Yazan: Sir Harry Luke pe Dilimize çeviren: H. M. Malta adalarında bir gezinti Sadece on yedi buçuk mil uzunlu. ğunda ve en geniş yeri dokuz mil o. lan Malta adası, dünyanm en küçük ada gruplarından birinin başlıca ada, sıdır, Dünya kıtaları şimdikinden çok; başka şekillerde olduğu ve Akdenizin, Avrupa ile Afrikayı biribirine bağlı. yan karadan köprülerle bölünmüş bir takım göllerden ibaret bulunduğu za. manlardanberi mevcuttur. Ayni grubun diğer mesküun adalari le birlikte nüfusu şöyledir: Gozo: 2796 Komino dı Malta: 258 400 Maltanımn iki yüz bini omütecaviz nüfusuna İngilterenin deniz, kara ve hava kuvvetleri efradı dahildir. fizik hususiyetleri ve dünya tarihleri. nin en uzunlarından biriyle boy ölçü, şebilecek bir tarihi vardır. Maltada ve Gozoda inşa sanatı taş devrinde o kadar İleriye gitmiştir ki, o devirlerde dünyanm diğer merkez- lerinde ayni nefaset ve incelik görüle. memektedir. Muhtelif asırlar boyunca, Malta, War birçok kimselerin idaresi altında raşamışlardır. Buna rağmen hâiğ kendi dillerini muhafaza etmişlerdir. Bu dil, bittabi (başka dillerden de yardım görmüştür. Fakat esas itiba riyle Sami çerçevesini muhafaza ei. mektedir, Asyaya, yahut sahiline hicret eden Maltelrlar, bi! hassa Filistinde ve Fasta Arapça ko Afrikanın şimal İl Yazan; E. John Long Türkçeye çeviren: Â. E. m Guatamalayı gezelim Guatemala müstem- leke payitahtlarının en güzelidir Askerlerinin atları çayırlatacakları. nı bahane le çıktı. Kişelerin kıskanç rakipleri olan Kaçikel kabilelerinin yardımiy'le tahtı hem de müdafilerini mahvetti, MÜSTEMLEKE MEDENİYETİNİN ÇIÇEĞİ Bazı hadiseler dolayısiyle Antigua şehrine yapacağımız ziyareti Güate- mala yolculuğumuzun sonuna bırak. mak mecburiyetinde kaldık. Burası müstemleke payitahtlarınm en güze, lidir. İspanyol (medeniyetinin yeni dünyada bir çiçeğidir. Burasını Lima, eski Panama, Santo Dominifo ve eski GÜNDÜZ BİR DUMAX SUTUNU, GECE BİR ATEŞ DİR 4 Sana Maria dağı Guatemalanın en faal ve en tehlikeli volkanıdır de yanından patlıyarak binlerce kişiyi öldürmüş ve milyonlarca liri ederek şehirden ace- | metinde kahve tarlalarını mahvetmişti. 1930 da gene etrafa ölüm Şose derin bir vadiye girince Anti. sonra geriye dönerek hem güzel payi-| guayı gördük.Bu şehir Aguva yanar da giyle, her tarafı yeşil ormanlarla kap/panyol sinyöritaları,kadifeler U yüce bir dağ silsilesi arasında 4d » ta sarı asma kuşu yuvaları gibi otur- tulmuştu. Her yanı kahve tarlalariy. le çevrilmişti. Çiçek zamanı idi. Gö- zin alabildiği kadar arazi kar beyaz lığında çiçeklerle örtülmüştü. 1618 yılından kalma bir haç, eski payitahta girdiğimize işaret ediyor. du, Antigua İspanyolların buyruğu al.İcüktü. Şikagonun ndr bile ileri saçmıştı. leriyle yarışa girdiler. Tentenelere bürünmüş Ispanyol büyükleri, oyalı cü! miş İspanyol papasları, bell İspanyol fatihleri, Toledonuf çelikleri Antigua şehrini mekte mühim roller oynadık Bunlar İspanya için yeni © koskoca bir imparatorluk Ki ken Neryork daha şöyle böyle' Bu suretle Malta adası, coğrafi cüzütamların en kalabalık © surette meskün olanlarından biridir. Akdenizin yatağından uzanan bü kayalık çıkıntı tarihte neden mühimi bir rol aynamıştır. acaba? Bunun cevabını evvelâ, Malta ada, sının Sicilya ile şimali Afrika ara. sında bulunmak gibi sevkülceyşi bir mevkii haiz olmasıdır. Sonra, dünya" nın en mükemmel Jimanlarından biri bu adada bulunmaktadır. Limanm içinde ayrıca yardımcı Koylar da bulunmaktadır ki gemile. rin demir atması için emin bir yer teş. kil etmektedir. Eskiden büyük kal- yonlara şimdi de İngilterenin Akdeniz donanmasına melce oluyor. Maltalkir köndi başlarına bir mit.!7 laktirler, “Kendi dilleri, — ananeleri,i anlat. nuşan komşularına dertlerini makta güçlük çekmezler, (Devamı var) Meksiko şehirleriyle mukayese edebi- liriz. Burası Guatemalanın mimari, tarihi ve romantik bir şaheseridir. tındaki üçüncü payitahttı İlk payi. taht olarak yapılan Tekpan şehrinde srtık futunamıyacaklarını anlıyan Is. panyollar 1527 senesinde Antiguanın cenubu garbisinde ikinci devlet mer- kezini kurdular. Fakat müthiş bir kasırga, tufan gibi bir yağmur ve A gua yanar dağınm dik tepesinden a.İlerle bostanları (oOgömdü, kan kayalarla lâvlar, oburasını bir gece içinde mahvedivermişti, Bugüc Siyudat Vieja adlı küçücük bir köy İkinci payitahtm yerini göstermekte dir. Antigun 1542 senesinden “Guatema, efendisi Saint Jeyms'in en asil ve sa. dık şehri,, armasını alarak doğdu. Şe. hir, arasıra kendini gösteren debrem- lere rağmen iki asır hep güzelleşerek yaşadı. Mimarlar, sanatkirlar ve iş! adamları umumi binalar meydanlara ve elli tane kiliseye mümkün Diztftem bütün güzellikleri vermek icin biribir | : Sonra zelzeleler geldi.. defa... Korkunç bir gecede ların boğazları ateş ve lâv ki gin, fakir, büyük ve Hintli bil ağır çatılar ve taş duvarlar yıkılırken evlerinden bağırar! rıya fırladılar, Büllerle korlâ” çeşmeleri boğdu. 1775 de W payitahtın, La Vakas 1 sındaki şimdiki yerine, taşın! retti, Amerikanm bir vakitler P. lan bu şehre ihtişam veren çoğu simdi birer harabedir. ki debdebe ve daratın izleri Yıkılmış saraylarla harap liseler arasmdan yeni, fakat kilcüik bir şehir fışkırdı. Ka paslarınm harap manastu; Tiler meyve ve el islerini sa gene tonlanmaktadırlar. — 18 GÜZEL PRENS Beni niçin bırakıp kaçtım? Düşün ki bir gingene kızı da pek iyi bir zevce olabi- ir. Edvar, biraz düşündü. Sonra alnında biriken ter tanelerini silerek: — Lüâlenka, dedi. Seni de beraber &- hp götüremezdim. O sırada O benim'ne Yatarım vardı, ne akrabam... o Nereye gideceğimi, ne o yapacağımı bilmiyor. dum. Sirf bir tesadüf neticesi kendime sığmacak bir kapı buldum. Hem bunu hiç mit etmiyordum da. — Buna sevindim Edvar. Fakat bir adam bir kadını beslemek için sıkıntı şekemez. Bir çingene dilenir, gene ka- rısını geçindirir, Bunları (bilmiyorsan 'ben sana öğreteyim! Hem ben o kadar fakir değilim. İşte bir kese altınım var. Bu para bize sen iyibir (iş buluncaya kadar yetişir. Haydi o Edvar, gel, Seni affediyorum, Geçmiş şeylerin hepsini unutuyorum. Ben seni severim ve sen- SİZ yaşıyamam, Fakat Edvar bu teklifi reddetti: — Hayır, Lâlenka, Bu dediğin yapı- lacak iş değil. Beni evlât gibi kabul e- den ihtiyar karı ve kocayı bırakamam. Lâlenka, Edvara vermek için çıkar- diğ aaltın kçsesini koynuna yerleştirdik ten sonra müstehzi bir tavırla: — Seni benimle gelmekten (ihtiyar çiftlik sahibi mi menediyor? Sen beni bir şey bilmiyor mu zannediyorsun. Ni- sin yalan söylüyorsun? — Lâlenka! — Evet sen yalancısın Edvar. Çünkü çiftlikte seni abkoyan Üİktiyarlar değil, oradaki kumral genç kızdır. o Daha bu Gabah ormanda elele (o vermiş bu kızla dolaşıyordunuz. Benden yüz çevitmene sebep o genç kızdır. Fakat günün birin- de elime geçecek olurüa vay haline... — Lâlenka sana yemin ederim ki ak darsyorsun., — Öyle yeminlerin bence hiç ehem- miyeti yoktur. Yemine mi Oo inanayım, yoksa gözlerimle gördüğüme mi?.. Lâlenka, bunu söyledikten sonra de- Jikanlıya biraz daha yaklaştı ve şunları ilâve etti; — Onunla mes'ut olamıyacaksın. İ- kinizin arasma gireceğim. O kızı mah- vedeceğim. Bana zorla ondan intikam aldırtacaksın. O benim kalbimi o nasıl parçaliyorsa ben de onun kalbini öyle parçalıyacağım, Ormanda ben senj onun için mi muhafaza ettim, Sana ettiğim iyilikleri unutuyor o musun? O kızdan sana hayır yoktur, Giyorum. — Sözüme inan! Lâlenka lerini o söyledikten sonra yabani bir geyik gibi sıçrayarak ortadan kayboldu, Edvar, birkaç defa seslendi i2€ de hiçbir cevap alamadı. Kendi Xendine hiddetle mırıldandı: — Hay Allah cezasını versin. Annas nın hayatı tehlikede. Bu çingene kızı- nın tabiati (edadır, dediğini omutlaka yapar, Allah vere de ben gidip dönün- cöye kadar bir şey çıkmaya... Ve sonra süratle istasyona doğru k İerlemesine devam etti. —6— ÇİNGENE INTIKAMI Geniş ormanın biraz ilerisinde büyük ağaçların altında bir çingene (o kafilesi ateş yakı şerki kurmuştu. o Ateşin strafında, kadm, erkek, çoluk çocuk bir hayli kalabalık toplanmıştı, o Kızk kişi kadar vardılar. Çerkilerinin (o yanında iki araba vardı. Atlar da: arabaların GÜZEL PRENSES 19 tekerleklerine bağlanmıştı. Biraz daha ileride burunlarmdaki halkalardan ağa ca bağlı iki ayı (o yatmış, aza sıra ho- murdanıyörlardı. Ateşin üzerinde bir (o tencere kaynı- yordu. Beyaz saçlı ihtiyar bir çingene karısı bu tencerede et pişiriyordu. Delikanlılar, genç kızlarla şakalaşı- yor, arada bir keman çalarak eğleniyor lardı. Kafilenin reisi Petra kalın eesile on- Yara hağırdı: — Çocuklar, o kadar bağırıp çağır maymız. Polisi başımıza musallat eder- siniz. Zaten hududa pek yakın bir yer- deyiz. Soluğu hududun öte (tarafında aldırırlar o bize ha. Bugün duydum: Kral Kristiyan bizi memleketten dışa“ ri çıkarılmamız için bir emirname çı karmış. Yemek tenceresini - karıştırmakta © Jan anası ihtiyar falcı Debura dayana: madı: — Gözü kör olsun bunu (sebep ola- nın... Çingeneler insan değil mi? Het hükümet böyle yaparsa biz yerin altın. da mu oturalım. © — Hakkın var anne. Artık bizim i- şin yerin dibine batmaktan başka çare kalmadı. Çok yumuşak ve merhametli bir adam olan kralın böyle bir emizna me çıkarmasına çok şaştım. Elbet bu. nun.bir sebebi var. Debura, sordu; — Nedir bunun sebebi? Söyle de an- fayalım, Petra cevap verdi: — Biz ihtiyar Soselin getirdiği çocu- ğu satın almamalıydık. Hakkımızda çi karılan emirname ile bu çocuk arasnda ben bir miinasebet görliyorum. Prenses Veranın düğününde bahçeye girmiştik, hatırladın mı? İşte o o gündenberi bize — rahat vermiyorlar. Düşes Vera ile ko- cası yu çocuğu orada görmüşler ve çok alâkadar olmuşlardı, aklına geldi mi? — Evet Petra. Aklıma bir şey geliyor mademki bizi buradan kovacaklar, bu işe bir çare “bulalım. Meselâ (çocuğu götürüp sarayım önüne bırakalım. Petra, telâşla yerinden #ıçradır — Ne. Ne.. Bunun imkânı yok, Ben bu çocuktan nasıl (ayrılırım? Onu öz evlâdım gibi seviyorum. Bir dakika gö- zümün önünden kaybetsem çıldıracak gibi oluyorum. — Biliyorum. Sen çocuğu sevdiğin gibi o da senden çok hoşlanıyor. Geçen lerde seni bu küçük Elza için ağlarken gördüm. — Evet, Elzayı çok (o seviyorum. O sefiller zavallı zevcem Ksarda ile evlâ- dım: öldürdüler, Bu çocuğu şimdi ölen evlâdım yerine koydum. Eliza (Odaima yanımda kalacak ona ben bakacağım. — Bakıp da ne yapacaksm. Nihayet günün birinde bir prenses mi olacak? — Belki de bir kraliçe olur, Ne gülü- yorsun? Başı taclı bir kraliçe olmaz da ondan daka büyük bir kraliçe olur. Ben onu büylik bir sanatkâr yetiştire- ceğim. Büyük bir nüfuz ve şöhret ka- zanacak.. Bir sanat kraliçesi (o olacak Rüyüdükçe güzelleşiyor. Ona keman öğreteceğim. Öyle bir keman © çalacak ki bütün dünyada dillere odestan ole cak. İhtiyar Debura biraz düşünerek! ' © — Bu dediğin şeyler kolay kolay ol* maz, dedi. Birçok emek sarfetmek lâ” zım. Evvelâ ona bir anne (o bulmalısına Karm Ksarda çöcüğile (o beraber öldük Aradan yedi sene geçti. Hâlâ evlenme din. Meselâ Lâlenka senin için bulun maz bir kızdır. Eşsiz bir (güzel. Hem küçük Kizayı da kendi göcüğt gibi ser: di