17 Kasım 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

17 Kasım 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bugün 1 2 Saflife 2 nci sahifede: Siyasi icmal. Mareşal Fevzı Çakmak dun geldi. 3 uncu sahifede: Nutuk duelloları, 5 inci sahifede: Donanma Akdenize çıkarken M. Turhan Tan. Ava ve avcılığa dair Bedri Zıya Aktuna. 6 ncı sahifede: Spor haberleri, Tahlıl ve tenkid. 7 nci sahifede: Kahraman filo Malta yolunda Kandemir *• yil S3][l! 4496 6 u mjhu ri j Telgrat ve meKtuD adresl: Cumhuriyet, İstanbul Posta kutusu: Istanbul, No 246 S3İI 17 İKİIlCITBŞrİII 1936 Telefon: Başmuharrlr ve evi: 22366. Tahrir heyeti: 24298. tdare ve matbaa kısmı 24299 . 24290 Yeni tayyareci Peki atna uçarken, karanın yerde veya havada olduğunu nasıl anlarsıruz ? Bütün tazyik ve işkencelere rağmen Donanmamıza Uğurlar ol^un Derken ürk donanması, tarihî ehemmiyeti hahz bir sefere çıkıyor. Tarihî diyoruz; çünkü, donanmamızın iki ecnebi devletin limanlarını ziyareti, yanılmıyorsak, ilk defa, vukubulmaktadır. Türk harb gemılerinın, dünyanın en büyıik denızci devleti İngilterenin Akdenizdeki harb lımanı Maltayı ve komşumuz Yunanistanm Faleyron limanını ziyaret etmeleri, tabiidir ki bu iki devletle olan dostluğumuzu daha ziyade kuvvetlendırecek mahiyette bir hâdisedir. Bu suretle Türk ordusu gıbi, Türk donanması da, haddizatında bir harb sılâhı olmakla beraber, sulhu temine matuf dostluklan takviyeye hâdim bir barış vasıtası olmaktadır. Mühim gördüğümüz bu noktayı kaydettıkten sonra, Cumhunyet devrınde Türk denizcilığinin de çok yükseldiğini iftiharla söylemek isteriz. Kara ordusunu yeniden tanzim ve tensık etmek, hava ordusunu yeni baştan yaratmak, yurdu demir ağla örmek, millî endüstriyi hiç yoktan var etmek, kısaca harab ve yoksul memlekette herşeyi yeniden yapmak mecburıyetinde olan Cumhunyet idaresı, gerçi, istedığimiz kadar büyük bir donanma yapamamıştır amma, memleketin muhtac olduğu deniz kuvvetlerini vücude getirmekten de geri kalmamıştır. Unutmamak lâzımdır ki, Cumhuriyet ilân edildığı zaman Türk donanması karinesinde beş tane mayin yarası bulunan Yavuzla hem baştanaşağı tamire muhtac, hem de modalan geçmiş birkaç tekneden ibaretti. Cumhuriyet idaresi, Yavuzu mükemmelen tamir ettirdı. Bunun için de büyük bir sabih havuz yaptırdı. Dığer ge mılerin hepsi tamir edildi. Dört muhrıb, beş denizaltı gemisi ve üç hücum botundan mürekkeb seri ve son sistem bir filotillâ vücude getirdi. Gölcükte yeni gemi inşa edebilecek kudrette bir tersane kurdu. Fakat Cumhuriyetin bahriyemizde yaptığı asıl büyük himmet, Türk denizcilenni en yüksek kifayet derecesine çıkarması olmuştur. «Harbeden gemi değil insandır» sözü dün bir hakikat ıken bugün hakikatin hakikati olmuştur. Çünkü modern bir harb gemisi, sadece ilim, fen, teknik ve ihtısas demektir. Bugünün harb gemılerinde medeniyetin hemen hemen bütün icadlannı bulursunuz. Eskiden bahriye zabitinin iyi ve cesur bir denizci olması kâfi idi. Bugün de deniz zabiti olmak için, bu meziyetlere sahib olmak ilk şart ise de, asla, sonuncu değildir. Bugünün deniz zabitinden daha birçok bilgiler aranır. Eskiden gemi topçusu gözle veya basit bir nişangâhla ateş ederdi. Şimdi ise çeşid çeşid makirreler, cihazlar vurmağı kolaylaştırmışsa da atmağı son derece güçleştirmiş, topçuluğu güç bir fen, bir teknik ve bir ihtısas işi haline sokmuştur. Teknik kifayetten mahrum denizciler, son sistem harb gemilerile muharebe etmek ve muzaffer olmak şöy T Malta ziyareti Antakya ve Iskenderunda meb'us in tihabatına bir Türk bile iştirak etmedi Denizaltı gemilerimiz dün hareket etti Fransız delegesi istifa ediyor, Manda idaresi aciz gösterdiğinden vaziyete Suriye hâkim oluyor, dün Antakya köylerinde çarpışma oldu Beyrutta kanlı hâdiseler çıktı Gemiler giderken halk tarafmdan coşkun ve heyecanlı tezahüratla selâmlandı Amiral gemisi Yavuz ile dört muhrib bu sabah saat altıda hareket edeceklerdir Türk köylerine para «Öyle mi ya Seydi?» Suriye Fransız cezası kesiyorlar Verilen rüşvetler de para etmedi, Türk memurlar istifaya icbar ediliyor ordusuna daima muhtacmış! İ Çünkü onlar olmasa Türkler Suriyeyi bir hamlede yutarlarmış! Pariste intişar eden Illustration mecmuasının sureti mahsusada Yakınşark meseleleri üzerinde tetkıkat yapmağa memur ettiği bir muhabiri, bu mecmuanın en son çıkan nüshasında, Şamda, Halkevi bınasında, Suriye genclerinin lideri Fahri Bey Elbarudi ile yaptığı bir mülâkatı neşretmektedir. Fahri Bey Elbarudi, Halkevi haline koyduğu kendi ıkametgâhının büyük bir salonunda, kabul ettiği muharrire şu beyanatta bulunmuştur: [Arkası Sa. 8 sütun 5 te] Dün tabahhi teşyiden bir manzara daha Maltayı ziyaret edecek olan donan mamızm bir kısmı dün hareket etmiştir. Dün gidenler, Dumlupınar, Gür, Sakarya, Birinci înönü tahtelbahirlerile Erkin denizaltı anagemisidir. Dün, bütün filonun toplu bir halde hareket etmesi ve bugün yola çıkmaları mukarrer olan Yavuzla muhriblerin Yeşilköy açıklannda tevakkuf etmeleri veya geri dönmeleri kararlaştınlmış olduğu halde Yavuzla muhriblerin Haydarpa şada kalmış olmalan teşyi merasiminin Filoyu zıyaret eden Riyaseticumhur Umudılediğimiz ve umduğumuz kadar parlak mi Kâtibi Hasan Rıza, Amiral Şükrü ve olmasına bir derece mâni olmuştur. Akay Müdürü Cemille beraber Yavuzda Halk donanmayt uğurluyor bu vapurları takib ediyordu. Deniz GeBuna rağmen, donanmayı çok seven dikli mektebi talebesi mızıkalarile A binlerce Istanbullu davetimize icabet e kın ismindeki motörle teşyi kafilesine ilderek vapurlar, motörler ve sandallarla tîhak etmişlerdi. Haydarpaşa açığında donanmanın et Tezahürat arannda hareket rafında toplanmış bulunuyordu. Binlerce Teşyi kafilesini hâmil merakib, donanhalk ta deniz kenarlarına toplanarak fimamızm errafında bir tur yapmış, sonra loyu seyretmeğe hazırlanmıştı. Saat onda Donanma Kumandanı Amiral Şük Yavuzun önünde tevakkuf etmiştir. Halk rü Okan Yavuza gelerek filomuzun son bu suada gönülden kopan samimî tezahazırlıklanna nezaret etmiş, on buçuğa hüratla mütemadiyen: Yaşasın donanma! doğru Riyaseticumhur Kalem Müdürü Hasan Rıza, Istanbul Valisi, îngiliz Güle gülel başkonsolosu miralay Woods, Deniz Ti Selâmetle! • caret Müdürü Müfid Necdet Yavuza Dıye bağmşıyordu. Denizaltı gemilegelerek Amiral Şükrüye iyi «eyahatler rindeki ve diğer harb gemilerindeki za temennisinde bulunmuşlardır. îngiliz bitan ve efrad halkın bu tezahüratına başkonsolosunun Yavuzu ziyaretinde mukabele ediyor, Yavuzun, Deniz Ge mızıka Îngiliz ve Türk millî marşlarını dıkli mektebinin bandolan mütemadiyen çalmış ve başkonsolos gelişinde ve gidi marşlar çalıyordu. şinde gemiden ahlan on be§ pare topla Denizaltı getnileri saat on birde ha selâmlanmıştır. reket ettiler. En önde Erkin anagemisi Yavuzda, teşyie gelen zevata likörler gidiyor, diğerleri onu takib ediyordu. ve sigaralar ikram edilmiştir. Halkla dolu olan vapurlar, motörler Bu sırada Şirketıhayriyenin 71 ve ve sandallar denizaltı gemilerimizi açıkAkay îdaresinin Kalamış vapurları lara kadar takib etmişlerdır. halkla hıncahınc dolu olduğu halde Teşyi merasimine hava kuvvetleri naHaydarpaşa açıklanna gelmişlerdir. mına iştirak eden tayyarelerimiz de de{.Arkast Sa. 8 sutun 5 te] Yüzlerce halk ta motör ve sandallarla Antakyamızdan güzel Antakya 16 (Hususî) Burada dün ve bugün yapı lan meb'us intihabatında hükumetin askerî ve inzibatî kuvvetlerile yaptığı hertürlü tazyik ve müdahaleye rağ men Türkler kat'iyyen inti İhtilâlci kuvvetler habata iştirak etmemişler dir. Koca şehirde sadece 77 Madride girdiler Sünriî, 37 Alevî ve 76 hıristiOtuz iki ihtilâlci tayyare yan ve Ermeni rey vermişler</«"• lArkast Sa. 8 sütun 3 te] bir manzara Dr. Şaht Ankarada Madride otuz iki ton bomba attı Muhterem misafirimizle hükumet merkezinde temaslar baslamak üzere Londrada M. Şahtın ikinci beş yıllık planımıza teşriki mesai için Ankaraya geldiği şayi oldu. M. Şaht buradan İrana gidecek Muhterem mîsafirimiz Alman Ikhsad Nazın ve Devlet Bankası umum müdürü doktor Şaht dün sabah tayyare ile şehrimizden Ankaraya gitmiştir. Doktoı Şaht Yeşilköyde Vali muavini Hüdai ve Merkez Bankası Istanbul şubesi er kânı tarafmdan teşyi edilmiştir. Doktor Şaht ile birlikte evvelki gün şehrimize gelmiş olan Alman memurlan da Ankaraya gittikleri gibi îküsad Ve* kâleti Denizyolları îdaresinde müşaviî Madrid civarında yere dusen bir hukumet olarak bulunan Alman Her Kraws ta tayyaresi başında ayni tayyare ile Ankaraya gitmiştir. Londra 16 (Hususî) Madridden, Dr. Şaht Ankarada milliyetperver menabiden verilen haber Ankara 16 (Telefonla) Misafirr lere göre, milliyetperverler Manzamares [Arkası Sa. 9 sütun 3 te] [Arkası Sa. 8 sütun 1 de] ABİDtN DAVER lArkası Sa. 2 sutun 1 de] Denizaltı filomuz giderken bütün donanmaya hapadan bir bakif (Tayyareden alınmiftır) Denizlatı filomuzun hareketinden biraz evvel halk ve bahriyeliler birbirlerini selâmlıyorlar

Bu sayıdan diğer sayfalar: