17 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' HABER — Akşam posta&r İ m“'hşrln — 1936 .. Dlş .. Smazanın <| veçhesi ğ tl'ı"'a-"-'naza.ı:ı. Bu ay, yalnız "m ibadet ayı değil, hars Türk milletinin Ayıdır. Temaşa sanatların- BSece toplantılarına, tür- kldaıı Yeceklerden türlü türlü tez- he bircok zevk, bilgi ve ha- diz bu ayda canlılık, varlık & . Onün için, ramazan, yalnız uılllıdır Türkiyedeki rama- arile, sergilerile, Şehzade- Pİd €rile, meddahlarile, karagöz- S t'Üe iftar sofralarile, hat- ıön eki vaaz şekilleri, tera- de fener - gidişlerile meselâ İnden, Cezairdekinden, Bom- İti n başkadır; bambaşkadır; y ' HÜi bir vechesi de vardır , ON hars ve an'ane kaynağı “Phesmi bozmamak, bilâkis hü, 2 düşkün yurttaşlarımız " f ! bile takviye etmek iyi olur : 'Gal'p medeniyetini alalrm, b&imızı çıkarmıyalım!,, diye e P gösterirler, milli Eılîl'puşa bir nevi kudsiyet bîı' şüıdıyse. tefrit ortadan ifrat başladı. Garplılaşmak h_ itinde pek iyi olan bir kay- “En, hiçbir milli hususiyeti- Di et lacasına basmakalıplaşıyo- ne an'ane! Kötü birer a bozması kesildik. Di- Yne *Timiz, ne vaziyettedir, iyice %F&kat her halde İstan- *ri hariç tutulunsa - dör- *Cede bir garp kasabası de- “"Dalaştı Hiçbir cazip tara- “Şurasında da dünyanm bir !eyıq. inda olmıyan şöyle ılıyor aman, gidip ba- d“"“* kabil değil... Eğer fi- : hal& bir küçük mazi baki- “hüe. pamuk ipliğiyle ’.ı'h T yarın; Kopacak... Hem ’ lu â tamir kabul etmemecesi- W ihtiyar gözlerini u, bilgisi ve marifeti de bera- Mlikec * : 'Ndlla'venesilmmdo- 'lıı turm türlü sanatlar bizim W yağı bitmiş kandiller Cüıdüym, onun hüne- %ı şahsiyle kaim; hiçbir '“ tesbih - imamesi nasıl 'ıq &hut orta oyununda kavuklu- bq » Mlsfiye nasıl çalmır meşk almamış... h h Üleeok... Bir daha yok!. % ayları, bu son turfan- Üh SYK ve bilgilerinin “Gidiyo- bakm, belliye- ğ:î'%diyemm Va rğh » Noel, maskara 4- ”e.,,:”* edecek yerde, Türkün N!ılediğı. zarifleştirdiği lâyık olduğu incelikte ân'ane ayı yaratmalı, ya- it Eribniri kahramanlığı Başvekilimiz teessür ve İhtisaslarını anlatıyor Ankarada paraşütle atlarden şı. hit düşen Eribe için Başbakanın “Ha. vacılık Ye Spor,, mecmuasında bir ya- zısı oıkmıştır. Başbakan ilk hava şehidi kız hak. kında şöyle demektedir: “Küçük Eribe, hava kurbanlarımı. zın arasına karıştı, Paraşüt — hevesi, hayacılık aşkı, onu küçük yaşında işe başlatmıştı. Onun yaşında, paraşüt sert ve çok erken bir cesaretti. Aile- sinin ve kendisinin aşkı, usullerin te. reddüdüne galebe çaldı. Eribenin fedakârlığını, kızlarımız. da vatan müdafaası ve Türk havası- nın masuniyeti için iftihar edeceği- miz bir kahramanlık sayıyorum. Hayatının güzel baharını Türk ha. vası için bağışlamak arzusu, Türk kı-| zında en yüksek derecesini, güzel Eri. be ile göstermiştir. Güzel Eribe, babası gibi, babasın. dan üstün hir hava kahramanı olmak için bütün hassalara —malikti. Onu kaybettik. Tesellimiz, kahramandan şehit vermek; kahraman üretme — ve yetiştirmenin en feyizli çaresi olduğu- na inanmamızdır. Paraşüt, bir spor, hatta bir zaman. da can kurtaran bir tedbir halinden çoktan çıkmıştır. Paraşüt, artık mem leket müdafaasınım yeni bir dinamik usulü ve vasıtası halinde şekil ve ma- na almağa başlamıştır. Türk kızları ve erkekleri, paraşütizmi bir müdafaa vasıtası gibi öğrenmeğe mecbur olmak yolundadırlar. Küçük Eribenin hatırası, paraşü. tizmdeki hevesinden ötürü bir kat da. ha azizdir. Du saTtıTlar, mm güzel Eribenin kahraman hatırasına derin saygıları ve grptalarıdır.,, Kabadayı bir talebe Bir ay hapse mahküm oldu Beyazıtta Yıldız oteli sahibi Meh. met Eminin oğlu on altı yaşında Et- hem evvelki gece eve gidince kapının geç açılmasına kızmış, hizmetçi Me. leği döğmüştür. Meleğin feryadına Ethemin annesi Ayşe koşmuş, Ethem annesine de bir yumruk savurmuş . tur. verilmiş, Ethem kapıya gelen polis memuruna hakarette bulunmuş, dı - şarı çıkmamıştır, Zabıta memuru eve giremeyinen kapıya bir bekçi dikmiş ise de sabak. leyin erkenden Ethem arka pencere- den babasınm oteline kaçmıştır. Memurlar otele gidince — Ethem drvardaki çifte ile memurları korkut- mak istemiş ise de yakalanmış, dör . düncü asliye ceza mahkemesine veril. miştir. Ethem bir ay hapse mahküm: ol- muştur. Lâkin mektep talebesi oldu. ğundan cezası tecil edilmiştir. |— almış'ardır. Burada a birÇök Söylerler Bunun üzerine karakola haber| Tekirdağın kurtuluş bayramı esnasında Cumhuriyet Meydamna toplanan halk 13 sönteşrin Tekirdağımızın 14 üncü kurtuluş yıldönümü idi. Kurtuluş bay- ramrı binlerce ildaşımıizın coşkun sevin- ci ve manalı bir bütünlüğü ile kutlulan- dı. Saat 9 buçukta halk Muratlı yolu üzerinde bulunan tak yanında toplan- mış ve şehre giren kıtayı karşılamışlar- dı. Saat 10 da kıtanın kol başında ge- len tümen komutanı tüğgeneral Maz- lüm yolu kapayan kordelayı kesmiş ve takın altında şarbay kendisine bir buket vermiştir. Bu esnada şehirdeki fabrika- lar düdüklerini çalmışlar bütün yurtdaş lar — (yaşa Türk ordusu!) (Varol Ata- türk!) diye bağırmışlardır. Sonra talebe tarafından askere çiçek dağıtılmış ve tekirdağ namına Mahmut Sümer tarafından kıtaya hitaben bir nu tuk söylenmiştir. Bu nutuk — bitince kıta ve binlerce halk tandan sevinçlerle cumhuriyet alanına coşkun bir sel gibi L ir bayramı kutuu sesleri duyulmuş ve 16 yıl önce Tekir- dağının ve dolayısile Trakyamızın esa- ret günleri başlamıştı. Tekirdağının elemli esaret — günleri biribirini izliyerek — tam 2 yı, 3 ay, 23 gün devam etmişti. Yurt için — çalışan öz verenler bunun — içindir ki her yıl ikinciteşrin ayında, kara günlerimizin ak kardeşleri ve bütün Trakyalı yurt- daşlar hakikif bir mutluluğun sevincile Atatürke saygılarımı tekrarlarlar. » &* * * İkinciteşrin, birçok — savaşların kay- naştığı Yeşil Trakyamızın sevinç gün- lerini yaşadığı bir aydır. Trakyamızzın her köşesi bu ay içinde esaret günlerini çiğniyerek istiklâline kavuşmuş ve bu- günkü düzenli ve bayındır ülke vücut bulmuştur. ııkıırı.ıâlıîıîî Atatürk heykeli önünde yer verilmiş şiirler okunmuştur, Muntazam bir geçit resminden sonra bütün memurlar ve teşekküllerin mü- messilleri tümen karargâhıma giderek komutana şehrin şükranını sunmuşlar- dır. Gece belediye tarafından bir balo verilmiş, şehrin bir çok yerlerinde çal- gılar çaldırılmış, fener alayı yapılmıştır. * * * 1920 yılı.. temmüuzün 20 nci salı günü.. İlık bir yaz sabahr henüz gün doğmamış ve şirin Tekirdağ mes'ut uy- kusundan uyanmamışken denizden top — « SESEZLE fonza 5/24 11,59 14,34 16,50 18,25 - 5,06 (l o, 1235 7,00 9,44 12,00 1,35 1217 GEÇEN SENE BUĞÜN NE OLDU? Japonya Çine bir çok zırhirlar yollamıştır. Kaçak e Sa ışı çoğalıyor Sebebi kaçak olma- yan etlerin bahalı sayılması olsa gerek Şehir meclisi dün Necip Serden. geçtinin başkanlığında toplanmış, gö- rüşülecek daha birçok işler olduğun. dan toplanma müddeti bir hafta daha uzatılmıştır. Karaağaç müesseselerinin 934 va ridat ve masarifatına ait mazbata 0. kunmuş, müessese varidatınm son se- nelerde azalmakta olduğu, bunun ise buz satışının azalması ile şehirde ka. çak et satışının — çoğalmasından ileri geldiği zikredilmiştir. Trakyada hava kurumu faaliyeti Trakya hava kurumunun çalışma. smı teşkilâtlandırmak gayesiyle dün Edirnede büyük bir kongre yapılmış- tır. Trakya genel müfettişi Kâzım D.. riğin başkanlığında yapılan bu İçti. mada Edirne ve Kırklareli — valiler: ile 115 murahhas bulunmuştur. * (Vâ-Na) ü Utayda dün flşülenler Mâelisi dün — Fikret !hlhâ'mda toplanarak in. Nin birleştirilmesine ait hb“ lünden önceki senelere İ r"tl ::“1911 hesabı — katileri tîl azbatayı tasvip etmiştir. On Çük sanatlar we şlesi dağı!dı flş, “k“' kongresi dün sona İğ ün €encümenlerden gelen | € mMüzakereler cereyan .W ar dileklerle birlikte kon- tinliğın. verilmiştir, ._BİZE*>SORUNuı=OSIZE <F ıA B NdUEî_RmE_I_JİHPm.; Çocuğunuzun medeni (Beyoğlu M. A.) imzasile aldığımız bir mektupta de- niyor ki: “3 senedenberi sevmiş olduğum n Türk tabiatli bir Rum kızı ile yaşamaktayım. Ve yakın zamanda bir çocuğu muüz oldu. Nikâh olmaklığrmız için şimdiye kadar mütcaddit de- falar teklif ettimse de, hep bir bahane bulup buna yanaş- mamaktadır. Her kesin fikrini dinleyip kapılıyor ve nikâh istemiyor. Bu vaziyet karşısında çocuğumun medeni hakkı ve benim vaziyetimin ne olacağı hakkmda bir fikir verme- y ' nizi dlıenmuı meniz kabildir, haları tanılır CEVABIMIZ: Sizinle beraber yaşamağa razı olan bir kadının bilhas- sa arada bir de çocuk olduğu halde nasıl olup da evlenmek istemediğine bir türlü akıl erdiremedik. Bu kadın sizi is- temiyorsa niçin sizinle oturuyor ve niçin çocuk yapıyor. İs- tiyorsa bu vaziyetteki bir kadının en büyük izdivaca niçin razı olmryor, doğrusu şaştyoruz. Çocuğunuzun vaziyeti için hukukçulara danıştık al- dığımız cevaba göre, nikâhsız bir anadan doğmuş olan ço- cuğunuzu nülusa kendi evlâdınız olarak kaydettirmek ve böylece bütün haklarını ni kanun nazarında da kabul ettir- & _l ——P—Al—dh»-*f—-——ı> b arzusu olan Elbarudi barut kokusundan bihaber ! “Cumhuriyet,, te Abidin Dav'er ya- zıyor: Suriye gençlerinin bir lideri vardır. Adı Fahri Bey Elbarudi imiş. Eğer bu Elbarudi ismi, bizim barut kelimesin- den geliyorsa liderin sözleri de barut gibi, fakat bizim sabık vatandaş darıl- masın amma, dumansız barut giib de- ğil de kara barut gibi..,, Bakınız, Su- riye gençlerinin bu lideri, bir Fransız gazetecisine neler söylüyor: “Bu memlekette, Fransa denilince, Suriyede yerleşmiş Fransız memurları değil, hakiki Fransa kastedilmektedir. Din kardeşlerimiz olmakla beraber, bi- zi tazyik altında tutan Türklere karşı, asırlardanberi yaptığımız mücadelede dostluğu bize muzahir olan Fransa, bize örnek olan Fransa., Hürriyetimizi elde etmek için bizi teşvik etmiş olan Fransa, kendi fikrile ve bize hiç danışmadan bizi mandası altına aldı ve Türklerin zulmü yerine kendi zulmünü koydu,, “Metodlarınıza gelince; Suriyede tefrika ikar, ekalliyetlerde ayrılmak hislerini tahrik, Hele o ekalliyet bah- si... Üstelik irtikâp ve irtişa... Bizi medenileştirmek dediğiniz şeyler işte bunlar değil mi? Hepimizin koşa koşa kabule hazır olduğumuz samimi teşri- ki mesai teşebbüslerile uğraşacağınız yerde vaktinizi suikastlerle, casusluk- larla geçiriyorsunuz. İslâm âlemile dürüst bir elbirliği yapacağınıza, onun aleyhine Lübnanlıların entrikalarına âlet oluyorsunuz. Suriye, nüfuz ve ekonomi ba- kımmdan bir takım sebeplerle istiklâ- lini istiyor. Fakat bu, kat'iyyen Fran- sadan ayrılmak istediği için değildir, bilâkis, Fransa bayrağının yeri Şam kalesi değil bizim kalbimizdir. kalesi değil, bızım kalbimizdir.., Şu Suriye milliyetperverlerıne ba- kınız. Hem Fransız mandasından, Fransız idaresinden, Fransız memur- larmdan ağız dolusu şikâyet ederek tam istiklâl istiyorlar. Hem de bu is- tiklâlin Fransız askerleri tarafından müdafaa ve muhafazası için yalvarı- yorlar. Zavallılar, bilmiyor ki istiklâ- lini kendi kendine, kendi kuvveti ve kendi kanile müdafaa edemiyecek olan milletler için, mukrrer ve —mukadder olan akıbet - resmİ ismi ister manda, isterse öküz olsun - müstemleke vazi- yetine düşmek, kölelik zilletini kabul etmekten başka bir şey olamaz. Fransız ordusu, Suriyede kalırsa, elbette, Fahri Bey Elbarudi ile arka- daşlarının kara gözleri için kalacak değildir. Suriyeyi müstemleke yap- mak için, Suriyelileri istismar etmek için kalacak ve Fahri beyin. bütün © yanayakıla şikâyet ettiği şeyler bütün şiddetiyle devam edecektir. Fahri bey, umumi harpten evvel ve harp esnasında Suriyelileri kandırmak için tatlı diller döken Fransanm, ye- rinde yeller estiğini, ancak simdi anla- mış. Fransayı pek sevdiğine göre, İfransızcayı muhakkak pek iyi bilen bu yaman lider, Fransız şairi Lâfontenin meşhur kurd ile kuzu hikâyesini, daha çocukluğunda okumuş olsa gerektir. Acaba neden bu kıssadan bir hisse al- mamış da din kardeşleri Türklere kar- şı silâha sarılmış7... Fransayı Suriyeye getirenler ve Su- riyeyi bugün sön derece şikâyet ettik- leri elim manda hayatına sürükliyen- ler, işte bu Fahri Bey Barudi gibi in- sanlardır ki, şimdi, hem Türkiyeye hem Suriyeye karşı yaptıkları çifte i- hanetin cezasını çekiyorlar; ne yazık ki onlarla beraber, onlardan cok Suri- ye halkı cekiyor. Kendilerini aldatan bu çeşit liderlere uymaktan başka gü- nahı olmıyan Suriye halkı olmasaydı, Fahri Bey Barudinin bu ş'ikâyetlerı karşısında: — Oh olsun! Cezanızdır çekiniz; der- dik amma Türk civanmerdliği buna mâni oluyor. Onun için. — İstediğiniz tam istiklâle inşallah yakında kavuşursunuz, diyoruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: