17 Kasım 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

17 Kasım 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YlL No: 5500 ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR 17 SONTEŞRİN 1936 SALI Yarınki sayımız on iki sayfadır zenEzı HER YERDE 5 KURUŞ İlk hava şehidi kızımız 29 İlkteşrin sabahı, Ankarada Türk kuşu meydanında paraşüt talimleri ya- parken şehid düşen Eribe'nin ölümü münasebetiyle Başbakan İsmet İnönü tahassüslerini, Havacılık ve Spor say- falarına şu yazılariyle bildirmişlerdir: * Küçük Eribe, hava kurbanları- mızın arasına karıştı. Paraşüt he- vesi, havacılık aşkı, onu küçük yaşında işe başlatmıştı. Onun ya- şında, parasşüt sert ve çok erken bir cesarettı. Ailesinin ve kendisi- nin aşkı, vsüllerin tereddüdüne galebe çaldı. Eribe'nin fedakârlığını, kızları- miızda vatan müdafaası ve Türk havasının masuniyeti için iftihar edeceğimiz bir kahramanlık sayi- yorum. Hayatının güzel baharını Türk Havası için bağışlamak arzusu, Türk kızında en yüksek derecesi- ni, güzel Eribe ile göstermiştir. Güzel Eribe, babası gibi, baba- sından üstün bir hava kahramanı olmak için bütün hassalara malik idi. Onun şehitliği ile canımiz çok yandı, çok şey haybettik. Teselli- miz, kahramandan şehit vermek, kahraman üretme ve yetiştirme- nin en feyizli çaresi olduğuna i- nanmamızdır. Paraşüt, bir spor, hattâ dar za- manda can kurtaran bir tedbir ha- linden çoktan çıkmıştır. Paraşüt, artık memleket müdafaasının ye- ni bir dinamik usulü ve vasıtası » A halinde şekil ve manâ almağa baş- lamıştır. Türk kızları ve erkekle- ri, paraşütizmi bir müdafaa vası- tası gibi öğrenmiye mecbur olmak volundadırlar. Küçük Eribe'nin hâtırası, para- şütizmdeki hevesinden ötürü, bi- zim için bir kat daha azizdir. Bu satırlar, İnönü ve çocukları- nın, Güzel Eribe'nin kahraman hâtırasına derin saygıları ve gıp- talarıdır. 9/11/936 İımel_ İNÖNÜ —-ağae —— Kamutayın dünkü toplantısı Kamutay, dün B, Fikret Sılay'ın baş- ; kanlığında.toplanarak inhisar idarele- rinin birleştirilmesine ait kanunun ka- bulünden önceki senelere ait inhisar idareleri hesabı katileri hakkındaki mazbatayı tasvib etmiş ve yarın toplan- mak üzere dağılmıştır, Mareşal F. Çakmak İstanbula döndü İstanbul, 16 (Telefonla)y — Büyük Erkânıharbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak ve maiyetleri erkânını hamil bulunan Hamidiye kruvazörümüz — bu- gün saat 14 de şehrimize gelmiş ve - Haydarpaşa açıklarında bulunan filo- “ muzun yanına demirlemiştir. Mareşal saat 14.30 da Hamidiyeden - ayrılırken topla selamlanmıştır, Kendilerini Haydarpaşa rıhtımında “ İstanbul Valisi ve Belediye Reisi Mu- “ hittin Üstündağ, Romanya Konsolosu ve İstanbul kumandan vekili istikbal etmiş ve bir müfreze asker ve müzika selâm resmini ifa etmiştir. Mareşal kendisini istikbale gelenle- |- rin ellerini sıktıktan sonra otomobille Kadıköydeki ikametgâhına gitmiştir, Donanmamızın Malta seyahati İstanbul, 16 (Telefonla) — Deniz- altı filosu ile Erkin ana gemisi bugün saat 11 de hareket etmişlerdir. Malta ve Pire seyahatlerine iştirak edecek o- lan Yavuz ve filotilla denizaltı filosu- ızın iki Maltaya gidecek olan do Denizaltı filosu ile Erkin ana gemisi dün hareket etti Yavuzla destroyer filotillası bugün gidiyor İngiliz başkonsolosu Yavuzda Saat 10 da ingiliz Başkonsolosu Ya» vuza gelerek Amiral Şükrü Okan'ı res- men ziyar&t etmiş ve gemiden avdetin- de onbeş pare topla selâmlanmıştır. cüzü : Yavuz zırhlısı ve Tınaztepe. p na yolda iltihak etmek üzere yarın sa- bah limanımızdan uzaklaşacaklardır. Denizaltı filosunu Şirketi Hayriye ve Akay idarelerinin tahsis ettikleri iki vapurda bulunan binlerce halk teş« yi eylemiştir. Bu vapurlar Yavuz'un etrafında dolaşarak donanmayı selâm- lamışlardır. Bu esnada Yavuz ban- dosu mütceaddit parçalar çalryordu, Fi- lonun teşyiine askeri tayyareler de iş- tirak etmiştir. destroyeri İstanbul valisi ve Cumhur reisliği Umumi Kâtibi Yavuzu ziyaret ettiler Saat 11 de İstanbul valisi B. Muhit- tin Üstündağ ve Cumhur Riyaseti Kâ- tibi Umumisi B. Hasan Rıza Yavuza “gelerek Amiral Şükrü Okan'ı ziyaret etmişler ve gemiyi ziyaret ettikten —sonra saat 11.30 da ayrılmışlardır. Küçük sanatlar ve ehşlerı kongresi dün kapandı _tezahiirlere Perşembe günü ilk toplntısını ya- pan “Küçük sanatlar ve elişleri kon- gresi” dün saat 10 ve 16 da iki celse daha yaparak toplantılarına - nihayet verdi, Öğleden evelki bırmcı celse koti- gre reis vekili ve İzmır mebusu B, Rahmi Köken in reisliğinde toplandı. Bu celsede ilk olarak sanat encümen- lerinden gelen raporların müzakeresi- ne başlandı. Murahaslarım türlü mese- leler üzerindeki sorgularına encümen reisleri ve mazbata muharrirleri cevab verdiler. Neticede raporlar kabul edile- rek dileklerle birlikte kongre umumi kâtibliğine verildi. ZSi TELAR AYA DÜ SÜ E A S Bugün İç sayfalarımızda: İKİNCIİ SAYFADA: İç haberler. — Sözün gelişi: Hü- seyin Rahmi Gürpınar, ÜÇÜNCÜ SAYFADA: Politika bahisleri: Roma » Lon- dra (Burhan Belge.) — Dış ha- berler. — Son dakika. DÖRDÜNCÜ SAYFADA: Hukuk köşesi — Yabancı gazete- lerde okuduklarımız, — Tefrika: Cengel kitabı. BEŞİNCİ SAYFADA: Her şeyden biraz. — Sıtmayı yok meyen insan. - edecek kadro. — Tefrika: Bilin- Encümenler raporlarını okudular - Bü- yüklerimizden gelen telgraflar coşkun vesile oldu Bundan sonra sanat encümenlerin- den almman raporlarfla birlikte vekâlet- çe hazırlâanan kanun projesini — tetkik (Sonu 2. inci sayfada) HATAY HABFRLERİ İstanbul gazetelerinin bugünkü sayılarında neşrettikleri haberler Antakyadan bir manzara. İstanbul, 16 (Telefonla) — Sancak- ta intihabat başladıktan sonra dükkân- lar p ştır. Ahali iki günlük erzakını alarak evlerine kapan- d mışlardır. Avukat Vedi Münür, Sami Azmi, Mustafa Rasihin Humusa sürül- dükleri anlaşılmıştır. Türk tebaasından Celâl adında biri tevkif edilmiştir. Ye- Şaht dün sabah Ankaraya geldi Dün gelen Dr. Şaht Ankara hava istas- yonunda tayyareden inerken İstanbul, 16 (Telefonla) — B. Şaht be. raberinde alman ekonomi bakanlığı er- kânından B. Vahltat ile B .Fon Maaf olduğu halde bu sabah saat 8.30 da tay- yare ile Ankaraya hareket etmiştir. B. Şaht hareketi sırasında vali muavini, merkez bankası müdürü ve İstanbuldaki (Sonu 6. ıncı sayfada) Jsı' topçular Madrkî üzerine ateş cdyorlar. B. Largo Kaballero diyor ki: Elimizde bir parçacık toprak bulununca, onu ölünciye kadar müdafaa edeceğiz Âsiler hükümetçilerin mukavemetinin kırıldığını ve Madrid'in büyük bir kısmının — - ışgal edıldıgini bildi_rriyoşlaııj nigün başmuharriri Şükrü Balcı tevki- finden korkarak kaçmıştır. *okoak Bura Belediye azâsından dört kişi intihabatta mahalli hükümetin arzusu- na rıza göstermek istemediklerinden vazifelerinden istifa etmişlerdir. bt Türkler aleyhine çalışmakta olan eşraftan Kuseyri zade Mustafa ve bele- diye reisi Hacı Etem Antakyadan nam- zetliklerini koymuşlardır. *&t 'Türk ve türk dostu memurlar istifa- ya icbar edilmektedir. Nitekim Hacılar nahiyesi müdürü Akifle Ordu nahiyesi müdürü bu meyandadır. L d Kırıkhan kaymakamı Süreyya da in- tihab işlerine karışmıyacağını bildirmiş ve kendisine mezuniyet verilmiştir. Kı- (Sonu 2. inci sayfada) Fıkra. Tanışma yolu İsveçten bir sıgara paketi alryorum. adı Kemal! fakat paketin üstünde bir Fas minaresi ile bir tropika ağacı var. İsveçliler o kadar tanıyıp sevdik - leri Atatürk'ün memleketini ne kadar öğrenmemişler. Orada da belki türk- der için yazı mı tura mı gibi kara mı beyaz mrı oynıyanlar vardır. Çok eser, her dilde her sene, küçük büyük, broşürler, mecmualar, kitablar neşretmek lâzım. Geçenlerde Brezilya î basın kurumu bizim basın birliği ile bir anlaşma yapmağı teklif etti: mak. sad iki memleketi biribirine tanttmak! fakat işin hazin bir cılıetı olduğunu da söylemeliyim. Nasılsa lübnanlılar Brezilyada kötü bir şöhret sahibidirler. Brezilyada ken- dilerine eskidenberi türk — den- mek de âdet olmüuştur. Hattâ ben cenub Amerikasına gittiğimde vapur yolcula- rından bir brezilyalı: — Sizin Senpol- de milyonerleriniz bile var, demişti. Eğer brezilyalı bir tüccara, esnafa satıcıya fena bir isnadda bulunursanız hemen şu sözü suratınıza atıyor: — Efendi, ben türk değilim! Demek ki 40 milyonluk koskoca Bre. zilya'ya, kimbilir belki Arjantine ora« larda devlet memurlarından gayrı türk olmadığını anlatmakla, kendimizi ta- nıtmaktan başlıyacağız. İsveç'de ilk- mekteblerin coğrafya derslerinin Tür- kiye kısmını izah etmek — gerekiyor, Halbuki biz, oturduğumuz yerde, şi. mendüfer politikamızın, endüstri ve bütün inşa hareketlerimizin, inkılâbla- rımızın dünyaca tanınmadık tarafı olup olmadığını düşünürüz. Ne yapalım, kaç asırlık düşman ede- biyatının tâ ruhlere, şuurların altına işlettiği itikadlarla çarpışmak mecbu- riyetindeyiz. — Fa « Tay

Bu sayıdan diğer sayfalar: