zindik. Hacı Baba depoyu kapayıp da evine yollanınca ondan evvel Fındıklı» daki dar merdivenlerden yukarı çıkıp eve vardık. Benim elimde kâğıda sarı I: pide vardı. Kapıyı çalmca hizmetçi — Hacı Baba pide gönderdi, al de- dim. Hizmetçi elini uzatıp pideyi alır- ken üçümüz birden içeri daldık. Ağzt- ni kapadık. Elleriyle ayaklarını bağla- dık. Demir Ali #le Fazıl kadını arka te raftaki yüklüğe kapladılar. Ben de s0- kak kapısının arkasına saklandım. Ha cı Mustafa, ağır ağır geldi. Kapıyı çal- dr. Ben açtım. İçeri girince hemen üze rine atıldım. Bu sırada Fazıl da yetişti. Müteme diyen bağıran Hacı babanm kollarını arkadan tuttu. Ben üstümü başımı ara- dım. Pembe kaplı bir defterle 650 lira- yı buldum ve aldım. Sonra iş tamam! diye bağırınca Demir Ali karimı ve Fa zil da ihtiyarı bıraktı, Kendimizi kapı- dan dışarıya attık. Geniş yokuştan ko. şuşuyorduk. Arkadan bağrışmalar oldu. Önümü- 76 kömürcü Şaban çıkmca Fazti onu tutup yere vurdu. Yakalanacağımızı anlıyan Demir Al! hemen tabancasmı çekip iki el ateş edince kömürcü Fazılı biraktı ve Fazılla ben Kılıç Ali cami- inin yanından Tophane tarafma kaç « tak, Demir Ali de Fırdıklıya doğru u- xaklaştı, Bir saat sonra Maridıra sokağında Rizanm dükkân karşımdaki arsada buluştuk. Defteri yakarak sahrımca attım. Paraları da henüz taksim ede - medik, Mihal paraları sakladığı yeri bu sa- bah söylemiş ve saat on birde Galats- ya gidilerek paralar bulunduğu yerden alınmıştır. Asiler Bir Ingiliz gemisini çevirdiler Madrit, 4 (A.A.) — İki gün sert ve sıkı bir muharebeden sonra, dün, Madrit cephesinde s#ükünet vardı. Milis kuvvetleri sipsilerini takviye ve tahkim etmişlerdir. Villavel. cephesinde, o hükümet merkezinin şimali şarkisinde ( asileri bir keşif taarruzu yapmışlar fakat ri- cata mecbur edilmişlerdir. Madritin cenubu gerbisinde, asiler Corunna yolunu kesneğe teşebbüs etmişler fakat ilk mevzilerine dönme. ğe mecbur olmuşlardır. Asilerin zehirli gaz attıkları tahakkuk etti Madrit 3 (A.A.) — Beynelmilel müfrezenin sıhhiye reisi (Dr. Fran. kel, son günlerde on kişinin asilerin atmış oldukları zehirli obüslerin tesi- rile ölmüş olduklarmı beyan etmiştir. Dr. bu gazın “Yeşil haç,. denilen gaz olduğunu tasrih etmistir. Kala adamları korunuyor, fakat döğüşenicrde var Madrit 3 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Münevverlerin ve artistlerin eks: riyeti, isyanm başlangıcından beri cumhuriyetçilerin yanı başında mev-i ki almışlardır. Bununla beraber M. Caballero, güzide münevverlerin ha- yatını siyanet etmek lâzım olduğunu nazarı itibara alarak birçok âlimleri ve artistleri, araştırma malzemeleri ve kütüphanelerile Valınsiyaya gönder miştir, Maamafih birçok münevverler, mi- lis kıtalarına gönüllü kaydedilmişler- dir, Meselâ Madrit üniversitesi felse- 4 Birinci kânun — 1936 « İngiltere kralı tahtından feragat mı ediyor ? (Baş tarafı 1 incide )| Kanunu esasi buhranının çıkmış ol- duğu haberi üzerine dün sabah boran.) da fiyatlar mahsus derecede gate tür. Öğleden sonra fiyatlarda biraz salâk| hasıl olmuştur. *» 4 * Londra, 4 (A.A.) — Deyli Meyil ga- zetesi, bütün bir sayfayı: işgal eden bü- yük harflerle bir “kanunu esasi buhra- nı, nı haber vermektedir. Bu gazete diyor ki: “Memleketimizde, son derecede mü- him bir kanunu esasi buhranı zuhur et miştir. Bu buhranın şiddetini hafifçe göstermeğe uğraşmakla hiçbir şey ka- zanılmaz. Bu buhran kral ile onazırlar arasında kanunu esasimizin en hassas noktalarından biri üzerindeki münase « betlere müteallik bulunmaktadır. Buhrana bâ's olan meseleler çok ne- ziktir. Ve hükümdarın evlenmesi proje- lerine aittir. Bunun için bir hal sureti bulmak icap ediyor. Böyle bir zamanda kralın taç ve tahtından feragati büküm darm milyonlarca sadık ve iblâskür te baasını derin kederlere garkedecektir. Şa ciheti hatırlatmak o muvafık olur ki sor günlerde kral Edvardın Amerika ho madam Ernest Simson — ile evlenece- Zine dair musırranç bir takım şayialar devran etmiştir. ,,, Deyli Telgraf böyle bir o mevzuwa telmih edilmiş olmasına son derece te- esslif etmekte ve fakat bu bapta sükö- nu muhafaza etmenin mümkün olmadı- ğını ilâve eylemektedir. Bu gazete bilhassa diyor ki: “Kral, intihabını iyi yapmalıdır, vr bundan şüphe ediyoruz. İyi intihap et- (Baş tarafı Tincide) ri hararetli bir surette şapka tedarik etmektedirler. Köylerde ve şehirlerde- ki münevverler kendi aralarında pars toplıyarak binlerce şapka hediye et - mişlerdir. Köylüler srasındi en mak- bul hediye şapkadır. Orte Kuseyir na- hiyesi ahalisi kâmilen şapka giymiş - lerdir. Bunlara civar olan Arap köy- leri de şapka giymeğe başlamışlardır. Haln korkak olur Hulep, 3 (Hususi) — Sancağın yen! mebusu Adalı Mehmet, Halebe kaçar. ken oğlu Nafi de beraber götürmüş- tür. Baba oğul şimdi burada bir otelde saklanmışlardır. Halkın kininden ve takibinden gizlenmek ihtiyacmı duy - mauşlardır, Katiiler Kusöyri Mustafa ile Adalı Mehmet kaç Belçika askerlik müddetini arttırdı Belçika da askeri hizmet müddetini arttırmıştır. Başvekil Van Zeland bu hüsusta parlamentoda bir hutuk söyle. 1 miş ve böyle bir tedbirin — Belçika içir; — vaziyetin 1914 senesindeki kadâr ne- zaket kesbetmiş olması dölayısile — bir zaruret olduğunu söylemiştir. Bunu müteakip kanun 43 muhalif ve 8 müstenkif reye karşı 137 reyle kabil edilmiştir. fe profesörü M. Yose Gaos, © elinde silâh payitahtmın müdafaasma (işti-| rak etmektedir . Boğazdan harp gemileri geçmemiştir Berlin, 4 (Radyo) — Çanakkale bo- Zazından Akdenizs Sövyet harp gemi- lerinin geçtiğine ânir çıkan bir şaylayı Türk makamları şiddetle tekzip et - mektedir. Boğazlardan geçecek her - hangi harp gemisinin bir hafta evvel Türk makamalına haber verilmesi za- ruridir. Asiler bir ingiliz gem'sini tevkil ettiler Lizbon, 4 (A, A.) — — Salamanca- dan gelen bir habere göre, as! donan» ma, Akdenizde, bir İngiliz gemisini €- 4ir etmiştir. -Bu gemide Sovyet Rus- yadan İspanya hükümet Ilmanlarına götürülmek üzere mühimmat bulundu. ğu iddia edilmektedir. Hükümet tayyareleri faaliyetle Madrid, 4 (A. A.) — Harbiye neza- mek demekle kastettiğimiz şudur; BU intihap, kendisinin şahsi vakar ve şah siyetine, müttehit krallığın ve. domin yonların şerefine, selâmet ve - refahıns uygun olmalıdır. Kral, yapacağı inti habı münhasıran kendisi için yapmıya” cak, bu intihabı İngiltere krallığı ve bü yük Britanya imparatorluğu » namınâ yapacaktır.,, Times gazetesi diyor ki: “Son.on beş gün zarfında kralın, saltanat tahtının şerefi ile gayri kabili P telif bir izdivaç yapacağı hakkında ke | M hanetlerde bulunmak derecesinde ileri gidilmiş ve valide kraliçe Marienin bu izdivaca muvafakat etmiş olduğu habef | Wi verilmiştir. Bu haberler İngiltere krak | k hığı tebaasınım çoğunu derin bir teessür ib te garkedecek mahiyettedir, - fakat bu minyolarda çok muzır tesirler ve netice ler tevlit eder. gul olmalarının sebebi salâhiyettar bir menbam bütün bu şayialara kat'i su- rette nihayet verecek sarih beyanatta bulünmasını arzu etmekte olmalarıdır. Halihazırda bu kabil beyanata şiddetle ihtiyaç vardır. Bu sebepten dolayı, millete hitap et” meğe lüzum gördük, Majestenin elinde ki mukaddes vedia onun şahsi malı de“ ğildir. Bu vedia, nesilden nesle intikal Bugün bu vedlanın ehemmiye” ti-tarihin herhangi anmdan ziyade bu” gün çok büyüktür. Çünkü dominyonlar bugün nazarlarını ana vatanla olan 1#- bıtalarının timsali olan saltanat tahtma çevirmiş bulunuyorlar. Bu mesele hakkında daha evvel ge- len telgraflar 8 inci sayfamızdadır.) ima İni Antakya ve İskenderun mak üzre zırhlı otomobile binerlerken “ bir Türk genci elindeki mavzerle onlar? | ni öldürmek 'için ateş etmiştir. Fakat o- | b tomobile stliyan Mustafa daha evvel davranarak mazgaldan genci ölâtr” müştür, | İkl genç canlarını kurtardı Reyhaniyede bir çiftlikte hapsedilen Mürsel Abdullah ve Kadri bugün kaç- mışlardır. Evvelki gün bir istihbaratçı on peferle evlerini sararak kendileri- ni tevkif etmişlerdi. Yaşa Atatürk | Seçimi takip eden feci hâdiselerde Türkler bir an bile metanetlerini kay- betmemişler ve daima göyle bağırmış” lardır: Yaşa Atatürk! Yaşa Hatay! Lübnanda Müslümanlar üze» | rine ateş açıldı Bir kişi öldü 70 kişi yaralandı Fransız - Lübnan ahlaşması müsljü manlarla hıristiyanlar arasında büyü$ bir gerginlik husule getirmiştir. Mik teassıp bir hıristiyan olan Lübnsö cumhürreisi Öddo ancak müslümanle” rın müzaheretiyle bu işin başma geçi” ği halde, şimdi Lübnanm bir hiristi yan memleketi olduğunu söyldmesi milslümanları çok sinirlendirmiştir” Buna karşı tezahiirat yapmak istiye” müslümanlara müsaade veri halde hiristiyanlar büyük tezahürat yaparak muahede lehine nümayişlerd? bulunmuşlardır. Gece teravi namazini” dan çikan müslümanlar Hübnan « Frw siz munhedesinin imzası münasebeti? asilmiş olan bayrakları yırtmışlar V? reisicümhur sarayına doğru ilerli başlamışlardır. Bunâ karşı Polis mü” lümanlara ateş açmıştır. Müslüman * lar da mukabele etmişler ve bir ölmilş, 70 kişi de yaralanmıştır. tayyareler asilerin mevzilerini, bilh8*” sa, Carabanchel mevkiini müessir surette bombardıman etmişlerdir. Cumhuriyetçi tayyareler, Madrid İ” zerinde uçmaya teşebbüs eden asi (Aİ etme püskürtmüşler ve koğalami$” ardir,