’4 Tam ! i YEDİNCİ YIL. No: 5500 İlk hava şehidi kızımız 29 İlkteşrin sabahı, Anka kuşu meydanında pa parken şehid düşen münasebetiyle Başbaka tahassüslerini, Havacılık falarına şu yazılariyle ON İsmet İnönü ve Spor say- bildirmişlerdir : Küçük Eribe, hava kurbanları- mızın arasına karıştı. Paraşüt he- vesi, havacılık aşkı, onu küçük yağülek iğe boplabırağtı. Öndtü Yak şında, parasüt sert ve çok erken bir cesarettı. Ailesinin ve kendisi- nin aşkı, vsullerin tereddüdüne gölebe çaldı. Eribe'nin fedakârlığını, kızları- mızda valan müdafaası ve Türk havasının masuniyeti için iftihar edeceğimiz bir kahramanlık sayı- yorum, Hayatının güzel baharımı Türk Havası için bağışlamak arzusu, Türk kızında en yüksek derecesi- ni, güzel Eribe ile göstermiştir. Güzel Eribe, babası gibi, baba- sından üstün bir hava kahramanı olmak için bütün hassalara malik idi. Onun şehitliği ile canımız çok yandı, çok şey kaybettik. Teselli- miz, kahramandan şehit vermek, kahraman üretme ve yetiştirme- nin en feyizli çaresi olduğuna i- nanmamızdır. Paraşüt, bir spor, hattâ dar za- manda can kurtaran bir tedbir ha- linden çoktan çıkmıştır. Paraşüt, artık memleket müdafaasının ye- ni bir dinamik usulü ve vasıtası halinde şekil ve manâ almağa baş- lamıştır. Türk kızları ve erkekle- ri, paraşütizmi bir müdafaa vası- tası gibi öğrenmiye mecbur olmak voltndadırlar. Küçük Eribe'nin hâtırası, para- şütizmdeki hevesinden ötürü, bi- zim için bir kat daha azizdir. Bu satırlar, İnönü ve çocuklart- nın, Güzel Eribe'nin kahraman hölrasınia derin-daygıları ve gepx talarıdır. 9/11/936 İsmet İNÖNÜ Kamutayın dünkü toplantısı Kamutay, dün B. Fikret Sılay'ın baş. katlığında toplanarak inhisar idarele- rinin birleştirilmesine ait kanunun ka- bulünden önceki senelere ait inhisar idareleri hesabı katileri hakkındaki mazbatayı tasvib etmiş ve yarın toplan- mak üzere dağılmıştır. Mareşal F. Çakmak İstanbula döndü İstanbul, 16 (Telefonla) — Büyük Erkânıharbiye Rcisi Mareşal Fevzi Çakmak ve maiyetleri erkânını hamil bulunan Hamidiye kruvazörümüz — bu- gün saat 14 de şehrimize gelmiş ve Haydarpaşa açıklarında bulunan — filo- muzun yanıma demirlemiştir. Mareşal saat 14.30 da Hamidiyeden ayrılırken topla selamlanmıştır. Kendilerini Haydarpaşa rıltımında İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Mu- bittin Üstündağ, Romanya Konsolosu ve İstanbul kumandan vekili istikbal etmiş ve bir müfreze asker ve müzika Belâm resmini ifa etmiştir. Mareşal kendisini istikbale gelenle- rin ellerini sıktıktan sonra otomobille Kadıköydeki ikametgâhına gitmiştir. Donanmamızın Denizaltı filosu ile Erkin ana gemisi ADIMIZ, ANDIMIZDIR Malta seyahati dün hareket elti Yavuzla destroyer filotillası bugün gidiyor hbul, 16 (Telefonla) — Deniz- i bugün saat 11 de hareket etmişlerdir. Malta ahatlerine iştirak edecek ©- z ve filotilla denizaltı filosu- Maltaya gidecek olan donanmamızın iki İngiliz başkonsolasu Yavuzda Saat 10 da ingiliz Başkonsolosu Ya- €k Amiral Şükrü Okan'ı res- men ziyaret etmiş ve gemiden avdetin- vuza g de önbeş pare topla selâ cüzütamı: Yavuz zırhirsi ve Tınaztepe. destroyeri na yolda iltihak etmek üzere yarın sa- bah limanımızdan uzaklaşacaklardır. Denizaltı filosunu Şirketi Hayriye ve Akay idarelerinin tahsis iki vapurda bulunan binlerce halk teş- yi eylemiştir. Bu vapurlar Yavuz'un ettikleri etrafında dolaşarak donanmayı selâm- lamışlardır. Bu Yavuz ban- dosu müteaddit parçalar çalıyordu. Fi- lonun teşyiin esnada askeri tayyareler de İş- tirak etmi İstanbul valisi ve Cumhur reisliği Umumi Kâtibi Yavuzu siyaret ettiler Saat 11 de İstanbul valisi B, Muhit- tin Üstündağ ve Cumhur Riyaseti Kü- tibi Umumisi B. Hasan Rıza Yavuza gelerek Amiral Şükrü Okan'ı ziyaret etmişler ve gemiyi ziyaret ettikten sonra saât 11.30 da nışlardır. Küçük sanatlar ve elişleri kongresi dün kapandı Encümenler raporlarını okudular - Bü- yüklerimizden gelen telgraflar coşkun tezahürlere Perşembe günü ilk toplatısını ya- pan “Küçük sanatlar ve elişleri kon- gresl” dün saat 10 ve 16 da iki celse daha yaparak - toplantılarına nihayet verdi. Öğleden evelki birinci celse kon- gre reis vekili ve İzmir mebusu B. Rahmi Kökçn in reisliğinde - toplardı. Bu celsede ilk olarak sanat encümen- lerinden gelen raporların müzakeresi- ne başlandı, Murahaslarım türlü mese- leler üzerindeki sorgularına encümen reisleri ve mazbata muharrirleri cevab verdiler. Neticede raporlar kabul edile- rek dileklerle birlikte kongre umumi kâtibliğine verildi. AŞ IA SAA GAT NLT MT GAŞATTTL A Bugün İç sayfalarımızda: İKİNCİ SAYFADA: İç haberler. — Sözün gelişi: Hü- seyin Rahmi Gürpınar, UÜÇÜNCÜ SAYFADA: Politika bahisleri: Roma » Lon- dra (Burhan Belge.) — Dış ha- berler, — Son dakika, DÖRDÜNCÜ SAYFADA: Hukuk köşesi — Yabancı gazete- lerde okuduklarımız, — Tefrika: Cengel kitabı. BEŞİNCİ SAYFADA: Her şeyden biraz, — Sıtmayı yok edecek kadro. — Tefrika: Bilin: meyen İnsan. vesile oldu Bundan sonra sanat encümenlerin- den alınan raporlafla bitlikte vekâlet. çe hazırlanan kanun projesini — tetkik (Sonu 2, inci sayfada) Dr. 17 SÖNTEŞRİN 1936 SALI Yarınki sayımız on iki sayfadır KA HER YERDE 5 KURUŞ HATAY HABERLERİ İstanbul gazetelerinin bugünkü sayılarında neşrettikleri haberler Antakyadan bir manzara, İstanbul, 46 (Telefonla) — Sancak- ta intihabat başladıktan sonra dükkân- lar tamamen kapanmıştır. Ahali iki günlük erzakını alarak evlerine kapan- aht dün sabah Ankı;ra_ya geldi iÜM 3 Dün gelen Dr. Şaht Ankara hava istas- yonunda tayyareden inerken İstanbul, 16 (Telefonla) — B. Şaht be. raberinde alman ekonomi bakanlığı er- kânından B. Vahltat ile B .Fon Maal olduğu halde bu sabah saat 8.30 da tay- yare ile Ankaraya hareket etmiştir. B. Şaht bareketi Sırasmda vali muavini, merkez bankası müdürü ve İstanbuldaki (Sonu 6. sncı sayfada) B >Largö kaballero diyor ki: Elimizde bir parçacık toprak bulununca, onu ölünciye kadar müdafaa edeceğiz Âsiler hükümetçilerin mukavemetinin kırıldığını ve Madrid'in büyük bir kısmının işgal ci dsi topçular Madrld edildiğini üzerine ateş ediyorlar. bildiriyorlar Trıdgl! v»,"t“.b ç < (Yazısı 6. incı sayfada) mışlardır. Avukat Vedi Münür, Sami Azmi, Mustafa Rasihin Humusa sürül- dükleri anlaşılmıştır. Türk tebaasından Celâl adında biri tevkif edilmiştir. Ye- nigün başmuhartiri Şükrü Balcı tevki- finden korkarak kaçmıştır. ... Bura Belediye azâsından dört kişi intihabatta mahalli hükümetin arzusu- nâ rıza göstermek istemedikl. vazifelerinden istifa etmişlerdir. **4 'Türkler aleyhine çalışmakta olan eşraftan Kuseyri zade Mustafa ve bele- diye reisi Hacı Etem Antakyadan nam- zetliklerini koymuşlardır. 'Türk ve türk dostu memurlar istifa- ya icbar edilmektedir. Nitekim Hacılar nahiyesi müdürü Akifle Ordu nahiyesi müdürü bu meyandadır. ... Kırıkhan kaymakamı Süreyya da in- tihab işlerine karışmıyacağını bildirmiş ve kendisine mezuniyet verilmiştir. Kı- (Sonu 2. inci sayfada) Fıkra, Tanışma yolu İsveçten bir sıgara paketi alryorum. adı Kemal! fakat paketin üstünde bir Fas minaresi ile bir tropika var, İsveçliler o kadar tanıyıp sevdik - lJeri Atatürk'ün memleketini ne kadar öğrenmemişler. Orada da belki türk- Ter için yazı mü tura mı gibi kara mı beyaz mı oynuyanlar vardır. Çok eser, her dilde her sene, küçük büyük, broşürler, mecmualar, kitablar neştetmek Jâzım. Geçenlerde Brezilya Basın kurumu bizim basın - bir. Bir anlaşma yapını teklif etti; mak. sad iki memleketi biribirine tarmtmak! fakat işin hazin bir ciheti olduğunu da söylemeliyim. Nasılsa Tübnanlılar Brezilyada kötü bit şöhret sahibidirler. Brezilyada ken- dilerine eskidenberi türk den. mek de âdet olmuştür. Hattâ ben cenub Amerikasına gittiğimde vapur yolcula- rından bir brezilyalı: — Sizin Senpol- de milyonerleriniz bile var, demişti. Eğer brezilyalı bir tüccara, esnafa satıcıya fena bir isnadda bulunursanız hemen şu sözü suratınıza atıyor: — Efendi, ben türk değilim! Demek ki 40 milyonluk koskoca Bre. zilya'ya, kimbilir belki Arjantine ora« larda devlet memurlarından gayrı türk olmadığını anlatmakla, kendimizi — ta- mıtmaktan başlıyacağız. İsveç'de — ilk- mekteblerin coğrafya derslerinin Tür- kiye kısmını izah etmek — gerekiyor. Halbuki biz, oturduğumuz yerde, Şi mendüfer politikamızın, endüstri ve bütün inşa hareketlerimizin, inkılâbla» rımrzın dünyaca tanınmadık tarafı olup olmadığını düşünürüz, Ne yapalım, kaç asırlık düşman ede- biyatınıt tâ ruhlere, Şuurların altına işlettiği itikadlarla çarpışmak mecbu- riyetindeyiz. — Fa . Tay ağacı